Buradasınız
“Sendikal Hak ve Özgürlükler İçin” Oturma Eylemi
“Sendikal Hak Ve Özgürlükler İçin” oturma eyleminin beşincisi 27 Ocak Çarşamba günü Taksim Gezi Parkında yapıldı.
Hak gaspları, ekonomik ve siyasal saldırılar, sendikal hak ihlalleri giderek artıyor; alanlar işçilerin kürsüleri haline geliyor. Eylem alanında toplanan işçiler bu hafta “Gaziantep Çemen Tekstil” işçileriyle dayanışmak için seslerini yükselttiler. Eylem boyunca sık sık “Çemen/Marmaray/İtfaiye/Tekel İşçisi Köle Değildir!”, “Hükümet Yasanı Al Başına Çal!”, “Milyonlar Aç, Milyonlar İşsiz, İşte Kapitalist Sisteminiz!” ve “Yaşasın Sınıf Dayanışması!” sloganları atıldı.
Gaziantep 3. Organize Sanayi Bölgesi’ndeki Çemen Tekstil Fabrikası işçileri, DİSK/Tekstil sendikasına üye oldular. Fakat Çemen Tekstil patronu toplu sözleşme masasına oturmuyor. Greve çıkan 350 işçi polislerle ve panzerlerle yıldırılmaya çalışılıyor. Patron, sendikaya üye olmayacağını belgeyle onaylayan 200 işçiyi yüksek ücretlerle işe alarak grevi kırmaya çalışıyor.
Eyleme uluslararası destek de vardı. Eyleme katılan Avrupa Tekstil-Giyim ve Deri Sendikaları Konfederasyonu Genel Sekreteri Patrick Itschert, yaptığı kısa konuşma ile direnişteki işçileri selamladı. Direnişteki Marmaray işçilerinden Osman Can, Marmaray işçilerinin durumunu şu sözlerle özetledi: “3 yıl boyunca maaşlarımıza zam almadan çalıştırıldık. 2010’da maaşlarımıza 1 TL zam yapılmak istendi. Biz 11 gündür iş bırakma eylemindeyiz. Başımıza polis yığıp yıldırmaya çalışıyorlar. Biz Avrupa ile Asya'yı birbirine bağlayan projede çalışıyoruz. Sigortalarımız en az yarı yarıya eksik ödenmiş. Asgari Geçim İndirimi (AGİ) ücretlerimiz ise 6 ayda bir ödeniyor. Biz bu haksızlıklara tahammül edemiyoruz. Direniyoruz!”
Aynı vakitlerde TÜRK-İŞ Bölge Temsilciliğinde basın açıklaması yapmak üzere toplanan İtfaiye ve Esenyurt Belediye işçileri de sloganlarla gelerek eylemlerini DİSK’li işçilerin eylemiyle birleştirdiler. Eylem sloganlarla sona erdi.
- Sendikal Baskılar Mücadeleyle Aşılıyor
- IFFCO Türkiye Fabrikasında Sendika Düşmanlığı
- Sendikalaşma Hakkı Engelleniyor, İşçiler Mücadele Ediyor
- Belediye ve Sağlık İşçileri Haklarını İstiyor
- Antep’ten Ankara’ya İşçilerin Mücadelesi Sürüyor
- Durak Tekstil’de Sendikalaşan İşçiler İşten Atıldı
- Düşük Zam Dayatmasına ve Sendika Düşmanlığına Karşı Mücadeleler Sürüyor
- Tersane İşçileri Düşük Ücret Dayatmasına Karşı Eylemlerini Sürdürüyor
- Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası Taban Maaş Talebiyle Eylem Yaptı
- İşçiler Ek Zam Talep Ediyor
- Kamu İşçileri Ek Zam ve Güvenli İşyeri Talebiyle Eylemler Gerçekleştirdi
- Eğitim-Sen: Eğitimde Sorunlar Devam Ediyor
- İstanbul’da “Sansüre Hayır” Eylemi
- Ücret Gasplarına ve Düşük Zam Dayatmasına Karşı İşçi Eylemleri Devam Ediyor
- 2021 Tüm Emekliler Sendikası: Sefalete Boyun Eğmeyeceğiz!
- Tarım, Tekstil, İnşaat İşçileri Hakları İçin Mücadele Ediyor
- Hak Gasplarına Karşı İşçi Mücadeleleri
- Patronların Sendika Tahammülsüzlüğü, İşçilerin Mücadelesi Devam Ediyor
- İşçiler Ek Zam Talebiyle ve Hak Gasplarına Karşı Mücadele Ediyor
- İşçiler Düşük Ücretlere Boyun Eğmiyor, Mücadele Ediyor
Son Eklenenler
- 17 Nisan Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü kapsamında Türkiye’nin pek çok kentinde sağlık emekçileri basın açıklamaları gerçekleştirdi. 12 yıl önce Gaziantep’te görev sırasında katledilen Dr. Ersin Arslan ve sağlıkta şiddet sonucu yaşamını...
- Bursa’da faaliyet gösteren Durak Tekstil’de 6 işçi Öz İplik-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılmış ve fabrika önünde direnişe geçmişlerdi. 6 Şubattan itibaren direnişlerine kararlı bir şekilde devam eden Durak Tekstil işçileriyle dayanışma...
- Sermaye sınıfı ve iktidar bizi bir birey, bir insan olarak değil sadece ucuz işgücü kaynağı olarak görüyor. Çok çocuk doğurmamızı, gelecek işçi kuşaklarını yetiştirmemizi beklerken, kadın istihdamını teşvik ettiklerini söylerken, doğum ve emzirme...
- Adıyaman’ın Besni ilçesinde bulunan Mega Polietilen fabrikasında 2 aylık ücretleri gasp edilen işçiler 8 Nisanda iş bırakarak direnişe başladı. 15 Nisanda BİRTEK-SEN’in çağrısıyla fabrika önünde bir dayanışma eylemi yapıldı. 5 Nisandan bu yana...
- İşçi sınıfının 8 saatlik işgünü için mücadelesinden doğan 1 Mayıs’ın 138 yıllık bir tarihi var. Kuşaklar boyunca kadın ve erkek işçiler işgününü 8 saate indirmek için mücadele ettiler ama bu mücadele işgününün kısaltılması talebiyle sınırlı kalmadı...
- Hepimiz artan hayat pahalılığından şikâyet ediyoruz. Geçimimizi sağlamakta, ay sonunu getirmekte zorlanıyoruz. Çarşı-pazarda, marketlerde hep aynı sohbeti yapıyor, aynı dertten yakınıyoruz: Hayat çok pahalı! Çoğumuz için tatil yapmak, hafta sonu...
- İsrail’in Gazze’ye saldırıları altıncı ayını geride bırakırken altı aydır meydanları dolduran İngiltereli işçi ve emekçiler “acil ve kalıcı ateşkes” ve “İsrail’e silah satışının sonlandırılması” talepleriyle bir kez daha meydanlara çıktı. 13 Nisanda...
- Otuz yıl boyunca kesintisiz çalışmış, ücreti daha cebine girmeden SGK primleri ve vergileri kesilmiş, EYT’li emekli bir işçiyim. 2024 yılı Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından emekliler yılı ilan edildi ama emekliler sefalet içinde yaşamaya mahkûm...
- Ezilenlerin safında mücadele eden, şiirlerini ve oyunlarını işçi sınıfına adayan Bertolt Brecht, “Yarının Büyüklerine Şiirler” kitabında, beşiğinin başucunda oğluna seslenen bir ananın ninnisine yer verir. Geçmişten bugüne ninniler, çocukların...
- Sevgili işçi kardeşlerim, hepinize merhaba. Bu mektubumda sizlerle sözü eğip bükmeden konuşmak ve gerçekler üzerine hasbihal etmek istiyorum. Yani gerçekleri olduğu gibi konuşalım. Biliyorum ki kursağınıza giren her lokmayı alın teriniz, elinizin...
- Adnan Yücel, Yeryüzü Aşkın Yüzü Oluncaya Dek şiirinde “saraylar, saltanatlar çöker, kan susar bir gün, zulüm biter” der. Yeryüzünde “aşkın” yani özgürlüğün, barışın, mutluluğun hâkim olacağı günler için ve o günlere kadar mücadelenin devam edeceğini...
- Bugün dünyanın pek çok yerinde savaş naraları yankılanıyor. Filistin, Ukrayna, Suriye, Lübnan, Yemen ve daha birçok ülkede emperyalist savaşların getirdiği yıkımlara, acılara, ölümlere tanık oluyoruz. Şimdilik televizyon ekranlarında, gazetelerde...
- Portekizli yazar Jose Saramago “Körlük” romanında toplumsal körlüğü, bu kitabın devamı olan “Görmek” romanında ise ezilenler gerçekleri görmeye başladıklarında neler olduğunu anlatır. “Körlük” romanı 1933-1974 yılları arasında Portekiz’de hüküm...