Buradasınız
12 Eylül’ün Hesabını Neden Sormalıyız?
Ankara’dan bir işçi
Üzerinden tam 31 yıl geçmiş olmasına rağmen 12 Eylül 1980 askeri faşist darbesinin hesabı sorulabilmiş değil. Bunun pek çok nedeni olmakla birlikte en önemli sebep, işçi sınıfının ilerleyen yıllar içerisinde örgütlü bir güce ulaşamamasıdır. Örgütlü bir işçi sınıfı varolmadıkça da sermaye sınıfından ’80 darbesinin hesabını sormak imkânsızlaşır.
Bizler UİD-DER’li işçiler olarak Ankara’daki derneğimizde düzenlediğimiz “12 Eylül’ün Hesabı Neden Sorulmalı” etkinliğimizde 12 Eylül darbesine giden süreci ve 12 Eylül’ün hesabını nasıl sorabileceğimizi konuştuk. Etkinliğimizde sinevizyon gösterimi, şarkılarımız ve şiirlerimizle yaşanılanları bir kez daha izledik, dinledik ve Elif Çağlı’nın dizeleriyle yaşadık.
Darbe sürecine giden yolda pek çok yerde mezhep çatışmaları örgütlendi, işçi sınıfına yönelik saldırılar hızlandırıldı, DİSK’in mücadeleci işçi önderi olan Kemal Türkler öldürüldü ve böylece son deneme de yapılmış oldu. Darbenin en önemli simgesi haline gelen Kenan Evren de daha sonraki açıklamalarında toplumun vereceği tepkiden çekindiklerini ama nihayetinde bunun olmadığını söyleyecekti. Ve tüm bu hazırlıklar sonucunda egemen güçlerce topluma “kardeşi kardeşe kırdırmayız, toplumun düzeni bozuluyor, bir şeyler yapmalıyız” söylemleri yayılarak süreç tamamlanmış oldu. 12 Eylül sabahı TRT Ankara Radyosu’ndan yapılan darbe duyurusuyla baskı ve katliam dönemi resmen başladı. Ondan sonra da gerek cezaevlerinde gerekse de dışarıda işçi sınıfına ve Kürtlere yönelik baskı iyice arttı. Özellikle, yaşı mahkeme kararıyla büyütülen ve Kenan Evren’in pişkince “asmayalım da besleyelim mi” dediği gencecik fidan Erdal Eren’in idam edilmesi darbe zihniyetini gayet net bir biçimde ortaya koymaktadır.
Yükselen işçi sınıfı hareketine karşı yapılan 12 Eylül darbesi sonrasında topluma yayılan korku tohumları nedeniyle işçi sınıfı bugün bile hâlâ mücadeleden uzak durmakta, haklarını savunmaktan korkmaktadır. Ancak bunu aşmanın yolu her zamanki gibi örgütlü olmak ve sermaye sınıfına karşı mücadele etmektedir. Bunun için de UİD-DER bizlere, işçi sınıfına yol göstermeye devam ediyor.
12 Eylül’ün Hesabını Örgütlü İşçi Sınıfı Soracaktır!
Kız Çocuğu
Genel-İş Üyesi İşçilerden Bir Uyarı Daha
Son Eklenenler
- Türkiye’de seçimler öncesinde çok sayıda emekli eylemi gerçekleşti. Emeklilerin yaşadığı sorunların sandığa yansıyarak yerel seçimleri etkilediği herkesin malumu… Sorunlarımız bitmedi ve seçim sonrasında da emekliler olarak taleplerimizi haykırmaya...
- Merhaba dostlar; bizler İstanbul’dan bir grup öğretmeniz. 1 Mayıs’a yaklaşırken duygularımızı siz işçi kardeşlerimizle paylaşmak istedik. Öncelikle her sene olduğu gibi bu sene de 1 Mayıs coşkusunu haftalar, aylar öncesinden hissetmeye başladık. O...
- Öz Gıda-İş Sendikasında örgütlü işçilerin 7 Marttan beri grevde olduğu Abalıoğlu Lezita fabrikasında 16 Nisanda jandarma işçileri ve sendikacıları darp etti ve ters kelepçeyle gözaltına aldı. Yaralanan 8 işçi hastaneye kaldırıldı. İzmir Kemalpaşa’da...
- 17 Nisan Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü kapsamında Türkiye’nin pek çok kentinde sağlık emekçileri basın açıklamaları gerçekleştirdi. 12 yıl önce Gaziantep’te görev sırasında katledilen Dr. Ersin Arslan ve sağlıkta şiddet sonucu yaşamını...
- Bursa’da faaliyet gösteren Durak Tekstil’de 6 işçi Öz İplik-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılmış ve fabrika önünde direnişe geçmişlerdi. 6 Şubattan itibaren direnişlerine kararlı bir şekilde devam eden Durak Tekstil işçileriyle dayanışma...
- Sermaye sınıfı ve iktidar bizi bir birey, bir insan olarak değil sadece ucuz işgücü kaynağı olarak görüyor. Çok çocuk doğurmamızı, gelecek işçi kuşaklarını yetiştirmemizi beklerken, kadın istihdamını teşvik ettiklerini söylerken, doğum ve emzirme...
- Adıyaman’ın Besni ilçesinde bulunan Mega Polietilen fabrikasında 2 aylık ücretleri gasp edilen işçiler 8 Nisanda iş bırakarak direnişe başladı. 15 Nisanda BİRTEK-SEN’in çağrısıyla fabrika önünde bir dayanışma eylemi yapıldı. 5 Nisandan bu yana...
- İşçi sınıfının 8 saatlik işgünü için mücadelesinden doğan 1 Mayıs’ın 138 yıllık bir tarihi var. Kuşaklar boyunca kadın ve erkek işçiler işgününü 8 saate indirmek için mücadele ettiler ama bu mücadele işgününün kısaltılması talebiyle sınırlı kalmadı...
- Hepimiz artan hayat pahalılığından şikâyet ediyoruz. Geçimimizi sağlamakta, ay sonunu getirmekte zorlanıyoruz. Çarşı-pazarda, marketlerde hep aynı sohbeti yapıyor, aynı dertten yakınıyoruz: Hayat çok pahalı! Çoğumuz için tatil yapmak, hafta sonu...
- İsrail’in Gazze’ye saldırıları altıncı ayını geride bırakırken altı aydır meydanları dolduran İngiltereli işçi ve emekçiler “acil ve kalıcı ateşkes” ve “İsrail’e silah satışının sonlandırılması” talepleriyle bir kez daha meydanlara çıktı. 13 Nisanda...
- Otuz yıl boyunca kesintisiz çalışmış, ücreti daha cebine girmeden SGK primleri ve vergileri kesilmiş, EYT’li emekli bir işçiyim. 2024 yılı Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından emekliler yılı ilan edildi ama emekliler sefalet içinde yaşamaya mahkûm...
- Ezilenlerin safında mücadele eden, şiirlerini ve oyunlarını işçi sınıfına adayan Bertolt Brecht, “Yarının Büyüklerine Şiirler” kitabında, beşiğinin başucunda oğluna seslenen bir ananın ninnisine yer verir. Geçmişten bugüne ninniler, çocukların...
- Sevgili işçi kardeşlerim, hepinize merhaba. Bu mektubumda sizlerle sözü eğip bükmeden konuşmak ve gerçekler üzerine hasbihal etmek istiyorum. Yani gerçekleri olduğu gibi konuşalım. Biliyorum ki kursağınıza giren her lokmayı alın teriniz, elinizin...