Buradasınız
1 Mayıs’a Nasıl Hazırlanmalıyız?
Digiturk’ten bir medya işçisi
1 Mayıs’a sayılı günler var. Kimimiz takvimlerde işaretledi bile, heyecanla hazırlanıyor. Kimimiz dağıtılan bildirilerden, asılan afişlerden hatırladı. Kimimiz de pek oralı olmuyor. Gereğini bilmiyor çünkü. Kimimiz korkuyor, burjuva medyanın yaydığı korku atmosferi nedeniyle.
1 Mayıs, özcesi, işçilerin uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü. Sorunlarımızı, taleplerimizi dile getirdiğimiz, haklarımızı almak için birliğimizi sağladığımız büyük mücadele günü. 1 Mayıs’a katılmak her işçi için bir zorunluluk aslında. Ancak görevimiz olduğu için değil, gerekli olduğu için. Bizi her geçen gün daha da bunaltan hayat koşullarımıza karşı birleşip gücümüzü ortaya koyabileceğimiz, dağınıklığımızdan, boş vermişliğimizden, güçsüzlüğümüzden kurtulabileceğimiz bir gün 1 Mayıs.
1 Mayıs’ta işçi sınıfının gündeminde yakıcı birçok sorunu dile getirmeliyiz. İşsizlik, kriz, sigortasız çalıştırma ve işten atmalara karşı birliğimizi sağladığımız gün olmalı 1 Mayıs. Biz işçileri bölen ve engellemeye çalışan ırkçılık ve siyasal yasaklara karşı haykırdığımız gün olmalı 1 Mayıs. Dünyayı kapitalistlerin değil, biz işçilerin yönetmesi gerektiğini haykırmamız gerekir 1 Mayıs’ta.
Sadece yaşadığımız ülkede değil, dünyanın bütün meydanlarında, sömürü düzenine karşı işçilerin birliği, halkların kardeşliği sözleri haykırılacak. Dünyanın dört bir yanında süren binlerce direnişin, mücadelenin bir parçası olarak, aynı büyük ailenin fertleri olarak gururla alanlarda olacağız.
1 Mayıs’ta alanlarda olacağız ancak ceketimizi alıp alanlara gelmek yeterli değil. Öncelikle 1 Mayıs’ı öğrenmeli, hangi taleplerle gittiğimizi bilmeliyiz. Her işçi ve emekçiyi 1 Mayıs alanlarında buluşmaya çağırmalıyız. İşyerimizdeki arkadaşlarımızdan, her işe gidiş gelişte otobüste yanımızda oturan emekçiye, akrabalarımızdan bakkalımıza, çocuğumuzun öğretmeninden komşularımıza kadar herkese 1 Mayıs’ı anlatmalıyız. Bunu emekçilerin gerçek gündeminin 1 Mayıs olması gerektiği için yapmalıyız. Bu çağrıyı, 1 Mayıs’ı polisiye bir olay gibi yansıtan burjuva medyanın etkisini kırmak için yapmalıyız.
1 Mayıs’a örgütlenmek ve örgütlemek için gitmeliyiz. Hedefimiz, 1 Mayıs’tan habersiz olanları haberdar, ilgisiz olanları katılımcı yapmak olmalı. Korkularını kıramayanlar için bile 1 Mayıs’ın haklılığını ve gerekli olduğunu genel bir kabul haline getirmeliyiz.
Afişlerimizi, bildirilerimizi, bültenlerimizi okumakla kalmamalı diğer işçilerle buluşturmalıyız. Sendikalı isek, sendikalarımızın yönetimlerini 1 Mayıs’a güçlü ve örgütlü katılımın sağlanması konusunda görev almaya davet etmeli, sendikasız isek sendikalaşma çalışmamızın bir parçası olarak 1 Mayıs alanına çağrılarımızı yapmalıyız. Her bir işçi bulunduğu yerde bir sendika, bir işçi komitesi gibi çalışmalı. Zaten bu çalışma her işçinin sendikaya, işçi komitesine kavuşmasını da sağlayacak.
Televizyonların, gazetelerin yalan gündemlerine inat, alın terinin aktığı fabrikalarda, yaşadığımız sokaklarda, bir olup tek gündemi 1 Mayıs olarak belirlemeliyiz. Çünkü işçi sınıfının tek gündeminin 1 Mayıs olması demek, işçilerin birlik olmaları demek aynı zamanda. İşçiler gerçekten de bir gün birlik olduğunda, yeni bir dünya kurulacak ellerimizle.
46. Yılında Kavel Destanı
Amerika’da Kömür Madeninde Patlama
Son Eklenenler
- Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Mersen’de işçiler, sendika ve toplu sözleşme hakları için 19 Nisanda greve çıktı. Sendikadan yapılan açıklamada şu sözlere yer verildi: “Fransa sermayeli Mersen’in merkez yöneticileri...
- İşçi Dayanışması’yla tanışmış işçi kardeşlerimiz, gazetemizin kendilerinde yarattığı değişimi çok iyi bilir. UİD-DER ile yolları kesişen her işçi kardeşimizin zihni açılır, doğru bir ifadeyle dünyaya ve her şeye sanki üç boyutlu bir gözlükle bakar...
- Bu dünyaya sadece çalışmak için gelmiş gibiyiz. İşyerinde arkadaşlarımın ağzından sürekli şu sözler dökülüyor: “Ya biz bu dünyaya çalışmak için mi geldik? Evde iş, fabrikada iş… Sürekli bir döngünün içinde dönüp duruyoruz. Neden bu kadar çok...
- Türkiye’de seçimler öncesinde çok sayıda emekli eylemi gerçekleşti. Emeklilerin yaşadığı sorunların sandığa yansıyarak yerel seçimleri etkilediği herkesin malumu… Sorunlarımız bitmedi ve seçim sonrasında da emekliler olarak taleplerimizi haykırmaya...
- Merhaba dostlar; bizler İstanbul’dan bir grup öğretmeniz. 1 Mayıs’a yaklaşırken duygularımızı siz işçi kardeşlerimizle paylaşmak istedik. Öncelikle her sene olduğu gibi bu sene de 1 Mayıs coşkusunu haftalar, aylar öncesinden hissetmeye başladık. O...
- Öz Gıda-İş Sendikasında örgütlü işçilerin 7 Marttan beri grevde olduğu Abalıoğlu Lezita fabrikasında 16 Nisanda jandarma işçileri ve sendikacıları darp etti ve ters kelepçeyle gözaltına aldı. Yaralanan 8 işçi hastaneye kaldırıldı. İzmir Kemalpaşa’da...
- 17 Nisan Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü kapsamında Türkiye’nin pek çok kentinde sağlık emekçileri basın açıklamaları gerçekleştirdi. 12 yıl önce Gaziantep’te görev sırasında katledilen Dr. Ersin Arslan ve sağlıkta şiddet sonucu yaşamını...
- Bursa’da faaliyet gösteren Durak Tekstil’de 6 işçi Öz İplik-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılmış ve fabrika önünde direnişe geçmişlerdi. 6 Şubattan itibaren direnişlerine kararlı bir şekilde devam eden Durak Tekstil işçileriyle dayanışma...
- Sermaye sınıfı ve iktidar bizi bir birey, bir insan olarak değil sadece ucuz işgücü kaynağı olarak görüyor. Çok çocuk doğurmamızı, gelecek işçi kuşaklarını yetiştirmemizi beklerken, kadın istihdamını teşvik ettiklerini söylerken, doğum ve emzirme...
- Adıyaman’ın Besni ilçesinde bulunan Mega Polietilen fabrikasında 2 aylık ücretleri gasp edilen işçiler 8 Nisanda iş bırakarak direnişe başladı. 15 Nisanda BİRTEK-SEN’in çağrısıyla fabrika önünde bir dayanışma eylemi yapıldı. 5 Nisandan bu yana...
- İşçi sınıfının 8 saatlik işgünü için mücadelesinden doğan 1 Mayıs’ın 138 yıllık bir tarihi var. Kuşaklar boyunca kadın ve erkek işçiler işgününü 8 saate indirmek için mücadele ettiler ama bu mücadele işgününün kısaltılması talebiyle sınırlı kalmadı...
- Hepimiz artan hayat pahalılığından şikâyet ediyoruz. Geçimimizi sağlamakta, ay sonunu getirmekte zorlanıyoruz. Çarşı-pazarda, marketlerde hep aynı sohbeti yapıyor, aynı dertten yakınıyoruz: Hayat çok pahalı! Çoğumuz için tatil yapmak, hafta sonu...
- İsrail’in Gazze’ye saldırıları altıncı ayını geride bırakırken altı aydır meydanları dolduran İngiltereli işçi ve emekçiler “acil ve kalıcı ateşkes” ve “İsrail’e silah satışının sonlandırılması” talepleriyle bir kez daha meydanlara çıktı. 13 Nisanda...