Buradasınız
1 Mayıs’a, Neden mi?
Gebze’den bir işçi
İşsizliğin bir unvanı var mı? Peki ya açlığın, ya da yoksulluğun? Bizim bilmediğimiz genetik bir hastalık ismi mi bunlar, tedavisi var mı peki?
Bu soruları soruyorum çünkü önümüz 1 Mayıs. Bu gün, bu soruların hepsini boşa çıkartıp nedenini açıklayan, çözüm yolunu gösteren bir gün ve öğretici bir tarih kesiti. Türkiye’de işçiler iş cinayetlerinde ölmek için mi doğmuşlar, bunun için mi hayatları boyunca çalışmışlar? Analarımız bizi böyle bir hayatı yaşayalım diye mi doğurmuş?
Günyüzü görememiş, en iyilerine layık, çalışıp didinen analarımız, babalarımız... Yoksa asıl suçlu onlar mı? Gecesini gündüzüne katıp evladının daha iyi bir geleceği olsun diye fazla mesailerde ömür çürüten, onu okutmaya çalışan, kitap parası gönderebilmek, harç parasını denkleştirebilmek için canı çıkan onlar değil mi? Bilseler ki, okusak da yarın bizi bekleyen yine işsizlik… Bileseler ki, Tunus’ta Arap baharının fitilini ateşleyen Muhammed Buazizi seyyar satıcılık yapan bir üniversite mezunu gençti! Onu yakan ateşi fitilleyen, umutlarımızı, hayallerimizi çalan kahrolası bu düzen!
Durumumuz ortada. Bugün taleplerimiz için mücadele etmezssek, yarınımızı tahmin etmek zor değil. Ne sadece bana dert sonumuz ne de sana. Bizden öncekiler taşımış bu bayrağı: “8 saat iş, 8 uyku, 8 saat canımız ne isterse.” Bugün bize kaldı bayrağı taşımak. Bunun için 1 Mayıs’ta alanlara gidiyoruz. Taleplerimizi haykırmaya gidiyoruz. “Parasız Sağlık, Parasız Ulaşım, Parasız Eğitim, Herkese İş Güvencesi, İş Cinayetlerine Son!” Sınıf mücadelesini yükseltelim, alanlarda hep beraber taleplerimizi haykıralım, gücümüzü gösterelim diye işçi arkadaşlar, öğrenci arkadaşlar sizi UİD-DER ile 1 Mayıs’a davet ediyorum…
Yaşamın işçisi olmak..
Son Eklenenler
- Siyasi iktidar ve sermaye sınıfı yasa kural tanımadan işçilerin haklarını gasp ediyor. Bu saldırılara işçilerin cevabı ise mücadele etmek, boyun eğmemek oluyor. 7 Martta greve çıkan Lezita işçileri, 17 Martta Manisa Turgutlu’da yürüyüş ve basın...
- İşçilerin mücadele örgütü UİD-DER’in, “Geçmişten Geleceğe Yaşasın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü” şiarıyla düzenlediği etkinlikler dizisi İstanbul Avrupa Yakası ve Mersin’deki etkinliklerle son buldu.
- Kocaeli İSİG Meclisi ve Eğitim-Sen 1 No’lu Şube, MESEM aracılığıyla öğrencilerin sermaye için çocuk işçi yapılmasına karşı 16 Martta basın açıklaması düzenledi.
- Patronlar iş barışını “patronla işçi arasında uyum, saygı ve güven ortamı” olarak tanımlıyorlar. Peki, patronun işçiyi sömürmesi üzerine kurulu bir sistemde saygıdan, barıştan söz edebilir miyiz? İş barışı söylemini dillerinden düşürmeyen patronlar...
- Malum, Şubat ayını geride bırakıp baharın gelişini müjdeleyen Mart ayına girdik. Fakat içimiz bahar sevinciyle dolmak bir yana daha da kararıyor. Ama bunun tek nedeni hava değil. Atalarımız “Mart kapıdan baktırır, kazma kürek yaktırır” demişler....
- Ücretlerimizin yükseltilmesini talep ettiğimiz her dönemde, biz işçilere “açgözlü”, “nankör” yaftası yapıştırılır. İktidar sahiplerinden tutun da, daha fazla kâr etmek için hayatlarımızı cehenneme çeviren patronlara kadar sermaye sınıfının zihniyeti...
- İşçilerin pek çok sektörde hak gasplarına karşı verdikleri mücadeleler sürüyor. Antep’te bulunan Sayın Tekstil fabrikasında 200’ü aşkın işçinin ek zam talebiyle 9 Martta başlattığı iş bırakma eylemi devam ediyor. 14 Martta sendikaları BİRTEK-SEN’le...
- Toplumun ezenler ve ezilenler olarak ikiye bölündüğü bir sistemde gerçek adalet ve barış olamaz. Ama gerçek adaleti ve barışı isteyenler olur ve onlar ezilen sınıflardır, kadın erkek işçiler ve emekçilerdir. Dünden bugüne Fransa’dan Türkiye’ye...
- Hepimizin bildiği üzere kısa bir süre önce 2023-2025 MESS Grup Toplu İş Sözleşmesi grev aşamasında son buldu. Birden çok fabrikada MESS’e bağlı olsun veya olmasın hareketli süreçler yaşandı. Çünkü alınacak ücret başka fabrikadaki işçilerin alacağı...
- Pek çok işçi kardeşimiz grev ve direnişlerde “biz ekmeğimizin peşindeyiz” derler. Bununla ekmeklerini korumak dışında bir amaçları olmadığını anlatmaya çalışırlar. Fakat kısa zamanda ekmeklerini koruyabilmek için sendikaya üye olma, grev, gösteri,...
- TÜİK’e göre Türkiye’de göreli yoksullaşma da azalıyormuş! Ülkedeki ortalama gelirin yüzde 50’si yoksulluk sınırı olarak kabul edildiğinde 2013 yılında göreli yoksulluk oranı yüzde 15 iken 2023 yılında yüzde 13,9’a düşmüş. Pek çok uzman Cumhuriyet...
- Erzincan İliç’te bulunan siyanürlü altın madeninde meydana gelen faciada 9 madenci kardeşimiz hâlâ göçük altında. Siyanürlü liç yığınının çökmesinin ardından siyanürün yanı sıra çeşitli ağır metaller de suya ve toprağa karıştı. Madenin sahibi yerli-...
- Çalıştığım işyerinde Tuncay isimli bir arkadaşımız var. Tuncay eşinden ayrılmış, çok şeker bir oğlu var, hayatta belki de tek tutunacağı dal o kalmış. Gözlerinde “şişe dibi” diye tabir edilen bir gözlük, ayağının biri topal, iki kulağında da işitme...