Buradasınız
1 Mayıs Coşkusu Devam Ediyor
Esenyurt’tan bir kadın tekstil işçisi
“Sınıf kürsüsü” bölümüne geldiğimizde işçi arkadaşlar 1 Mayıs mitingine dair hissettiklerini ve gözlemlerini aktardılar. Metal işçisi bir arkadaşımız “1 Mayıs’taki coşkuyu anlatmak zor, o coşkuyu oraya giderek yaşamak gerekir” dedi. Başka bir arkadaşımız “yıllar sonra 1 Mayıs kitlesel olarak kutlandı, işçiler üzerindeki Taksim korkusu az da olsa azalmıştır” dedi.
Daha sonra söz alan bir tekstil işçisi arkadaşımız şunları söyledi: “Bizlerin bir araya gelmesine engel olmak için bin bir türlü oyun oynuyorlar. Bizler yılın sadece bir gününde değil her gününde patronlarla mücadele ediyoruz. 364 günün meyvelerini 1 Mayıs’ta alıyoruz. Bireysel olarak hiçbir şey yapamayız, bunun için çevremizdeki insanlarla konuşup birleşmeli ve örgütlülüğümüze güvenmeliyiz.” Bir işçi kardeşimiz, “taleplerimizi kabul ettirdiğimizde, işte o zaman Taksim gerçek önemini kazanır” dedi. Bir başka işçi kardeşimizse “ilk defa 1 Mayıs’a katıldım. 1 Mayıs’ın ne olduğunu bilmiyordum ama bu yıl gittim. Alandaki o coşkuyu yaşamak çok güzel bir duyguydu” dedi. Bir diğer arkadaşımız, “korkularımızı yenmeliyiz ve artık kendimiz için çalışmalıyız; haksızlıklara sömürüye dur demek için örgütlenmeliyiz” dedi.
11 gündür direnişte bulunan bir UPS Kargo işçisi ise, direniş sürecini anlatarak, “Direnişler en geri işçilerin bile yaşama bakış açılarını tamamen değiştiriyor, çocuklarını mücadeleden uzak tutanlar bugün mücadelede en ön saflarda yer alıyorlar” dedi.
1 Mayıs coşkusu katılan tüm işçilerin gözlerinden okunuyor. Sınıf kürsümüzdeki konuşmalar mücadelemizi daha ileriye taşıyacağımızı müjdeliyor.
ONLAR
Son Eklenenler
- Siyasi iktidar ve sermaye sınıfı yasa kural tanımadan işçilerin haklarını gasp ediyor. Bu saldırılara işçilerin cevabı ise mücadele etmek, boyun eğmemek oluyor. 7 Martta greve çıkan Lezita işçileri, 17 Martta Manisa Turgutlu’da yürüyüş ve basın...
- İşçilerin mücadele örgütü UİD-DER’in, “Geçmişten Geleceğe Yaşasın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü” şiarıyla düzenlediği etkinlikler dizisi İstanbul Avrupa Yakası ve Mersin’deki etkinliklerle son buldu.
- Kocaeli İSİG Meclisi ve Eğitim-Sen 1 No’lu Şube, MESEM aracılığıyla öğrencilerin sermaye için çocuk işçi yapılmasına karşı 16 Martta basın açıklaması düzenledi.
- Patronlar iş barışını “patronla işçi arasında uyum, saygı ve güven ortamı” olarak tanımlıyorlar. Peki, patronun işçiyi sömürmesi üzerine kurulu bir sistemde saygıdan, barıştan söz edebilir miyiz? İş barışı söylemini dillerinden düşürmeyen patronlar...
- Malum, Şubat ayını geride bırakıp baharın gelişini müjdeleyen Mart ayına girdik. Fakat içimiz bahar sevinciyle dolmak bir yana daha da kararıyor. Ama bunun tek nedeni hava değil. Atalarımız “Mart kapıdan baktırır, kazma kürek yaktırır” demişler....
- Ücretlerimizin yükseltilmesini talep ettiğimiz her dönemde, biz işçilere “açgözlü”, “nankör” yaftası yapıştırılır. İktidar sahiplerinden tutun da, daha fazla kâr etmek için hayatlarımızı cehenneme çeviren patronlara kadar sermaye sınıfının zihniyeti...
- İşçilerin pek çok sektörde hak gasplarına karşı verdikleri mücadeleler sürüyor. Antep’te bulunan Sayın Tekstil fabrikasında 200’ü aşkın işçinin ek zam talebiyle 9 Martta başlattığı iş bırakma eylemi devam ediyor. 14 Martta sendikaları BİRTEK-SEN’le...
- Toplumun ezenler ve ezilenler olarak ikiye bölündüğü bir sistemde gerçek adalet ve barış olamaz. Ama gerçek adaleti ve barışı isteyenler olur ve onlar ezilen sınıflardır, kadın erkek işçiler ve emekçilerdir. Dünden bugüne Fransa’dan Türkiye’ye...
- Hepimizin bildiği üzere kısa bir süre önce 2023-2025 MESS Grup Toplu İş Sözleşmesi grev aşamasında son buldu. Birden çok fabrikada MESS’e bağlı olsun veya olmasın hareketli süreçler yaşandı. Çünkü alınacak ücret başka fabrikadaki işçilerin alacağı...
- Pek çok işçi kardeşimiz grev ve direnişlerde “biz ekmeğimizin peşindeyiz” derler. Bununla ekmeklerini korumak dışında bir amaçları olmadığını anlatmaya çalışırlar. Fakat kısa zamanda ekmeklerini koruyabilmek için sendikaya üye olma, grev, gösteri,...
- TÜİK’e göre Türkiye’de göreli yoksullaşma da azalıyormuş! Ülkedeki ortalama gelirin yüzde 50’si yoksulluk sınırı olarak kabul edildiğinde 2013 yılında göreli yoksulluk oranı yüzde 15 iken 2023 yılında yüzde 13,9’a düşmüş. Pek çok uzman Cumhuriyet...
- Erzincan İliç’te bulunan siyanürlü altın madeninde meydana gelen faciada 9 madenci kardeşimiz hâlâ göçük altında. Siyanürlü liç yığınının çökmesinin ardından siyanürün yanı sıra çeşitli ağır metaller de suya ve toprağa karıştı. Madenin sahibi yerli-...
- Çalıştığım işyerinde Tuncay isimli bir arkadaşımız var. Tuncay eşinden ayrılmış, çok şeker bir oğlu var, hayatta belki de tek tutunacağı dal o kalmış. Gözlerinde “şişe dibi” diye tabir edilen bir gözlük, ayağının biri topal, iki kulağında da işitme...