Buradasınız
1 Mayıs Yaklaşıyor, Yüreklerimiz Coşkuyla Atıyor!
Gebze’den bir kadın büro işçisi
İşçi sınıfının birlik, mücadele ve dayanışma günü olan 1 Mayıs yaklaşıyor. Her 1 Mayıs’ta birliğimizin ve örgütlülüğümüzün verdiği coşkuyla atıyor yüreklerimiz. Tüm dünyada aynı anda taleplerimizi haykırmak, coşkuyu ve mücadele azmini adım adım alanlara taşımak, sesimize ses, gücümüze güç katmak için hazırlıklarımızı sürdürüyoruz.
Geçtiğimiz 1 Mayıs’tan bu yana patronların saldırıları hız kesmeden devam etti. İşçilerin kanı, canı pahasına ekonomimiz büyüdü, sayıları artı milyarderlerimizin. AKP’siyle, CHP’siyle, MHP’siyle tüm sermaye partileri işçi kardeşlerimizi kutuplaştırma politikasıyla birbirine düşürdü. Sınıfımızı, kendi siyasetlerinin arka bahçeleri yapmaya çalışanlar, bu 1 Mayıs’ta yine karşımıza dikildiler. 1 Mayıs’ta alanları yasaklamaya kalktılar. Sınırsız olması gereken gösteri, yürüyüş ve toplanma hakkımıza saldırmaktan geri durmadılar. Ellerinde tuttukları medya aracılığıyla kafaları bulandırmak için ellerinden geleni yaptılar. Ama sıra işçilerin haklarına saldırmaya, çalışma saatlerinin ve ücretlerin düzenlenmesine, işçi cinayetlerine geldiğinde gıkları bile çıkmadı. Sermayenin bir tarafı saldırı paketlerini iyi bir şeymiş gibi anlatarak kafa karıştırıyor. Diğer tarafı tüm olanlar karşısında üç maymunu oynuyor.
Tüm bu saldırılara rağmen, yılmadan, inatla ve inançla mücadele yürüten UİD-DER’li işçiler olarak bizler, düzen partilerine kanmamak gerektiğini anlattık işçi kardeşlerimize. Sermaye partilerinin kutuplaştırma politikasına inat, kendi bağımsız sınıf siyasetimizi sahiplenmeye ve büyütmeye çağırdık tüm sınıf kardeşlerimizi. İşçilerin sorunlarına sahip çıkan, bu sorunları tümüyle ortadan kaldırmak için tüm ciddiyetiyle emek harcayan UİD-DER, bu 1 Mayıs’ta da bizleri taleplerimizi haykırmaya çağırıyor. Düşük ücretlere, uzun iş saatlerine, işçi cinayetlerine, sömürülmeye, ezilmeye karşı tüm sınıf kardeşlerimizi birlik olmaya, bir olmaya davet ediyor. 1 Mayıs’ta tüm kızıllığıyla, coşkusuyla, disipliniyle UİD-DER kortejinde saf tutmalı, taleplerimizi yüreklerimizde hissettiğimiz tüm coşkumuzla haykırmalıyız. Ücretler Yükseltilsin, İş Saatleri Kısaltılsın! Haydi UİD-DER’le 1 Mayıs’a!
Tahterevalli
Gebze’de 1 Mayıs İçin Ortak Çağrı
Son Eklenenler
- Siyasi iktidar ve sermaye sınıfı yasa kural tanımadan işçilerin haklarını gasp ediyor. Bu saldırılara işçilerin cevabı ise mücadele etmek, boyun eğmemek oluyor. 7 Martta greve çıkan Lezita işçileri, 17 Martta Manisa Turgutlu’da yürüyüş ve basın...
- İşçilerin mücadele örgütü UİD-DER’in, “Geçmişten Geleceğe Yaşasın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü” şiarıyla düzenlediği etkinlikler dizisi İstanbul Avrupa Yakası ve Mersin’deki etkinliklerle son buldu.
- Kocaeli İSİG Meclisi ve Eğitim-Sen 1 No’lu Şube, MESEM aracılığıyla öğrencilerin sermaye için çocuk işçi yapılmasına karşı 16 Martta basın açıklaması düzenledi.
- Patronlar iş barışını “patronla işçi arasında uyum, saygı ve güven ortamı” olarak tanımlıyorlar. Peki, patronun işçiyi sömürmesi üzerine kurulu bir sistemde saygıdan, barıştan söz edebilir miyiz? İş barışı söylemini dillerinden düşürmeyen patronlar...
- Malum, Şubat ayını geride bırakıp baharın gelişini müjdeleyen Mart ayına girdik. Fakat içimiz bahar sevinciyle dolmak bir yana daha da kararıyor. Ama bunun tek nedeni hava değil. Atalarımız “Mart kapıdan baktırır, kazma kürek yaktırır” demişler....
- Ücretlerimizin yükseltilmesini talep ettiğimiz her dönemde, biz işçilere “açgözlü”, “nankör” yaftası yapıştırılır. İktidar sahiplerinden tutun da, daha fazla kâr etmek için hayatlarımızı cehenneme çeviren patronlara kadar sermaye sınıfının zihniyeti...
- İşçilerin pek çok sektörde hak gasplarına karşı verdikleri mücadeleler sürüyor. Antep’te bulunan Sayın Tekstil fabrikasında 200’ü aşkın işçinin ek zam talebiyle 9 Martta başlattığı iş bırakma eylemi devam ediyor. 14 Martta sendikaları BİRTEK-SEN’le...
- Toplumun ezenler ve ezilenler olarak ikiye bölündüğü bir sistemde gerçek adalet ve barış olamaz. Ama gerçek adaleti ve barışı isteyenler olur ve onlar ezilen sınıflardır, kadın erkek işçiler ve emekçilerdir. Dünden bugüne Fransa’dan Türkiye’ye...
- Hepimizin bildiği üzere kısa bir süre önce 2023-2025 MESS Grup Toplu İş Sözleşmesi grev aşamasında son buldu. Birden çok fabrikada MESS’e bağlı olsun veya olmasın hareketli süreçler yaşandı. Çünkü alınacak ücret başka fabrikadaki işçilerin alacağı...
- Pek çok işçi kardeşimiz grev ve direnişlerde “biz ekmeğimizin peşindeyiz” derler. Bununla ekmeklerini korumak dışında bir amaçları olmadığını anlatmaya çalışırlar. Fakat kısa zamanda ekmeklerini koruyabilmek için sendikaya üye olma, grev, gösteri,...
- TÜİK’e göre Türkiye’de göreli yoksullaşma da azalıyormuş! Ülkedeki ortalama gelirin yüzde 50’si yoksulluk sınırı olarak kabul edildiğinde 2013 yılında göreli yoksulluk oranı yüzde 15 iken 2023 yılında yüzde 13,9’a düşmüş. Pek çok uzman Cumhuriyet...
- Erzincan İliç’te bulunan siyanürlü altın madeninde meydana gelen faciada 9 madenci kardeşimiz hâlâ göçük altında. Siyanürlü liç yığınının çökmesinin ardından siyanürün yanı sıra çeşitli ağır metaller de suya ve toprağa karıştı. Madenin sahibi yerli-...
- Çalıştığım işyerinde Tuncay isimli bir arkadaşımız var. Tuncay eşinden ayrılmış, çok şeker bir oğlu var, hayatta belki de tek tutunacağı dal o kalmış. Gözlerinde “şişe dibi” diye tabir edilen bir gözlük, ayağının biri topal, iki kulağında da işitme...