815 Milyon İnsan Aç!
Birleşmiş Milletler geçtiğimiz günlerde bir rapor yayınladı. “Dünyada Gıda Güvenliği ve Beslenme Durumu 2017” başlıklı rapordaki sayılar kan donduracak cinsten. Rapora göre dünyada 815 milyon insan her gün, her saat, her dakika açlıkla boğuşuyor.
Raporda yer alan verilere göre yatağa aç girenlerin, sabah gözünü yeniden açlığa açanların sayısı her geçen gün artıyor. Son bir yılda açların sayısına 38 milyon insan daha eklendi ve açlık ordusu 815 milyon kişiye ulaştı. Açlıkla boğuşanların sayısı dünya nüfusunun %11’ine denk geliyor.
Üretimin sadece kâr elde etmek için yapıldığı; dev tekellerin, devletlerin birbiriyle kıyasıya bir rekabet içinde olduğu, doğal kaynakları yağmaladığı, doğayı kirlettiği bir sistem olan kapitalizm; dünyayı milyonlarca insan için adeta cehenneme çeviriyor. Derinleşen ekonomik kriz ve rekabet ortamı süregiden üçüncü emperyalist paylaşım savaşını kızıştırıyor. Dünyanın pek çok yerinde süren savaş ve bölgesel çatışmalar, açlık çeken insanların sayısının artmasına neden oluyor. Rapora göre açlıkla boğuşan 815 milyon insanın, 489 milyonu emperyalist sıcak savaşın gerçekleştiği yerlerde, çatışmaların olduğu bölgelerde bulunuyor. Beş yaş altı 155 milyon çocuğun da açlığın pençesinde kıvrandığını eklediğimizde durumun vahameti daha net biçimde açığa çıkıyor.
Raporda açlıkla boğuşanların yoğun olduğu bölgelerin coğrafi olarak dağılımını görmek de mümkün. Buna göre açlıkla boğuşan insanların 520 milyonu Asya’da, 243 milyonu Afrika’da, 42 milyonu ise Karayipler’de bulunuyor. Yıllardır iç savaşla yerle bir edilen Güney Sudan, Somali, Yemen ve Nijerya ise açlığın en yoğun olduğu ülkeler olarak başı çekiyorlar.
Yayınlanan raporda yer alan sayılar gerçekten akıllara durgunluk veriyor. Bu raporda yer alan sayılar işçi sınıfının şairi Nâzım Hikmet’in 17 Haziran 1962’de yazdığı Neyi Bildirir Sayılar şiirini akla getiriyor. Nâzım Usta, bu şiiri yazdığında dünya nüfusu henüz 2,5 milyardı. Aradan tam 55 yıl geçti. Bugün dünya nüfusu 6 milyar 930 milyon kişi. Dünya nüfusu büyüdü, gelişti. Ama dünyada çok büyük teknolojik gelişmeler de yaşandı. Ama aradan geçen zamanda açların sayısı arttı.
Yeryüzünde yuvarlak hesap ve şimdilik 2,5 milyarız
%80’imiz aç,
Yıl 1962
62 yılında iki avcı uçağını masaya koysak
Çevirsek ete ekmeğe, şaraba, salataya
40 milyon insan doyasıya yer içer
40 milyon kediye de yeter ekmekten etten…
Nazım Hikmet bitirirken dizelerini derki “tepeden tırnağa silahsızlansak/ kazırdık açlığın kökünü üç ayda.” Tıpkı Nâzım Usta’nın 55 yıl önce dediği gibi bugün bir savaş uçağını soframıza koysak ve çevirsek ete ekmeğe, çok daha fazla insani besler doyururuz. Günümüzde teknoloji 10 milyar insanı doyuracak, besleyecek düzeye ulaşmış durumda. Ancak bu teknoloji insanların ihtiyaçları temelinde kullanılmıyor. Ayrıca üretilen ve satılamayan ürünler stoklarda çürümeye terk ediliyor. Çünkü onları pazara sürmek demek, fiyatların düşmesi, dolayısıyla kârların düşmesi demek… İşte bu akıl dışılığın adına kapitalizm deniyor. Çocuklarımızın gözündeki kederin silinmesi, eğri büğrü sıska bacaklarının düzelmesi, şiş karınlarının inmesi için bize düşen görev bellidir. Umutla daha güzel yarınlar için mücadele etmek. Kapitalizm yıkılmadan tüm insanlar doyamayacak, tüm insanlar gülemeyecek!
Yerlerimiz
Okul Masrafları El Yakıyor
Son Eklenenler
- Türkiye’de seçimler öncesinde çok sayıda emekli eylemi gerçekleşti. Emeklilerin yaşadığı sorunların sandığa yansıyarak yerel seçimleri etkilediği herkesin malumu… Sorunlarımız bitmedi ve seçim sonrasında da emekliler olarak taleplerimizi haykırmaya...
- Merhaba dostlar; bizler İstanbul’dan bir grup öğretmeniz. 1 Mayıs’a yaklaşırken duygularımızı siz işçi kardeşlerimizle paylaşmak istedik. Öncelikle her sene olduğu gibi bu sene de 1 Mayıs coşkusunu haftalar, aylar öncesinden hissetmeye başladık. O...
- Öz Gıda-İş Sendikasında örgütlü işçilerin 7 Marttan beri grevde olduğu Abalıoğlu Lezita fabrikasında 16 Nisanda jandarma işçileri ve sendikacıları darp etti ve ters kelepçeyle gözaltına aldı. Yaralanan 8 işçi hastaneye kaldırıldı. İzmir Kemalpaşa’da...
- 17 Nisan Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü kapsamında Türkiye’nin pek çok kentinde sağlık emekçileri basın açıklamaları gerçekleştirdi. 12 yıl önce Gaziantep’te görev sırasında katledilen Dr. Ersin Arslan ve sağlıkta şiddet sonucu yaşamını...
- Bursa’da faaliyet gösteren Durak Tekstil’de 6 işçi Öz İplik-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılmış ve fabrika önünde direnişe geçmişlerdi. 6 Şubattan itibaren direnişlerine kararlı bir şekilde devam eden Durak Tekstil işçileriyle dayanışma...
- Sermaye sınıfı ve iktidar bizi bir birey, bir insan olarak değil sadece ucuz işgücü kaynağı olarak görüyor. Çok çocuk doğurmamızı, gelecek işçi kuşaklarını yetiştirmemizi beklerken, kadın istihdamını teşvik ettiklerini söylerken, doğum ve emzirme...
- Adıyaman’ın Besni ilçesinde bulunan Mega Polietilen fabrikasında 2 aylık ücretleri gasp edilen işçiler 8 Nisanda iş bırakarak direnişe başladı. 15 Nisanda BİRTEK-SEN’in çağrısıyla fabrika önünde bir dayanışma eylemi yapıldı. 5 Nisandan bu yana...
- İşçi sınıfının 8 saatlik işgünü için mücadelesinden doğan 1 Mayıs’ın 138 yıllık bir tarihi var. Kuşaklar boyunca kadın ve erkek işçiler işgününü 8 saate indirmek için mücadele ettiler ama bu mücadele işgününün kısaltılması talebiyle sınırlı kalmadı...
- Hepimiz artan hayat pahalılığından şikâyet ediyoruz. Geçimimizi sağlamakta, ay sonunu getirmekte zorlanıyoruz. Çarşı-pazarda, marketlerde hep aynı sohbeti yapıyor, aynı dertten yakınıyoruz: Hayat çok pahalı! Çoğumuz için tatil yapmak, hafta sonu...
- İsrail’in Gazze’ye saldırıları altıncı ayını geride bırakırken altı aydır meydanları dolduran İngiltereli işçi ve emekçiler “acil ve kalıcı ateşkes” ve “İsrail’e silah satışının sonlandırılması” talepleriyle bir kez daha meydanlara çıktı. 13 Nisanda...
- Otuz yıl boyunca kesintisiz çalışmış, ücreti daha cebine girmeden SGK primleri ve vergileri kesilmiş, EYT’li emekli bir işçiyim. 2024 yılı Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından emekliler yılı ilan edildi ama emekliler sefalet içinde yaşamaya mahkûm...
- Ezilenlerin safında mücadele eden, şiirlerini ve oyunlarını işçi sınıfına adayan Bertolt Brecht, “Yarının Büyüklerine Şiirler” kitabında, beşiğinin başucunda oğluna seslenen bir ananın ninnisine yer verir. Geçmişten bugüne ninniler, çocukların...
- Sevgili işçi kardeşlerim, hepinize merhaba. Bu mektubumda sizlerle sözü eğip bükmeden konuşmak ve gerçekler üzerine hasbihal etmek istiyorum. Yani gerçekleri olduğu gibi konuşalım. Biliyorum ki kursağınıza giren her lokmayı alın teriniz, elinizin...