Buradasınız
8 Mart’ta Analar Haykırıyor: Kadınız, Anayız, Barıştan Yanayız!
Türkiye devletinin Kürt halkına karşı yürüttüğü haksız savaşta 50 binden fazla insan hayatını kaybetti. Ölenler yoksul Türk ve Kürt çocuklarıydı. On yıllardır kadınlar; ölen eşlerinin ve çocuklarının ardından ağıtlar yakıyor, gözyaşı döküyorlar. Eşi ya da çocuğu çatışma bölgelerinde olan Türk ve Kürt kadınlar, o kötü haberi alma korkusuyla evlatlarının yolunu gözlüyorlar.
Devlet türlü oyunlarla evlatlarını kaybeden gözü yaşlı annelere “vatan sağ olsun” dedirtmeye çalıştı, çalışıyor. Yine de “vatan değil evladım sağ olsaydı” diyen kadınların çığlığını tümüyle gizleyemedi. Kürt kadınları ise, uzun yıllardır barış talebini haykırıyor, savaşın derhal sona ermesi ve Kürt sorununun çözümü için mücadele ediyorlar. 8 Mart Uluslararası Emekçi Kadınlar Günü dolayısıyla alanlara çıkan Kürt kadınları “Kadınız, Anayız, Barıştan Yanayız” sloganıyla özlemlerini dile getiriyorlar ve tüm Türkiye’deki kadınları da barış sürecine sahip çıkmaya çağırıyorlar. Kürt kadınları çocuklarının dağlardan sağ salim geri dönmesi umudunu dile getiriyorlar. Evladını yitirmiş Kürt kadınları “başka analar ağlamasın, biz barış istiyoruz” diyerek Türk analarını ve kadınlarını barış talebini sahiplenmeye çağırıyorlar. Son yıllarda ölen askerlerin ailelerinden de “bu kan dursun, başka analar ağlamasın” sözleri duyuluyor.
Devlet on yıllardır yükseltilen barış talebine ısrarla kulak tıkadı. Kürtlerin son derece haklı ve meşru olan taleplerinin en temel olanlarını bile karşılamadı, özgürleşmelerini engellemek için elinden gelen her şeyi yaptı. Savaşı ve şiddeti yükselterek, Kürt halkının haklı taleplerini kanla boğmaya çalıştı. Fakat yürütülen tüm politikalar iflas etmiştir. Başa gelen hükümetler, kadınların haykırdığı barış çağrılarını dikkate almayarak, on binlerce yoksul gencin ölümüne ve tarifsiz acılara sebebiyet vermişlerdir. Onca gecikmeye ve çekilen onca acıya rağmen, halen bu haksız savaşa son vermek ve barışı kazanmak için yeterli kararlılık gösterilmemektedir.
Türk ve Kürt halkları on yıllardır birbirine karşı kışkırtılmaya çalışılsa da asla düşman edilemediler. Birbirlerinden kız alıp verdiler; birbirlerinin düğününe-cenazesine sahip çıktılar; birbirlerinin kederini, sevincini paylaştılar. Kapı komşusu oldular; aynı sofraya oturdular. Onca ateş düştü ocaklarına, onca yürek yandı ama onlar kıymadı birbirine. Onlar; yoksul mahallelerde yaşayan, yıkık dökük okullara çocuklarını yollayan, asgari ücrete aynı fabrikalarda ömür tüketen Türk ve Kürt emekçileri… Yoksulluklarıyla, acılarıyla kardeş halklar! En çok da analar kardeş!
Hayatta hiçbir duygu analık duygusunun yerini tutmaz. Evlatlarını sevgiyle, özveriyle büyüten, gözünden sakınan analara evlat acısı reva mıdır? Türk anaları, asker anaları; evlatlarımız gencecik yaşta ölüme gitti, daha da gidebilir! Hayatı bile tanıyamadan, daha yirmili yaşlarda ölümü tanıdılar. Analar, biz büyüsün de ölsün diye mi doğurduk evlatlarımızı? Bunun için demeliyiz ki barış olsun, savaş olmasın!
Türk ve Kürt halklarının acılarla ve çilelerle yoğrulmuş kadınları! Evlatlarını, eşlerini yitirmiş ya da korku içinde yollarını gözleyen kadınlar! Barışı herkesten çok biz kadınlar istiyoruz! Kürt ve Türk emekçi halklarının birbirleriyle çözemeyeceği hiçbir sorun yoktur. Halkların eşit ve kardeş olmasına kadınların itirazı yok. Hiçbir halkın bir diğerinden daha üstün ya da ayrıcalıklı olması gerektiğine inanmıyoruz. Eşit olan halkların birbiriyle sorunu olmayacaktır. Eğer susarsak, anaların yüreği evlat acısıyla yanmaya devam edecek. Evlatlarını doğuran analar, barışı da doğurabilir! Yeter ki haykıralım: Haksız savaşa son! Kürt halkının demokratik talepleri karşılansın!
UİD-DER Kadın Komitesi
Fabrika Kızı
- Her İşyerine, Her Mahalleye Kreş İstiyoruz!
- UİD-DER’de Bir Kez Daha 8 Mart Coşkusu
- Dünden Bugüne Barış ve Adalet Özlemimiz İçin
- Mücadelenin Adıdır Kadın
- Ekmeğe Zam Yapılırsa
- UİD-DER’de 8 Mart Etkinlikleri: Geçmişten Geleceğe Yaşasın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü!
- Mücadelemizin Sembolü 8 Mart
- Emekçi Kadınlarız, 8 Mart Ruhuyla Birleşiyoruz!
- Bir Ana ile Tanışmak…
- Emekçi Kadınlar Savaşı Durdurmak İstiyor Ama Nasıl!
- Boyun Eğmek mi Birlikte Karşı Durmak mı?
- Bir Şey Yapmalı! Ama Ne?
- Emekçi Kadınlar Savaşa Karşı Durabilir
- Genç Rosalar Olup Mücadeleyi Büyütmeliyiz
- Değişim Küçük Adımlarımızla Başlar
- Direnen Haliç ve Bizim Direnişimiz
- Annelik Kursağımızda Kalmasın, Bu Düzeni Değiştirelim!
- MESS Sözleşmesi ve Emekçi Kadınlar: Ne Düşünüyoruz? Nasıl Düşünmeliyiz? /2
- MESS Sözleşmesi ve Emekçi Kadınlar: Ne Düşünüyoruz? Nasıl Düşünmeliyiz? /1
- Çocuklarımızın Yurtlarda Can Güvenliği Yok
- 1 Mayıs Ruhuyla Birleşelim! Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Birlikte Karşı Duralım!
- Ukrayna Savaşının İkinci Yılı: Ukrayna’dan Gazze’ye Emperyalist Savaşa Hayır!
- Emekçi Kadınlarız, 8 Mart Ruhuyla Birleşiyoruz!
- 6 Şubat Depremlerinin Birinci Yılı: Asrın Kötülüğünü Unutma, Unutturma!
- Gazze’de Savaş Büyüyerek Devam Ediyor
- Filistin ve Ortadoğu’da Yangın Büyüyor
- Oylar Emek ve Özgürlük İttifakı Partilerine!
- Ülkeyi Enkaz Yığınına Çeviren Yağmacı Düzene Artık Yeter!
- İşçi Sınıfı 1 Mayıs’ta Asrın Kötülüğüne ve Yağmacı Enkaz Düzenine “Artık Yeter” Diyecek!
- Felaket Göz Göre Göre Geldi: Depremzedeler İçin Tüm Olanaklar Seferber Edilsin!
- Asgari Ücret Görüşmeleri Algı Oyunlarıyla Başladı
- UİD-DER Kadın Komitesi: Kadına Yönelik Şiddetin Kaynağı Kapitalizmdir!
- Savaş Emekçiler İçin Yıkım Demektir! Savaşa Hayır!
- Şimdi Birlik ve Mücadele Zamanı!
- UİD-DER Kadın Komitesi: 1 Mayıs’ta Birlik, Dayanışma ve Coşkumuzla UİD-DER Kortejinde Buluşalım!
- Birlik ve Dayanışma İçinde 1 Mayıs’a!
- İşçi Sınıfının Tek Güvencesi Örgütlü Gücüdür!
- UİD-DER Kadın Komitesi: Emeğin Mücadelesi Emekçi Kadınlarla Büyüyor!
- Asgari Ücret Dört Kişilik Ailenin İhtiyaçlarına Göre Hesaplansın!
- Geleceğini Arayan Gençlik: Yarınlar İçin Mücadele Edelim!
Son Eklenenler
- Türkiye’de seçimler öncesinde çok sayıda emekli eylemi gerçekleşti. Emeklilerin yaşadığı sorunların sandığa yansıyarak yerel seçimleri etkilediği herkesin malumu… Sorunlarımız bitmedi ve seçim sonrasında da emekliler olarak taleplerimizi haykırmaya...
- Merhaba dostlar; bizler İstanbul’dan bir grup öğretmeniz. 1 Mayıs’a yaklaşırken duygularımızı siz işçi kardeşlerimizle paylaşmak istedik. Öncelikle her sene olduğu gibi bu sene de 1 Mayıs coşkusunu haftalar, aylar öncesinden hissetmeye başladık. O...
- Öz Gıda-İş Sendikasında örgütlü işçilerin 7 Marttan beri grevde olduğu Abalıoğlu Lezita fabrikasında 16 Nisanda jandarma işçileri ve sendikacıları darp etti ve ters kelepçeyle gözaltına aldı. Yaralanan 8 işçi hastaneye kaldırıldı. İzmir Kemalpaşa’da...
- 17 Nisan Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü kapsamında Türkiye’nin pek çok kentinde sağlık emekçileri basın açıklamaları gerçekleştirdi. 12 yıl önce Gaziantep’te görev sırasında katledilen Dr. Ersin Arslan ve sağlıkta şiddet sonucu yaşamını...
- Bursa’da faaliyet gösteren Durak Tekstil’de 6 işçi Öz İplik-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılmış ve fabrika önünde direnişe geçmişlerdi. 6 Şubattan itibaren direnişlerine kararlı bir şekilde devam eden Durak Tekstil işçileriyle dayanışma...
- Sermaye sınıfı ve iktidar bizi bir birey, bir insan olarak değil sadece ucuz işgücü kaynağı olarak görüyor. Çok çocuk doğurmamızı, gelecek işçi kuşaklarını yetiştirmemizi beklerken, kadın istihdamını teşvik ettiklerini söylerken, doğum ve emzirme...
- Adıyaman’ın Besni ilçesinde bulunan Mega Polietilen fabrikasında 2 aylık ücretleri gasp edilen işçiler 8 Nisanda iş bırakarak direnişe başladı. 15 Nisanda BİRTEK-SEN’in çağrısıyla fabrika önünde bir dayanışma eylemi yapıldı. 5 Nisandan bu yana...
- İşçi sınıfının 8 saatlik işgünü için mücadelesinden doğan 1 Mayıs’ın 138 yıllık bir tarihi var. Kuşaklar boyunca kadın ve erkek işçiler işgününü 8 saate indirmek için mücadele ettiler ama bu mücadele işgününün kısaltılması talebiyle sınırlı kalmadı...
- Hepimiz artan hayat pahalılığından şikâyet ediyoruz. Geçimimizi sağlamakta, ay sonunu getirmekte zorlanıyoruz. Çarşı-pazarda, marketlerde hep aynı sohbeti yapıyor, aynı dertten yakınıyoruz: Hayat çok pahalı! Çoğumuz için tatil yapmak, hafta sonu...
- İsrail’in Gazze’ye saldırıları altıncı ayını geride bırakırken altı aydır meydanları dolduran İngiltereli işçi ve emekçiler “acil ve kalıcı ateşkes” ve “İsrail’e silah satışının sonlandırılması” talepleriyle bir kez daha meydanlara çıktı. 13 Nisanda...
- Otuz yıl boyunca kesintisiz çalışmış, ücreti daha cebine girmeden SGK primleri ve vergileri kesilmiş, EYT’li emekli bir işçiyim. 2024 yılı Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından emekliler yılı ilan edildi ama emekliler sefalet içinde yaşamaya mahkûm...
- Ezilenlerin safında mücadele eden, şiirlerini ve oyunlarını işçi sınıfına adayan Bertolt Brecht, “Yarının Büyüklerine Şiirler” kitabında, beşiğinin başucunda oğluna seslenen bir ananın ninnisine yer verir. Geçmişten bugüne ninniler, çocukların...
- Sevgili işçi kardeşlerim, hepinize merhaba. Bu mektubumda sizlerle sözü eğip bükmeden konuşmak ve gerçekler üzerine hasbihal etmek istiyorum. Yani gerçekleri olduğu gibi konuşalım. Biliyorum ki kursağınıza giren her lokmayı alın teriniz, elinizin...