Buradasınız
Açım AÇ!
Sefaköy’den bir sağlık işçisi
Ağırlaşmış gözlerimi açamıyorum. Yüzüm gözüm yapış yapış. Kulağımın dibinde konuşmalar, ayak sesleri. Üşümeye başlıyorum. Beton buz gibi soğuk. Ne olduğunu anlayamıyorum. Gözlerimi açmak istiyorum. Beni ürküten sokak lambasının loş ışığına alıştıktan sonra etrafımdaki kalabalığı fark ediyorum. Olanları anımsamak için gözlerimi yumuyor, düşünmeye çalışıyorum. Fakat kulağıma yapışan çınlama sesleri ile irkiliyorum. Önce sesin kaynağını anlayamıyorum. Sonra yorgun kollarımı karnıma götürüyorum. İşte şimdi sesin sahibini tanımaya başladım. Kulaklarım bu sese o kadar çok maruz kaldı ki, tanımamam mümkün değil. Bu ses midemin isyan sesi. Uzun süredir bir şey girmeyen midemin çığlığı.
Birden dış dünyayı fark ediyorum. Çevremdekiler;
- Ambulansı çağırdınız mı?
- N’olmuş? Uyuşturucu mu kullanmış? Eğer öyleyse bırakın ölsün.
- Bu uyuşturucu meselesine benzemiyor. Belli ki bir hastalığı var. Baksanıza kusmuş.
- Ambulansı çağırdık gelmek üzeredir.
Konuşmalar devam ederken arada biri yüzüme doğru eğilip “çok kötü görünüyor. Kusmuş her tarafına da bulaştırmış. İyi misin, duyuyor musun?”
Ve siren sesleri. İşte ambulans geldi. Kafamı ambulansın olduğu yöne çeviriyorum. Medet diyorum medet. Yatabileceğim bir yatak, sıcak bir yemek verirler belki. Kim bilir belki iş bile verirler. Düşük de olsa bir ihtimali olan bu hayallerde iken ben, ambulanstan inenler çevremdekileri soru yağmuruna tutuyor, “ne oldu, neyi var? Var mı tanıyan?”
“Uyuşturucu içmiş galiba doktor bey.”
“Hasta galiba epey kusmuş. Çok da çelimsiz gariban.”
Doktor olduğunu sandığım kişi yüzüme eğiliyor, “var mı tanıyanı?” Herkes birbirine bakıyor. Tabii ki de tanıyan yok doktor. Ben işsizlikle terbiye edilmeye çalışılan, sokakta yaşamaya mahkûm edilmiş çöp, kâğıt toplayıcısıyım demek istiyorum. Benim iyileşmem için sıcak bir çorba yeter demek istiyorum. Ama gücüm yok…
Gölge
İş Cinayetleri “Küresel Komplo” Olmasın!
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
- “Geçmiş Olsun” Yerine “Rapor Almayın”
Son Eklenenler
- Türkiye’de seçimler öncesinde çok sayıda emekli eylemi gerçekleşti. Emeklilerin yaşadığı sorunların sandığa yansıyarak yerel seçimleri etkilediği herkesin malumu… Sorunlarımız bitmedi ve seçim sonrasında da emekliler olarak taleplerimizi haykırmaya...
- Merhaba dostlar; bizler İstanbul’dan bir grup öğretmeniz. 1 Mayıs’a yaklaşırken duygularımızı siz işçi kardeşlerimizle paylaşmak istedik. Öncelikle her sene olduğu gibi bu sene de 1 Mayıs coşkusunu haftalar, aylar öncesinden hissetmeye başladık. O...
- Öz Gıda-İş Sendikasında örgütlü işçilerin 7 Marttan beri grevde olduğu Abalıoğlu Lezita fabrikasında 16 Nisanda jandarma işçileri ve sendikacıları darp etti ve ters kelepçeyle gözaltına aldı. Yaralanan 8 işçi hastaneye kaldırıldı. İzmir Kemalpaşa’da...
- 17 Nisan Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü kapsamında Türkiye’nin pek çok kentinde sağlık emekçileri basın açıklamaları gerçekleştirdi. 12 yıl önce Gaziantep’te görev sırasında katledilen Dr. Ersin Arslan ve sağlıkta şiddet sonucu yaşamını...
- Bursa’da faaliyet gösteren Durak Tekstil’de 6 işçi Öz İplik-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılmış ve fabrika önünde direnişe geçmişlerdi. 6 Şubattan itibaren direnişlerine kararlı bir şekilde devam eden Durak Tekstil işçileriyle dayanışma...
- Sermaye sınıfı ve iktidar bizi bir birey, bir insan olarak değil sadece ucuz işgücü kaynağı olarak görüyor. Çok çocuk doğurmamızı, gelecek işçi kuşaklarını yetiştirmemizi beklerken, kadın istihdamını teşvik ettiklerini söylerken, doğum ve emzirme...
- Adıyaman’ın Besni ilçesinde bulunan Mega Polietilen fabrikasında 2 aylık ücretleri gasp edilen işçiler 8 Nisanda iş bırakarak direnişe başladı. 15 Nisanda BİRTEK-SEN’in çağrısıyla fabrika önünde bir dayanışma eylemi yapıldı. 5 Nisandan bu yana...
- İşçi sınıfının 8 saatlik işgünü için mücadelesinden doğan 1 Mayıs’ın 138 yıllık bir tarihi var. Kuşaklar boyunca kadın ve erkek işçiler işgününü 8 saate indirmek için mücadele ettiler ama bu mücadele işgününün kısaltılması talebiyle sınırlı kalmadı...
- Hepimiz artan hayat pahalılığından şikâyet ediyoruz. Geçimimizi sağlamakta, ay sonunu getirmekte zorlanıyoruz. Çarşı-pazarda, marketlerde hep aynı sohbeti yapıyor, aynı dertten yakınıyoruz: Hayat çok pahalı! Çoğumuz için tatil yapmak, hafta sonu...
- İsrail’in Gazze’ye saldırıları altıncı ayını geride bırakırken altı aydır meydanları dolduran İngiltereli işçi ve emekçiler “acil ve kalıcı ateşkes” ve “İsrail’e silah satışının sonlandırılması” talepleriyle bir kez daha meydanlara çıktı. 13 Nisanda...
- Otuz yıl boyunca kesintisiz çalışmış, ücreti daha cebine girmeden SGK primleri ve vergileri kesilmiş, EYT’li emekli bir işçiyim. 2024 yılı Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından emekliler yılı ilan edildi ama emekliler sefalet içinde yaşamaya mahkûm...
- Ezilenlerin safında mücadele eden, şiirlerini ve oyunlarını işçi sınıfına adayan Bertolt Brecht, “Yarının Büyüklerine Şiirler” kitabında, beşiğinin başucunda oğluna seslenen bir ananın ninnisine yer verir. Geçmişten bugüne ninniler, çocukların...
- Sevgili işçi kardeşlerim, hepinize merhaba. Bu mektubumda sizlerle sözü eğip bükmeden konuşmak ve gerçekler üzerine hasbihal etmek istiyorum. Yani gerçekleri olduğu gibi konuşalım. Biliyorum ki kursağınıza giren her lokmayı alın teriniz, elinizin...