Buradasınız
Adalet Sarayı Kime Çalışıyor?
Bir petrokimya işçisi
Kocaeli’ne bağlı olan Arızlı beldesi yaklaşık üç yıldır evlerinden atılmamak için mücadele eden depremzedelerle birlikte adını duyuruyor. Daha çok yerel basın ve emekten yana olan basında çıkan haberlerle burada yaşanan haksızlıkları öğrenmeye çalışıyoruz. 17 Ağustos 1999’daki Marmara depreminde birinci derece bir ya da daha fazla yakınını kaybedenler için, Irak devleti tarafından yaptırılan Arızlı konutlarında oturan depremzedeleri evlerinden atmak için Türk devleti birçok yola başvurdu. Bu binalarda oturan depremzedeler evlerinden atılmak ve yerlerine bürokratlar yerleştirilmek isteniyor.
Uzun süredir evlerinden atılmamak için seslerini duyurmaya çalışan Arızlı sakinlerinin geçtiğimiz günlerde yine mahkemeleri vardı. Bu mahkemeden çıkan karar da tıpkı diğerleri gibi Arızlı sakinlerinin aleyhinde bir karardı. Son mahkemede evlerinin boşaltılmasına hükmedildi. Yaklaşık üç yıldır birçok eylem ve direniş gerçekleştiren depremzedeler her seferinde karşılarında polisi buldular. Aslında istekleri o kadar insani ve anlaşılırdı ki. Baktığımız zaman istediklerinin yalnızca barınma haklarının güvence altına alınması olduğunu görüyoruz. Ama onlar bu hakka sahip olmak için neler yapmak zorunda kalmadılar ki! Yeri geldi Ankara’ya kadar yürüdüler, açlık grevi yaptılar, kaç kez Valiliğin önüne gittiler, seslerini duyurmak için ve destek almak için etkinlikler düzenlediler, yaşadıkları evlerin çatılarında günlerce beklediler. Bunları yaparken nelerle mi karşılaştılar? Polis saldırısına uğradılar, gürültü kirliliği yapmaktan ceza yediler, adli kontrol cezasına çarptırıldılar, polise mukavemetten haklarında dava açıldı, olmayan borçları ödettirilmek istendi. Onlara destek olmak için gelen emekten yana dernek ve kurumlar ise marjinal gruplar olarak adlandırıldı ve sözde böylece haklı mücadeleleri karalanmak istendi.
Nisan ayının 13’ünde Arızlı konutları için son mahkeme duruşması Kocaeli Adalet Sarayında gerçekleşti. İsmine baktığımız zaman bile “saray”dan nasıl bir karar çıkacağını tahmin edebiliriz aslında. İçinde yaşadığımız düzen biz işçilerin adil ve insani olan haklarımızı bile ararken karşımızda nasıl bir güç olarak duruyor. Barınma hakkı bu dünya üzerinde yaşayan her canlının en doğal hakkı olmasına rağmen içinde yaşadığımız sistem bunu bir kâr aracı haline getiriyor. Bizlerin en basit ihtiyaçlarımızı karşılamak için bile büyük mücadeleler vermemiz gerekiyor. Patronlar sınıfı ve onların koruyucuları saraylarda, köşklerde oturuyorken, bizleri yalnızca başımızı sokacak dört duvardan mahrum bırakmak için elerinden geleni yapmakta geri kalmıyorlar. Bu sorun sadece Arızlı’ya özel bir durum ve sadece barıma sorunu değil. İşçi sınıfın olarak barınma, sağlık ve eğitimde hep önümüze engeller konuyor. Yaşadığımız sorunları tek başımıza hiçbir zaman çözemeyeceğiz. Ancak bir arada durur ve hep birlikte hareket edersek buların üstesinden gelebiliriz. Eğer saraylardan, köşklerden adalet beklersek bir arpa boyu yol alamayız. İşçilerin sorunlarını yine işçiler bir arada durarak çözecek.
Japon Balıkçısı
Mas-Daf Direnişçileri Gebze’de
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
- “Geçmiş Olsun” Yerine “Rapor Almayın”
- Son Gülen İyi Güler!
Son Eklenenler
- Mersin’in Gülnar ilçesinde yapımı devam eden Akkuyu Nükleer Santrali şantiyesinde çalışan işçiler Ocak ve Şubat ayı ücretleri ödenmediği için 27 Martta iş bıraktı. Santralin Türkiye tarafının genel yüklenici firması IC İçtaş bünyesinde çalışan...
- Özak Tekstil işçileri sendika değiştirme hakkını kullanarak BİRTEK-SEN’de örgütlendikleri için patronun işten atma saldırısıyla karşılaşmış ve 27 Kasımda direnişe geçmişlerdi. Tüm baskı ve engellemelere rağmen sendikalarıyla birlikte mücadeleyi...
- Bayburt Grup’a bağlı Agrobay Seracılık’ta çalışan işçiler Tarım-Sen’e üye oldukları için tazminatları ve 2 aylık maaşları ödenmeden işten atılmışlardı. 22 Ağustosta direnişe geçen işçiler patronun yalanlarına, jandarma saldırısına, defalarca...
- İşçilerin, patronların saldırılarına karşı mücadelesi sürüyor, bu mücadelelerin bir kısmı anlamlı kazanımlarla sonuçlanıyor. Sendika düşmanlığına karşı direnişe geçen RC Endüstri işçileri patrona geri adım attırdı. Direnişin 20. gününde üretimi...
- Sermayelerini büyütmeyi her şeyin önüne koyan patronlar sınıfı dünyanın dört bir yanında iş güvenliği önlemlerini almayarak, doğayı tahrip edip felaketlerin önünü açarak işçilerin canını almaya devam ediyor. Türkiye’de ve dünyada depremlerde,...
- İtalya İşçi Sendikası UIL ülkede giderek artan iş cinayetlerine karşı 19 Martta Roma’da protesto gösterisi düzenledi. Sendika öncülüğünde yapılan eylemde giderek artan işçi ölümleri protesto edildi. İş güvenliği önlemlerinin alınmamasının işçilerin...
- Sorunlarımız giderek artıyor. Çevremde pek çok insandan “hiçbir şey değişmiyor” cümlesini duyuyorum. Onlara soruyorum: “Peki, değişmesi için sen ne yapıyorsun?” Herkes çözümü birbirinden bekliyor, sonra da “neden böyle” diye şikâyet ediyor. Sonuç...
- Hak gasplarına karşı işçilerin, emekçi kadınların ve emeklilerin hak arayışı sürüyor. Çeşitli işkollarından işçiler İzmir’den Manisa’ya, İstanbul’dan Ankara’ya kadar direnişlerle, yürüyüşlerle, basın açıklamalarıyla seslerini yükseltiyor.
- Başlıktaki sorunun cevabı aslında çok basit: kim karıştırıyorsa onun işine gelir doğal olarak. Çalışmakta olduğum işyeri ağır sanayi… Genç işçilerin yanı sıra çocuk ve yaşlı emeği sömürüsü de katmerli olarak yaşanıyor. Ücretlerin çevredeki...
- Türkiye’de mevcut siyasi iktidar, pek çok alanda politika değiştirdi, iç ve dış politikalarında keskin zikzaklar çizdi, defalarca doğrultu değiştirdi. Fakat doğrultusunu hiç değiştirmediği, istikrarını hep koruduğu bir alan var: Emek politikaları!
- Binlerce yıl önce atalarımızın avlanmak için kullandığı bumerang, atıldığı noktaya geri dönmesiyle bilinir. Bumerangın bu özelliğine atıfla, kişinin gösterdiği tutum ve davranışların sonuçlarının eninde sonunda kendisine geri dönüşü olacağını...
- Bursa’nın Gemlik ilçesinde faaliyet gösteren Borusan Lojistik A.Ş’de Liman-İş Sendikası’na üye olan 4 işçi işten çıkarıldı. Sendikalaştıkları için işten atılan işçilerin geri alınması ve sendikal baskılara son verilmesi talebiyle 21 Martta fabrika...
- Her işçinin belki bir tesadüf neticesinde ve o güne değin ilk kez duyduğu, duyduğunda da “işte aradığım cevap buydu” dediği sözler vardır. Sınıf temelinde örgütlü işçiler buna “kulağına kar suyu kaçırmak” da derler. Benim kulağıma kar suyunu kaçıran...