Buradasınız
Adana’da “Sermayenin Büyümesinin Bedeli: Artan İş Kazaları” Semineri
Adana’dan UİD-DER’li işçiler
“İş Kazaları Kader Değildir, İşçi Ölümlerini Durduralım!” diyerek işçileri, iş kazalarına karşı birlik olmaya çağıran derneğimiz UİD-DER’in, çalışmaları devam ediyor. Meydanlarda, fabrika önlerinde stantlar açtığımız, imza topladığımız, çeşitli etkinlikler düzenlediğimiz kampanyamız kapsamında Adana’da bir seminer gerçekleştirdik. 14 Nisanda yapılan “Sermayenin Büyümesinin Bedeli: Artan İş Kazaları” adlı etkinliğimize pek çok işçi kardeşimiz katıldı. Petrokimya, metal, eğitim, hizmet gibi pek çok sektörden işçilerin yanı sıra, temizlik işleri yapan kadın işçiler ve meslek lisesi öğrencileri de etkinliğimizde yer aldılar. Açtığımız stantlar vesilesiyle tanıştığımız işçilerin de katılım gösterdiği etkinliğimiz büyük bir dikkatle dinlendi.
Etkinliğimizin ilk bölümünde, sermayenin ve Türkiye ekonomisinin büyümesi ile iş kazaları arasında paralelliğe dikkat çekildi. Türkiye ekonomisinin büyüdüğü, işçilerin çalışma koşullarının ağırlaştığı, iş kazalarının durmadan arttığı dile getirildi. Yürürlüğe giren İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası’nın yeterli olmadığı ve diğer taraftan bu yasanın bile uygulanmadığı, kâğıt üstünde kaldığı çarpıcı örneklerle anlatıldı.
İkinci bölümde ise işçi kardeşlerimiz söz alarak, yaşadıkları sıkıntıları anlattılar. Poşet fabrikasında çalışan bir işçi kardeşimiz, defalarca talep etmelerine ve yaşadıkları iş kazalarına rağmen fabrikada ecza dolabı bulundurulmadığını anlattı. Ancak ISO belgesi almak isteyen patronun bu belge için fabrikaya ecza dolabını derhal getirttiğini belirtti. Başka bir işçi kardeşimiz ise, yurt dışında çalışırken iş güvenliği önlemleri alınmadığı için işi bırakmak zorunda kaldığını anlattı. Bir başka işçi kardeşimiz, iş kazaları ile büyüme arasındaki ilişkinin sadece Türkiye’de mi böyle bir paralellik gösterdiğini sordu. Bunun üzerine Çin’de yaşanan işçi ölümleri ve iş kazaları da örnek olarak anlatıldı. Patronların, dünyanın her yerinde sadece çıkarlarını ve kârlarını önemsedikleri, işçiler için alınacak güvenlik önlemlerini maliyet olarak gördükleri ifade edildi.
Kampanyamıza destek olmak için imza toplayan işçi kardeşlerimiz doldurdukları föyleri teslim ederek, bültenlerimizden aldılar. İşçiler bu seminer için derneğimize teşekkür ederek etkinlikten ayrıldılar.
Yaşamın işçisi olmak..
İşsizlik 3 Milyona Tırmanıyor!
Son Eklenenler
- Siyasi iktidar ve sermaye sınıfı yasa kural tanımadan işçilerin haklarını gasp ediyor. Bu saldırılara işçilerin cevabı ise mücadele etmek, boyun eğmemek oluyor. 7 Martta greve çıkan Lezita işçileri, 17 Martta Manisa Turgutlu’da yürüyüş ve basın...
- İşçilerin mücadele örgütü UİD-DER’in, “Geçmişten Geleceğe Yaşasın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü” şiarıyla düzenlediği etkinlikler dizisi İstanbul Avrupa Yakası ve Mersin’deki etkinliklerle son buldu.
- Kocaeli İSİG Meclisi ve Eğitim-Sen 1 No’lu Şube, MESEM aracılığıyla öğrencilerin sermaye için çocuk işçi yapılmasına karşı 16 Martta basın açıklaması düzenledi.
- Patronlar iş barışını “patronla işçi arasında uyum, saygı ve güven ortamı” olarak tanımlıyorlar. Peki, patronun işçiyi sömürmesi üzerine kurulu bir sistemde saygıdan, barıştan söz edebilir miyiz? İş barışı söylemini dillerinden düşürmeyen patronlar...
- Malum, Şubat ayını geride bırakıp baharın gelişini müjdeleyen Mart ayına girdik. Fakat içimiz bahar sevinciyle dolmak bir yana daha da kararıyor. Ama bunun tek nedeni hava değil. Atalarımız “Mart kapıdan baktırır, kazma kürek yaktırır” demişler....
- Ücretlerimizin yükseltilmesini talep ettiğimiz her dönemde, biz işçilere “açgözlü”, “nankör” yaftası yapıştırılır. İktidar sahiplerinden tutun da, daha fazla kâr etmek için hayatlarımızı cehenneme çeviren patronlara kadar sermaye sınıfının zihniyeti...
- İşçilerin pek çok sektörde hak gasplarına karşı verdikleri mücadeleler sürüyor. Antep’te bulunan Sayın Tekstil fabrikasında 200’ü aşkın işçinin ek zam talebiyle 9 Martta başlattığı iş bırakma eylemi devam ediyor. 14 Martta sendikaları BİRTEK-SEN’le...
- Toplumun ezenler ve ezilenler olarak ikiye bölündüğü bir sistemde gerçek adalet ve barış olamaz. Ama gerçek adaleti ve barışı isteyenler olur ve onlar ezilen sınıflardır, kadın erkek işçiler ve emekçilerdir. Dünden bugüne Fransa’dan Türkiye’ye...
- Hepimizin bildiği üzere kısa bir süre önce 2023-2025 MESS Grup Toplu İş Sözleşmesi grev aşamasında son buldu. Birden çok fabrikada MESS’e bağlı olsun veya olmasın hareketli süreçler yaşandı. Çünkü alınacak ücret başka fabrikadaki işçilerin alacağı...
- Pek çok işçi kardeşimiz grev ve direnişlerde “biz ekmeğimizin peşindeyiz” derler. Bununla ekmeklerini korumak dışında bir amaçları olmadığını anlatmaya çalışırlar. Fakat kısa zamanda ekmeklerini koruyabilmek için sendikaya üye olma, grev, gösteri,...
- TÜİK’e göre Türkiye’de göreli yoksullaşma da azalıyormuş! Ülkedeki ortalama gelirin yüzde 50’si yoksulluk sınırı olarak kabul edildiğinde 2013 yılında göreli yoksulluk oranı yüzde 15 iken 2023 yılında yüzde 13,9’a düşmüş. Pek çok uzman Cumhuriyet...
- Erzincan İliç’te bulunan siyanürlü altın madeninde meydana gelen faciada 9 madenci kardeşimiz hâlâ göçük altında. Siyanürlü liç yığınının çökmesinin ardından siyanürün yanı sıra çeşitli ağır metaller de suya ve toprağa karıştı. Madenin sahibi yerli-...
- Çalıştığım işyerinde Tuncay isimli bir arkadaşımız var. Tuncay eşinden ayrılmış, çok şeker bir oğlu var, hayatta belki de tek tutunacağı dal o kalmış. Gözlerinde “şişe dibi” diye tabir edilen bir gözlük, ayağının biri topal, iki kulağında da işitme...