Buradasınız
Adana Tekel İşçileri de Sendika Bürokrasisine Öfke Kustu
Adana’dan UİD-DER’li işçiler
İstanbul ve İzmir Tekel işçilerinin ardından 25 Mayısta Adana Tekel işçileri de Türk-İş Bölge Temsilciliğini işgal girişiminde bulundular. Ne var ki, sendika bölge başkanı Edip Güngör’ün çevik kuvvet polisini sendikanın önüne yığması sonucunda işgal eylemi gerçekleşemedi. Bunun üzerine Tekel işçileri bir basın açıklaması gerçekleştirdiler. Basın açıklamasına Tekel işçilerinin yanı sıra çeşitli demokratik kitle örgütleri de destek verdi.
Bir Tekel işçisi tarafından okunan basın açıklamasında şunlar söylendi: “Biz Ankara’da 78 gün direnerek tarihe not düşmüş işçileriz. Biz Türkiye’yi birleştiren, yan yana getiren, aynı coşkuyu, sevinci ve hüznü yaşatan onurlu işçileriz. Direnişimiz boyunca karşımızda tutum sergileyen Kumlu ve Türk-İş yönetimi bugün de verdiği sözü tutmayarak, bizleri evimiz olan sendikamıza sokmayarak, aynı tutuma devam etmektedir. Bu genel greve Türkiye’nin dört bir tarafından Tekel işçileri «4-C’ye Hayır, Güvenceli İş İstiyorum» talebiyle katılacak. Biz Adana Tekel işçilerini evimiz olan Türk-İş Adana Bölge Temsilciliği binasına sokmamak için polis çağıran, işçilere küfür eden, saldıran bölge temsilcisi ve diğer yöneticileri, yapılan fütursuz saldırıdan dolayı kınıyoruz.”
Basın açıklaması sırasında Tekel işçileri, “Satılmış sendika istemiyoruz”, “Kavga bitmedi, daha yeni başlıyor”, “İşçi memur el ele genel greve”, “Kahrolsun sendika ağaları”, “Biz haklıyız, biz kazanacağız!”, “İşçiler sendika yönetimine!” sloganlarını coşkulu bir şekilde attılar.
Gece boyunca Tek Gıda-İş sendikasını terk etmeyeceklerini açıklayan işçiler, 1 günlük açlık grevi yapma kararı da aldılar.
Tekel işçisiyle yaptığımız sohbette işçiler şunları söylediler:
Tekel İşçisi (Süleyman): Türk-İş 4. Bölge Temsilciliğini işgal etme kararımızı etkileyen en önemli faktör İstanbul’daki işgal haberiydi. İşgal haberiyle birlikte biz de hareketlendik. Ve 26 Mayıs genel greviyle ilgili konfederasyonların hiçbir çalışma yapmaması bizi harekete geçirdi. Ani şekilde toplantı kararı aldık. Bugün Türk-İş binasının önüne geldiğimizde, bölge başkanı Edip Güngör’ün çevik kuvvet polisini sabahtan kapıya yığdığını gördük. Bizlere çevik kuvvetin arkasından pervasızca küfürlü laflar edip saldırıda bulundu. Biz de karşı gelip işgal için zorlayınca çevik kuvvet ile arbede yaşadık. Biz bunu yaparken yaklaşık 30 kişiydik. Ancak sonrasında, televizyonda haberi gören Tekel işçileri sendikaya aktı. Biz de Adana Tekel işçileri olarak Tek Gıda-İş’i terk etmeme kararı aldık.
Tekel İşçisi (Ali): Türk-İş Bölge Temsilciliği bizim hemen bitişiğimiz. Biz buradan kapıya çıktığımızda hemen çevik kuvvetin müdahalesiyle karşılaştık. Çevik kuvvetin arkasına saklanan Edip Güngör “Siz kimsiniz ki lan beni istifaya zorlayacak? Giremezsiniz lan” diyerek üzerimize yürüdü. Ben de kendimi tutamayıp “bir gün gelecek sen o koltukta oturamayacaksın. Sen bu tavrınla kendini sabote ediyorsun. Seni bu koltuğa oturtan işçiler, yani biziz” dedim. 26 Mayıs Genel Grev kararında neden geri adım atıldığını öğrenmek istedik, bunun hesabını sormak istedik. Karşılıklı itişme arbedeye dönüştü. Sendikalar sendika ağaları tarafından işgal edilmiştir. Bugün biz de bunu bir kez daha gün yüzüne çıkardık. Türk-İş bugün kendi tabanını gerçekten alanlara dökmüş olsaydı, biz çoktan özlük haklarımızla işbaşı yapmıştık. Bugüne kadar Türk-İş yönetimi hep göstermelik davrandı. Ve az buçuk bir şeyler yaptıysa bunu da bizim birlik ve beraberlik içindeki mücadelemizin basıncı ile yaptı.
Tekel İşçisi (Mehmet): Tekel işçileri şu anda yalnız hükümete karşı değil, sendika ağalarına karşı da mücadele ediyor. Sendika ağalarının önümüzü kesmek için yaptıkları her şeye karşılık bundan sonra ne yaparsak biz bunu Tekel işçileri olarak yapacağız. Türkiye genelinde, alanlarda Türk-İş yönetiminin açıklamalarını çok merak ediyoruz. Bugün bir kez daha görüldü ki, sendika yöneticileri ile işçiler arasındaki bağ kopmuş. Ankara’da bu çok netti, yerellerde son dönemde fazlasıyla hissedilmeye başlandı. Bundan sonra Tekel işçileri ne yapacaksa kendi gücü ile, kendi örgütlülüğü ile yapacak. 26 Mayıs için tüm sendikalar ne yapsa göstermelik yaptı. Tekel mücadelesi gösteriyor ki, işçilerin haklarını savunan sınıf sendikasına ihtiyaç çok büyük. Bize sendika bürokrasisinin olmadığı, işçilerin denetleyebildiği bir sendika gerek. Bizim derdimiz bu mücadeleyi nasıl başarıya taşırız. Ama geçmiş bölünmüşlükler ve sendika ağaları mücadeleyi bu duruma getirdi. Sermayenin ne kadar örgütlü olduğunu ben Çemen Tekstil direnişinde dehşetle gördüm. Abdülkadir Konukoğlu olayla hiç ilgisi yokken “ya benim işyerime de sıçrarsa” deyip Çemen patronuna nasıl sahip çıktı, kârını nasıl paylaştı! Bu dehşetli durum karşısında biz işçilerin ufak küskünlükleri, farklılıkları bir kenara bırakıp örgütlü davranması gerekiyor.
ONLAR
- Malatyalı Kadın Tekstil İşçisi İle Deprem ve Kadın İşçiler Üzerine Söyleşi
- Nilgün Soydan ile Kemal Türkler Söyleşisi
- Genel-İş İzmir 8 No’lu Şube Başkanı Gümüştekin ile Söyleşi
- İş Güvenliğimiz İçin 1 Mayıs’ta Sınıfımızın Saflarındayız
- Avukatlar Anlatıyor: Yasalar Yetmez, İşçi Sınıfını Örgütlülük Kurtarır
- Bir Afgan Göçmen İşçiyle Söyleşi: “Ölmek ya da Özgürce Yaşamak”
- Ekmekçioğulları İşçileri ve Anadolu Şube Başkanı Deniz Ilgan’la Direniş Üzerine
- Söz Hakları İçin Direnen Ekmekçioğulları İşçilerinde
- Trelleborg İşçileriyle Grev Üzerine Söyleşi
- Cargill İşçileriyle Sohbet
Son Eklenenler
- Türkiye’de seçimler öncesinde çok sayıda emekli eylemi gerçekleşti. Emeklilerin yaşadığı sorunların sandığa yansıyarak yerel seçimleri etkilediği herkesin malumu… Sorunlarımız bitmedi ve seçim sonrasında da emekliler olarak taleplerimizi haykırmaya...
- Merhaba dostlar; bizler İstanbul’dan bir grup öğretmeniz. 1 Mayıs’a yaklaşırken duygularımızı siz işçi kardeşlerimizle paylaşmak istedik. Öncelikle her sene olduğu gibi bu sene de 1 Mayıs coşkusunu haftalar, aylar öncesinden hissetmeye başladık. O...
- Öz Gıda-İş Sendikasında örgütlü işçilerin 7 Marttan beri grevde olduğu Abalıoğlu Lezita fabrikasında 16 Nisanda jandarma işçileri ve sendikacıları darp etti ve ters kelepçeyle gözaltına aldı. Yaralanan 8 işçi hastaneye kaldırıldı. İzmir Kemalpaşa’da...
- 17 Nisan Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü kapsamında Türkiye’nin pek çok kentinde sağlık emekçileri basın açıklamaları gerçekleştirdi. 12 yıl önce Gaziantep’te görev sırasında katledilen Dr. Ersin Arslan ve sağlıkta şiddet sonucu yaşamını...
- Bursa’da faaliyet gösteren Durak Tekstil’de 6 işçi Öz İplik-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılmış ve fabrika önünde direnişe geçmişlerdi. 6 Şubattan itibaren direnişlerine kararlı bir şekilde devam eden Durak Tekstil işçileriyle dayanışma...
- Sermaye sınıfı ve iktidar bizi bir birey, bir insan olarak değil sadece ucuz işgücü kaynağı olarak görüyor. Çok çocuk doğurmamızı, gelecek işçi kuşaklarını yetiştirmemizi beklerken, kadın istihdamını teşvik ettiklerini söylerken, doğum ve emzirme...
- Adıyaman’ın Besni ilçesinde bulunan Mega Polietilen fabrikasında 2 aylık ücretleri gasp edilen işçiler 8 Nisanda iş bırakarak direnişe başladı. 15 Nisanda BİRTEK-SEN’in çağrısıyla fabrika önünde bir dayanışma eylemi yapıldı. 5 Nisandan bu yana...
- İşçi sınıfının 8 saatlik işgünü için mücadelesinden doğan 1 Mayıs’ın 138 yıllık bir tarihi var. Kuşaklar boyunca kadın ve erkek işçiler işgününü 8 saate indirmek için mücadele ettiler ama bu mücadele işgününün kısaltılması talebiyle sınırlı kalmadı...
- Hepimiz artan hayat pahalılığından şikâyet ediyoruz. Geçimimizi sağlamakta, ay sonunu getirmekte zorlanıyoruz. Çarşı-pazarda, marketlerde hep aynı sohbeti yapıyor, aynı dertten yakınıyoruz: Hayat çok pahalı! Çoğumuz için tatil yapmak, hafta sonu...
- İsrail’in Gazze’ye saldırıları altıncı ayını geride bırakırken altı aydır meydanları dolduran İngiltereli işçi ve emekçiler “acil ve kalıcı ateşkes” ve “İsrail’e silah satışının sonlandırılması” talepleriyle bir kez daha meydanlara çıktı. 13 Nisanda...
- Otuz yıl boyunca kesintisiz çalışmış, ücreti daha cebine girmeden SGK primleri ve vergileri kesilmiş, EYT’li emekli bir işçiyim. 2024 yılı Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından emekliler yılı ilan edildi ama emekliler sefalet içinde yaşamaya mahkûm...
- Ezilenlerin safında mücadele eden, şiirlerini ve oyunlarını işçi sınıfına adayan Bertolt Brecht, “Yarının Büyüklerine Şiirler” kitabında, beşiğinin başucunda oğluna seslenen bir ananın ninnisine yer verir. Geçmişten bugüne ninniler, çocukların...
- Sevgili işçi kardeşlerim, hepinize merhaba. Bu mektubumda sizlerle sözü eğip bükmeden konuşmak ve gerçekler üzerine hasbihal etmek istiyorum. Yani gerçekleri olduğu gibi konuşalım. Biliyorum ki kursağınıza giren her lokmayı alın teriniz, elinizin...