Buradasınız
Ankara’da Dünya Emekçi Kadınlar Günü Etkinliği
15 Martta Petrol-İş Sendikası Ankara Şube Konferans Salonunda UİD-DER Ankara temsilciliği olarak 8 Mart Uluslararası Emekçi Kadınlar Günü kutlaması gerçekleştirdik. Etkinliğimize kadın-erkek pek çok sektörden işçiler, öğrenciler ve emekçi analarımız katıldı.
Etkinliğimizde 8 Mart Uluslararası Emekçi Kadınlar Günü’nün tarihinden ve biz emekçi kadınlar için anlamından, patronlar sınıfına karşı verdiğimiz varoluş mücadelesinde biz emekçi kadınlara nasıl ışık tuttuğundan bahsedildi. Geçmişte de mücadelede en önde olan kadınların, eşit işe eşit ücret, daha düşük iş saatleri talepleri için mücadeleler verdikleri ve birçok kazanım elde ettikleri anlatıldı. Çifte sömürü yaşayan kadınların ancak erkek sınıf kardeşleriyle birlikte ama bir adım önde örgütlü olabildiklerinde patronlar sınıfına karşı dik durabilecekleri ifade edildi. Hem kendileri hem de bütün bir işçi sınıfı için daha güzel bir dünya kurabilecekleri vurgulandı. Kadın işçilerin düşük ücret, uzayan iş saatleri ve taşeron belasının yarattığı sorunlardan iki kat etkilendiği, bu nedenle UİD-DER’in “Düşük Ücretler, Uzayan İş Saatlerine ve Taşeronlaştırmaya Hayır” kampanyasını daha fazla büyütme çağrısı yapıldı.
Etkinlik sonrası hep birlikte hazırladığımız UİD-DER sofrasında sohbetler edildi. Bu sohbetlerde emekçi kadınlar etkinlikte izledikleri videolardan örnekler vererek kendi yaşadıkları benzer sorunları anlattılar. Yapılan bütün sohbetlerde bu sorunları aşmanın tek yolunun daha fazla sınıf kardeşimizle buluşmak ve her işçiyi örgütlü mücadeleye katmak olduğu vurgulandı.
Patronlar, 8 Mart Uluslararası Emekçi Kadınlar Günü’nün kadınlara hediye ve çiçek verilen bir gün olduğunu ve patron-işçi demeden tüm kadınların günü olduğunu söyleyerek emekçilerin kafasını bulandırmaya; bu günün anlamının içini boşaltmaya çalışıyorlar. Ama mücadele örgütümüz UİD-DER patronlar sınıfının bu oyununa karşı çıkıyor ve örgütlediği etkinliklerde kadın erkek bütün işçileri 8 Martlarda da patronlar sınıfına karşı mücadeleyi büyütmeye çağırıyor.
Fıtratında Ölüm Olanlara
Zamların Kurbanları
- UİD-DER’de Bir Kez Daha 8 Mart Coşkusu
- Dünden Bugüne Barış ve Adalet Özlemimiz İçin
- Mücadelenin Adıdır Kadın
- Ekmeğe Zam Yapılırsa
- UİD-DER’de 8 Mart Etkinlikleri: Geçmişten Geleceğe Yaşasın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü!
- Mücadelemizin Sembolü 8 Mart
- Emekçi Kadınlarız, 8 Mart Ruhuyla Birleşiyoruz!
- Bir Ana ile Tanışmak…
- Emekçi Kadınlar Savaşı Durdurmak İstiyor Ama Nasıl!
- Boyun Eğmek mi Birlikte Karşı Durmak mı?
- Bir Şey Yapmalı! Ama Ne?
- Emekçi Kadınlar Savaşa Karşı Durabilir
- Genç Rosalar Olup Mücadeleyi Büyütmeliyiz
- Değişim Küçük Adımlarımızla Başlar
- Direnen Haliç ve Bizim Direnişimiz
- Annelik Kursağımızda Kalmasın, Bu Düzeni Değiştirelim!
- MESS Sözleşmesi ve Emekçi Kadınlar: Ne Düşünüyoruz? Nasıl Düşünmeliyiz? /2
- MESS Sözleşmesi ve Emekçi Kadınlar: Ne Düşünüyoruz? Nasıl Düşünmeliyiz? /1
- Çocuklarımızın Yurtlarda Can Güvenliği Yok
- 1977 MESS Grevine Güç Katan Emekçi Kadınlar
Son Eklenenler
- Siyasi iktidar ve sermaye sınıfı yasa kural tanımadan işçilerin haklarını gasp ediyor. Bu saldırılara işçilerin cevabı ise mücadele etmek, boyun eğmemek oluyor. 7 Martta greve çıkan Lezita işçileri, 17 Martta Manisa Turgutlu’da yürüyüş ve basın...
- İşçilerin mücadele örgütü UİD-DER’in, “Geçmişten Geleceğe Yaşasın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü” şiarıyla düzenlediği etkinlikler dizisi İstanbul Avrupa Yakası ve Mersin’deki etkinliklerle son buldu.
- Kocaeli İSİG Meclisi ve Eğitim-Sen 1 No’lu Şube, MESEM aracılığıyla öğrencilerin sermaye için çocuk işçi yapılmasına karşı 16 Martta basın açıklaması düzenledi.
- Patronlar iş barışını “patronla işçi arasında uyum, saygı ve güven ortamı” olarak tanımlıyorlar. Peki, patronun işçiyi sömürmesi üzerine kurulu bir sistemde saygıdan, barıştan söz edebilir miyiz? İş barışı söylemini dillerinden düşürmeyen patronlar...
- Malum, Şubat ayını geride bırakıp baharın gelişini müjdeleyen Mart ayına girdik. Fakat içimiz bahar sevinciyle dolmak bir yana daha da kararıyor. Ama bunun tek nedeni hava değil. Atalarımız “Mart kapıdan baktırır, kazma kürek yaktırır” demişler....
- Ücretlerimizin yükseltilmesini talep ettiğimiz her dönemde, biz işçilere “açgözlü”, “nankör” yaftası yapıştırılır. İktidar sahiplerinden tutun da, daha fazla kâr etmek için hayatlarımızı cehenneme çeviren patronlara kadar sermaye sınıfının zihniyeti...
- İşçilerin pek çok sektörde hak gasplarına karşı verdikleri mücadeleler sürüyor. Antep’te bulunan Sayın Tekstil fabrikasında 200’ü aşkın işçinin ek zam talebiyle 9 Martta başlattığı iş bırakma eylemi devam ediyor. 14 Martta sendikaları BİRTEK-SEN’le...
- Toplumun ezenler ve ezilenler olarak ikiye bölündüğü bir sistemde gerçek adalet ve barış olamaz. Ama gerçek adaleti ve barışı isteyenler olur ve onlar ezilen sınıflardır, kadın erkek işçiler ve emekçilerdir. Dünden bugüne Fransa’dan Türkiye’ye...
- Hepimizin bildiği üzere kısa bir süre önce 2023-2025 MESS Grup Toplu İş Sözleşmesi grev aşamasında son buldu. Birden çok fabrikada MESS’e bağlı olsun veya olmasın hareketli süreçler yaşandı. Çünkü alınacak ücret başka fabrikadaki işçilerin alacağı...
- Pek çok işçi kardeşimiz grev ve direnişlerde “biz ekmeğimizin peşindeyiz” derler. Bununla ekmeklerini korumak dışında bir amaçları olmadığını anlatmaya çalışırlar. Fakat kısa zamanda ekmeklerini koruyabilmek için sendikaya üye olma, grev, gösteri,...
- TÜİK’e göre Türkiye’de göreli yoksullaşma da azalıyormuş! Ülkedeki ortalama gelirin yüzde 50’si yoksulluk sınırı olarak kabul edildiğinde 2013 yılında göreli yoksulluk oranı yüzde 15 iken 2023 yılında yüzde 13,9’a düşmüş. Pek çok uzman Cumhuriyet...
- Erzincan İliç’te bulunan siyanürlü altın madeninde meydana gelen faciada 9 madenci kardeşimiz hâlâ göçük altında. Siyanürlü liç yığınının çökmesinin ardından siyanürün yanı sıra çeşitli ağır metaller de suya ve toprağa karıştı. Madenin sahibi yerli-...
- Çalıştığım işyerinde Tuncay isimli bir arkadaşımız var. Tuncay eşinden ayrılmış, çok şeker bir oğlu var, hayatta belki de tek tutunacağı dal o kalmış. Gözlerinde “şişe dibi” diye tabir edilen bir gözlük, ayağının biri topal, iki kulağında da işitme...