Arçelik-LG İşçileri Mahkemede de Hakkını Arıyor!
Türk Metal çetesine ve MESS dayatmalarına başkaldırdıkları için işten atılan Arçelik-LG işçilerinin mücadelesi devam ediyor. Arçelik-LG işçileri, gece gündüz demeden fabrika önünde yürüttükleri direnişin 97. günü olan 7 Ekimde işe iade ve sendikal tazminat davalarının ilk duruşması için Gebze Adliyesi önündeydiler. Arçelik-LG işçileri, fabrika önünde yürüttükleri mücadeleyi adliye önüne taşıdılar ve bir basın açıklaması gerçekleştirdiler. Taşıdıkları pankart ve dövizlerle, “Direne Direne Direnişten Zafere”, “Türk Metal İstifa Arçelik’ten Defol” sloganlarıyla Gebze Adliyesi önünü direniş alanına çevirdiler.
Basın açıklamasına işçilerin aileleri, Birleşik Metal-İş Gebze şube yöneticileri, HDP, EMEP, DDSB, BDSP, Ekmek ve Onur, Mecaplast, Plascam, Feniş ve Cambro Özay işçileri destek verdi. İşçilerin mücadele örgütü UİD-DER de eylemde Arçelik-LG işçileriyle omuz omuza yerini aldı. “İşçiler Boyun Eğmiyor, Mücadele Ediyor! Yaşasın Sınıf Dayanışması!” pankartını açarak ve sloganlarla adliye önüne geldiler.
Eyleme destek veren kurumlara teşekkür edilmesinin ardından basın açıklamasına geçildi. Açıklamada şu sözlere yer verdiler: “Nisan ayında Bursa’daki otomotiv fabrikalarında başlayan metal fırtınası Türkiye işçi sınıfının en önemli eylemlerinden biri oldu. On binlerce işçiyi etkisi altına alan, onlarca kente ve fabrikaya yayılan bu eylemler işçilerin yarattığı güçlü bir fırtınaydı. Bizler de daha büyük mücadeleleri müjdeleyen bu fırtınaya Gebze’de güç verdik ve işçi düşmanı Türk Metal’den istifa ettik. Patronların işyerlerindeki sopası olan Türk Metal’in fiyakasını çizdik, bize sefaleti ve köleliği dayatan MESS’e anlamlı bir cevap verdik. Kendi gücümüze güvendiğimizde neler başarabileceğimizi hep birlikte gördük. İşçileri bir makine gibi gören, ezen, sömüren, haklarına göz koyan patronlar kaybedecekler. Biz işçiyiz, mücadelemizde haklıyız ve örgütlülüğümüzle kazanacağız. Tüm işçi kardeşlerimizi mücadelemize destek vermeye çağırıyoruz.”
“İlk mücadele dalgasının geri çekilmiş gibi görünmesi hiç kimseyi yanıltmamalıdır. Mücadelemize derslerimizi ve sınıf bilincimizi kuşanarak, sömürüye karşı öfkemizi büyüterek, güçlenerek devam edeceğiz” diyen Arçelik-LG işçileri, görülen bu davanın hak ile haksızlık; hukuk ile hukuksuzluk; işçi ile onun hakkına göz koyanlar; Arçelik-LG işçileriyle, işçileri haksız yere işten atan fabrika yönetimi; işçilerle, Türk Metal’in işçi düşmanı sendikal anlayışı; işçilerin geleceği, çocukları ve emeğiyle işçinin geleceğini karartanlar arasında olduğunu ifade ettiler. Taleplerini şöyle sıraladılar:
- 173 Arçelik-LG işçisi derhal işe geri alınsın!
- Türk Metal’den istifa eden işçilerin istifası kabul edilsin!
- İşçilerin sendika seçme, sendikaya üye olma ve istifa etme hakkına saygı gösterilsin!
- Grev yasakları kaldırılsın!
- Sendikalaşmanın önündeki engeller kaldırılsın!
Adliyede ilk duruşma görülürken işçiler dışarıda sloganlarla, UİD-DER İşçi Korosu’nun yazdığı şarkılarla mücadelede kararlı olduklarını pek çok kez vurguladılar. Adliye önünde haklı mücadelelerini anlatan direnişçi işçilere Gebzeli işçilerden, öğrencilerden de destek geldi. Adliye binasına yakın bir okulun öğrencileri okul çıkışında direnişçi işçileri ziyaret edip “bizim anne babamız da işçi. Yarın bir gün biz de işçi olacağız. Biz de şimdi geleceğimiz için uğraşıyoruz. Sonuna kadar arkanızdayız” diyerek destek verdiler. Bir Arçelik LG işçisi de, “aslında bugün burada süren dava sanki 173 işçinin davasıymış gibi görünse de yüzlerce, binlerce metal işçisinin davasıdır. Bu nedenle ben bu davanın bizim aleyhimizde olmayacağını düşünüyorum. Birlikten kuvvet doğar. Bugün bizim başımıza gelen yarın başka işçilerin de başına gelebilir. ‘Benim işim rahat’ diye düşünmemek lazım. Böylesi mücadelelere dayanışma göstermek gerekiyor, ancak o zaman verilen mücadeleler başarıya ulaşır” diyerek dayanışmanın ve mücadelenin önemine değindi. Bir işçi eşi; “Bizi görmeyenler görecek, sesimizi duymayanlar duyacak, biz bu davaya sonuna kadar inandık. Kazanacağımıza da yürekten inanıyoruz ve kazanacağız” diyerek hem eşinin hem de diğer işçilerin destekçisi olduğunu ifade etti.
Davanın görülen ilk duruşmasında bir grup işçinin ikinci duruşmaları 20 Kasım ve 22 Aralık olarak netleşti. 8 Ekimde görülen duruşmada da Arçelik-LG işçileri Koç Holding’ten, MESS’ten ve Türk Metal çetesinden hesap sormak için Adliye binası önünde bir araya geldiler. Arçelik-LG işçileri tüm işçileri, emekten yana kurumları ve Gebzeli işçileri haklı davalarına destek olmaya çağırıyorlar.
Kalk Çocuğum Kalk!
Son Eklenenler
- Siyasi iktidar ve sermaye sınıfı yasa kural tanımadan işçilerin haklarını gasp ediyor. Bu saldırılara işçilerin cevabı ise mücadele etmek, boyun eğmemek oluyor. 7 Martta greve çıkan Lezita işçileri, 17 Martta Manisa Turgutlu’da yürüyüş ve basın...
- İşçilerin mücadele örgütü UİD-DER’in, “Geçmişten Geleceğe Yaşasın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü” şiarıyla düzenlediği etkinlikler dizisi İstanbul Avrupa Yakası ve Mersin’deki etkinliklerle son buldu.
- Kocaeli İSİG Meclisi ve Eğitim-Sen 1 No’lu Şube, MESEM aracılığıyla öğrencilerin sermaye için çocuk işçi yapılmasına karşı 16 Martta basın açıklaması düzenledi.
- Patronlar iş barışını “patronla işçi arasında uyum, saygı ve güven ortamı” olarak tanımlıyorlar. Peki, patronun işçiyi sömürmesi üzerine kurulu bir sistemde saygıdan, barıştan söz edebilir miyiz? İş barışı söylemini dillerinden düşürmeyen patronlar...
- Malum, Şubat ayını geride bırakıp baharın gelişini müjdeleyen Mart ayına girdik. Fakat içimiz bahar sevinciyle dolmak bir yana daha da kararıyor. Ama bunun tek nedeni hava değil. Atalarımız “Mart kapıdan baktırır, kazma kürek yaktırır” demişler....
- Ücretlerimizin yükseltilmesini talep ettiğimiz her dönemde, biz işçilere “açgözlü”, “nankör” yaftası yapıştırılır. İktidar sahiplerinden tutun da, daha fazla kâr etmek için hayatlarımızı cehenneme çeviren patronlara kadar sermaye sınıfının zihniyeti...
- İşçilerin pek çok sektörde hak gasplarına karşı verdikleri mücadeleler sürüyor. Antep’te bulunan Sayın Tekstil fabrikasında 200’ü aşkın işçinin ek zam talebiyle 9 Martta başlattığı iş bırakma eylemi devam ediyor. 14 Martta sendikaları BİRTEK-SEN’le...
- Toplumun ezenler ve ezilenler olarak ikiye bölündüğü bir sistemde gerçek adalet ve barış olamaz. Ama gerçek adaleti ve barışı isteyenler olur ve onlar ezilen sınıflardır, kadın erkek işçiler ve emekçilerdir. Dünden bugüne Fransa’dan Türkiye’ye...
- Hepimizin bildiği üzere kısa bir süre önce 2023-2025 MESS Grup Toplu İş Sözleşmesi grev aşamasında son buldu. Birden çok fabrikada MESS’e bağlı olsun veya olmasın hareketli süreçler yaşandı. Çünkü alınacak ücret başka fabrikadaki işçilerin alacağı...
- Pek çok işçi kardeşimiz grev ve direnişlerde “biz ekmeğimizin peşindeyiz” derler. Bununla ekmeklerini korumak dışında bir amaçları olmadığını anlatmaya çalışırlar. Fakat kısa zamanda ekmeklerini koruyabilmek için sendikaya üye olma, grev, gösteri,...
- TÜİK’e göre Türkiye’de göreli yoksullaşma da azalıyormuş! Ülkedeki ortalama gelirin yüzde 50’si yoksulluk sınırı olarak kabul edildiğinde 2013 yılında göreli yoksulluk oranı yüzde 15 iken 2023 yılında yüzde 13,9’a düşmüş. Pek çok uzman Cumhuriyet...
- Erzincan İliç’te bulunan siyanürlü altın madeninde meydana gelen faciada 9 madenci kardeşimiz hâlâ göçük altında. Siyanürlü liç yığınının çökmesinin ardından siyanürün yanı sıra çeşitli ağır metaller de suya ve toprağa karıştı. Madenin sahibi yerli-...
- Çalıştığım işyerinde Tuncay isimli bir arkadaşımız var. Tuncay eşinden ayrılmış, çok şeker bir oğlu var, hayatta belki de tek tutunacağı dal o kalmış. Gözlerinde “şişe dibi” diye tabir edilen bir gözlük, ayağının biri topal, iki kulağında da işitme...