Buradasınız
Ayakta Alkışlanan UİD-DER İşçi Tiyatrosu Topluluğundan Örgütlü Mücadele Çağrısı!
“Muhteşemdi”, “harikaydı”, “çok güzeldi”… Bu birkaç sözcük, UİD-DER İşçi Tiyatrosu Topluluğunun Su Sahnesindeki gösterimine gelen işçilerin ve emekçilerin oyun sonrasında dudaklarından dökülen ilk değerlendirmelerdi. Kartal Hasan Ali Yücel’deki ilk gösterimde olduğu gibi Su Sahnesindeki gösterimde de oyunlara büyük ilgi gösteren emekçi kardeşlerimiz, verilen emekleri oyunların finalinde ayakta alkışladılar. UİD-DER İşçi Tiyatrosu Topluluğunun oyunları, işçi kardeşlerimizi “kültürsüz”, “cahil”, “koyun” diye damgalayan kendini beğenmişlere verilen en güzel cevap oldu.
“Alışveriş Canavarı”, “İşsiz Adam”, “Hırsız ve Çanta”, “Tersanede Ölüm Var!” adlı oyunlar perdeden yansıyan görüntü ve müzikler eşliğinde sahnelendi. İşçi sınıfının kahredici bir gerçeği olan örgütsüzlük, sahnedeki komedi ve trajedi eşliğinde anlatıldı. Gerçekliğimiz buydu, fakat oyunlarda verilen ortak mesajsa örgütlenmek, birleşmek ve mücadele etmekti.
Örgütlenmek, birleşmek ve mücadele etmek vurgusunu belirgin hale getiren direnişçi işçi kardeşlerimiz de aramızdaydı. Oyunların hemen öncesinde sahneye davet edilen direnişçi işçiler, işçi tiyatrosunun olmazsa olmaz parçalarıydılar. Bu gerçeğin farkında olarak sahneye çıkan UPS, Brillant, Rimaks, Akkardan ve İleri Elektrokimya işçileri de tek tek söz alarak mücadeleye dair inançlarını ve umutlarını bizlerle paylaştılar. DİSK’in unutulmaz mücadeleci işçi önderi Kemal Türkler’in eşi Sabahat Türkler de, bütün sıcaklığıyla bizlerle birlikteydi. Salon, coşkulu ve yoğun alkışlarla Sabahat ablamızı selamladı.
Perde açıldı ve zaman zaman güldüren, kahkahalar attıran zaman zaman ağlatan dört oyun alkışlarla oynandı. Oyunu izleyen işçi kardeşlerimiz, tepkilerini de anında gösterdiler. Bir işçi “evet evet bunları ben de yaşadım” derken, bir işçi kardeşimiz inşaattan düşerek ölen iş arkadaşını hatırlayarak gözyaşlarına boğuldu. Komedi dozu yüksek oyunları izleyen bir küçük işçi çocuğu herkesin sustuğu bir anda annesine yüksek sesle “neden böyle komik şeyler söylüyorlar anne” deyiverdi. İlk kez bir işçi tiyatrosu izleyen işçiler “helal olsun, işçiler isterlerse her şeyi yapabiliyorlarmış” dediler.
Sahnelenen oyunlar, işçiler gerçekten de örgütlendiklerinde neleri başarabileceklerini herkese gösterdi. Biz işçilerin yaşadığı sorunlar ortak ve çözüm yolumuz da ortaktır. Gücümüzü mücadele etmek, örgütlenmek yolunda birleştirmeliyiz. Zira hepimizin işçi tiyatrosunda alkışladığı nokta, işçilerin yaratıcılığı ve işçi sınıfının dayanışması iken, yine hepimizin üzüldüğü ortak nokta, patronların saldırılarıyla cehenneme dönen işçilerin yaşamlarından dramatik kesitlerdi. Artık hep birlikte mücadelede biz de varız dememiz gerekiyor.
Tuzla Tersanelerinde ölen işçilere ithaf edilen “Tersanede Ölüm Var!” adlı oyunun son sahnesinde, iş cinayetinde ölen işçi kardeşimizin cansız bedeni tezgâhın üzerinde öylece duruyordu. Perdeye ise “Örgütsüzlük Öldürüyor!” ibaresi düşmüştü. Ölen işçinin cansız bedeni başında yumruklarını sıkan oyuncu işçiler bu haksızlıkların sorumlularını sorgulayan/arayan bakışlarla sessiz ama öfkeyle birbirlerine bakıyorlardı. Salona, “bu noktadan sonra görev size düşüyor kardeşler” der gibiydiler. Tersanedeki işçi ölümü salonun kanını dondurduğu anda, haykıran bir ses bizi umutlandırdı: “Yaşasın Sınıf Dayanışması!” Ardından “UİD-DER Yürüyor Mücadele Büyüyor” sloganı kendiliğinden geldi.
Son olarak UİD-DER adına Akkardan direnişçisi ve derneğimizin başkanı Bayram Yılmaz, “sınıf dayanışması” ve “uluslararası mücadele çağrısı” yaparak bizlere seslendi. Evet, bu sömürü düzenine karşı elimizden gelecek çok şey var. Hakkımızı almak, insanca yaşamak için örgütlenmeli yani birleşmeliyiz. Kurtuluşu beraberce aramalıyız. İnsanın insanı sömürmediği bir dünyayı kurmak için umutla örgütlü mücadeleye sarılmalıyız.
Son Eklenenler
- Mersin’in Gülnar ilçesinde yapımı devam eden Akkuyu Nükleer Santrali şantiyesinde çalışan işçiler Ocak ve Şubat ayı ücretleri ödenmediği için 27 Martta iş bıraktı. Santralin Türkiye tarafının genel yüklenici firması IC İçtaş bünyesinde çalışan...
- Özak Tekstil işçileri sendika değiştirme hakkını kullanarak BİRTEK-SEN’de örgütlendikleri için patronun işten atma saldırısıyla karşılaşmış ve 27 Kasımda direnişe geçmişlerdi. Tüm baskı ve engellemelere rağmen sendikalarıyla birlikte mücadeleyi...
- Bayburt Grup’a bağlı Agrobay Seracılık’ta çalışan işçiler Tarım-Sen’e üye oldukları için tazminatları ve 2 aylık maaşları ödenmeden işten atılmışlardı. 22 Ağustosta direnişe geçen işçiler patronun yalanlarına, jandarma saldırısına, defalarca...
- İşçilerin, patronların saldırılarına karşı mücadelesi sürüyor, bu mücadelelerin bir kısmı anlamlı kazanımlarla sonuçlanıyor. Sendika düşmanlığına karşı direnişe geçen RC Endüstri işçileri patrona geri adım attırdı. Direnişin 20. gününde üretimi...
- Sermayelerini büyütmeyi her şeyin önüne koyan patronlar sınıfı dünyanın dört bir yanında iş güvenliği önlemlerini almayarak, doğayı tahrip edip felaketlerin önünü açarak işçilerin canını almaya devam ediyor. Türkiye’de ve dünyada depremlerde,...
- İtalya İşçi Sendikası UIL ülkede giderek artan iş cinayetlerine karşı 19 Martta Roma’da protesto gösterisi düzenledi. Sendika öncülüğünde yapılan eylemde giderek artan işçi ölümleri protesto edildi. İş güvenliği önlemlerinin alınmamasının işçilerin...
- Sorunlarımız giderek artıyor. Çevremde pek çok insandan “hiçbir şey değişmiyor” cümlesini duyuyorum. Onlara soruyorum: “Peki, değişmesi için sen ne yapıyorsun?” Herkes çözümü birbirinden bekliyor, sonra da “neden böyle” diye şikâyet ediyor. Sonuç...
- Hak gasplarına karşı işçilerin, emekçi kadınların ve emeklilerin hak arayışı sürüyor. Çeşitli işkollarından işçiler İzmir’den Manisa’ya, İstanbul’dan Ankara’ya kadar direnişlerle, yürüyüşlerle, basın açıklamalarıyla seslerini yükseltiyor.
- Başlıktaki sorunun cevabı aslında çok basit: kim karıştırıyorsa onun işine gelir doğal olarak. Çalışmakta olduğum işyeri ağır sanayi… Genç işçilerin yanı sıra çocuk ve yaşlı emeği sömürüsü de katmerli olarak yaşanıyor. Ücretlerin çevredeki...
- Türkiye’de mevcut siyasi iktidar, pek çok alanda politika değiştirdi, iç ve dış politikalarında keskin zikzaklar çizdi, defalarca doğrultu değiştirdi. Fakat doğrultusunu hiç değiştirmediği, istikrarını hep koruduğu bir alan var: Emek politikaları!
- Binlerce yıl önce atalarımızın avlanmak için kullandığı bumerang, atıldığı noktaya geri dönmesiyle bilinir. Bumerangın bu özelliğine atıfla, kişinin gösterdiği tutum ve davranışların sonuçlarının eninde sonunda kendisine geri dönüşü olacağını...
- Bursa’nın Gemlik ilçesinde faaliyet gösteren Borusan Lojistik A.Ş’de Liman-İş Sendikası’na üye olan 4 işçi işten çıkarıldı. Sendikalaştıkları için işten atılan işçilerin geri alınması ve sendikal baskılara son verilmesi talebiyle 21 Martta fabrika...
- Her işçinin belki bir tesadüf neticesinde ve o güne değin ilk kez duyduğu, duyduğunda da “işte aradığım cevap buydu” dediği sözler vardır. Sınıf temelinde örgütlü işçiler buna “kulağına kar suyu kaçırmak” da derler. Benim kulağıma kar suyunu kaçıran...