Buradasınız
Aydınlı’da 1 Mayıs Etkinliği
Aydınlı’dan bir eğitim işçisi
Coşkuyla ve örgütlü biçimde kutladığımız bir 1 Mayıs’ın ardından, UİD-DER olarak çalışmalarımıza devam ediyoruz. Aydınlı’da 1 Mayıs heyecanını tekrar yaşamak ve o gün aramızda olamayan dostlarımıza da yaşatabilmek için 11 Mayısta derneğimizde buluştuk.
1 Mayıs’a hazırlık dönemimizden başlayıp, kutlamadan dönene kadarki tüm süreci içeren bir video izledik birlikte. İlk kez bizimle katılan işçi arkadaşlarımız da gelmişlerdi. Birçoğumuz daha önce UİD-DER’le katılmış olmamıza rağmen, görüntüleri izlerken heyecanımızı gizleyemedik. Hepimizin yüzünde, çalışmalarımızın karşılığını almanın verdiği mutluluk ve gurur vardı. Alanda sahne alan UİD-DER müzik grubunun türkülerine alkışlarımızla eşlik ettik. Video görüntülerini izledikten sonra, söz alan arkadaşlarımız o gün yaşadıklarını ve hissettiği duygularını paylaştı. Bir önceki 1 Mayıs’a UİD-DER’le katılıp bu yıl sendikasıyla katılan bir işçi, “UİD-DER’in düzeni, disiplini hiçbir yerde yok. Bunu gerçekten anladım. Hep bir ağızdan slogan atıyorduk UİD-DER’le. Sendika kortejinde öyle bir şey yoktu” dedi. Bir başka işçi alanda balkonlarından bizim kortejimizi görüp etkilenen insanların tepkilerini anlattı: “Önceden rica ederek çatılarından çekim yaptığımız insanlar, bu sefer bizi görünce kapılarını açıp içeri davet ettiler. Bu beni çok etkiledi. Demek ki doğru şeyler yapıyoruz.” Bir taşeron işçisi arkadaşımız ise patronunun onları en zayıf noktalarından vurduğunu, mesai arkadaşlarının işten atılacağı tehdidi yüzünden 1 Mayıs’a katılamadığını ama işyerinde arkadaşlarına 1 Mayıs’ı anlattığını ve gelecek yılın hazırlıklarına şimdiden başlamış olduğunu söyledi.
Etkinliğimiz, marşlarımızı hep bir ağızdan söylememizle son buldu. Fakat bizler ertesi gün, sonraki gün ve daima örgütlü mücadelenin, işçiler için tek kurtuluş olduğu bilinciyle çalışmalarımıza devam edeceğiz.
Tahterevalli
Hiçbir Şey Bizleri Yıldıramaz
Son Eklenenler
- Siyasi iktidar ve sermaye sınıfı yasa kural tanımadan işçilerin haklarını gasp ediyor. Bu saldırılara işçilerin cevabı ise mücadele etmek, boyun eğmemek oluyor. 7 Martta greve çıkan Lezita işçileri, 17 Martta Manisa Turgutlu’da yürüyüş ve basın...
- İşçilerin mücadele örgütü UİD-DER’in, “Geçmişten Geleceğe Yaşasın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü” şiarıyla düzenlediği etkinlikler dizisi İstanbul Avrupa Yakası ve Mersin’deki etkinliklerle son buldu.
- Kocaeli İSİG Meclisi ve Eğitim-Sen 1 No’lu Şube, MESEM aracılığıyla öğrencilerin sermaye için çocuk işçi yapılmasına karşı 16 Martta basın açıklaması düzenledi.
- Patronlar iş barışını “patronla işçi arasında uyum, saygı ve güven ortamı” olarak tanımlıyorlar. Peki, patronun işçiyi sömürmesi üzerine kurulu bir sistemde saygıdan, barıştan söz edebilir miyiz? İş barışı söylemini dillerinden düşürmeyen patronlar...
- Malum, Şubat ayını geride bırakıp baharın gelişini müjdeleyen Mart ayına girdik. Fakat içimiz bahar sevinciyle dolmak bir yana daha da kararıyor. Ama bunun tek nedeni hava değil. Atalarımız “Mart kapıdan baktırır, kazma kürek yaktırır” demişler....
- Ücretlerimizin yükseltilmesini talep ettiğimiz her dönemde, biz işçilere “açgözlü”, “nankör” yaftası yapıştırılır. İktidar sahiplerinden tutun da, daha fazla kâr etmek için hayatlarımızı cehenneme çeviren patronlara kadar sermaye sınıfının zihniyeti...
- İşçilerin pek çok sektörde hak gasplarına karşı verdikleri mücadeleler sürüyor. Antep’te bulunan Sayın Tekstil fabrikasında 200’ü aşkın işçinin ek zam talebiyle 9 Martta başlattığı iş bırakma eylemi devam ediyor. 14 Martta sendikaları BİRTEK-SEN’le...
- Toplumun ezenler ve ezilenler olarak ikiye bölündüğü bir sistemde gerçek adalet ve barış olamaz. Ama gerçek adaleti ve barışı isteyenler olur ve onlar ezilen sınıflardır, kadın erkek işçiler ve emekçilerdir. Dünden bugüne Fransa’dan Türkiye’ye...
- Hepimizin bildiği üzere kısa bir süre önce 2023-2025 MESS Grup Toplu İş Sözleşmesi grev aşamasında son buldu. Birden çok fabrikada MESS’e bağlı olsun veya olmasın hareketli süreçler yaşandı. Çünkü alınacak ücret başka fabrikadaki işçilerin alacağı...
- Pek çok işçi kardeşimiz grev ve direnişlerde “biz ekmeğimizin peşindeyiz” derler. Bununla ekmeklerini korumak dışında bir amaçları olmadığını anlatmaya çalışırlar. Fakat kısa zamanda ekmeklerini koruyabilmek için sendikaya üye olma, grev, gösteri,...
- TÜİK’e göre Türkiye’de göreli yoksullaşma da azalıyormuş! Ülkedeki ortalama gelirin yüzde 50’si yoksulluk sınırı olarak kabul edildiğinde 2013 yılında göreli yoksulluk oranı yüzde 15 iken 2023 yılında yüzde 13,9’a düşmüş. Pek çok uzman Cumhuriyet...
- Erzincan İliç’te bulunan siyanürlü altın madeninde meydana gelen faciada 9 madenci kardeşimiz hâlâ göçük altında. Siyanürlü liç yığınının çökmesinin ardından siyanürün yanı sıra çeşitli ağır metaller de suya ve toprağa karıştı. Madenin sahibi yerli-...
- Çalıştığım işyerinde Tuncay isimli bir arkadaşımız var. Tuncay eşinden ayrılmış, çok şeker bir oğlu var, hayatta belki de tek tutunacağı dal o kalmış. Gözlerinde “şişe dibi” diye tabir edilen bir gözlük, ayağının biri topal, iki kulağında da işitme...