Buradasınız
Aydınlı’da Emekçi Kadınlar Günü Etkinliği
Bundan tam 158 yıl önce Amerika’da kadın dokuma işçileri iş saatlerinin kısaltılması, daha yüksek ücret, daha iyi çalışma ve daha iyi yaşam koşulları için greve çıktılar. 40 bin kadın dokuma işçisinin grevine polis saldırdı ve 129 kadın işçi katledildi. Mücadele eden ve bu mücadelede hayatını kaybeden kadın işçilerin anısına 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü olarak ilan edildi. İşçi örgütümüz UİD-DER’de 8 Martta Dünya Emekçi Kadınlar Gününün önemini ve tarihini anlatan bir etkinlik yaptık. Etkinliğimize metal, petrokimya, deri gibi çeşitli sektörlerden işçi-emekçi kadın ve erkekler katıldı.
Etkinlikte 8 Mart’ın işçi sınıfının kadınlarının mücadele günü olduğu vurgulandı. Bu düzenin, işçi sınıfının kadınlarını ikinci sınıf insan yerine koyduğu, kadınların bu düzende sürekli şiddete, tacize maruz kaldığı anlatıldı. Fabrikalarda erkek işçilerle aynı işi yapmalarına rağmen kadın işçiler daha düşük ücretlere çalışıyor. İşçi sınıfının kadınlarının tüm sorunlarının tek çözüm yolunun kadın-erkek omuz omuza mücadele etmekten geçtiği anlatıldı. Kadın işçilerle yapılan röportajları izlerken gördük ki işçi sınıfının kadınlarının geçim derdi, kadın olmaktan kaynaklı olarak yaşadığı sıkıntılar, fabrikada yaşadığı eşitsizlik, çocuklarını evde bırakıp çalışmak zorunda kalmaları hepsi de kadın işçilerin ortak sorunları. Ve tüm bu sorunlar ancak kadınlar mücadeleye atılırsa ortadan kalkar.
Etkinlik bittikten sonra çaylarımızı yudumlarken bir yandan da sohbet ettik. Şiirlerle, şarkılarla ve izlediğimiz görüntülerle biz işçi kadınların sorunlarının ortak olduğunu, çözümün kapitalist sömürü düzenine karşı işçilerin kadın-erkek birlikte mücadele vermesinden geçtiği ortaya kondu. Etkinliğimize katılan işçiler birlik olmanın, mücadele etmenin önemini şimdi daha iyi anladıklarını ve bu mücadelenin bir ucundan da kendileri tutmak istediklerini söylediler.
Etkiliğimize katılan bir kadın işçi, “buraya gelmeden önce bir şeylerin değişeceğine dair umudumu kaybetmiştim. Kendimi yalnız hissediyordum. Ama bu etkinlikte birlikteliği, mücadeleyi, gücümüzü gördüm. Şimdi daha çok umutluyum” dedi. Yine bir başka kadın işçi, “beklentimin çok çok üzerinde bir etkinlikti. Çok güzeldi. Bundan sonra buraya gelmeye çalışacağım demiyorum, geleceğim diyorum. Tüm işçilerin de gelmesi gerektiğini düşünüyorum” dedi. Bir işçi ağabeyimiz de “sizin etkinliklerinizi çok beğeniyorum. Çok güzel ve etkileyici oluyor sizin etkinlileriniz” dedi.
Etkinlikte de anlatıldığı gibi biz kadın işçiler, erkek işçi kardeşlerimizle bir araya gelip mücadele etmezsek bu düzen bize işsizlik, yoksulluk, çifte sömürü ve çocuklarımızın cephelerde ölüme gönderileceği bir gelecek dışında başka bir seçenek sunmuyor. Bu düzenin bize vaat ettiği gelecekte yoksulluk, sömürü ve gözyaşı var. Biz işçi sınıfı olarak kadınıyla erkeğiyle birlik olup mücadele ettiğimiz zaman patronlar sınıfının bizlere yaşattığı bunca zulmün ve haksızlığın hesabını soracağız. İşte o zaman daha güzel yarınları hep birlikte kuracağız.
Yeni Bir Dünya Kuracağız
- UİD-DER’de Bir Kez Daha 8 Mart Coşkusu
- Dünden Bugüne Barış ve Adalet Özlemimiz İçin
- Mücadelenin Adıdır Kadın
- Ekmeğe Zam Yapılırsa
- UİD-DER’de 8 Mart Etkinlikleri: Geçmişten Geleceğe Yaşasın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü!
- Mücadelemizin Sembolü 8 Mart
- Emekçi Kadınlarız, 8 Mart Ruhuyla Birleşiyoruz!
- Bir Ana ile Tanışmak…
- Emekçi Kadınlar Savaşı Durdurmak İstiyor Ama Nasıl!
- Boyun Eğmek mi Birlikte Karşı Durmak mı?
- Bir Şey Yapmalı! Ama Ne?
- Emekçi Kadınlar Savaşa Karşı Durabilir
- Genç Rosalar Olup Mücadeleyi Büyütmeliyiz
- Değişim Küçük Adımlarımızla Başlar
- Direnen Haliç ve Bizim Direnişimiz
- Annelik Kursağımızda Kalmasın, Bu Düzeni Değiştirelim!
- MESS Sözleşmesi ve Emekçi Kadınlar: Ne Düşünüyoruz? Nasıl Düşünmeliyiz? /2
- MESS Sözleşmesi ve Emekçi Kadınlar: Ne Düşünüyoruz? Nasıl Düşünmeliyiz? /1
- Çocuklarımızın Yurtlarda Can Güvenliği Yok
- 1977 MESS Grevine Güç Katan Emekçi Kadınlar
Son Eklenenler
- Siyasi iktidar ve sermaye sınıfı yasa kural tanımadan işçilerin haklarını gasp ediyor. Bu saldırılara işçilerin cevabı ise mücadele etmek, boyun eğmemek oluyor. 7 Martta greve çıkan Lezita işçileri, 17 Martta Manisa Turgutlu’da yürüyüş ve basın...
- İşçilerin mücadele örgütü UİD-DER’in, “Geçmişten Geleceğe Yaşasın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü” şiarıyla düzenlediği etkinlikler dizisi İstanbul Avrupa Yakası ve Mersin’deki etkinliklerle son buldu.
- Kocaeli İSİG Meclisi ve Eğitim-Sen 1 No’lu Şube, MESEM aracılığıyla öğrencilerin sermaye için çocuk işçi yapılmasına karşı 16 Martta basın açıklaması düzenledi.
- Patronlar iş barışını “patronla işçi arasında uyum, saygı ve güven ortamı” olarak tanımlıyorlar. Peki, patronun işçiyi sömürmesi üzerine kurulu bir sistemde saygıdan, barıştan söz edebilir miyiz? İş barışı söylemini dillerinden düşürmeyen patronlar...
- Malum, Şubat ayını geride bırakıp baharın gelişini müjdeleyen Mart ayına girdik. Fakat içimiz bahar sevinciyle dolmak bir yana daha da kararıyor. Ama bunun tek nedeni hava değil. Atalarımız “Mart kapıdan baktırır, kazma kürek yaktırır” demişler....
- Ücretlerimizin yükseltilmesini talep ettiğimiz her dönemde, biz işçilere “açgözlü”, “nankör” yaftası yapıştırılır. İktidar sahiplerinden tutun da, daha fazla kâr etmek için hayatlarımızı cehenneme çeviren patronlara kadar sermaye sınıfının zihniyeti...
- İşçilerin pek çok sektörde hak gasplarına karşı verdikleri mücadeleler sürüyor. Antep’te bulunan Sayın Tekstil fabrikasında 200’ü aşkın işçinin ek zam talebiyle 9 Martta başlattığı iş bırakma eylemi devam ediyor. 14 Martta sendikaları BİRTEK-SEN’le...
- Toplumun ezenler ve ezilenler olarak ikiye bölündüğü bir sistemde gerçek adalet ve barış olamaz. Ama gerçek adaleti ve barışı isteyenler olur ve onlar ezilen sınıflardır, kadın erkek işçiler ve emekçilerdir. Dünden bugüne Fransa’dan Türkiye’ye...
- Hepimizin bildiği üzere kısa bir süre önce 2023-2025 MESS Grup Toplu İş Sözleşmesi grev aşamasında son buldu. Birden çok fabrikada MESS’e bağlı olsun veya olmasın hareketli süreçler yaşandı. Çünkü alınacak ücret başka fabrikadaki işçilerin alacağı...
- Pek çok işçi kardeşimiz grev ve direnişlerde “biz ekmeğimizin peşindeyiz” derler. Bununla ekmeklerini korumak dışında bir amaçları olmadığını anlatmaya çalışırlar. Fakat kısa zamanda ekmeklerini koruyabilmek için sendikaya üye olma, grev, gösteri,...
- TÜİK’e göre Türkiye’de göreli yoksullaşma da azalıyormuş! Ülkedeki ortalama gelirin yüzde 50’si yoksulluk sınırı olarak kabul edildiğinde 2013 yılında göreli yoksulluk oranı yüzde 15 iken 2023 yılında yüzde 13,9’a düşmüş. Pek çok uzman Cumhuriyet...
- Erzincan İliç’te bulunan siyanürlü altın madeninde meydana gelen faciada 9 madenci kardeşimiz hâlâ göçük altında. Siyanürlü liç yığınının çökmesinin ardından siyanürün yanı sıra çeşitli ağır metaller de suya ve toprağa karıştı. Madenin sahibi yerli-...
- Çalıştığım işyerinde Tuncay isimli bir arkadaşımız var. Tuncay eşinden ayrılmış, çok şeker bir oğlu var, hayatta belki de tek tutunacağı dal o kalmış. Gözlerinde “şişe dibi” diye tabir edilen bir gözlük, ayağının biri topal, iki kulağında da işitme...