Buradasınız
Aynısı Bizim İşyerinde Yaşandı
Gebze’den bir kadın petrokimya işçisi
Biz işçiler birbirimize ne kadar çok benziyoruz. Ne kadar da aynı şeyleri yaşıyoruz. Yaşadığımız şehir, çalıştığımız fabrika farklı olsa da sorunlarımız hep benzer türden. Bir hayli zaman oldu bu hadiseyi yaşayalı ama aklıma gelmişken yazmak, paylaşmak istedim. Bir gün fabrikada yakın arkadaşlarımızla oturmuş, “akıllı” telefonlarımızla UİD-DER sitesinden ilgimizi çeken bir mektubu okumak istedik. Arkadaşlardan biri kendince ilginç bulduğu bir yazıyı okuyup “ay kesin bizim işyerinden birisi yazmıştır bu mektubu” dedi. Ben de dikkatlice okuyup “gerçekten olabilir mi?” diye düşündüm ama işyerindeki iş ortamı tanımı bizimkine uymuyordu. Ama arkadaşlarımın takıldıkları mevzu bizim işyerinde de aynı sorunların yaşanıyor olmasıydı. Yemekler gündüz vardiyasında biraz yenebilir gibi ama gece vardiyası ve 16.00-24.00 vardiyasında hiç yenecek gibi değil. Gece gece çalışırken bir gün olsun ağız tadıyla güzel bir yemek tatmadık.
İşte UİD-DER’in sitesindeki mektuplardan birini okurken bizim işyerinde yaşadığımız yemekhane ve yemekler sorununu anlatan bir yazı denk gelmişti. Anlatılan olay başka bir işyerinden, başka sektörde çalışan bir işçi kardeşimizin yaşadığı sorundu. Ama bizimkinin tıpkısının aynısıydı, yemeklerin sadece lezzeti ve doyuruculuğundan bahsetmiyordu, kaç kez zehirlenme vakası atlattıklarını da anlatıyordu. Çünkü biz de kötü yemeklerden zehirlenmiştik. Mektubu okurken her birimiz o günü bir kez daha yaşamış olduk. Oysa hep şikâyetçiydik bu durumdan ancak birlikte bunu dile getirememiştik. Eğer bir araya gelmeyi başarabilseydik hem yemekler düzelecek hem de kimse zehirlenmeyecekti.
Patronlar bizi iliğimize kadar sömürebiliyorsa örgütlü olmanın ne olduğunu gayet iyi bildikleri, örgütlendikleri ve bizi örgütsüz bırakabildikleri içindir. Evet, İşçi Dayanışması bülteninde ve UİD-DER’in internet sitesinde yayınlanan mektuplar, çeşitli işyerlerinden, fabrikalardan yazılan mektuplardır. Ama koca bir işçi sınıfının sorunlarıdır. Sorunlarımızın ne kadar büyük olduğunu düşündüğümüzde yumruklarımız birleşmek mecburiyetinde ve yaşadığımız sorunları örgütlenmekten başka hiçbir yöntemle çözemeyeceğimiz ortada. Bu mektuplarda anlatılan senin, benim, yani BİZİM hikâyemizdir. Yalnız değiliz, birlikte güçlüyüz.
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
- “Geçmiş Olsun” Yerine “Rapor Almayın”
Son Eklenenler
- İktidarın desteğini arkasına alan patronlar işçilerin haklarına pervasızca saldırıyor, işçiler mücadele ediyor. Adıyaman Besni’de Mega Polietilen fabrikasında ücret gaspına karşı başlayan direniş sonuç verdi, işçilerin 2 aylık ücretleri yatırıldı....
- Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Mersen’de işçiler, sendika ve toplu sözleşme hakları için 19 Nisanda greve çıktı. Sendikadan yapılan açıklamada şu sözlere yer verildi: “Fransa sermayeli Mersen’in merkez yöneticileri...
- İşçi Dayanışması’yla tanışmış işçi kardeşlerimiz, gazetemizin kendilerinde yarattığı değişimi çok iyi bilir. UİD-DER ile yolları kesişen her işçi kardeşimizin zihni açılır, doğru bir ifadeyle dünyaya ve her şeye sanki üç boyutlu bir gözlükle bakar...
- Bu dünyaya sadece çalışmak için gelmiş gibiyiz. İşyerinde arkadaşlarımın ağzından sürekli şu sözler dökülüyor: “Ya biz bu dünyaya çalışmak için mi geldik? Evde iş, fabrikada iş… Sürekli bir döngünün içinde dönüp duruyoruz. Neden bu kadar çok...
- Türkiye’de seçimler öncesinde çok sayıda emekli eylemi gerçekleşti. Emeklilerin yaşadığı sorunların sandığa yansıyarak yerel seçimleri etkilediği herkesin malumu… Sorunlarımız bitmedi ve seçim sonrasında da emekliler olarak taleplerimizi haykırmaya...
- Merhaba dostlar; bizler İstanbul’dan bir grup öğretmeniz. 1 Mayıs’a yaklaşırken duygularımızı siz işçi kardeşlerimizle paylaşmak istedik. Öncelikle her sene olduğu gibi bu sene de 1 Mayıs coşkusunu haftalar, aylar öncesinden hissetmeye başladık. O...
- Öz Gıda-İş Sendikasında örgütlü işçilerin 7 Marttan beri grevde olduğu Abalıoğlu Lezita fabrikasında 16 Nisanda jandarma işçileri ve sendikacıları darp etti ve ters kelepçeyle gözaltına aldı. Yaralanan 8 işçi hastaneye kaldırıldı. İzmir Kemalpaşa’da...
- 17 Nisan Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü kapsamında Türkiye’nin pek çok kentinde sağlık emekçileri basın açıklamaları gerçekleştirdi. 12 yıl önce Gaziantep’te görev sırasında katledilen Dr. Ersin Arslan ve sağlıkta şiddet sonucu yaşamını...
- Bursa’da faaliyet gösteren Durak Tekstil’de 6 işçi Öz İplik-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılmış ve fabrika önünde direnişe geçmişlerdi. 6 Şubattan itibaren direnişlerine kararlı bir şekilde devam eden Durak Tekstil işçileriyle dayanışma...
- Sermaye sınıfı ve iktidar bizi bir birey, bir insan olarak değil sadece ucuz işgücü kaynağı olarak görüyor. Çok çocuk doğurmamızı, gelecek işçi kuşaklarını yetiştirmemizi beklerken, kadın istihdamını teşvik ettiklerini söylerken, doğum ve emzirme...
- Adıyaman’ın Besni ilçesinde bulunan Mega Polietilen fabrikasında 2 aylık ücretleri gasp edilen işçiler 8 Nisanda iş bırakarak direnişe başladı. 15 Nisanda BİRTEK-SEN’in çağrısıyla fabrika önünde bir dayanışma eylemi yapıldı. 5 Nisandan bu yana...
- İşçi sınıfının 8 saatlik işgünü için mücadelesinden doğan 1 Mayıs’ın 138 yıllık bir tarihi var. Kuşaklar boyunca kadın ve erkek işçiler işgününü 8 saate indirmek için mücadele ettiler ama bu mücadele işgününün kısaltılması talebiyle sınırlı kalmadı...
- Hepimiz artan hayat pahalılığından şikâyet ediyoruz. Geçimimizi sağlamakta, ay sonunu getirmekte zorlanıyoruz. Çarşı-pazarda, marketlerde hep aynı sohbeti yapıyor, aynı dertten yakınıyoruz: Hayat çok pahalı! Çoğumuz için tatil yapmak, hafta sonu...