Buradasınız
Bindiğimiz Kadar Ödeyecekmişiz!
Sefaköy’den bir işçi
İstanbul Büyükşehir belediyesi toplu ulaşıma %10 zam yaptı. Zaten ulaşım çok ucuzdu ya! İstanbul’un bir semtinden başka bir semtine her gün gidip gelmek asgari ücretin üçte birini götürüyordu, şimdi yarısını götürecek. Ama zam yapanlar öyle demiyor, onlara göre avantajlı bir uygulama başlamış durumda. O avantaj da, metrobüse bindiğin kadar ücret ödemekmiş. Uygulama şöyle: Avcılar-Söğütlüçeşme arası tam akbil 1,95 indirimli akbil 0,95 olacak, eğer üç durak bindiysek indirim yapılacak. İşte avantaj dedikleri de bu oluyor. İyi de herkes metrobüsü uzun mesafe için kullanıyor, kimse üç durak için metrobüsü kullanmayı tercih etmiyor ki. Zaten metrobüse bu kadar talebin sebebi de uzun mesafede zaman kaybını önlemesi. Önceden Avcılar-Kadıköy arası 2,5 saati bulurken bu şimdi 1 saate düştü. Ayrıca metrobüs durakları birbirine çok yakın, vatandaş neden böyle bir tercih yapsın ki. Meselâ Avcılardan binen bir yolcu üç durak sonra inecek olsa Küçükçekmece durağında inmesi gerekir. Ama mesafe çok kısa, günde 700 bin yolcunun kullandığı metrobüste kaç kişi bu kısa hatları kullanacak? Dolayısıyla kimse üç durağı kullanmayacağı için zamla birlikte tam akbil 1,95TL, indirimli de 0,95 TL olmuş olacak.
Yani burada çok kurnazca bir oyun var. Daha önce metrobüs ücreti 2 TL olmuştu, sonra mahkeme kararıyla 1,5 TL’ye düşürüldü. Şimdi bu oyunla tekrar 1,95 TL’ye çıkarılıyor. Bir de çıkıp bunu avantaj olarak gösteriyorlar. Zaten ulaşım çok pahalı, üstelik bu zamla, aldığımız ücretin bir bölümünü daha ulaşıma ayırmak zorunda kalacağız. Peki, bu zammı yapanlar neden asgari ücrete yapılan zamları görmüyorlar? Asgari ücrete yapılan zam %4 iken neden ulaşıma %10 zam yapılıyor? Üstelik zamlar bununla sınırlı değil, elektrik, su, doğalgaz, gıda, giyim ve diğer şeylere yapılan zam asgari ücrete yapılan zamdan kat kat fazla. Tabii zammı yapanlar toplu taşıma aracı kullanmıyorlar. Bu taşıma araçlarını işçi emekçi kesim kullanıyor. O vakit sorun yok, yap zammı bir de avantajmış gibi göster.
Bizler işçiler emekçiler olarak yapılan bu oyunları iyi görmeliyiz. Ulaşım araçlarını ücretsiz kullanmamız gerekirken, bu dar bütçemizin üçte birini ulaşıma harcıyoruz. Toplu taşıma ücretsiz olmalıdır. İşçiler emekçiler olarak bunun mücadelesini vermeli ve bu oyunlara kanmamalıyız.
Parasız Ulaşım, Parasız Konut!
Ellerinize Ve Yalana Dair
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
- “Geçmiş Olsun” Yerine “Rapor Almayın”
- Son Gülen İyi Güler!
Son Eklenenler
- Mersin’in Gülnar ilçesinde yapımı devam eden Akkuyu Nükleer Santrali şantiyesinde çalışan işçiler Ocak ve Şubat ayı ücretleri ödenmediği için 27 Martta iş bıraktı. Santralin Türkiye tarafının genel yüklenici firması IC İçtaş bünyesinde çalışan...
- Özak Tekstil işçileri sendika değiştirme hakkını kullanarak BİRTEK-SEN’de örgütlendikleri için patronun işten atma saldırısıyla karşılaşmış ve 27 Kasımda direnişe geçmişlerdi. Tüm baskı ve engellemelere rağmen sendikalarıyla birlikte mücadeleyi...
- Bayburt Grup’a bağlı Agrobay Seracılık’ta çalışan işçiler Tarım-Sen’e üye oldukları için tazminatları ve 2 aylık maaşları ödenmeden işten atılmışlardı. 22 Ağustosta direnişe geçen işçiler patronun yalanlarına, jandarma saldırısına, defalarca...
- İşçilerin, patronların saldırılarına karşı mücadelesi sürüyor, bu mücadelelerin bir kısmı anlamlı kazanımlarla sonuçlanıyor. Sendika düşmanlığına karşı direnişe geçen RC Endüstri işçileri patrona geri adım attırdı. Direnişin 20. gününde üretimi...
- Sermayelerini büyütmeyi her şeyin önüne koyan patronlar sınıfı dünyanın dört bir yanında iş güvenliği önlemlerini almayarak, doğayı tahrip edip felaketlerin önünü açarak işçilerin canını almaya devam ediyor. Türkiye’de ve dünyada depremlerde,...
- İtalya İşçi Sendikası UIL ülkede giderek artan iş cinayetlerine karşı 19 Martta Roma’da protesto gösterisi düzenledi. Sendika öncülüğünde yapılan eylemde giderek artan işçi ölümleri protesto edildi. İş güvenliği önlemlerinin alınmamasının işçilerin...
- Sorunlarımız giderek artıyor. Çevremde pek çok insandan “hiçbir şey değişmiyor” cümlesini duyuyorum. Onlara soruyorum: “Peki, değişmesi için sen ne yapıyorsun?” Herkes çözümü birbirinden bekliyor, sonra da “neden böyle” diye şikâyet ediyor. Sonuç...
- Hak gasplarına karşı işçilerin, emekçi kadınların ve emeklilerin hak arayışı sürüyor. Çeşitli işkollarından işçiler İzmir’den Manisa’ya, İstanbul’dan Ankara’ya kadar direnişlerle, yürüyüşlerle, basın açıklamalarıyla seslerini yükseltiyor.
- Başlıktaki sorunun cevabı aslında çok basit: kim karıştırıyorsa onun işine gelir doğal olarak. Çalışmakta olduğum işyeri ağır sanayi… Genç işçilerin yanı sıra çocuk ve yaşlı emeği sömürüsü de katmerli olarak yaşanıyor. Ücretlerin çevredeki...
- Türkiye’de mevcut siyasi iktidar, pek çok alanda politika değiştirdi, iç ve dış politikalarında keskin zikzaklar çizdi, defalarca doğrultu değiştirdi. Fakat doğrultusunu hiç değiştirmediği, istikrarını hep koruduğu bir alan var: Emek politikaları!
- Binlerce yıl önce atalarımızın avlanmak için kullandığı bumerang, atıldığı noktaya geri dönmesiyle bilinir. Bumerangın bu özelliğine atıfla, kişinin gösterdiği tutum ve davranışların sonuçlarının eninde sonunda kendisine geri dönüşü olacağını...
- Bursa’nın Gemlik ilçesinde faaliyet gösteren Borusan Lojistik A.Ş’de Liman-İş Sendikası’na üye olan 4 işçi işten çıkarıldı. Sendikalaştıkları için işten atılan işçilerin geri alınması ve sendikal baskılara son verilmesi talebiyle 21 Martta fabrika...
- Her işçinin belki bir tesadüf neticesinde ve o güne değin ilk kez duyduğu, duyduğunda da “işte aradığım cevap buydu” dediği sözler vardır. Sınıf temelinde örgütlü işçiler buna “kulağına kar suyu kaçırmak” da derler. Benim kulağıma kar suyunu kaçıran...