Buradasınız
Bir Cinayeti Örtbas Etmek
Bağcılar’dan bir inşaat işçisi
Merhaba kardeşler, ben bir inşaat işçisiyim. İnşaat işçileri olarak birçok sorunumuz var. Bunların başında da iş güvenliği önemlerinin alınmaması ve yaşanan iş cinayetleri geliyor. Sizlere bir inşaat işçisinin iş cinayetine uğrayarak yaşamını yitirdiği bir vakayı anlatmak istiyorum.
Bu cinayet geçen yılın Ekim ayında yaşanmıştı. Beylikdüzü’nde bir inşaatta tesisatçı olarak çalışan Cem Çelebi, her sabah olduğu gibi patronunun dediği yere yani beşinci kata çıkıp işine başlar. Belli bir müddet sonra işinin de verdiği yorgunluktan dolayı oturup biraz dinlenmek ister. Dinlenme esnasında epeydir görmediği eski iş arkadaşını gören Cem, arkadaşıyla sohbet etmeye baslar. Sohbet esnasında asansör boşluğuna yakın duran arkadaşımız hiçbir koruyucu malzeme, ikaz edici şerit olmayan, kısacası güvenlik önlemlerinin her zamanki gibi minimum seviyede olduğu bir yerde asansör boşluğunun demirlerinin çok zayıf olması ve fark edememesinden dolayı talihsizce düşer. Ve oracıkta son nefesini verir. Bu cinayetin sonrasında yaşananlar da insanın kanını donduracak şeylerdir. Olaydan sonra işçi arkadaşımızın baretinin olmadığını fark eden, o insanlıktan nasibini almamış inşaat sahibi, kazanın olduğu yere baret atılmasını söyler. Gayesi, “ben iş güvenliği önlemimi aldım, olay hiç bir şekilde benimle alâkalı değil” deyip sorumluluktan sıyrılmaktır. Yani en hafif cezayla olayın örtbas edilmesi peşindedir. Arkadaşımızın vefatının üçüncü günüyse, ailesine gidip para teklif ederek ne kadar vicdansız olduğunu gösterir.
Ülkemizde bu tip durumlar ve iş cinayetleri çok fazla yaşanıyor. Bu yüzden bunlara kaza değil cinayet diyorum. Patronların biraz daha çok kazanayım, biraz daha mülk sahibi olayım hırsı yüzünden işçinin sağlığına, güvenliğine önem verilmemesi yüzünden işçi ölümlerinin ardı arkası kesilmiyor. Soma, Mecidiyeköy, Ermenek işçi kardeşlerimizi kurban verdiğimiz yerlerden bazıları. Binaları, siteleri, rezidansları yapanlar bizleriz. İnşaat işçileri olarak, iş cinayetlerine karşı örgütlü mücadelemizi daha da büyütmeye devam edeceğiz. Tüm işçi kardeşlerimi de UİD-DER çatısı altında mücadeleye çağırıyorum.
Barış
- Gençlerimiz Ölmeye Devam Ediyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Sağlıksız ve Kötü Çalışma Koşullarına Karşı Birleşelim
- Mesleki Eğitim mi Kâr Hırsı mı?
- Hayatımızı Değiştirecek Parolayı Unutmayalım!
- Gizli Açlık Tehlikesi Büyüyor
- Biz Mücadele Edersek Her Şey Düzelir!
- Hasköy Sanayi Sitesinden Sonra Şimdi Sıra Kimde?
- Ya Beni İşten Atarlarsa?
- İSG-SEN Ankara’da Siyah Baret Eylemi Yaptı
- Patronların Prestiji Yangın Riskinden Daha Önemli
- “El Cerrahisi 7/24 Yanınızda”
- Yangından Haberimiz Bile Olmadı!
- TMO Silosundan Fabrikalara Patlamalar ve Yangınlar Ne Anlatıyor?
- Aşırı Sıcaklar İşçi Sağlığı ve Güvenliğini Tehdit Ediyor
- Teknoloji Çağındayız Ama İşçiler Çalışırken Ölüyor!
- Örgütsüzlüğümüzün Bedeli: Artan İş Cinayetleri
- Baret Bile Olmadığı İçin!
- 28 Nisan Dünya İş Sağlığı ve Güvenliği Gününden 1 Mayıs’a
- Çıraklık Okulları ve Örgütlenme İhtiyacı
Son Eklenenler
- Türkiye’de seçimler öncesinde çok sayıda emekli eylemi gerçekleşti. Emeklilerin yaşadığı sorunların sandığa yansıyarak yerel seçimleri etkilediği herkesin malumu… Sorunlarımız bitmedi ve seçim sonrasında da emekliler olarak taleplerimizi haykırmaya...
- Merhaba dostlar; bizler İstanbul’dan bir grup öğretmeniz. 1 Mayıs’a yaklaşırken duygularımızı siz işçi kardeşlerimizle paylaşmak istedik. Öncelikle her sene olduğu gibi bu sene de 1 Mayıs coşkusunu haftalar, aylar öncesinden hissetmeye başladık. O...
- Öz Gıda-İş Sendikasında örgütlü işçilerin 7 Marttan beri grevde olduğu Abalıoğlu Lezita fabrikasında 16 Nisanda jandarma işçileri ve sendikacıları darp etti ve ters kelepçeyle gözaltına aldı. Yaralanan 8 işçi hastaneye kaldırıldı. İzmir Kemalpaşa’da...
- 17 Nisan Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü kapsamında Türkiye’nin pek çok kentinde sağlık emekçileri basın açıklamaları gerçekleştirdi. 12 yıl önce Gaziantep’te görev sırasında katledilen Dr. Ersin Arslan ve sağlıkta şiddet sonucu yaşamını...
- Bursa’da faaliyet gösteren Durak Tekstil’de 6 işçi Öz İplik-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılmış ve fabrika önünde direnişe geçmişlerdi. 6 Şubattan itibaren direnişlerine kararlı bir şekilde devam eden Durak Tekstil işçileriyle dayanışma...
- Sermaye sınıfı ve iktidar bizi bir birey, bir insan olarak değil sadece ucuz işgücü kaynağı olarak görüyor. Çok çocuk doğurmamızı, gelecek işçi kuşaklarını yetiştirmemizi beklerken, kadın istihdamını teşvik ettiklerini söylerken, doğum ve emzirme...
- Adıyaman’ın Besni ilçesinde bulunan Mega Polietilen fabrikasında 2 aylık ücretleri gasp edilen işçiler 8 Nisanda iş bırakarak direnişe başladı. 15 Nisanda BİRTEK-SEN’in çağrısıyla fabrika önünde bir dayanışma eylemi yapıldı. 5 Nisandan bu yana...
- İşçi sınıfının 8 saatlik işgünü için mücadelesinden doğan 1 Mayıs’ın 138 yıllık bir tarihi var. Kuşaklar boyunca kadın ve erkek işçiler işgününü 8 saate indirmek için mücadele ettiler ama bu mücadele işgününün kısaltılması talebiyle sınırlı kalmadı...
- Hepimiz artan hayat pahalılığından şikâyet ediyoruz. Geçimimizi sağlamakta, ay sonunu getirmekte zorlanıyoruz. Çarşı-pazarda, marketlerde hep aynı sohbeti yapıyor, aynı dertten yakınıyoruz: Hayat çok pahalı! Çoğumuz için tatil yapmak, hafta sonu...
- İsrail’in Gazze’ye saldırıları altıncı ayını geride bırakırken altı aydır meydanları dolduran İngiltereli işçi ve emekçiler “acil ve kalıcı ateşkes” ve “İsrail’e silah satışının sonlandırılması” talepleriyle bir kez daha meydanlara çıktı. 13 Nisanda...
- Otuz yıl boyunca kesintisiz çalışmış, ücreti daha cebine girmeden SGK primleri ve vergileri kesilmiş, EYT’li emekli bir işçiyim. 2024 yılı Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından emekliler yılı ilan edildi ama emekliler sefalet içinde yaşamaya mahkûm...
- Ezilenlerin safında mücadele eden, şiirlerini ve oyunlarını işçi sınıfına adayan Bertolt Brecht, “Yarının Büyüklerine Şiirler” kitabında, beşiğinin başucunda oğluna seslenen bir ananın ninnisine yer verir. Geçmişten bugüne ninniler, çocukların...
- Sevgili işçi kardeşlerim, hepinize merhaba. Bu mektubumda sizlerle sözü eğip bükmeden konuşmak ve gerçekler üzerine hasbihal etmek istiyorum. Yani gerçekleri olduğu gibi konuşalım. Biliyorum ki kursağınıza giren her lokmayı alın teriniz, elinizin...