Buradasınız
Biz de İşten Atıldık
Sütlüce’den bir kadın tekstil işçisi
Merhaba işçi kardeşlerim. On bir yıldır çalıştığım işyerinden beş dakikada atıldım. Çalıştığım işyeri Türkiye’de bilindik iç çamaşırı ve mayo markalarından biri. Aynı zamanda ihracatı da var. Bir buçuk yıl öncesine göre işlerimiz yavaşlamıştı ve randımanlı bir çalışma yapılmıyordu. Kısacası rutin bir çalışma yapılıyordu, gidiyor geliyorduk, diyelim. Tabii zam alamıyor, zam istediğimizde de “işler iyi değil, bu konuyu yönetim olarak değerlendiriyoruz” deyip geçiştiriyorlardı. Yeni yılda da zam olmayınca itiraz ettik, toplantı yaptılar. Toplantıda yine bilindik lafları ettiler, “işlerimiz iyi değil siz de görüyorsunuz, biz buna rağmen işçi çıkarmıyoruz, çıkarmayı da düşünmüyoruz, fakat zam da yapamıyoruz. Tabii gitmek isteyen arkadaşlar varsa kendileri bilir, onlara da bir şey diyemeyiz.”
Bu arada bizim maaşlar eriyerek asgari ücrete eşitlenmiş oldu. Tabii olanlar hoşumuza gitmiyor fakat bir şey de yapamıyorduk. Yine de bir işimiz var deyip çalışmaya devam ettik. Toplantının üzerinden yaklaşık bir ay geçmiş paydosa da çok az kalmıştı ki şefimiz, “isimleri söylenenler sekreterin yanına insin” diye duyurdu. “Sekreter ne alaka? Hadi hayırlısı” dedik…
Sekreterin yanında toplananlar olarak 35 kişiden fazlaydık. Patronun kızı özlü bir açıklama yaptı bize: “Arkadaşlar ekonomik sıkıntılardan dolayı işçi çıkarıyoruz. Haklarınız ödenecek, işlerimiz iyi olursa sizleri tekrar çağıracağız.” Hani işçi çıkarılmayacaktı? Biz çıkarılmıştık, hem de sadece beş dakikada. Sonradan öğrendiğimiz kadarıyla 50 kişi işten çıkarılmışız ve bu sayı devam edebilirmiş. Çalışan arkadaşlar çok tedirgin. Şunları söylediler: “Sizin durumunuz belli oldu, paranızı alıp gideceksiniz. Ya biz ne yapacağız? Ne olacağımız belli bile değil.”
Şimdi ise ihbar süremizi kullanıyor ve sağ salim tazminatımızı alabilmek için bilmemiz gerekenleri öğreniyoruz. Bununla ilgili herkes çevresinde avukat, dernek, kişi, kim varsa danışıyor. Ben de beraber çalışırken tanıştığım UİD-DER’li arkadaşımı arayıp başımıza gelenleri anlattım ve bir araya gelip konuştuk. Bu yaşadığımız olay bizlere bir kez daha patronlara güvenmememiz gerektiğini, kendi gücümüze ve birliğimize güvenmemiz gerektiğini, bunun için de daha fazla dayanışma ve birlik içinde olmamız gerektiğini gösterdi.
Bellum Omnium…
Kanserde Kampanya!
- Patronların Hak Arayan İşçiye Tahammülü Yok
- Xiaomi Salcomp’ta İşten Atmalar Protesto Edildi
- Hacettepe Üniversitesi’nde İşten Atma Saldırısı
- Ezberler ve Gerçekler: “İş Çok, İş Beğenen Yok!”
- Cumhuriyet Gazetesinde Sendikalı İşçi Kıyımı
- Esenyurt’ta A101 İşçisi Kod 46 ile İşten Atıldı
- 65 İşçiyi Daha İşten Çıkardılar
- Ekmekçioğulları Metal’de İşten Atma Saldırısı
- Özer Elektrik’te İşten Atmalar Protesto Edildi
- İşten Çıkarma Yasağı İşten Çıkarmayı Engelliyor mu?
- Akwel’de İşten Atmalara Karşı İş Durdurma Eylemi
- TPI Kompozıt’te İşten Atma Saldırısı
- VIP Tekstil’de İşten Atmalar Protesto Edildi
- DERİTEKS, Üyelerinin İşten Atılmasını Protesto Etti
Son Eklenenler
- Siyasi iktidar ve sermaye sınıfı yasa kural tanımadan işçilerin haklarını gasp ediyor. Bu saldırılara işçilerin cevabı ise mücadele etmek, boyun eğmemek oluyor. 7 Martta greve çıkan Lezita işçileri, 17 Martta Manisa Turgutlu’da yürüyüş ve basın...
- İşçilerin mücadele örgütü UİD-DER’in, “Geçmişten Geleceğe Yaşasın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü” şiarıyla düzenlediği etkinlikler dizisi İstanbul Avrupa Yakası ve Mersin’deki etkinliklerle son buldu.
- Kocaeli İSİG Meclisi ve Eğitim-Sen 1 No’lu Şube, MESEM aracılığıyla öğrencilerin sermaye için çocuk işçi yapılmasına karşı 16 Martta basın açıklaması düzenledi.
- Patronlar iş barışını “patronla işçi arasında uyum, saygı ve güven ortamı” olarak tanımlıyorlar. Peki, patronun işçiyi sömürmesi üzerine kurulu bir sistemde saygıdan, barıştan söz edebilir miyiz? İş barışı söylemini dillerinden düşürmeyen patronlar...
- Malum, Şubat ayını geride bırakıp baharın gelişini müjdeleyen Mart ayına girdik. Fakat içimiz bahar sevinciyle dolmak bir yana daha da kararıyor. Ama bunun tek nedeni hava değil. Atalarımız “Mart kapıdan baktırır, kazma kürek yaktırır” demişler....
- Ücretlerimizin yükseltilmesini talep ettiğimiz her dönemde, biz işçilere “açgözlü”, “nankör” yaftası yapıştırılır. İktidar sahiplerinden tutun da, daha fazla kâr etmek için hayatlarımızı cehenneme çeviren patronlara kadar sermaye sınıfının zihniyeti...
- İşçilerin pek çok sektörde hak gasplarına karşı verdikleri mücadeleler sürüyor. Antep’te bulunan Sayın Tekstil fabrikasında 200’ü aşkın işçinin ek zam talebiyle 9 Martta başlattığı iş bırakma eylemi devam ediyor. 14 Martta sendikaları BİRTEK-SEN’le...
- Toplumun ezenler ve ezilenler olarak ikiye bölündüğü bir sistemde gerçek adalet ve barış olamaz. Ama gerçek adaleti ve barışı isteyenler olur ve onlar ezilen sınıflardır, kadın erkek işçiler ve emekçilerdir. Dünden bugüne Fransa’dan Türkiye’ye...
- Hepimizin bildiği üzere kısa bir süre önce 2023-2025 MESS Grup Toplu İş Sözleşmesi grev aşamasında son buldu. Birden çok fabrikada MESS’e bağlı olsun veya olmasın hareketli süreçler yaşandı. Çünkü alınacak ücret başka fabrikadaki işçilerin alacağı...
- Pek çok işçi kardeşimiz grev ve direnişlerde “biz ekmeğimizin peşindeyiz” derler. Bununla ekmeklerini korumak dışında bir amaçları olmadığını anlatmaya çalışırlar. Fakat kısa zamanda ekmeklerini koruyabilmek için sendikaya üye olma, grev, gösteri,...
- TÜİK’e göre Türkiye’de göreli yoksullaşma da azalıyormuş! Ülkedeki ortalama gelirin yüzde 50’si yoksulluk sınırı olarak kabul edildiğinde 2013 yılında göreli yoksulluk oranı yüzde 15 iken 2023 yılında yüzde 13,9’a düşmüş. Pek çok uzman Cumhuriyet...
- Erzincan İliç’te bulunan siyanürlü altın madeninde meydana gelen faciada 9 madenci kardeşimiz hâlâ göçük altında. Siyanürlü liç yığınının çökmesinin ardından siyanürün yanı sıra çeşitli ağır metaller de suya ve toprağa karıştı. Madenin sahibi yerli-...
- Çalıştığım işyerinde Tuncay isimli bir arkadaşımız var. Tuncay eşinden ayrılmış, çok şeker bir oğlu var, hayatta belki de tek tutunacağı dal o kalmış. Gözlerinde “şişe dibi” diye tabir edilen bir gözlük, ayağının biri topal, iki kulağında da işitme...