Buradasınız
Biz Kadınların Yaşadıkları
Aydınlı’dan bir ev kadını
Bir kadının ekonomik özgürlüğünün olması lazım. Çalışınca bir ihtiyacını eşine rahatça söyleyebiliyorsun. Çünkü biliyorsun ki eve katkın var. Çalışan kadın daha çok çile çekiyor. İşyerinde çalış, evde çalış, işin stresi, evin stresi her şey kadının sırtına yıkılıyor. Bir kadın işyerinde erkeğe göre daha çok eziliyor.
Ben sabun fabrikasında çalışırken usta sürekli bize baskı yapıyordu. Yeni bir işyeriydi, işi düzene sokacağım diye bütün hırsını bizden çıkarıyordu. Kadın olduğun için fabrikada sürekli temkinli davranmak zorundasın. Kendini rahatça ifade edemiyorsun. Bu biz kadınlardan kaynaklanmıyor. Kadın işçiler “karşımdaki ne düşünür?” diye sürekli temkinli davranmak zorunda kalıyor. Sürekli kadınlar öldürülüyor, neden? Her gün bir kadın cinayeti yaşanmasının sebebi ne? Her şeyin kaynağında ekonomik sıkıntılar yatıyor. Bir erkek ne kadar anlayışlı olsa da koşullar kötü olduğu için, para hiçbir şeye yetmediği için aile içerisinde huzursuzluk yaşanmaya başlıyor. Yaşanan bu cinayetlerin, şiddetin tek sorumlusu erkekler değil. Burada erkek açsından da bakmak lazım. İş yerinde huzurun olmaması, sürekli baskı yapılması, geçim sıkıntısı erkeği sürekli bunaltıyor. Ve bu durum haliyle eve de yansıyor. Tüm bu koşullar erkeği içkiye, kadına şiddete itiyor. İşçiler daha iyi ücret alırsa, insan gibi yasayabilirse bu gün bu kadar çok kadın cinayeti yaşanmaz.
Eşimin aldığı ücret her şeyden kıssak da hiçbir zaman eve yetmiyor. Doğalgazı ne kadar kısık açsak da faturanın altından kalkamıyoruz. Sırf faturaları ödemeye paramız yetmediği için soba kurmak zorunda kaldım. Bir yaşında bir oğlum var. Doğalgazı açıp bütün evi ısıtmam için ayda en az 500 lira doğalgaz faturası ödemem gerekiyor. Böyle bir imkânım olmadığı için de mecburen soba kurup tek odada hapis kalıyoruz. Buna rağmen bir kişinin maaşı evi geçindirmeye yetmediği için ben de çalışmayı düşünüyorum. Ama çocuğuma bakacak kimsem yok, nasıl yapacağımı ben de bilmiyorum.
Tüm bu sorunları aslında ben de diğer kadınlar da ancak bir araya gelerek, kadın-erkek birlik olarak çözebiliriz. Ben elimden geldiği kadar UİD-DER’in çalışmalarına katlıyorum. Bir kadının UİD-DER’e katılması demek çok güzel bir şey. Çünkü insan bilinçleniyor. Çok güzel arkadaşlıklar, dostluklar var. Kadınların gelmesi lazım. Bütün kadın arkadaşları şimdiden, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü yapılacak şenliğe davet ediyorum.
Rüzgarlarım Konuşuyor
Greif İşçileri Fabrikayı İşgal Ettiler
- Her İşyerine, Her Mahalleye Kreş İstiyoruz!
- UİD-DER’de Bir Kez Daha 8 Mart Coşkusu
- Dünden Bugüne Barış ve Adalet Özlemimiz İçin
- Mücadelenin Adıdır Kadın
- Ekmeğe Zam Yapılırsa
- UİD-DER’de 8 Mart Etkinlikleri: Geçmişten Geleceğe Yaşasın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü!
- Mücadelemizin Sembolü 8 Mart
- Emekçi Kadınlarız, 8 Mart Ruhuyla Birleşiyoruz!
- Bir Ana ile Tanışmak…
- Emekçi Kadınlar Savaşı Durdurmak İstiyor Ama Nasıl!
- Boyun Eğmek mi Birlikte Karşı Durmak mı?
- Bir Şey Yapmalı! Ama Ne?
- Emekçi Kadınlar Savaşa Karşı Durabilir
- Genç Rosalar Olup Mücadeleyi Büyütmeliyiz
- Değişim Küçük Adımlarımızla Başlar
- Direnen Haliç ve Bizim Direnişimiz
- Annelik Kursağımızda Kalmasın, Bu Düzeni Değiştirelim!
- MESS Sözleşmesi ve Emekçi Kadınlar: Ne Düşünüyoruz? Nasıl Düşünmeliyiz? /2
- MESS Sözleşmesi ve Emekçi Kadınlar: Ne Düşünüyoruz? Nasıl Düşünmeliyiz? /1
- Çocuklarımızın Yurtlarda Can Güvenliği Yok
Son Eklenenler
- Türkiye’de seçimler öncesinde çok sayıda emekli eylemi gerçekleşti. Emeklilerin yaşadığı sorunların sandığa yansıyarak yerel seçimleri etkilediği herkesin malumu… Sorunlarımız bitmedi ve seçim sonrasında da emekliler olarak taleplerimizi haykırmaya...
- Merhaba dostlar; bizler İstanbul’dan bir grup öğretmeniz. 1 Mayıs’a yaklaşırken duygularımızı siz işçi kardeşlerimizle paylaşmak istedik. Öncelikle her sene olduğu gibi bu sene de 1 Mayıs coşkusunu haftalar, aylar öncesinden hissetmeye başladık. O...
- Öz Gıda-İş Sendikasında örgütlü işçilerin 7 Marttan beri grevde olduğu Abalıoğlu Lezita fabrikasında 16 Nisanda jandarma işçileri ve sendikacıları darp etti ve ters kelepçeyle gözaltına aldı. Yaralanan 8 işçi hastaneye kaldırıldı. İzmir Kemalpaşa’da...
- 17 Nisan Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü kapsamında Türkiye’nin pek çok kentinde sağlık emekçileri basın açıklamaları gerçekleştirdi. 12 yıl önce Gaziantep’te görev sırasında katledilen Dr. Ersin Arslan ve sağlıkta şiddet sonucu yaşamını...
- Bursa’da faaliyet gösteren Durak Tekstil’de 6 işçi Öz İplik-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılmış ve fabrika önünde direnişe geçmişlerdi. 6 Şubattan itibaren direnişlerine kararlı bir şekilde devam eden Durak Tekstil işçileriyle dayanışma...
- Sermaye sınıfı ve iktidar bizi bir birey, bir insan olarak değil sadece ucuz işgücü kaynağı olarak görüyor. Çok çocuk doğurmamızı, gelecek işçi kuşaklarını yetiştirmemizi beklerken, kadın istihdamını teşvik ettiklerini söylerken, doğum ve emzirme...
- Adıyaman’ın Besni ilçesinde bulunan Mega Polietilen fabrikasında 2 aylık ücretleri gasp edilen işçiler 8 Nisanda iş bırakarak direnişe başladı. 15 Nisanda BİRTEK-SEN’in çağrısıyla fabrika önünde bir dayanışma eylemi yapıldı. 5 Nisandan bu yana...
- İşçi sınıfının 8 saatlik işgünü için mücadelesinden doğan 1 Mayıs’ın 138 yıllık bir tarihi var. Kuşaklar boyunca kadın ve erkek işçiler işgününü 8 saate indirmek için mücadele ettiler ama bu mücadele işgününün kısaltılması talebiyle sınırlı kalmadı...
- Hepimiz artan hayat pahalılığından şikâyet ediyoruz. Geçimimizi sağlamakta, ay sonunu getirmekte zorlanıyoruz. Çarşı-pazarda, marketlerde hep aynı sohbeti yapıyor, aynı dertten yakınıyoruz: Hayat çok pahalı! Çoğumuz için tatil yapmak, hafta sonu...
- İsrail’in Gazze’ye saldırıları altıncı ayını geride bırakırken altı aydır meydanları dolduran İngiltereli işçi ve emekçiler “acil ve kalıcı ateşkes” ve “İsrail’e silah satışının sonlandırılması” talepleriyle bir kez daha meydanlara çıktı. 13 Nisanda...
- Otuz yıl boyunca kesintisiz çalışmış, ücreti daha cebine girmeden SGK primleri ve vergileri kesilmiş, EYT’li emekli bir işçiyim. 2024 yılı Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından emekliler yılı ilan edildi ama emekliler sefalet içinde yaşamaya mahkûm...
- Ezilenlerin safında mücadele eden, şiirlerini ve oyunlarını işçi sınıfına adayan Bertolt Brecht, “Yarının Büyüklerine Şiirler” kitabında, beşiğinin başucunda oğluna seslenen bir ananın ninnisine yer verir. Geçmişten bugüne ninniler, çocukların...
- Sevgili işçi kardeşlerim, hepinize merhaba. Bu mektubumda sizlerle sözü eğip bükmeden konuşmak ve gerçekler üzerine hasbihal etmek istiyorum. Yani gerçekleri olduğu gibi konuşalım. Biliyorum ki kursağınıza giren her lokmayı alın teriniz, elinizin...