“Almış dizginleri eline
Bir avuç vurguncu müteahhit toprak ağası
Onların kemik yalayan dostları
Onların sazı cazı villası doktoru dişçisi
...
Bu aralar çok yoğun bir şekilde çalışıyoruz. “Ne güzel işte, işin var, çalışıyorsun” diyeceksiniz. Fakat ben yine de iyi bakamıyorum, seçimden sonra her şeye zam geleceği için firmalar stok yapıyorlar. Büyük firmalara çalışanlar bu aralar yoğun bir şekilde fazla mesai yapıyor. Seçimler bitti, şimdi yaşayıp göreceğiz ahvalimizi. Tempolu çalışmanın arasında, yanımda çalışan işçi arkadaşıma “ne çok çalışıyoruz, biz de çalışarak zengin olabiliriz” dedim. O da “çalışmakla kim zengin olmuş Allah’ını seversen? Biz ancak borç biriktirmede zengin oluruz. Borç zengini oluruz” diye cevapladı. İkimiz de güldük. Büyük patronlar diyor ya, “çalışın çalışın, biz çalışarak zengin olduk” diye, ben 25 yıldır çalışıyorum ne hikmetse zengin olamadım. O da senin beceriksizliğin diye düşünmeyin lütfen.
Çalışma ve üretme konusunda gayet de becerikliyim. 25 yıl boyunca birçok sektörde çalıştım, ustalaştım. Ama zengin olamadım. Yani patronlar biz işçilere çalışmakla zengin olunur yalanını yutturmaya çalışsalar da biz emekçiler hiç de öyle olmadığını çok iyi biliyoruz. İşçinin sırtından para kazanmadan kimse zengin olamaz. Milyonlarca insan sefalet ücretine çalışıyor. Zengin olmak bir yana karnımız zor doyuyor. Bir ayı bitirmeden diğer ayı düşünüyoruz. Zenginler işçileri sömürmek için uzun vadeli düşünüp plan yaparlarken işçilerse ayın sonunu getirmenin, aç kalmamanın planını yapıyorlar. İşçiler çalışarak zengin olamazlar, işçiler ancak mücadele ederlerse insan gibi yaşayabilirler.
“Almış dizginleri eline
Bir avuç vurguncu müteahhit toprak ağası
Onların kemik yalayan dostları
Onların sazı cazı villası doktoru dişçisi
...Bir seçim sürecinde daha burjuva siyasetçiler, yani patronların siyasi temsilcileri sahnedeler. Milyon dolarlık reklam kampanyaları eşliğinde, işçileri yalanlarına inandırmak için kapı kapı geziyorlar. İşçilere, emeklilere...