Buradasınız
Bu Kadar Örgütlü Olsaydık Şimdi Hepimiz Çalışıyor Olacaktık!
Gebze’den işsiz bir işçi
Ben uluslar arası tekel olan Visteon fabrikasının eski bir çalışanıyım. Yılbaşına üç gün kala Noel Baba’nın çantasından bize de işsizlik çıktı. Şaka bir yana patronlar ve onların temsilcileri Noel planları yaparken bizleri derin bir belirsizliğe yuvarlamışlardı. Biz işten atılan 2 arkadaş tekrar üretim bölümüne girerek mazbut iyi aile çocuğu olmadığımızı işveren vekillerine gösterdik. Güvenlik nezaretinde çıkarıldık fabrikadan. Buna rağmen sonraki süreçte içimde hep bir boşluk hissettim. Bu kadar kolay olmamalıydı insanların kaderini yazboz tahtasına çevirmek. Boşluk dedim ya, o boşluk orada eksik örgütlenmemizin sıkı bağlar oluşturulamamışlığın ezikliğiydi muhtemelen.
Bu süreçte tazminatlarımız ödendi. Atılmadan dört ay önce sendikal yetki başvurusunda bulunulmuş ve biz çıkarıldıktan sonra sendika toplu sözleşmeye oturmuştu. Biz atılan arkadaşlarla o dört aylık süredeki farkları almak için bir süredir sendika ve fabrikayla görüşüyorduk. Patronun oyalama taktiğine, atılan 20 arkadaşla birlikte fabrikaya giderek cevap verdik geçtiğimiz günlerde. İnsan kaynakları müdürü bir hafta süre istedi. Biz de alacaklarımız cuma gününe kadar hesaplarımıza yatırılmadığı takdirde çıkarılan diğer arkadaşlar ve bizi desteklemeye gelecek eş, dost ve işçi arkadaşlarımızla tekrar geleceğimizi söyledik ve ayrıldık. Dönüşte sendikaya uğradık. Sendikacıların bildik konuşma ve davranışlarıyla karşılaştık. Biz işçiler yaklaşık bir sene içinde sendikal bürokrasiyle yasaların ne olduğunu yaşayarak kavramıştık.
Anlayacağınız hiç kimse şaşırmadı. Çıkışta bir arkadaşın söylediği bir söz çok manidardı: “Biz fabrikada bu kadar örgütlü olsaydık şimdi hepimiz çalışıyor olacaktık!” Çok haklıydı. Büyük bir hınçla cumayı bekliyoruz. İşin bir enteresan tarafı da “bu göçmen işçilerden bir halt olmaz” diyen işçi arkadaşlara cevap niteliğindeydi. 20 işçinin 18 tanesi göçmendi. İşçiler için deriz ya “zincirlerinden başka kaybedecekleri bir şeyi yoktur” diye. Bugünler bu sözün gerçekliğinin daha fazla görülmeye başladığı günlerdir. Gelecekten umutsuz kitleler elbet bizim ışığımızı da görecekler ve patronlar için bugün ılık bir meltem esintisi olan işçiler yarın fırtına olup yıkacaklar bu asalaklar sınıfının düzenini.
Yaşasın örgütlü mücadelemiz!
- Patronların Hak Arayan İşçiye Tahammülü Yok
- Xiaomi Salcomp’ta İşten Atmalar Protesto Edildi
- Hacettepe Üniversitesi’nde İşten Atma Saldırısı
- Ezberler ve Gerçekler: “İş Çok, İş Beğenen Yok!”
- Cumhuriyet Gazetesinde Sendikalı İşçi Kıyımı
- Esenyurt’ta A101 İşçisi Kod 46 ile İşten Atıldı
- 65 İşçiyi Daha İşten Çıkardılar
- Ekmekçioğulları Metal’de İşten Atma Saldırısı
- Özer Elektrik’te İşten Atmalar Protesto Edildi
- İşten Çıkarma Yasağı İşten Çıkarmayı Engelliyor mu?
- Akwel’de İşten Atmalara Karşı İş Durdurma Eylemi
- TPI Kompozıt’te İşten Atma Saldırısı
- VIP Tekstil’de İşten Atmalar Protesto Edildi
- DERİTEKS, Üyelerinin İşten Atılmasını Protesto Etti
Son Eklenenler
- Ramazan bayramı boyunca, insanlar birbirlerine temenni mesajları attı. Sevdiklerine onların mutluluklarını içeren dilekler ilettiler. Sevdikleri kişilerin kötü günler görmemesini, her türlü beladan ve kazadan uzak olmasını, açlık ve yoksulluk...
- Merhaba arkadaşlar, işçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü 1 Mayıs yaklaşıyor. Bu sömürü düzeni kapitalizm dünya işçi sınıfının hayatını alt üst edip zindana çeviriyor. Dolayısıyla her 1 Mayıs’ın biz emekçiler için ayrı bir...
- Siyasi iktidarın ve sermaye sınıfının saldırıları arttıkça işçi ve emekçilerin çalışma ve yaşam koşulları kötüleşiyor, iş cinayetleri sürüyor. Bu koşullarda düşük ücretlere, sendikal baskılara, ağırlaşan çalışma koşullarına karşı pek çok sektörde...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşırken UİD-DER temsilciliklerinde “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” başlıklı etkinlikler gerçekleştirildi. 20-21 Nisanda...
- Son yıllarda mülteci, göçmen, sığınmacı ve yabancı sözlerini çok duyduk, duymaya da devam edeceğiz. Nedeni dünya üzerindeki 8 milyar insanın neredeyse 300 milyonunun, doğup büyüdükleri, yaşadıkları topraklardan kaçmak zorunda kalmalarıdır. Ve...
- Yunanistan’da en büyük işçi sendikası olan Yunanistan İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun (GSEE) çağrısıyla artan hayat pahalılığını protesto etmek amacıyla bir günlük genel grev gerçekleştirildi. 16 Nisan’da yüzbinlerce işçi ve emekçi başta Atina...
- Ben Mersin’den, sendikasız bir fabrikada çalışan metal işçisiyim. Yaşamımı devam ettirebilmek için ben de sizler gibi çalışmak zorundayım. Çalıştığım fabrikada birçok sorunla karşı karşıyayız. Bu sorunlar Türkiye’de işçilerin genelinin yaşadığı...
- Türkiye’nin her yerinde pıtrak gibi çoğalan özel okullar, bir süredir ülke gündemine pek çok sorunla birlikte yerleşmiş durumda. 22 yıldır sanayi şehri Bursa’da çalışan bir özel okul öğretmeniyle sektördeki sorunlar üzerine gerçekleştirdiğimiz...
- 7 Martta greve çıkan Lezita işçileri, 17 Martta yürüyüş ve basın açıklaması gerçekleştirdi. Grevlerini sürdüren Lezita işçileri patronun grev kırıcılığına karşı da mücadele ediyor. 18 Martta Ankara’ya yürüyüş başlatan Agrobay işçileri, 21 Martta...
- İktidarın desteğini arkasına alan patronlar işçilerin haklarına pervasızca saldırıyor, işçiler mücadele ediyor. Adıyaman Besni’de Mega Polietilen fabrikasında ücret gaspına karşı başlayan direniş sonuç verdi, işçilerin 2 aylık ücretleri yatırıldı....
- Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Mersen’de işçiler, sendika ve toplu sözleşme hakları için 19 Nisanda greve çıktı. Sendikadan yapılan açıklamada şu sözlere yer verildi: “Fransa sermayeli Mersen’in merkez yöneticileri...
- İşçi Dayanışması’yla tanışmış işçi kardeşlerimiz, gazetemizin kendilerinde yarattığı değişimi çok iyi bilir. UİD-DER ile yolları kesişen her işçi kardeşimizin zihni açılır, doğru bir ifadeyle dünyaya ve her şeye sanki üç boyutlu bir gözlükle bakar...
- Bu dünyaya sadece çalışmak için gelmiş gibiyiz. İşyerinde arkadaşlarımın ağzından sürekli şu sözler dökülüyor: “Ya biz bu dünyaya çalışmak için mi geldik? Evde iş, fabrikada iş… Sürekli bir döngünün içinde dönüp duruyoruz. Neden bu kadar çok...