Buradasınız
Denetim Adı Altında Denetimsizlik
Ankara’dan bir İSG uzmanı
Ben büyük bir şantiyede İSG uzmanı olarak çalışıyorum. Çalıştığım şantiyede yaşadığım ve “nasıl oluyor da binlerce işçi iş cinayetlerinde ölüyor?” sorusunun da cevaplarından biri olan bir olayı anlatacağım size.
Her ay birkaç gün “denetim” için çeşitli bakanlıklardan müfettişler geliyor çalıştığım şantiyeye. “Ne güzel” diyeceksiniz, biliyorum. Ancak durumun aslı yaratılan imajdan farklı.
Geçenlerde müfettişlerin gelmesinden bir gün önce İSG uzmanları ve formenlerle toplantı yapıldı. Toplantı konusu Kişisel Koruyucu Donanım (KKD) kullanımı idi. Buradaki taşeron firmaların bazıları kişisel koruyucu donanımlarını ana firmadan temin ediyor. Ancak ana firma KKD malzemelerini ilk işe girişlerde bir kere veriyor ve sorumluluğu üstünden atıyor. Malzeme eskimiş, kaybolmuş dert etmiyor. Sanki bunlar “okunmuş” da hiç eskimiyor, tükenmiyor. Toplantıda, baret ve reflektörlü yelek olmadan “dolaşılmayacak” uyarısı, üzerine bastırılarak yapıldı. Dikkatinizi çekmek isterim, “çalışılmayacak” değil, “dolaşılmayacak” deniyor. Nedenini birazdan okuyacaklarınızdan anlayacaksınız. Bunun üzerine KKD ihtiyacını ana firmadan temin eden firmalardan birinin formeni öfkeyle söz aldı. “KKD istediğimizde bize ‘ambarda yok’ deniliyor. Kaç aydır baretsiz, yeleksiz çalışıyoruz. Bunu gören yok. Ancak müfettişler geldiğinde ‘baret takın’ diyorsunuz. Vermiyorsunuz ama takmamızı bekliyorsunuz. Nasıl olacak bu?” diye sordu. Formenin bu çıkışından sonra ana firmanın uzmanları KKD vermek yerine yine dâhiyane bir çözüm buldular. “Biz size gezeceğimiz zamanı haber veririz siz de 10 dakikalığına ekiplerinizi başka yere çekersiniz” dediler.
Sonuçta olan şu: Müfettişler gelmeden önce ana firmanın uzmanları gezecekleri saati bize bildiriyorlar. Hatta şeflerimiz eksikler gözükmesin diye müfettişleri gezdirecekleri güzergâhları bile belirliyorlar önceden. Müfettişlere sorun çıkmayacak sahaları gösteriyorlar. “Önlemler” böylece alınmış oluyor.
Saha içerisinde işçi sağlığı ve güvenliğiyle ilgili birçok sorunumuz var. Bunları çözmek maliyet olarak görüldüğü için sorun yokmuş gibi davranılıyor. Denetim adı altında “denetimsizlik” yaşıyoruz. İSG uzmanı belgemizin olması, tek başına patrona gerekli kişisel koruyucu donanımları aldırmamıza yetmiyor. Ancak örgütlü olursak yaptırım gücümüz olur ve denetim mekanizması gerçekten işler. Hatta o zaman müfettişlere gerek bile kalmaz. Yoksa bu düzenin çarkları arasında birçok can yok olup gider. Her yıl binlerce işçinin iş cinayetlerinde nasıl katledildiği şimdi daha açık değil mi?
YÜREKLERİN GEZİNTİSİ
Robot muyuz İşçi miyiz?
- Gençlerimiz Ölmeye Devam Ediyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Sağlıksız ve Kötü Çalışma Koşullarına Karşı Birleşelim
- Mesleki Eğitim mi Kâr Hırsı mı?
- Hayatımızı Değiştirecek Parolayı Unutmayalım!
- Gizli Açlık Tehlikesi Büyüyor
- Biz Mücadele Edersek Her Şey Düzelir!
- Hasköy Sanayi Sitesinden Sonra Şimdi Sıra Kimde?
- Ya Beni İşten Atarlarsa?
- İSG-SEN Ankara’da Siyah Baret Eylemi Yaptı
- Patronların Prestiji Yangın Riskinden Daha Önemli
- “El Cerrahisi 7/24 Yanınızda”
- Yangından Haberimiz Bile Olmadı!
- TMO Silosundan Fabrikalara Patlamalar ve Yangınlar Ne Anlatıyor?
- Aşırı Sıcaklar İşçi Sağlığı ve Güvenliğini Tehdit Ediyor
- Teknoloji Çağındayız Ama İşçiler Çalışırken Ölüyor!
- Örgütsüzlüğümüzün Bedeli: Artan İş Cinayetleri
- Baret Bile Olmadığı İçin!
- 28 Nisan Dünya İş Sağlığı ve Güvenliği Gününden 1 Mayıs’a
- Çıraklık Okulları ve Örgütlenme İhtiyacı
Son Eklenenler
- Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Mersen’de işçiler, sendika ve toplu sözleşme hakları için 19 Nisanda greve çıktı. Sendikadan yapılan açıklamada şu sözlere yer verildi: “Fransa sermayeli Mersen’in merkez yöneticileri...
- İşçi Dayanışması’yla tanışmış işçi kardeşlerimiz, gazetemizin kendilerinde yarattığı değişimi çok iyi bilir. UİD-DER ile yolları kesişen her işçi kardeşimizin zihni açılır, doğru bir ifadeyle dünyaya ve her şeye sanki üç boyutlu bir gözlükle bakar...
- Bu dünyaya sadece çalışmak için gelmiş gibiyiz. İşyerinde arkadaşlarımın ağzından sürekli şu sözler dökülüyor: “Ya biz bu dünyaya çalışmak için mi geldik? Evde iş, fabrikada iş… Sürekli bir döngünün içinde dönüp duruyoruz. Neden bu kadar çok...
- Türkiye’de seçimler öncesinde çok sayıda emekli eylemi gerçekleşti. Emeklilerin yaşadığı sorunların sandığa yansıyarak yerel seçimleri etkilediği herkesin malumu… Sorunlarımız bitmedi ve seçim sonrasında da emekliler olarak taleplerimizi haykırmaya...
- Merhaba dostlar; bizler İstanbul’dan bir grup öğretmeniz. 1 Mayıs’a yaklaşırken duygularımızı siz işçi kardeşlerimizle paylaşmak istedik. Öncelikle her sene olduğu gibi bu sene de 1 Mayıs coşkusunu haftalar, aylar öncesinden hissetmeye başladık. O...
- Öz Gıda-İş Sendikasında örgütlü işçilerin 7 Marttan beri grevde olduğu Abalıoğlu Lezita fabrikasında 16 Nisanda jandarma işçileri ve sendikacıları darp etti ve ters kelepçeyle gözaltına aldı. Yaralanan 8 işçi hastaneye kaldırıldı. İzmir Kemalpaşa’da...
- 17 Nisan Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü kapsamında Türkiye’nin pek çok kentinde sağlık emekçileri basın açıklamaları gerçekleştirdi. 12 yıl önce Gaziantep’te görev sırasında katledilen Dr. Ersin Arslan ve sağlıkta şiddet sonucu yaşamını...
- Bursa’da faaliyet gösteren Durak Tekstil’de 6 işçi Öz İplik-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılmış ve fabrika önünde direnişe geçmişlerdi. 6 Şubattan itibaren direnişlerine kararlı bir şekilde devam eden Durak Tekstil işçileriyle dayanışma...
- Sermaye sınıfı ve iktidar bizi bir birey, bir insan olarak değil sadece ucuz işgücü kaynağı olarak görüyor. Çok çocuk doğurmamızı, gelecek işçi kuşaklarını yetiştirmemizi beklerken, kadın istihdamını teşvik ettiklerini söylerken, doğum ve emzirme...
- Adıyaman’ın Besni ilçesinde bulunan Mega Polietilen fabrikasında 2 aylık ücretleri gasp edilen işçiler 8 Nisanda iş bırakarak direnişe başladı. 15 Nisanda BİRTEK-SEN’in çağrısıyla fabrika önünde bir dayanışma eylemi yapıldı. 5 Nisandan bu yana...
- İşçi sınıfının 8 saatlik işgünü için mücadelesinden doğan 1 Mayıs’ın 138 yıllık bir tarihi var. Kuşaklar boyunca kadın ve erkek işçiler işgününü 8 saate indirmek için mücadele ettiler ama bu mücadele işgününün kısaltılması talebiyle sınırlı kalmadı...
- Hepimiz artan hayat pahalılığından şikâyet ediyoruz. Geçimimizi sağlamakta, ay sonunu getirmekte zorlanıyoruz. Çarşı-pazarda, marketlerde hep aynı sohbeti yapıyor, aynı dertten yakınıyoruz: Hayat çok pahalı! Çoğumuz için tatil yapmak, hafta sonu...
- İsrail’in Gazze’ye saldırıları altıncı ayını geride bırakırken altı aydır meydanları dolduran İngiltereli işçi ve emekçiler “acil ve kalıcı ateşkes” ve “İsrail’e silah satışının sonlandırılması” talepleriyle bir kez daha meydanlara çıktı. 13 Nisanda...