Buradasınız
Derbi Başlıyor!
Gebze’den bir metal işçisi
Her işçi gibi bizim de fabrikamızda yaşadığımız sorunlar var. Yaşadığımız bir sorunu sizlerle paylaşmak istedim. Fabrikada döküm bölümü var ve burada döküm yapıldıktan sonra yoğun bir duman oluşuyor. Bu durum pek çoğumuzun sağlığını tehdit ediyor. Bir taraftan da yoğun bir iş temposu var. İşçiler olarak bizler de futbola düşkün olduğumuz için size bu durumu bir futbol maçı gibi anlatacağım.
Evet, sayın seyirciler sezonun en büyük derbilerinden biri başlamak üzere. Maça büyük ilgi var, taraftarlar stadı doldurmuş durumda. Büyük karşılaşma hakemin düdüğüyle başlıyor.
Maça ev sahibi Fabrikatörspor başlıyor. İşçispor ve Fabrikatörspor arasındaki bu mücadele asırlara dayanıyor. Maça İşçispor tempolu başlıyor. Rakip kaleyi abluka altına almış durumda ilk dakikalarda. Fabrikatörspor defansı, ilk dakikalarda İşçispor forvetlerine karşı çok zorlanıyor. İşçispor sol kanattan Atilla ile atağa çıkıyor. Atilla çalımlarla ilerliyor. Fakat o da ne? Fabrikatörsporda Berke Can (kalite şefi) araya giriyor ve topu taca yolluyor. “Biraz dikkatli çalışman gerek, parçaları bozuyorsun” diyor Atilla’ya. Bu arada türbinlerde meşaleler (döküm potaları) yandı ve sahayı yoğun bir duman kaplıyor. Göz gözü görmüyor kelimenin tam anlamıyla.
Oyun biraz duraksıyor. İşçispor kalecisi Fehmi dayı hakeme bir şeyler söylüyor. “Etraf çok dumanlı nefes alamaz durumdayız” diyor. Hakem “devam” diyor. Tempo bu dakikalarda bir hayli düşmüş durumda. Fabrikatörsporda bu dakikalarda oyuncular sertleşti. İşçispor oyuncularına sert müdahaleler var. İşçisporda orta saha oyuncusu Halim yerde, Fabrikatörspordan Kartal (ustabaşı) yanına geliyor. Ona “oyunu yavaşlatmamasını” söylüyor. “Tezgâhında biraz daha hızlı olmasını” söyledikten sonra yanından uzaklaşıyor. İlk yarının sonlarına yaklaşırken meşale dumanları iyice sahayı teslim almış durumda. İşçispor teknik direktörü Sedat maçın gözlemcisinin yanına gidiyor. Gözlemciye (işyeri sendika temsilcisi) yoğun dumanla ilgili bir şeyler söylüyor. Gözlemci “bunda bir şey yok, her şey futbola elverişli devam” diyor. Bu arada Fabrikatörspor organize bir atak geliştiriyor. Ve sayın seyirciler “gol” geliyor. Kaleci Fehmi dayının yapacağı hiçbir şey yok, top İşçispor ağlarında. Ve ilk yarıyı bitiren düdük geliyor. Futbolcular soyunma odalarına (yemekhane) doğru ilerliyorlar. Taktikler alındı ve oyuncular ikinci yarıya başlamak üzere sahaya çıkıyorlar. İkinci yarı başlarken duman biraz da olsa çekilmiş durumda.
İkinci yarıda tempo bayağı düşmüş durumda, İşçispor ataklar geliştirse de bu ataklar çok cılız kalıyor. Fabrikatörspor savunması gelen topları gelişi güzel bir şekilde rakip sahaya gönderiyor. Tekrar yanan meşaleler sahayı yeniden dumana boğuyor. O da ne? Halim yine yerde! Hakem bu sefer faulü veriyor. Kaleyi tam cepheden gören bir yer. Bu sefer Halim hakeme dumanla ilgili bir şeyler söylüyor. Topun gerisinde Halim var ve karşısında dört kişilik bir baraj. Halim geliyor vuruyor ve top az farkla auta çıkıyor. Bu ataktan da sonuç gelmiyor ve müsabaka 1-0 Fabrikatörspor üstünlüğüyle tamamlanıyor.
Maç sonu mikrofonlarımızı İşçispor teknik direktörü Sedat’a uzatıyoruz. “Mağlup olduk ama bugün sahada eksikliklerimizi gördük. Hakem ve Fabrikatörspor oyuncuları hiç etik olmayan bir futbol ortaya koydular. Tabi ki bizim eksikliklerimiz de vardı. İlk olarak örgütlü bir oyun sahaya yansıtamadık. Bunun neticesinde kalemizde gölü gördük. Örgütlülüğümüzü ve birliğimizi sağladığımız vakit hiçbir kuvvet işçi spor karşısında duramaz ve dayanamaz. Bunu geçmişte birçok kez başardık. 70’li yıllarda bu takım bunları başarmıştır. Yapılan mücadelelerde Fabrikatörspora diz çöktürmüştür ve bunu buradan tekrar söylüyorum; örgütlülüğümüzü ve birliğimizi tekrar sağlayacağız. Eski gücümüze kavuşacağız. O günler yakındır” diyor.
Gölge
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
- “Geçmiş Olsun” Yerine “Rapor Almayın”
Son Eklenenler
- 17 Nisan Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü kapsamında Türkiye’nin pek çok kentinde sağlık emekçileri basın açıklamaları gerçekleştirdi. 12 yıl önce Gaziantep’te görev sırasında katledilen Dr. Ersin Arslan ve sağlıkta şiddet sonucu yaşamını...
- Bursa’da faaliyet gösteren Durak Tekstil’de 6 işçi Öz İplik-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılmış ve fabrika önünde direnişe geçmişlerdi. 6 Şubattan itibaren direnişlerine kararlı bir şekilde devam eden Durak Tekstil işçileriyle dayanışma...
- Sermaye sınıfı ve iktidar bizi bir birey, bir insan olarak değil sadece ucuz işgücü kaynağı olarak görüyor. Çok çocuk doğurmamızı, gelecek işçi kuşaklarını yetiştirmemizi beklerken, kadın istihdamını teşvik ettiklerini söylerken, doğum ve emzirme...
- Adıyaman’ın Besni ilçesinde bulunan Mega Polietilen fabrikasında 2 aylık ücretleri gasp edilen işçiler 8 Nisanda iş bırakarak direnişe başladı. 15 Nisanda BİRTEK-SEN’in çağrısıyla fabrika önünde bir dayanışma eylemi yapıldı. 5 Nisandan bu yana...
- İşçi sınıfının 8 saatlik işgünü için mücadelesinden doğan 1 Mayıs’ın 138 yıllık bir tarihi var. Kuşaklar boyunca kadın ve erkek işçiler işgününü 8 saate indirmek için mücadele ettiler ama bu mücadele işgününün kısaltılması talebiyle sınırlı kalmadı...
- Hepimiz artan hayat pahalılığından şikâyet ediyoruz. Geçimimizi sağlamakta, ay sonunu getirmekte zorlanıyoruz. Çarşı-pazarda, marketlerde hep aynı sohbeti yapıyor, aynı dertten yakınıyoruz: Hayat çok pahalı! Çoğumuz için tatil yapmak, hafta sonu...
- İsrail’in Gazze’ye saldırıları altıncı ayını geride bırakırken altı aydır meydanları dolduran İngiltereli işçi ve emekçiler “acil ve kalıcı ateşkes” ve “İsrail’e silah satışının sonlandırılması” talepleriyle bir kez daha meydanlara çıktı. 13 Nisanda...
- Otuz yıl boyunca kesintisiz çalışmış, ücreti daha cebine girmeden SGK primleri ve vergileri kesilmiş, EYT’li emekli bir işçiyim. 2024 yılı Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından emekliler yılı ilan edildi ama emekliler sefalet içinde yaşamaya mahkûm...
- Ezilenlerin safında mücadele eden, şiirlerini ve oyunlarını işçi sınıfına adayan Bertolt Brecht, “Yarının Büyüklerine Şiirler” kitabında, beşiğinin başucunda oğluna seslenen bir ananın ninnisine yer verir. Geçmişten bugüne ninniler, çocukların...
- Sevgili işçi kardeşlerim, hepinize merhaba. Bu mektubumda sizlerle sözü eğip bükmeden konuşmak ve gerçekler üzerine hasbihal etmek istiyorum. Yani gerçekleri olduğu gibi konuşalım. Biliyorum ki kursağınıza giren her lokmayı alın teriniz, elinizin...
- Adnan Yücel, Yeryüzü Aşkın Yüzü Oluncaya Dek şiirinde “saraylar, saltanatlar çöker, kan susar bir gün, zulüm biter” der. Yeryüzünde “aşkın” yani özgürlüğün, barışın, mutluluğun hâkim olacağı günler için ve o günlere kadar mücadelenin devam edeceğini...
- Bugün dünyanın pek çok yerinde savaş naraları yankılanıyor. Filistin, Ukrayna, Suriye, Lübnan, Yemen ve daha birçok ülkede emperyalist savaşların getirdiği yıkımlara, acılara, ölümlere tanık oluyoruz. Şimdilik televizyon ekranlarında, gazetelerde...
- Portekizli yazar Jose Saramago “Körlük” romanında toplumsal körlüğü, bu kitabın devamı olan “Görmek” romanında ise ezilenler gerçekleri görmeye başladıklarında neler olduğunu anlatır. “Körlük” romanı 1933-1974 yılları arasında Portekiz’de hüküm...