Direne Direne Kazanacağız
Arçelik LG direnişçisi bir işçi
Pazartesi işbaşı yapmamızı isteyen genel müdürümüzün neden bizlere işten atılmayacağımıza dair yazılı belge vermediğini, sözüne güvenmemizi söyleyip durduğunu o sabah anlamıştım. Bunu çevik kuvvet polisleri uygun adımlarla fabrika içerisinde bir kapıdan girip diğerinden çıktıklarında anladım. Verdikleri mesaj belliydi. Ya çıkacaksınız ya da zorla atılacaksınız! Karakolda ayna vardı da acaba hiç polis var mıydı? Çünkü sivilinden resmisine, çeviğinden TOMA’sına bütün emniyet güçleri Arçelik LG’nin içine doluşmuştu. İtfaiye, sağlık ekipleri, ambulanslar vs. Eksik olan sadece hava kuvvetleriydi sanki.
Bu kadar hazırlığın sadece hakkını arayan, işten atılmak istemeyen 170 cesur insanın zorla fabrikadan atılması için yapılıyor olması nasıl bir ülkede yaşadığımı düşünmeye sevk etti beni. O kargaşanın içinde olsam da durup düşündüm kendi kendime. Çeteleşmiş bir sarı sendikadan istifa eden 30 bine yakın insan ikişer üçer işten çıkartılıyordu. Ve biz tek yürek olmuş 170 kişi hepsine gözdağı olsun diye toplu bir şekilde işten atılacak mıydık?
Dışarıda bize desteğe gelen UİD-DER’li işçiler, diğer fabrikalardan gelen işçi kardeşlerimiz, ailelerimiz, herkes o Pazar günü fabrika dışında ve bahçe içerisinde el ele, kol kola, omuz omuzayken fabrikada bütün camlar kilitleniyor. Acil çıkış kapıları ve diğer bütün kapılar zincirleniyor. Soyunma odaları, tuvaletler çevik kuvvet polisleri tarafından kapatılıyor, elektrik ve sular kesiliyor ve operasyonun hazırlığı yapılıyordu. Fabrikaya giriş kapısı da çevik kuvvet tarafından engellendikten sonra biz de bahçe içerisine çadırlarımızı kurduk ve ihtiyacımız için de ağaya beleş tuvaletimizi inşa ettik. O filmi izlediğimde ben de sizler gibi çok gülmüştüm. Bir gün başıma geleceğiyse hiç aklıma gelmemişti.
İlk operasyon içeride mahsur kalan 15 arkadaşımıza yapıldı. Arkadaşlarımız zorla çıkartılarak hastaneye oradan da sanki suç işlemişler gibi karakola ifadeye götürülmüştü. Sıra bizlere gelmişti. İftara 20 dakika kala hazırlıklarını tamamlayan çevik kuvvet yemek salonunda kendileri için hazırlanmış iftar yemeğine yetişebilmek için bizleri üç kez uyardıktan sonra zorla, kimimize vurarak kimimizi sürükleyerek fabrika dışına attılar. Jandarma Komando olarak Doğu’da askerlik yaptığım dönemde Jandarma’ya destek için gittiğimiz olaylarda kendimi hep haklı sanırdım. Çünkü emri veren devletti ve uygulanmalıydı. Peki, şimdi burada emri kim vermişti, devlet mi? Öyleyse biz neden görememiştik bu yazılı emri?
Biz 170 arkadaş işten zorla atıldığımız sırada acaba ana haber bültenlerinde ne vardı? Yunanistan ekonomisi, krizi, AB’ye olan borcu kaçıncı kez haber yapılıyordu? Bu yazıyı okuyan herkesten hangi tarihte okursa okusun akşam haberlerinde Yunanistan’ın olup olmadığını izlemelerini isterim. Şu an nerede miyim? Fabrika önünde, çadırda! Çünkü direne direne kazanacağız. Vermiş olduğunuz destekler için teşekkür ederim.
Saygılarımla…
Umut
Son Eklenenler
- Mersin’in Gülnar ilçesinde yapımı devam eden Akkuyu Nükleer Santrali şantiyesinde çalışan işçiler Ocak ve Şubat ayı ücretleri ödenmediği için 27 Martta iş bıraktı. Santralin Türkiye tarafının genel yüklenici firması IC İçtaş bünyesinde çalışan...
- Özak Tekstil işçileri sendika değiştirme hakkını kullanarak BİRTEK-SEN’de örgütlendikleri için patronun işten atma saldırısıyla karşılaşmış ve 27 Kasımda direnişe geçmişlerdi. Tüm baskı ve engellemelere rağmen sendikalarıyla birlikte mücadeleyi...
- Bayburt Grup’a bağlı Agrobay Seracılık’ta çalışan işçiler Tarım-Sen’e üye oldukları için tazminatları ve 2 aylık maaşları ödenmeden işten atılmışlardı. 22 Ağustosta direnişe geçen işçiler patronun yalanlarına, jandarma saldırısına, defalarca...
- İşçilerin, patronların saldırılarına karşı mücadelesi sürüyor, bu mücadelelerin bir kısmı anlamlı kazanımlarla sonuçlanıyor. Sendika düşmanlığına karşı direnişe geçen RC Endüstri işçileri patrona geri adım attırdı. Direnişin 20. gününde üretimi...
- Sermayelerini büyütmeyi her şeyin önüne koyan patronlar sınıfı dünyanın dört bir yanında iş güvenliği önlemlerini almayarak, doğayı tahrip edip felaketlerin önünü açarak işçilerin canını almaya devam ediyor. Türkiye’de ve dünyada depremlerde,...
- İtalya İşçi Sendikası UIL ülkede giderek artan iş cinayetlerine karşı 19 Martta Roma’da protesto gösterisi düzenledi. Sendika öncülüğünde yapılan eylemde giderek artan işçi ölümleri protesto edildi. İş güvenliği önlemlerinin alınmamasının işçilerin...
- Sorunlarımız giderek artıyor. Çevremde pek çok insandan “hiçbir şey değişmiyor” cümlesini duyuyorum. Onlara soruyorum: “Peki, değişmesi için sen ne yapıyorsun?” Herkes çözümü birbirinden bekliyor, sonra da “neden böyle” diye şikâyet ediyor. Sonuç...
- Hak gasplarına karşı işçilerin, emekçi kadınların ve emeklilerin hak arayışı sürüyor. Çeşitli işkollarından işçiler İzmir’den Manisa’ya, İstanbul’dan Ankara’ya kadar direnişlerle, yürüyüşlerle, basın açıklamalarıyla seslerini yükseltiyor.
- Başlıktaki sorunun cevabı aslında çok basit: kim karıştırıyorsa onun işine gelir doğal olarak. Çalışmakta olduğum işyeri ağır sanayi… Genç işçilerin yanı sıra çocuk ve yaşlı emeği sömürüsü de katmerli olarak yaşanıyor. Ücretlerin çevredeki...
- Türkiye’de mevcut siyasi iktidar, pek çok alanda politika değiştirdi, iç ve dış politikalarında keskin zikzaklar çizdi, defalarca doğrultu değiştirdi. Fakat doğrultusunu hiç değiştirmediği, istikrarını hep koruduğu bir alan var: Emek politikaları!
- Binlerce yıl önce atalarımızın avlanmak için kullandığı bumerang, atıldığı noktaya geri dönmesiyle bilinir. Bumerangın bu özelliğine atıfla, kişinin gösterdiği tutum ve davranışların sonuçlarının eninde sonunda kendisine geri dönüşü olacağını...
- Bursa’nın Gemlik ilçesinde faaliyet gösteren Borusan Lojistik A.Ş’de Liman-İş Sendikası’na üye olan 4 işçi işten çıkarıldı. Sendikalaştıkları için işten atılan işçilerin geri alınması ve sendikal baskılara son verilmesi talebiyle 21 Martta fabrika...
- Her işçinin belki bir tesadüf neticesinde ve o güne değin ilk kez duyduğu, duyduğunda da “işte aradığım cevap buydu” dediği sözler vardır. Sınıf temelinde örgütlü işçiler buna “kulağına kar suyu kaçırmak” da derler. Benim kulağıma kar suyunu kaçıran...