Buradasınız
DİSK, KESK ve TMMOB “Savaşa Karşı Barış İçin” İş Bıraktı
DİSK, KESK ve TMMOB 25 Aralıkta gerçekleştirdikleri ortak bir basın açıklamasıyla Kürt halkının maruz kaldığı katliama, hükümetin savaş politikalarına karşı, “Savaşa Karşı Barış İçin” şiarıyla birlikte mücadele edeceklerini duyurmuşlardı. Sendikalar ve meslek örgütleri, bu bağlamda 29 Aralıkta pek çok merkezde iş bırakma eylemleri gerçekleştirdiler. Yürütülen kirli savaşa karşı tepkilerini dile getirdiler. Eylemlere mücadele örgütümüz UİD-DER de destek verdi.
Kadıköy’de belediye önünde toplanan işçi ve emekçiler sık sık “Ölümler Dursun, Müzakere Başlasın”, “Saray Savaş, Halklar Barış İstiyor”, “Yaşasın İşçilerin Birliği, Halkların Kardeşliği” sloganlarını attı. “Savaş ve Baskı Politikalarına Hayır, Savaşa Karşı Barışı Savunacağız” pankartı açarak Kadıköy Boğa’ya yürümek isteyen emekçilerin önü TOMA ve çevik kuvvet tarafından kesildi. Barış isteyen emekçilere barikat kuran polis, valiliğin izni olmadığı gerekçesiyle yürüyüşe izin vermedi.
Bunun üzerine Kadıköy Belediyesi önünde emek ve meslek örgütleri adına konuşmalar yapıldı. İlk olarak KESK Eş Genel Başkanı Şaziye Köse bir konuşma yaparak savaşın tüm işçiler için yıkım ve hakların birer birer budanması demek olduğunu vurguladı. Devletin Kürt illerinde yürüttüğü savaşın sivilleri hedef aldığını vurgulayan Köse, ortak gelecek için tüm işçilerin Kürt halkına kardeşlik elini uzatması gerektiğini söyledi.
DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu, AKP’nin politikasının “ülkede savaş, dünyada savaş, işçi sınıfına savaş” olduğunu ifade etti. AKP’nin bir savaş hükümeti olduğunu söyleyen Çerkezoğlu, savaşla beslenen bir iktidarın meşru olmadığını belirtti. HDP milletvekili Filiz Kerestecioğlu ise savaşa karşı mücadele ettiklerini, yaşadığımız topraklara barışın, demokrasinin, özgürlüğün geleceğine inandığını söyledi.
TMMOB Sözcüsü Süleyman Solmaz tarafından gerçekleştirilen basın açıklamasında Kürt illerinde, aralarında çocuklar ve kadınların da bulunduğu onlarca sivilin hedef alınarak katledildiği, kentlerin abluka altına alınarak boşaltıldığı, okulların ve hastanelerin karargâhlara dönüştürüldüğü bir “savaş hali” yaşandığı aktarıldı. Mücadeleci işçilere, sendikacılara ve devrimcilere yönelik baskıların, soruşturmaların ve yargısız infazların tüm Türkiye’de arttığına değinildi. Kirli savaşın ülke içinde sınırlı kalmayarak tüm dünyada yürüdüğü, egemenlerin dünyayı cehenneme çevirdiği vurgulandı.
Basın açıklaması, AKP’nin savaş politikalarını tırmandırarak ülkeyi açıkça uçuruma sürüklediği bu gidişata ancak işçilerin ve ezilen halkların dur diyebileceği vurgulanarak noktalandı.
***
Ankara’da Sakarya Caddesi’nde “Savaşa Karşı Barış Hemen Şimdi” pankartı arkasında toplanmaya başlayan emekçiler “Faşizme Karşı Omuz Omuza”, “Savaşa Hayır Barış Hemen Şimdi” sloganlarını attılar. Katliamlarda kaybettiğimiz insanlar için saygı duruşunun ardından KESK Eş Genel Başkanı Lami Özgen basın açıklamasını gerçekleştirdi. Özgen, Kürt halkının sıkıyönetim koşullarına maruz bırakıldığı, illerde ve ilçelerde keskin nişancıların konuşlandığı, hastanelerin karargâh olarak kullanıp halkları karşı karşıya getirmek için devletin elinden geleni yaptığını vurguladı. Bu vahşet tablosunda beş ayda 45’i çocuk yüzlerce sivil yurttaşın hayatını kaybettiğini, cenazelerin sokak ortasında çürümeye bırakıldığını söyledi. Özgen; “bir yandan ‘bin yıldır kardeşiz’ nutukları atılırken diğer taraftan kardeşlerimizin yaşadığı acılara, vahşete duyarsız kalmamız bekleniyor” dedi. Özgen açıklamasında şu sözlere yer verdi: “İktidarın gücüne biat ederek onların suç ortaklığını yapanlar da en az onlar kadar suçludur. Savaş isteyenler, katliam ve cinayetleri yaygınlaştıranlar şunu çok iyi bilsinler ki, bizler kardeşlerimizin elini sımsıkı tutacak, her koşulda birlikte olacak, birlikte mücadele edeceğiz. Biz bugün ‘savaşa karşı barış için’ üretimden gelen gücümüzü kullanarak hizmet üretmiyoruz. İşyerlerimizde, alanlarda savaşa karşı barışın dilini haykırıyoruz. Emek ve demokrasi güçleri başta olmak üzere bütün halkları bir kez daha savaşa karşı kardeşliği ve barışı inşa etmeye davet ediyoruz. Açıklama, “Cizre Halkı Yalnız Değildir”, “Bu Abluka Dağıtılacak Direnen Kürt Halkı Kazanacak” sloganlarıyla sona erdi.
***
Adana’da iş bırakan işçi ve emekçiler İnönü Parkı’nda toplanarak Atatürk Parkı’na yürümek istediler. Polis yürüyüşe engel oldu. Barış için toplanan kitle bu durumu oturma eylemi yaparak protesto etti. TMMOB Adana İKK Sekreteri Hasan Emir Kavi burada bir açıklama gerçekleştirdi. Kavi şöyle konuştu: “Yeter artık, çözüm sürecini buzdolabına kaldıranlar yüzünden, çocuklarımızın bedenlerini buzdolabında bekletmeye son verelim. İki halkın birlikte yaşama umudunu yok etmeye çalışanlara inat, ortak geleceğimizi kurmak için daha da birbirimize kenetleneceğiz.” KESK adına söz alan MYK üyesi Ramazan Gürbüz ise: “Gün savaşı durdurma, barışı inşa etme günüdür” dedi.
***
Gebze’de Emek ve Demokrasi Güçleri’nin eylemine, BMİS Gebze yönetimi ve grevdeki SCA Yıldız grevcileri de destek verdi. Yeni Çarşı’da başlayan yürüyüşte kitle, “Savaşı Zenginler Çıkartır Yoksullar Ölür”, “Yaşamak ve Yaşatmak İçin Barış Hemen Şimdi”, “Savaşa Karşı Barışı Savunacağız” pankartlarını taşıdı.
Gebze Kent Meydanı’na gelindiğinde basın açıklamasını Gebze Eğitim-Sen Şube başkanı Güngör İrdem yaptı. İrdem, şöyle konuştu: “Ülkenin her yanında ağıtlar yükseliyor, kentler, yaşam alanları kuşatılarak çatışma ve katliamlarla, ülke adım adım savaşa sürükleniyor. Gençlerin, yoksulların kanının aktığı, analarımızın gözyaşının kurumadığı, halklarımızı geri dönülmez biçimde kaosa sürükleyen bu gelişmelere seyirci kalınamaz! Savaş ölüm, acı, gözyaşı ve yıkımdır. Güneydoğuda yaşananlar tüyler ürperticidir. Artık köyler değil ilçeler, şehirler boşaltılmakta, özellikle çocuklar ve kadınlar hedef alınarak katledilmektedirler. Bölgede belediye eş başkanlarının tutuklanması, sokaklara tankların, topların yerleştirilmesi, iktidarın iddia ettiği gibi sorunun sadece ‘hendek’ olmadığını; asıl niyetlerinin güneydoğudan Ortadoğu’ya uzanan büyük bir bölgenin savaş alanı haline getirmek olduğunu göstermektedir.”
Borçlu
- Sağlık Çalışanlarından Sağlıkta Şiddete Karşı Eylem
- Ücret Gasplarına, Düşük Ücretlere ve Baskılara Karşı Mücadeleler Sürüyor
- 2024: Emeklilere Zulüm Yılı
- İşçiler Hak Gasplarına Karşı Mücadele Ediyor, Kazanıyor
- Tahsin İncirci Yaşamını Yitirdi, Besteleri Yaşayacak
- Faruk Türkoğlu Sonsuzluğa Uğurlandı
- “Emekli Boş Durmasın, Çalışsın Diyenlerdir” Bu Toplumun Sırtına Yük!
- 84 Yaşında Bir İnsan Neden İş Arar?
- Sendikal Baskılar Mücadeleyle Aşılıyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Çıkışsızlık Sarmalındaki Gençler
- İş Kazaları Kader Ya da Fıtrat Olamaz
- Türkiye Okul Yemeği Koalisyonu Kuruldu
- Sel Gider Kum Kalır
- İlet’ten İliç’e Mükellefiyetten Bugüne
- Bizim Çocuklarımız Onlar
- “Eşimle Birlikte Kahvaltı Ancak Yıllık İzinde”
- İliç Maden Faciası Kadıköy’de Protesto Edildi
- DERİTEKS’e Yapılan Saldırı Eylemlerle Protesto Edildi
- İliç’te Maden Faciası: Tonlarca Siyanürlü Toprak Çöktü, İşçiler Altında Kaldı
Son Eklenenler
- Türkiye’de seçimler öncesinde çok sayıda emekli eylemi gerçekleşti. Emeklilerin yaşadığı sorunların sandığa yansıyarak yerel seçimleri etkilediği herkesin malumu… Sorunlarımız bitmedi ve seçim sonrasında da emekliler olarak taleplerimizi haykırmaya...
- Merhaba dostlar; bizler İstanbul’dan bir grup öğretmeniz. 1 Mayıs’a yaklaşırken duygularımızı siz işçi kardeşlerimizle paylaşmak istedik. Öncelikle her sene olduğu gibi bu sene de 1 Mayıs coşkusunu haftalar, aylar öncesinden hissetmeye başladık. O...
- Öz Gıda-İş Sendikasında örgütlü işçilerin 7 Marttan beri grevde olduğu Abalıoğlu Lezita fabrikasında 16 Nisanda jandarma işçileri ve sendikacıları darp etti ve ters kelepçeyle gözaltına aldı. Yaralanan 8 işçi hastaneye kaldırıldı. İzmir Kemalpaşa’da...
- 17 Nisan Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü kapsamında Türkiye’nin pek çok kentinde sağlık emekçileri basın açıklamaları gerçekleştirdi. 12 yıl önce Gaziantep’te görev sırasında katledilen Dr. Ersin Arslan ve sağlıkta şiddet sonucu yaşamını...
- Bursa’da faaliyet gösteren Durak Tekstil’de 6 işçi Öz İplik-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılmış ve fabrika önünde direnişe geçmişlerdi. 6 Şubattan itibaren direnişlerine kararlı bir şekilde devam eden Durak Tekstil işçileriyle dayanışma...
- Sermaye sınıfı ve iktidar bizi bir birey, bir insan olarak değil sadece ucuz işgücü kaynağı olarak görüyor. Çok çocuk doğurmamızı, gelecek işçi kuşaklarını yetiştirmemizi beklerken, kadın istihdamını teşvik ettiklerini söylerken, doğum ve emzirme...
- Adıyaman’ın Besni ilçesinde bulunan Mega Polietilen fabrikasında 2 aylık ücretleri gasp edilen işçiler 8 Nisanda iş bırakarak direnişe başladı. 15 Nisanda BİRTEK-SEN’in çağrısıyla fabrika önünde bir dayanışma eylemi yapıldı. 5 Nisandan bu yana...
- İşçi sınıfının 8 saatlik işgünü için mücadelesinden doğan 1 Mayıs’ın 138 yıllık bir tarihi var. Kuşaklar boyunca kadın ve erkek işçiler işgününü 8 saate indirmek için mücadele ettiler ama bu mücadele işgününün kısaltılması talebiyle sınırlı kalmadı...
- Hepimiz artan hayat pahalılığından şikâyet ediyoruz. Geçimimizi sağlamakta, ay sonunu getirmekte zorlanıyoruz. Çarşı-pazarda, marketlerde hep aynı sohbeti yapıyor, aynı dertten yakınıyoruz: Hayat çok pahalı! Çoğumuz için tatil yapmak, hafta sonu...
- İsrail’in Gazze’ye saldırıları altıncı ayını geride bırakırken altı aydır meydanları dolduran İngiltereli işçi ve emekçiler “acil ve kalıcı ateşkes” ve “İsrail’e silah satışının sonlandırılması” talepleriyle bir kez daha meydanlara çıktı. 13 Nisanda...
- Otuz yıl boyunca kesintisiz çalışmış, ücreti daha cebine girmeden SGK primleri ve vergileri kesilmiş, EYT’li emekli bir işçiyim. 2024 yılı Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından emekliler yılı ilan edildi ama emekliler sefalet içinde yaşamaya mahkûm...
- Ezilenlerin safında mücadele eden, şiirlerini ve oyunlarını işçi sınıfına adayan Bertolt Brecht, “Yarının Büyüklerine Şiirler” kitabında, beşiğinin başucunda oğluna seslenen bir ananın ninnisine yer verir. Geçmişten bugüne ninniler, çocukların...
- Sevgili işçi kardeşlerim, hepinize merhaba. Bu mektubumda sizlerle sözü eğip bükmeden konuşmak ve gerçekler üzerine hasbihal etmek istiyorum. Yani gerçekleri olduğu gibi konuşalım. Biliyorum ki kursağınıza giren her lokmayı alın teriniz, elinizin...