Buradasınız
Doro-Çiba’dan Mücadeleci Metal İşçilerine ve UİD-DER’li İşçilere Dayanışma Mesajı
Sevgili UİD-DER’li dostlar,
Cesur mücadeleniz için Doro-Çiba’nın dayanışma mesajını ekte görebilirsiniz. Bizler Birleşik Metal İşçileri Sendikasının kararlı grevini tüm kalbimizle destekliyor ve AKP hükümetinin bu grevi “milli güvenliği bozucu nitelikte olduğu” gerekçesiyle yasaklamasını öfkeyle kınıyoruz.
Bu mesajı Birleşik Metal İşçileri Sendikası’na da iletebilirseniz iyi olur.
Uluslararası işçi dayanışması içinde omuz omuza mücadeleye!
Birleşen işçiler asla yenilmezler!
Dayanışmayla,
Doro-Çiba Uluslararası İşçi Dayanışması Komitesi
Genel Sekreter
H. Yamamoto
http://www.doro-chiba.org/english/english2.htm
Birleşik Metal-İş’li ve UİD-DER’li kardeşler,
MESS dayatmalarına karşı kararlı bir grev için ayağa kalkan 22 fabrikadan siz 15 bin metal işçisine, okyanusun ötesindeki Japonya’dan işçilerin en içten dayanışma mesajlarını gönderiyoruz. Tüm saldırganlığıyla grevin “milli güvenliği bozucu” olduğunu söyleyen AKP hükümetinin grev yasağını, sizlerle birlikte biz de öfkeyle kınıyoruz.
Sizler üç yıllık sözleşmelere, taşeronlaştırmaya, uzun iş saatlerine karşı mücadele ediyor ve insanca yaşanacak bir ücret, ağır çalışmanın karşılığı olan bir ücret, çocuklarınızın eğitimini ve geleceğini garanti altına alacak çalışma koşulları ve grev hakkı talep ediyorsunuz. Haklı mücadeleniz, tüm metal işçilerine ve tüm Türkiyeli işçilere muazzam ölçüde cesaret veriyor.
Sadece Türkiyeli işçiler değil Japon işçiler de cesur grevinizden etkilenip ilham alıyorlar.
Size, emperyalist Abe yönetiminin egemenliği altındaki Japon işçi sınıfının şu anda ne durumda olduğunu anlatmama izin verin. Doğum oranlarının düşmeyi sürdürmesi nedeniyle Japon nüfusunun hızla azalıyor olmasına karşın, 1800 yerel beledi birimden 896’sının 2040 yılında yok olacağı uyarısıyla bir “bölgesel canlandırma” kampanyası yürütülüyor. Abe hükümetinin amacı, gençlerin büyük şehirlere akmasını engelleyip “yerel ekonomiyi teşvik ederek sürdürülebilir topluluklar yaratmak” (Bakanlar Kurulunun “Bölgesel Canlandırma” planı) için neoliberal politikayı daha şiddetli bir şekilde hayata geçirmektir.
Diğer taraftan, altı kişiden biri (bekâr kadınlar için üç kişiden biri) yoksulluk sınırının (ortalama vergi sonrası gelirin yarısı) altında, sabit bir yaşam yeri ya da evlilik olanağı olmadan yaşamak zorunda bırakılmaktadır. Bu korkunç gerçekliğe yol açan şey, 1987’de Ulusal Demiryollarının Bölünmesi ve Özelleştirilmesiyle düğmesine basılan sert neoliberal politikalardır. Şiddetlenen küresel ekonomik krizin ortasında can çekişen Japon emperyalizmi, (1990-2010 arasındaki “kayıp yirmi yıl”ından sonra) hayatta kalmak için, umutsuzca bir politika yürütüyor. Bu politika, sömürülen ve sermayenin yeniden üretiminin vazgeçilmez temeli olan işçilerin varlığını tehdit ediyor!
Kaza geçiren Fukuşima Daiiçi nükleer santralinin atmosfere, okyanusa ve toprağa saçtığı büyük miktarda radyoaktif materyali umursamayan ve bu tehlikeli durumu kontrol altına almakta yeteneksizliğini ortaya seren Abe yönetimi, Japonya’nın nükleer silahlanması için plutonyum stoklamak amacıyla nükleer santrallerin inşa ve ihracını yeniden başlatmak için acele ediyor.
Öte yandan Abe, İsrail’e ve diğer Ortadoğu ülkelerine son ziyareti esnasında, Japon emperyalizminin bu bölgedeki saldırgan savaşa müdahale etme amacını açıkça ilan etti. Kolektif savunma hakkının uygulanmasına izin veren 1 Temmuz tarihli bakanlar kurulu kararı, bu hamleyle hayata geçirilecek.
Greviniz, toplumun tüm zenginliğini işçilerin yarattığını ve tüm faaliyetlerin bütünüyle işçilerin kontrolünde olduğu bir toplum kurmak için işçi sınıfının tüm gücünü ortaya koymasının tam zamanı olduğunu açıkça gösteriyor.
Doro-Çiba’nın kardeş sendikası olan Doro-Mito (Mito Ulusal Demiryolu Lokomotif Sendikası), şu anda, tüm nükleer santrallerin kapatılması mücadelesinin ön saflarında yer alıyor. Fukuşima Daiiçi’nin yanındaki tehlikeli bölgede demiryolu ve otobüs ulaşımının yeniden başlatılmasını engellemek için, radyoaktif kirlenmeye maruz kalınacak bu çalışmayı reddedederek mücadele ediyor. Doro-Mito’nun mücadelesi oradaki halk tarafından da coşkulu bir şekilde destekleniyor.
Doro-Çiba özelleştirmeye, taşeronlaştırmaya ve işlerin geçicileştirilmesine karşı İşçi Taarruzu Bahar Yürüyüşü için ayağa kalkıyor. Abe’nin yerel toplulukları ıskartaya çıkarma ve toplumun toptan özelleştirilmesi saldırısına karşı çıkarak, belediye ve kamu işçileriyle ve eğitim işçileriyle birlikte, mücadeleci yerel topluluklar kurmaya kesin olarak kararlıyız.
Uluslararası işçi dayanışması içinde omuz omuza mücadeleye!
Kurtuluş Yok Tek Başına! Ya Hep Beraber Ya Hiçbirimiz!
Dayanışmayla,
Çiba Ulusal Demiryolu Lokomotif Sendikası (Doro-Çiba) Başkanı
TANAKA Yasuhiro (Y. Tanaka)
Analar
- MESS Grup Toplu İş Sözleşmesi İmzalandı
- Greve Hazırlanırken Sohbetler
- Birleşik Metal-İş’ten Grev Kararı: Metal İşçileri Greve Hazır!
- Metal İşçilerinin MESS’i Protesto Eylemleri Sürüyor
- Ay Sonunu Bırak, Ortasını Getiremiyoruz!
- Metal İşçileri Greve Hazırlanıyor
- Metal İşçileri Çorlu’da Haykırdı: Greve Hazırız!
- Metal İşçilerinin Eylemleri Devam Ediyor
- Metal İşçisiyiz, MESS’in Dayatmalarına Boyun Eğmiyoruz!
- MESS Grup Toplu İş Sözleşmesi Kimleri İlgilendirir?
- Hak Gasplarına Karşı İşçi Mücadeleleri
- MESS Sözleşmesi ve Emekçi Kadınlar: Ne Düşünüyoruz? Nasıl Düşünmeliyiz? /2
- MESS Sözleşmesi ve Emekçi Kadınlar: Ne Düşünüyoruz? Nasıl Düşünmeliyiz? /1
- Seyahat, Hayat Pahalılığı ve MESS Sözleşmeleri!
- 1977 MESS Grevine Güç Katan Emekçi Kadınlar
- Bu Pahalılıkta Davut Abi’yi Neden Misafir Ediyoruz?
- Birleşik Metal-İş: Metal İşçileri Mücadele Ateşini Yaktı!
- MESS’e Karşı Birliğimizi Güçlendirelim!
- MESS Dayatmalarına Birlikte Karşı Duralım!
- Birleşik Metal-İş Üyesi İşçiler MESS Dayatmalarına Direniyor
Son Eklenenler
- Siyasi iktidar ve sermaye sınıfı yasa kural tanımadan işçilerin haklarını gasp ediyor. Bu saldırılara işçilerin cevabı ise mücadele etmek, boyun eğmemek oluyor. 7 Martta greve çıkan Lezita işçileri, 17 Martta Manisa Turgutlu’da yürüyüş ve basın...
- İşçilerin mücadele örgütü UİD-DER’in, “Geçmişten Geleceğe Yaşasın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü” şiarıyla düzenlediği etkinlikler dizisi İstanbul Avrupa Yakası ve Mersin’deki etkinliklerle son buldu.
- Kocaeli İSİG Meclisi ve Eğitim-Sen 1 No’lu Şube, MESEM aracılığıyla öğrencilerin sermaye için çocuk işçi yapılmasına karşı 16 Martta basın açıklaması düzenledi.
- Patronlar iş barışını “patronla işçi arasında uyum, saygı ve güven ortamı” olarak tanımlıyorlar. Peki, patronun işçiyi sömürmesi üzerine kurulu bir sistemde saygıdan, barıştan söz edebilir miyiz? İş barışı söylemini dillerinden düşürmeyen patronlar...
- Malum, Şubat ayını geride bırakıp baharın gelişini müjdeleyen Mart ayına girdik. Fakat içimiz bahar sevinciyle dolmak bir yana daha da kararıyor. Ama bunun tek nedeni hava değil. Atalarımız “Mart kapıdan baktırır, kazma kürek yaktırır” demişler....
- Ücretlerimizin yükseltilmesini talep ettiğimiz her dönemde, biz işçilere “açgözlü”, “nankör” yaftası yapıştırılır. İktidar sahiplerinden tutun da, daha fazla kâr etmek için hayatlarımızı cehenneme çeviren patronlara kadar sermaye sınıfının zihniyeti...
- İşçilerin pek çok sektörde hak gasplarına karşı verdikleri mücadeleler sürüyor. Antep’te bulunan Sayın Tekstil fabrikasında 200’ü aşkın işçinin ek zam talebiyle 9 Martta başlattığı iş bırakma eylemi devam ediyor. 14 Martta sendikaları BİRTEK-SEN’le...
- Toplumun ezenler ve ezilenler olarak ikiye bölündüğü bir sistemde gerçek adalet ve barış olamaz. Ama gerçek adaleti ve barışı isteyenler olur ve onlar ezilen sınıflardır, kadın erkek işçiler ve emekçilerdir. Dünden bugüne Fransa’dan Türkiye’ye...
- Hepimizin bildiği üzere kısa bir süre önce 2023-2025 MESS Grup Toplu İş Sözleşmesi grev aşamasında son buldu. Birden çok fabrikada MESS’e bağlı olsun veya olmasın hareketli süreçler yaşandı. Çünkü alınacak ücret başka fabrikadaki işçilerin alacağı...
- Pek çok işçi kardeşimiz grev ve direnişlerde “biz ekmeğimizin peşindeyiz” derler. Bununla ekmeklerini korumak dışında bir amaçları olmadığını anlatmaya çalışırlar. Fakat kısa zamanda ekmeklerini koruyabilmek için sendikaya üye olma, grev, gösteri,...
- TÜİK’e göre Türkiye’de göreli yoksullaşma da azalıyormuş! Ülkedeki ortalama gelirin yüzde 50’si yoksulluk sınırı olarak kabul edildiğinde 2013 yılında göreli yoksulluk oranı yüzde 15 iken 2023 yılında yüzde 13,9’a düşmüş. Pek çok uzman Cumhuriyet...
- Erzincan İliç’te bulunan siyanürlü altın madeninde meydana gelen faciada 9 madenci kardeşimiz hâlâ göçük altında. Siyanürlü liç yığınının çökmesinin ardından siyanürün yanı sıra çeşitli ağır metaller de suya ve toprağa karıştı. Madenin sahibi yerli-...
- Çalıştığım işyerinde Tuncay isimli bir arkadaşımız var. Tuncay eşinden ayrılmış, çok şeker bir oğlu var, hayatta belki de tek tutunacağı dal o kalmış. Gözlerinde “şişe dibi” diye tabir edilen bir gözlük, ayağının biri topal, iki kulağında da işitme...