Buradasınız
Doro-Çiba’nın ve Japon Demiryolu İşçilerinin Mücadelesinde Yeni Sayfa
Japonya’da Çiba ili demiryolu işçilerinin sendikası Doro-Çiba, uzun yıllardır verdiği mücadelede yeni bir sayfa açıyor. Sermayenin işçi sınıfına dönük saldırılarının ve Japon emperyalizminin savaşçı hamlelerinin yoğunlaştığı bir dönemde işçi sınıfının yeni bir mücadele hamlesi başlatmasının önemine dikkat çeken Doro-Çiba, bu doğrultuda, 1987’de Japon Ulusal Demiryolları’nın (JNR) özelleştirilmesiyle işten atılan 1047 demiryolu işçisinin işe iadesi uğruna verilen mücadeleye yeni bir itilim verme çağrısında bulundu.
Japon Ulusal Demiryolları Şirketinin özelleştirilmesinin başladığı dönemde işten çıkarılan 1047 işçinin işe geri alınması, Doro-Çiba’nın 30 yıla yakın süredir peşini bırakmadığı bir mücadele konusu. Aradan yıllar geçmesine ve işçilerin birçoğunun yaşlanmasına ve hatta ülkenin farklı yerlerine dağılmalarına rağmen, onlarla irtibatı kaybetmeyen ve onların haklarının takipçisi olan Doro-Çiba, bu süreçte grevlerden protesto gösterilerine, teşhir ve imza kampanyalarına, mahkeme süreçlerine kadar çeşitli araç ve yollarla bu mücadeleyi bugüne kadar ısrarla sürdürdü.
Şirketin büyük gücü sayesinde mahkemeler üzerinde baskı uygulamasına rağmen, Doro-Çiba’nın kesintisiz ısrarı ve mücadelesi sayesinde sonunda Yüksek Mahkeme geçtiğimiz yılın Haziran ayında Japon Demiryolları’nın özelleştirme sürecinde işçilere haksızlık yaptığını karar altına almak zorunda kaldı. Karar her ne kadar işçilerin işe geri alınması yönünde olmasa da, şimdiye kadar burnundan kıl aldırmayan sermaye düzeni cephesinde bir gedik açılması anlamına geliyor. Kararda işçiler lehine böyle bir boyutun olması, hem özelleştirmenin adeta dokunulmaz bir kutsal ilke gibi algılanmasına darbe vurdu, hem de ısrarlı mücadelenin beyhude olmadığını ve bir kazanım olacaksa bile bunun ancak mücadele yoluyla olacağının kanıtını sundu.
Japonya’da özelleştirme sürecinde Japon Demiryolu Şirketi’nin bölünmesi ve özelleştirilmesi kilit bir halka oluşturuyordu. Doro-Çiba sendikasının yeni mücadele seferberliği vesilesiyle yayınladığı bildirisinde yer verdiği bilgilere göre, özelleştirme ve taşeronlaştırma uygulamasının yaygınlaşmasıyla birlikte Japonya’da toplam işgücü içinde düzensiz işçiliğin oranı %40’ı geçmiş durumda ve 20 milyonu aşkın insan da ayda 100.000 yenin (885 dolar) altında bir gelirle yaşamak zorunda. Doro-Çiba bildirisi sosyal güvenlik sistemi ile belediye hizmetlerinin de çökme noktasına geldiğini vurguluyor.
Doro-Çiba, mücadeleye yeni bir itilim vermek üzere, daha önce de 100 bin imza toplanmasıyla sonuçlanan imza kampanyasına benzer yeni imza kampanyası başlatıyor. İşçi sınıfına dönük yeni bir saldırı anlamına gelen İş Yasasındaki değişiklikler nedeniyle yeni bir mücadele hamlesi için zemin güçlenmekte. Doro-Çiba ülke genelinde işçilerin hoşnutsuzluk ve tepkilerinde belirgin bir artış olduğu tespitini yapıyor.
Mücadeleci bir işçi örgütü olan ve UİD-DER’in de uluslararası dayanışma içinde olduğu Doro-Çiba sendikasının bu yeni hamle için öne çıkardığı mücadele talepleri ve sloganları şöyle:
“Yeni bir imza kampanyası başlatalım ve haksız biçimde işten atılan 1047 demiryolu işçisinin işe iadesi için ulusal kampanyanın ikinci aşamasına geçelim! İşgücünün taşeronlaştırılmasına, esnekleştirilmesine ve radyasyona maruz kalınan işlere karşı mücadele! Japon Demiryolları’nın tüm işyerlerinde Ulusal Demiryolu Lokomotif Sendikaları Federasyonunu yaratalım! Başta belediye işçileri, eğitim işçileri, posta işçileri olmak üzere, her sanayi kolunda ve işyerinde sınıf mücadeleci bir işçi hareketi yaratalım! Kore Sendikalar Konfederasyonu (KCTU) ve tüm dünyadaki militan işçi hareketleriyle dayanışma içinde, ulusal demiryolu mücadelesi önde olmak üzere, sınıf mücadeleci işçi hareketini örgütleyelim!”
UİD-DER olarak Doro-Çiba’lı sınıf kardeşlerimizle aynı duyguları paylaşıyor, onları bu haklı ve militan mücadelelerinde destekliyoruz.
Ya Hep Beraber Ya Hiç Birimiz
Son Eklenenler
- Türkiye’de seçimler öncesinde çok sayıda emekli eylemi gerçekleşti. Emeklilerin yaşadığı sorunların sandığa yansıyarak yerel seçimleri etkilediği herkesin malumu… Sorunlarımız bitmedi ve seçim sonrasında da emekliler olarak taleplerimizi haykırmaya...
- Merhaba dostlar; bizler İstanbul’dan bir grup öğretmeniz. 1 Mayıs’a yaklaşırken duygularımızı siz işçi kardeşlerimizle paylaşmak istedik. Öncelikle her sene olduğu gibi bu sene de 1 Mayıs coşkusunu haftalar, aylar öncesinden hissetmeye başladık. O...
- Öz Gıda-İş Sendikasında örgütlü işçilerin 7 Marttan beri grevde olduğu Abalıoğlu Lezita fabrikasında 16 Nisanda jandarma işçileri ve sendikacıları darp etti ve ters kelepçeyle gözaltına aldı. Yaralanan 8 işçi hastaneye kaldırıldı. İzmir Kemalpaşa’da...
- 17 Nisan Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü kapsamında Türkiye’nin pek çok kentinde sağlık emekçileri basın açıklamaları gerçekleştirdi. 12 yıl önce Gaziantep’te görev sırasında katledilen Dr. Ersin Arslan ve sağlıkta şiddet sonucu yaşamını...
- Bursa’da faaliyet gösteren Durak Tekstil’de 6 işçi Öz İplik-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılmış ve fabrika önünde direnişe geçmişlerdi. 6 Şubattan itibaren direnişlerine kararlı bir şekilde devam eden Durak Tekstil işçileriyle dayanışma...
- Sermaye sınıfı ve iktidar bizi bir birey, bir insan olarak değil sadece ucuz işgücü kaynağı olarak görüyor. Çok çocuk doğurmamızı, gelecek işçi kuşaklarını yetiştirmemizi beklerken, kadın istihdamını teşvik ettiklerini söylerken, doğum ve emzirme...
- Adıyaman’ın Besni ilçesinde bulunan Mega Polietilen fabrikasında 2 aylık ücretleri gasp edilen işçiler 8 Nisanda iş bırakarak direnişe başladı. 15 Nisanda BİRTEK-SEN’in çağrısıyla fabrika önünde bir dayanışma eylemi yapıldı. 5 Nisandan bu yana...
- İşçi sınıfının 8 saatlik işgünü için mücadelesinden doğan 1 Mayıs’ın 138 yıllık bir tarihi var. Kuşaklar boyunca kadın ve erkek işçiler işgününü 8 saate indirmek için mücadele ettiler ama bu mücadele işgününün kısaltılması talebiyle sınırlı kalmadı...
- Hepimiz artan hayat pahalılığından şikâyet ediyoruz. Geçimimizi sağlamakta, ay sonunu getirmekte zorlanıyoruz. Çarşı-pazarda, marketlerde hep aynı sohbeti yapıyor, aynı dertten yakınıyoruz: Hayat çok pahalı! Çoğumuz için tatil yapmak, hafta sonu...
- İsrail’in Gazze’ye saldırıları altıncı ayını geride bırakırken altı aydır meydanları dolduran İngiltereli işçi ve emekçiler “acil ve kalıcı ateşkes” ve “İsrail’e silah satışının sonlandırılması” talepleriyle bir kez daha meydanlara çıktı. 13 Nisanda...
- Otuz yıl boyunca kesintisiz çalışmış, ücreti daha cebine girmeden SGK primleri ve vergileri kesilmiş, EYT’li emekli bir işçiyim. 2024 yılı Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından emekliler yılı ilan edildi ama emekliler sefalet içinde yaşamaya mahkûm...
- Ezilenlerin safında mücadele eden, şiirlerini ve oyunlarını işçi sınıfına adayan Bertolt Brecht, “Yarının Büyüklerine Şiirler” kitabında, beşiğinin başucunda oğluna seslenen bir ananın ninnisine yer verir. Geçmişten bugüne ninniler, çocukların...
- Sevgili işçi kardeşlerim, hepinize merhaba. Bu mektubumda sizlerle sözü eğip bükmeden konuşmak ve gerçekler üzerine hasbihal etmek istiyorum. Yani gerçekleri olduğu gibi konuşalım. Biliyorum ki kursağınıza giren her lokmayı alın teriniz, elinizin...