Buradasınız
Dünya İşçi Sınıfı Haykırıyor: “Yeter Artık”
Kapitalist sömürü düzeni altında işçiler, her geçen gün işsizliğe, açlığa, yoksulluğa daha fazla itiliyor. Uzayan çalışma saatlerine, düşük ücretlere, hak gasplarına, işten atmalara maruz kalıyor. Patronlar sınıfı, ekonomik krizden çıkış yolu olarak işçilere saldırılarını arttırıyor. Ancak bütün bunlar işçi sınıfının öfkesini bilemekten başka bir işe yaramıyor. Ekonomik kriz derinleşiyor. İşçilerin mücadelesi ivmelenerek büyüyor. Dünyanın pek çok ülkesinde kapitalistlerin saldırıları işçilerin kararlı mücadeleleriyle cevap buluyor. Genel grevler dünyayı sarsmaya devam ediyor.
İsrail'de Tarihi Genel Grev
İsrail tarihinin en büyük grevlerinden biriyle sarsılıyor. Gelir dağılımındaki eşitsizlik, hayat pahalılığı ve savaş politikaları nedeniyle işçi eylemleri ve grevler giderek yaygınlaşıyor. 250 bin sözleşmeli işçinin kadrolu işçilere göre yüzde 30 daha düşük ücretle çalıştırılması ve haklarının ellerinden alınması karşısında, Histadrut İşçi Sendikası genel grev çağrısı yaptı. Havaalanları, bankalar, limanlar kapandı. Borsada işlem yapılmadı. Üniversiteler eğitim vermedi. Belediyeler hizmet vermedi. Toplu taşıma araçları çalışmadı. Kamu çalışanları greve büyük katılım gösterdi. Ülkede hayat durdu.Histadrut Sendikası grevin süresinin hükümetin atacağı adımlara bağlı olduğunu duyururken, hükümet grevin ülkeye bir günlük maliyetinin 500 milyon dolar olduğunu açıklıyor. 500 bin sendikalı işçiyi kapsayan grev, halkın büyük desteğini alıyor. İsrailli işçiler ekonomik krizin yükünü taşımayı reddederken, militarist politikalara ve demokratik hakların budanmasına da tepki gösteriyorlar. İsrail işçi sınıfının eylemleri yükseldikçe Filistin halkıyla dayanışma da yükseliyor.
İspanya’da İşçiler Yine “Grev” Dedi
İspanya hükümeti “mali tedbir” adı altında işçilere dönük saldırılarına devam ediyor. Hükümetin kamu harcamalarını azaltma, sağlık ve eğitimde özelleştirmelere gitme kararı, on binlerce işçinin meydanlara çıkmasına neden oldu. İşçiler, bir kez daha saldırılara genel grevle karşılık verdi. Sendikaların çağrısıyla Puerto del Sol Meydanı’nı dolduran işçiler, hükümeti ve kemer sıkma politikalarını protesto ettiler.
Şubat başında açıklanan işsizlik rakamları, 46 milyon nüfuslu İspanya’da yaklaşık 5 milyon işsiz olduğunu gösteriyor. Sosyal güvencesi olanların sayısı hızla düşüyor. İşten atmalar devam ediyor. Çalışma hayatına yönelik baskıcı uygulamalar yaygınlaşıyor. Başbakan Marino Rajoy, geçtiğimiz günlerde Finlandiya’da düzenlenen AB zirvesinde, önündeki açık mikrofonu unutarak, Finlandiya Başbakanı’na “çalışma reformu bana genel greve mal olacak” demiş ve korkusunu belli etmişti. Başbakanın korkuları hiç de yersiz değildir. İspanyol işçiler, haklarına yönelik saldırılara ve yoksulluğa karşı ülkeyi grevlerle sarsmaya devam ediyorlar.
Yunanistan İşçileri Saldırılara Boyun Eğmiyor
Yunanistan’da, patronların ve onların temsilcisi olan hükümetin işçilere yönelik saldırıları hız kesmeden devam ediyor. Ülke ekonomisinin iflasın eşiğinde olduğu gerekçesiyle Avrupa Birliği’nden kredi almak isteyen hükümet, bu borçların geri ödemesini yapabilmek için asgari ücreti düşürmeyi, emeklilik maaşlarından kesinti yapmayı ve kamu harcamalarında “tasarrufa” gitmeyi planlıyor. Hükümet, Avrupa Birliği’nden aldığı 130 milyar avroluk krediyi patronlar sınıfını kurtarmak için harcarken, açlık ve yoksullukla boğuşan işçi sınıfını ise ekonomik krizin yükü altında ezmeye çalışıyor. Ancak Yunanistan işçi sınıfı, bu saldırılara “yeter artık” diyor.Yunan işçiler, 7 Şubatta sendikaların çağrısı üzerine “Yeter Artık” sloganıyla bir günlük genel grev gerçekleştirdiler. Üretimden gelen güçlerini kullanan işçiler, meydanlara da çıktılar. Başkent Atina’daki Sintagma Meydanı’nda düzenlenen gösterilerde Avrupalı egemenlere karşı büyük bir öfke vardı. Ülkede hayatı durma noktasına getiren, meydanları dolduran işçiler, yılın ilk genel greviyle, kemer sıkma politikalarına daha fazla izin vermeyeceklerini haykırdılar.
Mısır’da Ayaklanmanın Yıldönümü
Mısır’da, geçtiğimiz yıl 25 Ocakta başlayan isyan 11 Şubat’ta Mübarek’in devrilmesine yol açmıştı. Mısırlı işçi ve emekçiler, 30 sene boyunca ülkede sıkıyönetim uygulayan bir diktatörü devirmişlerdi. Ancak onlar, diktatörlüğün bütün artıklarından kurtulabilmek için mücadelelerine devam ettiler. İsyanın birinci yıldönümünde yeniden Tahrir Meydanı’ndaki yerlerini aldılar. Mübarek’ten sonra ülkeyi yöneten Yüksek Askeri Konsey’i ve Tantavi’yi protesto eden kitleler, meydanlara kutlama yapmak için değil, demokratik taleplerinin karşılanmasını istedikleri için çıktılar.
Yeniden Tahrir Meydanı’na çıkan Mısırlı işçi ve emekçiler, “Kahrolsun ordu, Mareşal Tantavi’yi devirelim,” “Devrim, zafere kadar devrim,” “Ekmek, özgürlük ve insan gibi yaşama hakkı” sloganlarını yükselttiler. Katliamların hesabını sormakta kararlı olduklarını vurguladılar. Mısır’da, bir işçi bölgesi olan Şubra’da yürüyen işçiler direnişi yükseltme çağrısı yaptılar. “Şubra, yeniden yürüyelim ve zaferimizi kazanalım” diye haykırdılar. Süveyş’te işçiler, “bu düzen bizim düzenimiz değil, biz rejimi devirmek istiyoruz” dediler. Patronların sömürü düzeninin yıkılması gerektiğini vurguladılar.
Elbette işçi ve emekçiler özgürlük için mücadele ederken, Mübarek’in diktatörlüğü dönemindeki çanak yalayıcılar ve ordu da boş durmuyor. Demokrasi isteyen işçi ve emekçilere saldırıyor! Kitlelerin mücadelesini ezmeye çalışan ordu ve arkasındaki patronlar sınıfı kiralık katillerini devreye sokuyor. Geçtiğimiz günlerde liman kenti Said’de oynanan bir futbol maçının ardından saha kana bulandı. 74 kişi hayatını kaybetti, yüzlercesi de yaralandı. El Mısri taraftarları arasında sahaya giren kiralık katiller, Mübarek’i devirme mücadelesinde sokaklara çıkan El Ahli taraftarlarına saldırdı. Maçın öncesinde böyle bir saldırı yapılacağı açık olmasına rağmen hiçbir güvenlik önlemi alınmadı. Taraftarlar sahaya arama yapılmadan alındı. Her iki tarafı bölen kapılar açık bırakıldı. Ordunun beslediği serseri güruh, El Ahli taraftarlarına bıçak ve sopalarla saldırdı ve birçoğunu tribünlerden aşağı attı.
Bu saldırının ardından kitleler İçişleri Bakanlığının etrafını kuşattılar. Mareşal Tantavi’nin ve Yüksek Askeri Konsey’in iktidardan çekilmesini talep ettiler. İçişleri Bakanlığının önünde çıkan çatışmada bin 400 kişi yaralandı, bir kişi öldü. Merkez Güvenlik Güçleri ve işçiler arasında yaşanan çatışmalar günlerce devam etti. Süveyş’te kitlelerin üzerine ateş açıldı. Öfkeyle ayağa kalkan kitleler karakollara ve Süveyş Kanalı Bankası’na saldırdı. İki kişi öldü, birçok kişi yaralandı. İskenderiye’de çatışmalarda katledilen 23 yaşındaki Mahmud El-Gandur’un cenazesinde toplanan kitle, sloganlarla Kuzey Askeri Komutanlığına doğru yürüyüşe geçti. Katliamın yapıldığı Said kentinde toplanan kitle, katliamın ordunun parayla tuttuğu kiralık katiller tarafından yapıldığını ve bu katliamdan ordunun sorumlu olduğunu dile getirdi.
Mısır’da işçi ve emekçiler düzenin değişmesini istiyor. Ekmek ve özgürlük isteyen kitleler bu talepleri uğruna binlerce kayıp verdi. Mısır toprakları, Mübarek’i devirme mücadelesinde hayatını kaybedenlerin kanıyla sulandı. Bu nedenle Mısır’da öfke dinmiyor. Mısırlı işçi ve emekçiler kararlı mücadelelerinden vazgeçmiyorlar!
ANI
- İngiltere’de On binler Yeniden Meydanlarda: “İsrail’i Silahlandırmaya Son!”
- Japonya’da Liman İşçileri ABD Savaş Donanmasına Karşı Greve Çıktı
- Filistin Halkıyla Dayanışma ve Savaş Karşıtı Protestolar Devam Ediyor
- Dünya İşçileri Saldırılara, Baskı ve Zorbalığa Karşı Mücadeleyi Büyütüyor
- Almanya’da Grev Dalgası da Grev Hakkına Yönelik Saldırılar da Büyüyor
- İngiltere’de Yükselen Ses: “Barış ve Adalet Yürüyüşümüzü Durduramayacaklar!
- Dünyanın Dört Bir Yanında Grev ve Kitlesel Eylemlerle İşçiler Mücadeleyi Büyütüyor!
- Filistin Halkıyla Dayanışma Sürüyor, Savaşa Karşı Tepki Büyüyor
- Yunanistan’da Tren Katliamının Yıl Dönümünde Genel Grev
- Ukrayna Savaşının 2. Yıldönümü: “Emperyalist Savaşa Karşı Mücadeleye!”
- Venezuela’da da İşçiler Hâlâ Toprak Altında!
- Filistin Halkıyla Dayanışma Eylemleri Devam Ediyor
- İngiltere’de Meydanlar: “Filistin’e Özgürlük! Ateşkes Hemen Şimdi!”
- İngiltere’de İşçiler Grev Hakkına Sahip Çıkıyor
- Dünya Meydanları: Savaşa, Düşmanlığa, Baskı ve Zorbalığa Hayır!
- Arjantin’den İrlanda’ya İşçiler Grev Diyor
- İnsanlığa Büyük Acılar Çektiren Kapitalizme Karşı Birleşelim
- Sağlık İşçileri: 2024’te Her Şeye Rağmen Mücadele!
- Meksika’dan ABD’ye Büyük Göçmen Yürüyüşü: “Suçlu Değil Uluslararası İşçileriz!”
- Avrupalı İşçiler Belçika’da Haykırdı: “Kemer Sıkmaya Hayır!”
Son Eklenenler
- Türkiye’de seçimler öncesinde çok sayıda emekli eylemi gerçekleşti. Emeklilerin yaşadığı sorunların sandığa yansıyarak yerel seçimleri etkilediği herkesin malumu… Sorunlarımız bitmedi ve seçim sonrasında da emekliler olarak taleplerimizi haykırmaya...
- Merhaba dostlar; bizler İstanbul’dan bir grup öğretmeniz. 1 Mayıs’a yaklaşırken duygularımızı siz işçi kardeşlerimizle paylaşmak istedik. Öncelikle her sene olduğu gibi bu sene de 1 Mayıs coşkusunu haftalar, aylar öncesinden hissetmeye başladık. O...
- Öz Gıda-İş Sendikasında örgütlü işçilerin 7 Marttan beri grevde olduğu Abalıoğlu Lezita fabrikasında 16 Nisanda jandarma işçileri ve sendikacıları darp etti ve ters kelepçeyle gözaltına aldı. Yaralanan 8 işçi hastaneye kaldırıldı. İzmir Kemalpaşa’da...
- 17 Nisan Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü kapsamında Türkiye’nin pek çok kentinde sağlık emekçileri basın açıklamaları gerçekleştirdi. 12 yıl önce Gaziantep’te görev sırasında katledilen Dr. Ersin Arslan ve sağlıkta şiddet sonucu yaşamını...
- Bursa’da faaliyet gösteren Durak Tekstil’de 6 işçi Öz İplik-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılmış ve fabrika önünde direnişe geçmişlerdi. 6 Şubattan itibaren direnişlerine kararlı bir şekilde devam eden Durak Tekstil işçileriyle dayanışma...
- Sermaye sınıfı ve iktidar bizi bir birey, bir insan olarak değil sadece ucuz işgücü kaynağı olarak görüyor. Çok çocuk doğurmamızı, gelecek işçi kuşaklarını yetiştirmemizi beklerken, kadın istihdamını teşvik ettiklerini söylerken, doğum ve emzirme...
- Adıyaman’ın Besni ilçesinde bulunan Mega Polietilen fabrikasında 2 aylık ücretleri gasp edilen işçiler 8 Nisanda iş bırakarak direnişe başladı. 15 Nisanda BİRTEK-SEN’in çağrısıyla fabrika önünde bir dayanışma eylemi yapıldı. 5 Nisandan bu yana...
- İşçi sınıfının 8 saatlik işgünü için mücadelesinden doğan 1 Mayıs’ın 138 yıllık bir tarihi var. Kuşaklar boyunca kadın ve erkek işçiler işgününü 8 saate indirmek için mücadele ettiler ama bu mücadele işgününün kısaltılması talebiyle sınırlı kalmadı...
- Hepimiz artan hayat pahalılığından şikâyet ediyoruz. Geçimimizi sağlamakta, ay sonunu getirmekte zorlanıyoruz. Çarşı-pazarda, marketlerde hep aynı sohbeti yapıyor, aynı dertten yakınıyoruz: Hayat çok pahalı! Çoğumuz için tatil yapmak, hafta sonu...
- İsrail’in Gazze’ye saldırıları altıncı ayını geride bırakırken altı aydır meydanları dolduran İngiltereli işçi ve emekçiler “acil ve kalıcı ateşkes” ve “İsrail’e silah satışının sonlandırılması” talepleriyle bir kez daha meydanlara çıktı. 13 Nisanda...
- Otuz yıl boyunca kesintisiz çalışmış, ücreti daha cebine girmeden SGK primleri ve vergileri kesilmiş, EYT’li emekli bir işçiyim. 2024 yılı Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından emekliler yılı ilan edildi ama emekliler sefalet içinde yaşamaya mahkûm...
- Ezilenlerin safında mücadele eden, şiirlerini ve oyunlarını işçi sınıfına adayan Bertolt Brecht, “Yarının Büyüklerine Şiirler” kitabında, beşiğinin başucunda oğluna seslenen bir ananın ninnisine yer verir. Geçmişten bugüne ninniler, çocukların...
- Sevgili işçi kardeşlerim, hepinize merhaba. Bu mektubumda sizlerle sözü eğip bükmeden konuşmak ve gerçekler üzerine hasbihal etmek istiyorum. Yani gerçekleri olduğu gibi konuşalım. Biliyorum ki kursağınıza giren her lokmayı alın teriniz, elinizin...