Buradasınız
Emekçi Kadınlar Bir Adım Öne!
Bir kadın işçi
Çalıştığım fabrikada işçi arkadaşlarımızın bazıları eşleriyle birlikte çalışıyorlar. Bir gün eşi yeni doğum yapmış arkadaşımızın müdürle yaptığı bir konuşmaya tanık oldum. Eşi doğum öncesi ve sonrası izinlerini kullanmış. İzni bitince de çocuğa bakacak kimseyi bulamamışlar. O da eşinin yılık iznini de kullanabilmesi için neredeyse fabrika müdürüne yalvarıyordu. En azından kendi annesi köyden gelinceye kadar izin almaya çalışıyordu. Fabrika müdürünün tavrı işçi sınıfının kadınlarının nasıl ezilip, sömürüldüğünü, biz kadınlar için anneliğin nasıl cezaya dönüştüğünü gösteriyor. Müdür: “Kabul etmiyorum, zaten altı aydır yok! Neredeyse bir senedir eşin işe gelmiyor. Olmaz kardeşim, yarın işe gelsin!” dedi. Arkadaşımız “Çocuğu kime bırakacağız? Yapmayın, etmeyin” dese de nafile. Eşinin hakkı olan yıllık izni bile alamadı.
Bizim fabrikanın müdürünün de çocukları var. Ama sermaye düzeniyle öylesine bütünleşmiş ki insanlığını unutmuş. Tepemizdeki iktidar sahipleri 3 çocuk, 5 çocuk siparişleri veriyor. Patronlar ve temsilcileri hamile kadına işyerlerinde tahammül edemiyorlar. Onları fazlalık olarak görüyorlar. Bu olay bana genç bir erkek işçiyle 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Gününde yaşadığımız bir tartışmayı hatırlattı. O gün bu genç arkadaşıma 8 Mart’ın niye bizim için “dünya kadınlar günü” değil de “dünya emekçi kadınlar günü” olduğunu anlatmaya çalışmıştım. Ama onu ikna edememiştim. Bu genç arkadaşımız “bütün kadınlar aynıdır, siz birbirinizi ayırıyorsunuz, ayrımcılık yapıyorsunuz” demişti. Onun da bir işçi kadın ile patronlar sınıfının kadınları arasındaki bu farkı gözleriyle görmesini çok istedim.
İşçi kadınların bu düzende hem işçi olmaktan hem kadın olmaktan dolayı çifte ezildiği ortada. Yaşadığımız sorunlar bunlardan ibaret de değil. Peki, biz bu sorunları nasıl çözeceğiz? İşte ona dair emekçi kadın arkadaşlarımıza söyleyecek çok sözümüz var. Bu düzen böyle gitmez, gel sen de katıl mücadeleye. Örgütlü ve bilinçli yaşayıp mücadele etmekten başka çıkış yolu yok. Bize kulak verirsen birlikte daha güçlü oluruz. Kadın işçiler bir güvense kendine, yer yerinden oynar.
Elleri Var Özgürlüğün
- UİD-DER’de Bir Kez Daha 8 Mart Coşkusu
- Dünden Bugüne Barış ve Adalet Özlemimiz İçin
- Mücadelenin Adıdır Kadın
- Ekmeğe Zam Yapılırsa
- UİD-DER’de 8 Mart Etkinlikleri: Geçmişten Geleceğe Yaşasın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü!
- Mücadelemizin Sembolü 8 Mart
- Emekçi Kadınlarız, 8 Mart Ruhuyla Birleşiyoruz!
- Bir Ana ile Tanışmak…
- Emekçi Kadınlar Savaşı Durdurmak İstiyor Ama Nasıl!
- Boyun Eğmek mi Birlikte Karşı Durmak mı?
- Bir Şey Yapmalı! Ama Ne?
- Emekçi Kadınlar Savaşa Karşı Durabilir
- Genç Rosalar Olup Mücadeleyi Büyütmeliyiz
- Değişim Küçük Adımlarımızla Başlar
- Direnen Haliç ve Bizim Direnişimiz
- Annelik Kursağımızda Kalmasın, Bu Düzeni Değiştirelim!
- MESS Sözleşmesi ve Emekçi Kadınlar: Ne Düşünüyoruz? Nasıl Düşünmeliyiz? /2
- MESS Sözleşmesi ve Emekçi Kadınlar: Ne Düşünüyoruz? Nasıl Düşünmeliyiz? /1
- Çocuklarımızın Yurtlarda Can Güvenliği Yok
- 1977 MESS Grevine Güç Katan Emekçi Kadınlar
Son Eklenenler
- Mersin’in Gülnar ilçesinde yapımı devam eden Akkuyu Nükleer Santrali şantiyesinde çalışan işçiler Ocak ve Şubat ayı ücretleri ödenmediği için 27 Martta iş bıraktı. Santralin Türkiye tarafının genel yüklenici firması IC İçtaş bünyesinde çalışan...
- Özak Tekstil işçileri sendika değiştirme hakkını kullanarak BİRTEK-SEN’de örgütlendikleri için patronun işten atma saldırısıyla karşılaşmış ve 27 Kasımda direnişe geçmişlerdi. Tüm baskı ve engellemelere rağmen sendikalarıyla birlikte mücadeleyi...
- Bayburt Grup’a bağlı Agrobay Seracılık’ta çalışan işçiler Tarım-Sen’e üye oldukları için tazminatları ve 2 aylık maaşları ödenmeden işten atılmışlardı. 22 Ağustosta direnişe geçen işçiler patronun yalanlarına, jandarma saldırısına, defalarca...
- İşçilerin, patronların saldırılarına karşı mücadelesi sürüyor, bu mücadelelerin bir kısmı anlamlı kazanımlarla sonuçlanıyor. Sendika düşmanlığına karşı direnişe geçen RC Endüstri işçileri patrona geri adım attırdı. Direnişin 20. gününde üretimi...
- Sermayelerini büyütmeyi her şeyin önüne koyan patronlar sınıfı dünyanın dört bir yanında iş güvenliği önlemlerini almayarak, doğayı tahrip edip felaketlerin önünü açarak işçilerin canını almaya devam ediyor. Türkiye’de ve dünyada depremlerde,...
- İtalya İşçi Sendikası UIL ülkede giderek artan iş cinayetlerine karşı 19 Martta Roma’da protesto gösterisi düzenledi. Sendika öncülüğünde yapılan eylemde giderek artan işçi ölümleri protesto edildi. İş güvenliği önlemlerinin alınmamasının işçilerin...
- Sorunlarımız giderek artıyor. Çevremde pek çok insandan “hiçbir şey değişmiyor” cümlesini duyuyorum. Onlara soruyorum: “Peki, değişmesi için sen ne yapıyorsun?” Herkes çözümü birbirinden bekliyor, sonra da “neden böyle” diye şikâyet ediyor. Sonuç...
- Hak gasplarına karşı işçilerin, emekçi kadınların ve emeklilerin hak arayışı sürüyor. Çeşitli işkollarından işçiler İzmir’den Manisa’ya, İstanbul’dan Ankara’ya kadar direnişlerle, yürüyüşlerle, basın açıklamalarıyla seslerini yükseltiyor.
- Başlıktaki sorunun cevabı aslında çok basit: kim karıştırıyorsa onun işine gelir doğal olarak. Çalışmakta olduğum işyeri ağır sanayi… Genç işçilerin yanı sıra çocuk ve yaşlı emeği sömürüsü de katmerli olarak yaşanıyor. Ücretlerin çevredeki...
- Türkiye’de mevcut siyasi iktidar, pek çok alanda politika değiştirdi, iç ve dış politikalarında keskin zikzaklar çizdi, defalarca doğrultu değiştirdi. Fakat doğrultusunu hiç değiştirmediği, istikrarını hep koruduğu bir alan var: Emek politikaları!
- Binlerce yıl önce atalarımızın avlanmak için kullandığı bumerang, atıldığı noktaya geri dönmesiyle bilinir. Bumerangın bu özelliğine atıfla, kişinin gösterdiği tutum ve davranışların sonuçlarının eninde sonunda kendisine geri dönüşü olacağını...
- Bursa’nın Gemlik ilçesinde faaliyet gösteren Borusan Lojistik A.Ş’de Liman-İş Sendikası’na üye olan 4 işçi işten çıkarıldı. Sendikalaştıkları için işten atılan işçilerin geri alınması ve sendikal baskılara son verilmesi talebiyle 21 Martta fabrika...
- Her işçinin belki bir tesadüf neticesinde ve o güne değin ilk kez duyduğu, duyduğunda da “işte aradığım cevap buydu” dediği sözler vardır. Sınıf temelinde örgütlü işçiler buna “kulağına kar suyu kaçırmak” da derler. Benim kulağıma kar suyunu kaçıran...