Buradasınız
Emekçi Kadınlar Sorunlarını Anlatıyor
UİD-DER olarak, emekçi kadınlara, kadın olarak yaşadıkları sorunları ve düşüncelerini sorduk. Esenyurt’tan 38 yaşında bir Kürt emekçi olan sınıf kardeşimiz şunları söyledi:
38 yaşındayım, hayat çok zor ama kadın için daha da zor. Her çileyi kadın çekiyor. İşyerlerinde kadınlar erkeklerden daha çok eziliyor. Evin bütün işini zaten kadın yapıyor. Ben istiyorum ki kadınlar haklarını bilsin, savunsun. Kadın köle gibi kullanılıyor. Hakkımızı bilsek, mücadele etsek böyle olmaz. Ben kadınlar görüyorum kendini ezdirmeyen, hakkını arayan. Çalışan kadınların hayatı daha da zor… İşyerlerinde hakaret ediliyor, kadınlar fazla çalıştırılıyor. Erkekler bir şey bilmiyor, kendini düşünüyor, çocuklar aç kaldı, susuz kaldı kadın düşünüyor.
Kürt kadını daha da çok eziliyor. Türk kadını gibi yemek yiyemiyor, giyinemiyor, oysa hiç farkları yok. Kürt erkekleri de kadınları çok eziyor, değer vermiyor. Türk kadını erkeğiyle konuşuyor, sohbet ediyor, Kürt kadını edemiyor, derdini paylaşamıyor. Hep içimize atıyoruz. Erkeklerin karşısında oturamıyoruz. İçimizi çeke çeke eriyip gidiyoruz. Ben şehirde büyüdüm. Köylerde, kasabalarda hayat daha da kötü... Sabahın köründe kalkıyoruz; erkek gibi çalışıyoruz. Bir kelime söylemeye kalksak ya dayak yiyoruz, ya da küfür işitiyoruz. Ben de eşimden çok çektim; ölmeyi bile düşündüğüm oldu. Erkek giyinip çıkıyor, kadın evde ne yapıyor umurunda değil. Dayak yasak olmasına rağmen dövüyorlar. Hastaneye gittiğimizde derdimizi anlatamıyoruz. “Allahın Kürdü, konuşmayı bilmiyor, karşımıza geçiyor” diyorlar. Kürt kadınlarına Türkçe öğretmek istiyorlar. Erkeklerimiz Türkçe öğrenmemizi istemiyorlar; onlardan daha fazla gelişeceğimizden korkuyorlar.
Kadına destek olunması lazım... Kadın kendini savunmayı bilmeli. İşkenceye, dayağa, küfre, aşağılanmaya yeter artık. Kadının rahat olması biraz da erkeğin elindedir. Her yerde kadınlar eziliyor. 38 yaşındayım ama herkes 50-55 yaşında olduğumu düşünüyor. Çok çektim, hastalıktan çöktüm, kocam beni destekleseydi ben hakkımı savunmayı az da olsa öğrenmiştim. Artık beni dışarı bile bırakmıyor. Kadınların sorunlarını, haklarını anlatan eğitimler olsun. Mücadelede kadının yeri çok önemlidir. Kadınlar hakkını bilse, kendini savunmayı öğrense evinde ailesine de öğretir, onlara doğru yolu gösterir. Önemli olan okumak değil, kalemi alıp yazmak değil, okuduklarını yazdıklarını beynine sokmaktır. Kadınlar köle gibi çalışmaktan beyinleri çalışmaz oldu. Her şey sizin gibi doğru bildiğini yapan işçilerin elinde... Bilmeyenlere gidin öğretin, yarım saat bile olsa çok şey öğretirsiniz.
Yine Esenyurt’tan emekli bir sınıf kardeşimizse görüşlerini şöyle ifade etti:
Öncelikle söylemek isterim. Ev kadını değilim. Çünkü 25 sene çalıştım. Şimdi ise kızımı büyütüyorum. Geçim sıkıntısı iki taraflı giderilmeli. Ama ne yazık ki daha çok kadınlar kafa yoruyor. Aile içi sıkıntıların sebebi ataerkil toplumdan gelmek diye düşünüyorum. Anne ne yaşıyorsa kızına da onu yaşatıyor. Bu sistemde kadının söz hakkı yok. Kadınların kendi kurtuluşu birey olmasından geçer. Ailede ikinci sınıf muamele görmekten kurtulması için biraz da erkeğin kendini geliştirmesi gerekir.
Kadınlar işyerlerinde çok ucuz ücretle çalıştırılıyor. Yoz bir kültürde yaşıyoruz. Erkekler, çocuklarının sorunları ile tam ilgilenmiyor. Bütün sorumluluk anneye kalıyor. Karşılaştığım bir şeyi paylaşmak istiyorum. Bir mecliste adamın birinin çocuğu ağlıyor fakat adam büyüklerinden çekindiği için ilgilenmiyor. Hâlbuki bütün anneler, babalar çocuklarını sever, ilgilenmek ister. Babaların ilgilenmemesinin sebebi düzenin kendisidir. Evde yaşananlarla dışarıda yaşananlar çok farklı değil. Farklı çatılar altında olabilir ama sıkıntılar aynı. Kafamda o kadar çok şey var ki, ne söylesem bilmiyorum. Bu sistemde erkek işçiler de eziliyor, ama kadınlar daha çok eziliyor. İnsanlar haklarını bilmiyor, bundan dolayı suskun. Sadece kazanılmış haklarımızı bile kullanmış olsak, inanıyorum ki çok şey değişecektir.
46. Yılında Kavel Destanı
1 Mayıs’a Nasıl Hazırlanmalıyız?
- Her İşyerine, Her Mahalleye Kreş İstiyoruz!
- UİD-DER’de Bir Kez Daha 8 Mart Coşkusu
- Dünden Bugüne Barış ve Adalet Özlemimiz İçin
- Mücadelenin Adıdır Kadın
- Ekmeğe Zam Yapılırsa
- UİD-DER’de 8 Mart Etkinlikleri: Geçmişten Geleceğe Yaşasın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü!
- Mücadelemizin Sembolü 8 Mart
- Emekçi Kadınlarız, 8 Mart Ruhuyla Birleşiyoruz!
- Bir Ana ile Tanışmak…
- Emekçi Kadınlar Savaşı Durdurmak İstiyor Ama Nasıl!
- Boyun Eğmek mi Birlikte Karşı Durmak mı?
- Bir Şey Yapmalı! Ama Ne?
- Emekçi Kadınlar Savaşa Karşı Durabilir
- Genç Rosalar Olup Mücadeleyi Büyütmeliyiz
- Değişim Küçük Adımlarımızla Başlar
- Direnen Haliç ve Bizim Direnişimiz
- Annelik Kursağımızda Kalmasın, Bu Düzeni Değiştirelim!
- MESS Sözleşmesi ve Emekçi Kadınlar: Ne Düşünüyoruz? Nasıl Düşünmeliyiz? /2
- MESS Sözleşmesi ve Emekçi Kadınlar: Ne Düşünüyoruz? Nasıl Düşünmeliyiz? /1
- Çocuklarımızın Yurtlarda Can Güvenliği Yok
Son Eklenenler
- Türkiye’de seçimler öncesinde çok sayıda emekli eylemi gerçekleşti. Emeklilerin yaşadığı sorunların sandığa yansıyarak yerel seçimleri etkilediği herkesin malumu… Sorunlarımız bitmedi ve seçim sonrasında da emekliler olarak taleplerimizi haykırmaya...
- Merhaba dostlar; bizler İstanbul’dan bir grup öğretmeniz. 1 Mayıs’a yaklaşırken duygularımızı siz işçi kardeşlerimizle paylaşmak istedik. Öncelikle her sene olduğu gibi bu sene de 1 Mayıs coşkusunu haftalar, aylar öncesinden hissetmeye başladık. O...
- Öz Gıda-İş Sendikasında örgütlü işçilerin 7 Marttan beri grevde olduğu Abalıoğlu Lezita fabrikasında 16 Nisanda jandarma işçileri ve sendikacıları darp etti ve ters kelepçeyle gözaltına aldı. Yaralanan 8 işçi hastaneye kaldırıldı. İzmir Kemalpaşa’da...
- 17 Nisan Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü kapsamında Türkiye’nin pek çok kentinde sağlık emekçileri basın açıklamaları gerçekleştirdi. 12 yıl önce Gaziantep’te görev sırasında katledilen Dr. Ersin Arslan ve sağlıkta şiddet sonucu yaşamını...
- Bursa’da faaliyet gösteren Durak Tekstil’de 6 işçi Öz İplik-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılmış ve fabrika önünde direnişe geçmişlerdi. 6 Şubattan itibaren direnişlerine kararlı bir şekilde devam eden Durak Tekstil işçileriyle dayanışma...
- Sermaye sınıfı ve iktidar bizi bir birey, bir insan olarak değil sadece ucuz işgücü kaynağı olarak görüyor. Çok çocuk doğurmamızı, gelecek işçi kuşaklarını yetiştirmemizi beklerken, kadın istihdamını teşvik ettiklerini söylerken, doğum ve emzirme...
- Adıyaman’ın Besni ilçesinde bulunan Mega Polietilen fabrikasında 2 aylık ücretleri gasp edilen işçiler 8 Nisanda iş bırakarak direnişe başladı. 15 Nisanda BİRTEK-SEN’in çağrısıyla fabrika önünde bir dayanışma eylemi yapıldı. 5 Nisandan bu yana...
- İşçi sınıfının 8 saatlik işgünü için mücadelesinden doğan 1 Mayıs’ın 138 yıllık bir tarihi var. Kuşaklar boyunca kadın ve erkek işçiler işgününü 8 saate indirmek için mücadele ettiler ama bu mücadele işgününün kısaltılması talebiyle sınırlı kalmadı...
- Hepimiz artan hayat pahalılığından şikâyet ediyoruz. Geçimimizi sağlamakta, ay sonunu getirmekte zorlanıyoruz. Çarşı-pazarda, marketlerde hep aynı sohbeti yapıyor, aynı dertten yakınıyoruz: Hayat çok pahalı! Çoğumuz için tatil yapmak, hafta sonu...
- İsrail’in Gazze’ye saldırıları altıncı ayını geride bırakırken altı aydır meydanları dolduran İngiltereli işçi ve emekçiler “acil ve kalıcı ateşkes” ve “İsrail’e silah satışının sonlandırılması” talepleriyle bir kez daha meydanlara çıktı. 13 Nisanda...
- Otuz yıl boyunca kesintisiz çalışmış, ücreti daha cebine girmeden SGK primleri ve vergileri kesilmiş, EYT’li emekli bir işçiyim. 2024 yılı Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından emekliler yılı ilan edildi ama emekliler sefalet içinde yaşamaya mahkûm...
- Ezilenlerin safında mücadele eden, şiirlerini ve oyunlarını işçi sınıfına adayan Bertolt Brecht, “Yarının Büyüklerine Şiirler” kitabında, beşiğinin başucunda oğluna seslenen bir ananın ninnisine yer verir. Geçmişten bugüne ninniler, çocukların...
- Sevgili işçi kardeşlerim, hepinize merhaba. Bu mektubumda sizlerle sözü eğip bükmeden konuşmak ve gerçekler üzerine hasbihal etmek istiyorum. Yani gerçekleri olduğu gibi konuşalım. Biliyorum ki kursağınıza giren her lokmayı alın teriniz, elinizin...