Buradasınız
Emekçi Kadınların Gözünden UİD-DER
Gebze’den bir grup emekçi kadın
Merhaba dostlar! Bizler Gebze’den heyecanla yazıyoruz bu satırları sizlere. Kimimiz ilk defa yazmaya çabalıyor, kimimiz duygularını ve düşüncelerini toparlamak için uğraşıyor. Kimimiz bebeğini uyuturken kimimiz de vardiyayı bitirirken yazıyoruz. Farklı memleketlerde, farklı geleneklerle yetişmiş kadınlarız. Ama bizleri bir araya getiren güzel bir birlik var. Birbirimize evlerimizin kapılarını açıyoruz. Aynı sofrada lokmamızı paylaşıyoruz. Kocaman bir aile olduk. İstedik ki, UİD-DER’le tanışmış emekçi kadınlar olarak bu duygularımızı ve düşüncelerimizi yazalım, sizlerle paylaşalım. Bu vesileyle farklı zamanlarda yolumuzun kesiştiği UİD-DER’in de 13. yılını kutlayalım.
İlknur: UİD-DER’in ne olduğunu henüz tam olarak bilmeden fabrikadaki arkadaşlarımızla gelmiştik. Fabrikamızda haklarımız için verdiğimiz mücadelemiz ve direnişimiz vardı o zamanlar. Bize UİD-DER’de verilen her eğitimde birliğin, beraberliğin önemi anlatıldı. Örgütlenmenin ne kadar önemli olduğu anlatıldı. UİD-DER’le birlikte oldukça birliğimiz, beraberliğimiz çok güzel bir şekilde devam etti. Gerektiğinde hep beraber adım attık, gerektiğinde hep beraber durduk. İçimizden birkaç kişinin kendi çıkarları uğruna verilen emekten vazgeçtiği de oldu. İşçiyi ayrıştıran, ötekileştiren, bölmeye çalışanlar da. Aradan geçen yıllar içinde şunu çok iyi anladım ki, UİD-DER’li olmak işçiler için doğrunun peşinden gitmektir. Çünkü yanlış insanların UİD-DER’de yeri yoktur. Düşüncen, yaşam biçimin ne olursa olsun bunlar bir kenara bırakılarak bizlere işçi olmayı öğretti UİD-DER. Dostluğu, arkadaşlığı, haklarımız için mücadele etmeyi öğretti.
Merve: Geç oldu tanışmamız belki ama çok şey kattı bana. Bildiğim ama dile getiremediğim gerçekler mesela. Direnmenin, düşündüğünü dile getirmenin, örgütlenmenin yanlış olmadığını, birlik olmayı, birlik oldukça fazlalaşan gücü öğretti. Şu an ev hanımıyım. Ama kendimi bildim bileli hem çalıştım. Yıllarca çalıştım. Çoğu işyerinde “kendini savunuyorsun, sendikacı mısın sen?” denilerek işten atıldım. Ama pes etmedim, çalışmaya devam ettim. Tabii kendimi savunmaya da. Aslında UİD-DER bana çok şey kattı. Oraya geldiğimde herkes aynı, sıcak, samimi… Herkes birilerine yardım etme telaşında. Tanısın tanımasın fark etmez. A partili olsun, B partili olsun. İster Alevi olsun ister Sünni olsun. Ayrımcılık yapmadan kime ne katabiliriz derdinde herkes. Ve bu o kadar yansıyor ki bizlere… Eşlerimizin yanında durmak, sizin de onların yanında durduğunu bilmek şu kötü zamanda insanın içini biraz olsun ferahlatıyor. 13 yıl olmuş UİD-DER kurulalı. Ben diyorum ki daha çok büyüyelim, daha çok dayanışma içinde olalım ve nice 13. yıllarımız olsun…
Tülin: UİD-DER’le ilk tanışmamız çocuklarımız ve biz ebeveynlere yönelik bilgi yüklü bir seminere gitmemizle başlamıştı. Araştırmacı ve emekle dolu bir yer olan UİD-DER’de birlik ve beraberliğin ne kadar önemli olduğu vurgulandı zihnimize. Bunun akabinde orada gözlemlediğim, beraberlikle doğan onca sıcak ve samimi dostluklar. Her koşulda maddi manevi el ele tutuşup, ellerinden ne geliyorsa yapmaya çalışan, takdire şayan insanlar tanıdım. İnşallah dilerim ki bu direnişi hiç kopmadan, dağılmadan nesilden nesile sürdürürüz. UİD-DER benim gözümde, işçi sınıfının ruhuna uygun bir disiplinle yapılan çalışmalar ve sürdürdüğü faaliyetleriyle, bu mevziiyi en uç noktaya getirmeye çalışan bir dernek oldu. Tüm emeği geçen, yıllar boyunca emekçi arkadaşlarımızın hakkını aramış ve hâlâ da tüm çabalarıyla arayan arkadaşlara minnettarız. Bu direnişin, beraberliğin hiçbir zaman boşa çıkmayacağını söyleyen, bir elin nesi var iki elin sesi var diyen, bu birliğin, direnişin her zaman yanındayız. Patronların sömürüsüne karşı, işçi sınıfının birliğini ve dayanışmasını güçlendiren UİD-DER’in her zaman yanındayız. Hep birlikte, her zaman UİD-DER’liyiz. Nice el ele, dimdik 13. yıllarımız olsun.
Demet: Eşim bana işçi sınıfı yalnız değil diye hep anlatıyordu. Ben de açıkçası inanmıyordum. Bir gün eşim bana UİD-DER’i anlattı. O kadar anlattı ki, merakım kat be kat arttı. Çok merak ediyordum. Neler konuşuluyor? Ne gibi faaliyetler yapılıyor? Buranın insanlara katkısı nedir? İnsana ne kazandırır? 15-16 Haziran etkinliğine katıldım ve kafamda pek çok sorum vardı. Hepsine inanılmaz yanıtlar aldım. Gördüklerim, duyduklarım beni fazlasıyla etkiledi. Öncelikle harika bir ortam olduğunu söylemeliyim. Yapılan konuşmalar gerçekten de işçilerin kanayan yarasına parmak basıyordu. Bu konuda neler yapılabilir? Sıkıntılar nasıl çözülür? İnsanların sorunlarını kendi sorunları bilmiş, öyle sahiplenmiş, birliğin, beraberliğin önemini o kadar güzel anlatıyorlardı ki… UİD-DER yalnızca çalışanlara değil, biz ev hanımlarına da haksızlık karşısında susmamamız gerektiğini bir kez daha vurguladı. Birleşmek başlangıçtır. Birliğini sürdürmek gelişmedir. Birlikte çalışmak başarıdır. UİD-DER’in 13. yılını kutlar, hep beraber uzun yıllar birlik ve beraberlik içinde nice yıllar dilerim.
Burcu: UİD-DER ile eşim sayesinde tanıştım. Hep bu derneğe gelip giderdi. Ben de merak edip orada ne yaptıklarını sorardım. Bir gün beni de götürdü. Orada insanların sömürücü kapitalist düzene nasıl karşı çıktıklarını, bu düzen karşısında nasıl dimdik ayakta durduklarını, ekmeğimiz için, geleceğimiz için, ailelerimizin daha güzel yaşaması için, hakkımız olanı, haklarını alabilmek için nasıl mücadele ettiklerini gördüm. İnsanların en ufak sıkıntılarında bile birbirlerine yardım etmek için nasıl çabaladıklarını gördüm. Biz ev hanımları için, çocuklarımız için düzenlenen seminerlerde çok faydalı bilgiler öğrendim. Çok güzel arkadaşlıklar, dostluklar edindim. İyi ki UİD-DER’i tanımışım. İyi ki UİD-DER ailesinin bir parçası olmuşuz. UİD-DER ailesi olarak 13. yılımız kutlu olsun!
- Yaşıyoruz Sanıyoruz
- Her İşyerine, Her Mahalleye Kreş İstiyoruz!
- UİD-DER’de Bir Kez Daha 8 Mart Coşkusu
- Dünden Bugüne Barış ve Adalet Özlemimiz İçin
- Mücadelenin Adıdır Kadın
- Ekmeğe Zam Yapılırsa
- UİD-DER’de 8 Mart Etkinlikleri: Geçmişten Geleceğe Yaşasın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü!
- Mücadelemizin Sembolü 8 Mart
- Emekçi Kadınlarız, 8 Mart Ruhuyla Birleşiyoruz!
- Bir Ana ile Tanışmak…
- Emekçi Kadınlar Savaşı Durdurmak İstiyor Ama Nasıl!
- Boyun Eğmek mi Birlikte Karşı Durmak mı?
- Bir Şey Yapmalı! Ama Ne?
- Emekçi Kadınlar Savaşa Karşı Durabilir
- Genç Rosalar Olup Mücadeleyi Büyütmeliyiz
- Değişim Küçük Adımlarımızla Başlar
- Direnen Haliç ve Bizim Direnişimiz
- Annelik Kursağımızda Kalmasın, Bu Düzeni Değiştirelim!
- MESS Sözleşmesi ve Emekçi Kadınlar: Ne Düşünüyoruz? Nasıl Düşünmeliyiz? /2
- MESS Sözleşmesi ve Emekçi Kadınlar: Ne Düşünüyoruz? Nasıl Düşünmeliyiz? /1
Son Eklenenler
- Ramazan bayramı boyunca, insanlar birbirlerine temenni mesajları attı. Sevdiklerine onların mutluluklarını içeren dilekler ilettiler. Sevdikleri kişilerin kötü günler görmemesini, her türlü beladan ve kazadan uzak olmasını, açlık ve yoksulluk...
- Merhaba arkadaşlar, işçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü 1 Mayıs yaklaşıyor. Bu sömürü düzeni kapitalizm dünya işçi sınıfının hayatını alt üst edip zindana çeviriyor. Dolayısıyla her 1 Mayıs’ın biz emekçiler için ayrı bir...
- Siyasi iktidarın ve sermaye sınıfının saldırıları arttıkça işçi ve emekçilerin çalışma ve yaşam koşulları kötüleşiyor, iş cinayetleri sürüyor. Bu koşullarda düşük ücretlere, sendikal baskılara, ağırlaşan çalışma koşullarına karşı pek çok sektörde...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşırken UİD-DER temsilciliklerinde “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” başlıklı etkinlikler gerçekleştirildi. 20-21 Nisanda...
- Son yıllarda mülteci, göçmen, sığınmacı ve yabancı sözlerini çok duyduk, duymaya da devam edeceğiz. Nedeni dünya üzerindeki 8 milyar insanın neredeyse 300 milyonunun, doğup büyüdükleri, yaşadıkları topraklardan kaçmak zorunda kalmalarıdır. Ve...
- Yunanistan’da en büyük işçi sendikası olan Yunanistan İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun (GSEE) çağrısıyla artan hayat pahalılığını protesto etmek amacıyla bir günlük genel grev gerçekleştirildi. 16 Nisan’da yüzbinlerce işçi ve emekçi başta Atina...
- Ben Mersin’den, sendikasız bir fabrikada çalışan metal işçisiyim. Yaşamımı devam ettirebilmek için ben de sizler gibi çalışmak zorundayım. Çalıştığım fabrikada birçok sorunla karşı karşıyayız. Bu sorunlar Türkiye’de işçilerin genelinin yaşadığı...
- Türkiye’nin her yerinde pıtrak gibi çoğalan özel okullar, bir süredir ülke gündemine pek çok sorunla birlikte yerleşmiş durumda. 22 yıldır sanayi şehri Bursa’da çalışan bir özel okul öğretmeniyle sektördeki sorunlar üzerine gerçekleştirdiğimiz...
- 7 Martta greve çıkan Lezita işçileri, 17 Martta yürüyüş ve basın açıklaması gerçekleştirdi. Grevlerini sürdüren Lezita işçileri patronun grev kırıcılığına karşı da mücadele ediyor. 18 Martta Ankara’ya yürüyüş başlatan Agrobay işçileri, 21 Martta...
- İktidarın desteğini arkasına alan patronlar işçilerin haklarına pervasızca saldırıyor, işçiler mücadele ediyor. Adıyaman Besni’de Mega Polietilen fabrikasında ücret gaspına karşı başlayan direniş sonuç verdi, işçilerin 2 aylık ücretleri yatırıldı....
- Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Mersen’de işçiler, sendika ve toplu sözleşme hakları için 19 Nisanda greve çıktı. Sendikadan yapılan açıklamada şu sözlere yer verildi: “Fransa sermayeli Mersen’in merkez yöneticileri...
- İşçi Dayanışması’yla tanışmış işçi kardeşlerimiz, gazetemizin kendilerinde yarattığı değişimi çok iyi bilir. UİD-DER ile yolları kesişen her işçi kardeşimizin zihni açılır, doğru bir ifadeyle dünyaya ve her şeye sanki üç boyutlu bir gözlükle bakar...
- Bu dünyaya sadece çalışmak için gelmiş gibiyiz. İşyerinde arkadaşlarımın ağzından sürekli şu sözler dökülüyor: “Ya biz bu dünyaya çalışmak için mi geldik? Evde iş, fabrikada iş… Sürekli bir döngünün içinde dönüp duruyoruz. Neden bu kadar çok...