Buradasınız
Emekçilerin Enflasyonu Başka
Patlıcan, biber, domates, soğan, patates, ıspanak… Yemeklerin değişmez öğesi sebzelerin fiyatları işçilerin emekçilerin ceplerini yakıyor. Artık ya sayarak alıyoruz ya da tümüyle listeden çıkartıyoruz. TÜİK’in enflasyonun yüzde 20 civarında olduğuna dair açıklamaları pazarda, markette karşılığını bulmuyor. Asgari ücrete Ocak ayı başında yapılan yüzde 26 oranındaki zam şimdiden önemli oranda erimiş durumda. Üstelik bu zam krizle birlikte ücretlerin eriyen kısmını bile telafi etmeye yetmemişti. Dolar çıktığı zirveden biraz inse de artan fiyatlar düşmek bir yana artmaya devam etti.
Tüketim maddelerindeki enflasyon Tüketici Fiyat Endeksi TÜFE’ye göre hesaplanıyor. TÜİK’in Ocak ayı verilerine göre tüketici fiyatlarındaki artış aylık yüzde 1,06, yıllık yüzde 20,35’e ulaştı. TÜFE’deki toplam artışa bakıldığında sebzenin meyvenin fiyatının daha düşük olması beklenirdi. Oysa gıda fiyatları TÜFE’yi belirleyen kalemlerden sadece biri, alkolsüz içeceklerle birlikte TÜFE içinde yalnızca yüzde 23,29 ağırlığa sahip. Tek başına gıda enflasyonuna baktığımızda şunu görüyoruz: Gıda ve alkolsüz içecek fiyatlarındaki artış aylık yüzde 6,89 olurken, yıllık yüzde 31,98’e ulaştı. Gıda içinde sebze grubundaki artış ise Ocak ayında yüzde 29,7’ye ulaşırken yıllık artış yüzde 80,5’e ulaştı. İşte işçilerin, emekçilerin hissetmek bir yana, ceplerini delik deşik eden gerçek enflasyon rakamı budur!
Siyasi iktidara göre fiyatlardaki artışın nedeni spekülatörler, fırsatçılar ve stokçular. Cumhurbaşkanı “bundan sonra stokların yapıldığı bütün depoları basacağız. Kimse benim vatandaşıma pahalı ürün satma hakkına sahip değil” dedi. Zabıtalar birçok stok deposuna baskınlar gerçekleştirdiler. Böylece fiyatların kontrol altında tutulmaya çalışıldığı algısı oluşturulmaya çalışıldı. Oysa sebze ve meyve fiyatlarındaki artışın arkasındaki faktörler ortadadır:
- Ekonomik kriz nedeniyle tarım için kullanılan ithalat girdilerinin ve dolayısıyla üretim maliyetinin artması (bu dönemde zirai ilaç fiyatları yüzde 48, kimyasal gübre fiyatları yüzde 81 oranında arttı),
- Yine ekonomik krize bağlı olarak yükselen akaryakıt fiyatları,
- Tarımın plansız olarak küçük üretici eliyle yapılması,
- Tarladan tüketiciye çok sayıda aracının varlığı,
- Ekim alanlarının yapılaşma, HES, RES, havalimanı inşası gibi nedenlerle yok edilmesi,
- İklimsel değişikliklerin etkisiyle ekim alanlarını su altında bırakan sel ve fırtınaların artması…
TÜFE’yi oluşturan kalemler arasında çay, şeker, sebze, meyve, süt, et, giyim gibi temel tüketim maddelerinin yanı sıra, örgü yününden anahtar yaptırma ücretine, ayakkabı tamirinden diş çektirme ücretine, numaralı gözlük camından özel üniversite ücretine; resim çektirme, berber, kaş aldırma, kreş, pike takımı, tiyatro-sinema bileti, futbol maçı kombine bileti, evcil hayvan aşı yaptırma ücreti gibi kalemler de yer alıyor. 100’e yakın kalemin içinde asgari ücret veya biraz üstünde çalışmaya mahkûm edilen 10 milyondan fazla işçinin kullanmadığı/kullanamadığı çok sayıda kalem de bulunuyor. Bunların çoğundaki artış, gıda fiyatlarının yanında çok düşük kalıyor, üstelik bazısında artış değil düşme var. Bu kalemlerin hesaplamaya dâhil edilmesiyle, tüm kalemlerin ortalaması dikkate alındığı için enflasyon düşük çıkıyor. Hesaplar emekçileri düpedüz aldatmak üzere yapılıyor.
Yüksek fiyatlar sonucunda emekçilerin alım gücü hayli düşmüş durumda. Milyonlarca asgari ücretli işçinin zamla birlikte cebine giren para zammın hemen ardından 3’te 2 oranında eridi. Memur ve memur emeklilerine yapılan ve resmi enflasyon rakamının neredeyse yarısı olan yüzde 10,73 oranındaki zam, bu kesimin eriyen alım gücünü geçici olarak bile iyileştirmedi. Taşerondan sözde kadroya geçirilen 1 milyona yakın işçi 2020 sonuna kadar 6 ayda bir yapılacak sadece yüzde 4 oranındaki zamma mahkûm edildi. Ayrıca enflasyon farkı almaları da engellendi. Konkordato ilan eden, iflas eden, küçülmeye giden işyerlerinden çıkarılan ve çoğu tazminat haklarını bile alamayan yüz binlerce işçinin durumu çok daha vahim.
Hükümet ve patronlar sınıfı, krizin faturasını işçi sınıfına çıkarmanın, böylece işlerini rayına koymanın derdinde. İşçilerin patlıcan, biber bile alamaması onların çok da umurunda değil. Hatta emekçi ailelerine bu sebzeleri kullanmadan yemek pişirmeyi bile önerebiliyorlar.
Enflasyon, yoksullaşma, işten çıkarmalar ve işsizlik kriz derinleştikçe artıyor. Bedel işçi sınıfına ödetilmek isteniyor. Tek başına bir işçi bu koşullara boyun eğer, bunalıma girer, çıkışsızlığa sürüklenir. Sınıf kardeşleriyle bir araya gelerek örgütlenen, mücadele eden işçi ise krizin faturasını krizin nedeni olan patronlar sınıfına ödetir.
YÜREKLERİN GEZİNTİSİ
Pazar Tezgâhında Çeyrek Lahana
- Ekonomik Sorunların Kaynağı Bulundu: İşçi ve Emekçiler!
- Vergiler Patronlardan Kesilsin!
- Soğanı Bile Lüks Hale Getiren Bu Rejim Gitmeli!
- Bakandan Dâhiyane Buluş: Kış Tatili!
- Bizim Yoksulluğumuz, Onların Yalanları Büyüyor
- Nasıl Küçüldük, Kimi Büyüttük?
- Bir İşçi Çocuğunun Gözünden Hayat Pahalılığı
- “2023’ü Beklerken” Neler Oldu?
- Zamlardan Haberi Olmayanlar da Var!
- Enflasyonu Asgari Ücret Zammı mı Arttırıyor?
- Büyüdüğümüzü Hissedebiliyor musunuz?
- Evsiz Kalmak mı Mücadele Etmek mi?
- Ekmeğimizi Büyütmek İçin!
- Haklı Olan Biziz!
- İktidarın Enflasyon Masalı
- Yağa Neden Zincir Vuruluyor?
- Yüksek Elektrik Faturalarına Tepkiler Sokaklara Taştı
- İşten Çıkarma Yasağı Sona Erdi, Saldırılar Başladı!
- Doların Yükselmesi Bizi İlgilendirmez mi Dediniz?
- Maaşlar Eriyor: Bu düzen Değişmeli!
Son Eklenenler
- Mersin’in Gülnar ilçesinde yapımı devam eden Akkuyu Nükleer Santrali şantiyesinde çalışan işçiler Ocak ve Şubat ayı ücretleri ödenmediği için 27 Martta iş bıraktı. Santralin Türkiye tarafının genel yüklenici firması IC İçtaş bünyesinde çalışan...
- Özak Tekstil işçileri sendika değiştirme hakkını kullanarak BİRTEK-SEN’de örgütlendikleri için patronun işten atma saldırısıyla karşılaşmış ve 27 Kasımda direnişe geçmişlerdi. Tüm baskı ve engellemelere rağmen sendikalarıyla birlikte mücadeleyi...
- Bayburt Grup’a bağlı Agrobay Seracılık’ta çalışan işçiler Tarım-Sen’e üye oldukları için tazminatları ve 2 aylık maaşları ödenmeden işten atılmışlardı. 22 Ağustosta direnişe geçen işçiler patronun yalanlarına, jandarma saldırısına, defalarca...
- İşçilerin, patronların saldırılarına karşı mücadelesi sürüyor, bu mücadelelerin bir kısmı anlamlı kazanımlarla sonuçlanıyor. Sendika düşmanlığına karşı direnişe geçen RC Endüstri işçileri patrona geri adım attırdı. Direnişin 20. gününde üretimi...
- Sermayelerini büyütmeyi her şeyin önüne koyan patronlar sınıfı dünyanın dört bir yanında iş güvenliği önlemlerini almayarak, doğayı tahrip edip felaketlerin önünü açarak işçilerin canını almaya devam ediyor. Türkiye’de ve dünyada depremlerde,...
- İtalya İşçi Sendikası UIL ülkede giderek artan iş cinayetlerine karşı 19 Martta Roma’da protesto gösterisi düzenledi. Sendika öncülüğünde yapılan eylemde giderek artan işçi ölümleri protesto edildi. İş güvenliği önlemlerinin alınmamasının işçilerin...
- Sorunlarımız giderek artıyor. Çevremde pek çok insandan “hiçbir şey değişmiyor” cümlesini duyuyorum. Onlara soruyorum: “Peki, değişmesi için sen ne yapıyorsun?” Herkes çözümü birbirinden bekliyor, sonra da “neden böyle” diye şikâyet ediyor. Sonuç...
- Hak gasplarına karşı işçilerin, emekçi kadınların ve emeklilerin hak arayışı sürüyor. Çeşitli işkollarından işçiler İzmir’den Manisa’ya, İstanbul’dan Ankara’ya kadar direnişlerle, yürüyüşlerle, basın açıklamalarıyla seslerini yükseltiyor.
- Başlıktaki sorunun cevabı aslında çok basit: kim karıştırıyorsa onun işine gelir doğal olarak. Çalışmakta olduğum işyeri ağır sanayi… Genç işçilerin yanı sıra çocuk ve yaşlı emeği sömürüsü de katmerli olarak yaşanıyor. Ücretlerin çevredeki...
- Türkiye’de mevcut siyasi iktidar, pek çok alanda politika değiştirdi, iç ve dış politikalarında keskin zikzaklar çizdi, defalarca doğrultu değiştirdi. Fakat doğrultusunu hiç değiştirmediği, istikrarını hep koruduğu bir alan var: Emek politikaları!
- Binlerce yıl önce atalarımızın avlanmak için kullandığı bumerang, atıldığı noktaya geri dönmesiyle bilinir. Bumerangın bu özelliğine atıfla, kişinin gösterdiği tutum ve davranışların sonuçlarının eninde sonunda kendisine geri dönüşü olacağını...
- Bursa’nın Gemlik ilçesinde faaliyet gösteren Borusan Lojistik A.Ş’de Liman-İş Sendikası’na üye olan 4 işçi işten çıkarıldı. Sendikalaştıkları için işten atılan işçilerin geri alınması ve sendikal baskılara son verilmesi talebiyle 21 Martta fabrika...
- Her işçinin belki bir tesadüf neticesinde ve o güne değin ilk kez duyduğu, duyduğunda da “işte aradığım cevap buydu” dediği sözler vardır. Sınıf temelinde örgütlü işçiler buna “kulağına kar suyu kaçırmak” da derler. Benim kulağıma kar suyunu kaçıran...