Buradasınız
İşçilerin Sordukları/66 - Emeklilikte Yaşa Yani Siyasi İktidara Takılanlar!
Emeklilik, işçiler için can yakıcı bir sorun olmaya devam ediyor. Her seçim öncesinde emeklilik ve emekliler konusu gündeme getiriliyor ama sorunlara çözüm bulunmuyor. Yerel seçimler yaklaşırken bu sefer de emeklilikte yaşa takılanlar gündeme geldi. Muhalefet partileri emekli olabilmek için yaş bekleyenlerin emekli edilmesi için önerge verirken, iktidar “mümkün bile değil” şeklinde açıklama yaptı!
Cumhurbaşkanı Erdoğan emeklilik bekleyenlerin, muhalefetin, sendikaların, işçi örgütlerinin beklentilerinin karşılanmayacağını şu sözlerle ilan etti: “Erken emekliliği sosyal güvenlik sistemimizde tasvip etmiyoruz, ekonomik kurtuluş savaşı verdiğimiz böyle bir dönemde, böyle bir yükü milletimizin sırtına bindirmeye hakkımız var mı? Ne olacak? Emekli olacak diğer taraftan başka işte çalışmaya devam edecek. Batı dünyası 65 yaşın altına eyvallah etmiyor, ülkeye maliyetleri çok fazla da onun için.” Bu açıklama açıkça “erken emeklilik falan yok, ölene kadar çalışın” demektir ve egemenlerin işçi düşmanı tutumunun bir tezahürüdür.
Kanunun emeklilik için yeterli gördüğü prim gün sayısını doldurduğu halde emekli olamayan 6 milyon 300 bin işçi var. İşçiler yıllarca köle gibi çalışıp emeklilik primi ödüyor. Karşılığında ise “erken emekliliği” talep edip “ekonomiye zarar vermekle” suçlanıyorlar. Patronların bir dediğini iki etmeyen hükümet sıra işçilere gelince bütçeye yük getireceği gerekçesiyle emeklilik hakkını kısıtlıyor. Erken emeklilik bekleyenlerin bütçeye yıllık 26 milyar lira ek yük getireceği, erken emeklilikten yararlanacakların tamamı göz önüne alındığında toplam maliyetin 750 milyar lira olacağı ileri sürülüyor. Ama Sarayın giderek büyüyen bütçesinden hiç bahsedilmiyor! 2018’de 845 milyon lira olan Cumhurbaşkanlığı bütçesi üç kat arttırılarak 2 milyar 818 milyon liraya yükseltildi!
Binlerce günlük prim ödeyip yıllarca çalışan pek çok işçi, emekli olması gerekirken 60-65 yaşına kadar beklemek zorunda bırakılıyor. Ancak patronların işçileri o yaşa kadar çalıştırmak istemediği ortada. Bu nedenle işçiler 45-50 yaşlarında işsiz kalıyorlar ve pek çok zorluklarla karşılaşıyorlar. İktidar sanki bir işsizlik sorunu yokmuş, insanlar istedikleri şartlarda iş bulabiliyormuş gibi emeklilik isteyenler için “erkenden emekli olup da ne yapacak, gidip yine çalışacak” diyor. Üstelik bu sözlerle emekli maaşlarını düşük tuttuklarını, emekli olanların büyük oranda iş bulup çalışmak zorunda kaldığını itiraf etmiş oluyor.
Öte yandan emeklilikte yaşa takılan (EYT) ve işsiz kalanlar sağlık güvencesi kapsamı dışında tutuluyor. Bu işçiler 5 bin, 6 bin, 7 bin gün prim ödemelerine karşın hastaneye gittiklerinde tedavi olamıyor, eczaneye gittiklerinde ilaçlarını alamıyorlar. Ancak Genel Sağlık Sigortası kapsamında ceplerinden para öderlerse sağlık hizmetinden faydalanabiliyorlar. Emeklilikte yaşa takılanların yaşadığı diğer bir sorun ise çalışmaya devam etmeleri durumunda çalıştıkları her günün ileride bağlanacak emekli maaşlarını düşürmesidir.
2008’de yürürlüğe giren Sosyal Güvenlik Yasasına göre emekli maaşı hesaplanırken işçilerin yatırdığı primler üç dönem halinde ayrı ayrı değerlendiriliyor. Birinci dönemi 2000 yılı öncesi, ikinci dönemi 2000 ile 2008 yılları arası ve üçüncü dönemi 2008 sonrası oluşturuyor. Her dönem için ayrı bir maaş bağlama oranı, yani emeklilik maaşı hesaplama yöntemi var. 2008 sonrası dönem için, en düşük maaş bağlama oranı uygulanıyor, yani emeklilik maaşının hesabında daha düşük katsayılar kullanılıyor. Dolayısıyla prim gün sayısını dolduran işçi çalışmaya devam ederse, toplam primleri içinde üçüncü dönemin ağırlığı artıyor. Bu da emekli maaşını düşürüyor. Bu çarpık sistemin sonucu olarak yeni emekli olanlara 800 lira civarında bir maaş bağlanıyor. Geçmişte aynı prim günüyle emekli olan bir kişi bu maaşın iki katından fazlasını alıyordu. Halen 150 bin emeklinin maaşı 1000 liranın altında.
İş bulamayan, iş bulsa da çalıştığı için emeklilik maaşı düşen, sağlık hakkından yararlanamayan, EYT’lilerin karşılaştığı zorluklar tüm işçi ve emekçileri ilgilendiriyor. Mezarda emekliliği HAYIR demenin yolu işçilerin birliğinden geçiyor!
YÜREKLERİN GEZİNTİSİ
- Bumerang Geri Döner!
- Engelli Koşu ve Örgütlülük
- “İş Barışı” mı Hak Arayışı mı?
- Dünden Bugüne Barış ve Adalet Özlemimiz İçin
- Yoksulluk Azaldı mı?
- Sermayenin Saldırılarına Karşı Birliğimizi Örgütleyelim!
- İşçi Dayanışması 191. Sayı Çıktı!
- Bir Ana ile Tanışmak…
- Sağlığımızı Mucizelerle Değil Birliğimizle Koruyabiliriz
- Koca Yusuf’tan Köroğlu’na, Onlardan Bize Kalan
- MESS Sözleşmesinden Çıkardığımız Bir Ders Var
- Patron Haklı mı?
- Unutma, Örgütlen, Hesap Sor!
- Bölünenler mi Birleşenler mi Kazanır?
- Örgütlülük İşçi Sınıfının Gücü, Toplumun Umududur!
- İşçi Dayanışması 190. Sayı Çıktı!
- Asıl Düşman Olan Kim?
- “Dejavu” Sarmalını Kırmak İçin
- Derby’den Özak’a Sendikalı Olma, Sendika Seçme Hakkı
- Boyun Eğmek mi Birlikte Karşı Durmak mı?
- Sendikal Baskılar Mücadeleyle Aşılıyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Çıkışsızlık Sarmalındaki Gençler
- İş Kazaları Kader Ya da Fıtrat Olamaz
- Türkiye Okul Yemeği Koalisyonu Kuruldu
- Sel Gider Kum Kalır
- İlet’ten İliç’e Mükellefiyetten Bugüne
- Bizim Çocuklarımız Onlar
- “Eşimle Birlikte Kahvaltı Ancak Yıllık İzinde”
- İliç Maden Faciası Kadıköy’de Protesto Edildi
- DERİTEKS’e Yapılan Saldırı Eylemlerle Protesto Edildi
- İliç’te Maden Faciası: Tonlarca Siyanürlü Toprak Çöktü, İşçiler Altında Kaldı
- DİSK 17. Genel Kurulu Gerçekleştirildi
- Patronların Sendika Düşmanlığına Karşı İşçiler Direnişte
- Avcılar’da 6 Şubat Depremleri Anması
- Beşiktaş’ta 6 Şubat Anması: Unutmadık!
- 6 Şubat Depremlerinde Hayatını Kaybedenler Sarıgazi’de Anıldı
- Mersin Emek ve Demokrasi Platformu: “Can Atalay Seçilmiş Milletvekilidir!”
- Can Atalay Şahsında Hedef İşçi ve Emekçilerdir
- 24 Ocak Kararlarından Bugüne Sermaye İktidarlarının Zihniyeti Değişmiyor
- İcra ve İflas Yasasındaki değişiklik ne anlama geliyor?
- Covid-19, Kısa Çalışma ve Ücretsiz İzin Gerçeği
- AKP’nin Torba Yasası: Patronlara Kıyak, İşçilere Saldırı
- Pandemi, Ücretsiz İzinler ve Hak Gaspları
- İş Güvenliği Yasasına 4. Kez Erteleme Ne Anlama Geliyor?
- Kronik Hastalığı Olan İşçilerin ve Hamile Kadınların Yasal Hakları
- Koronavirüs ve Yasal Haklarımız
- Avukat Mesut Badem ile Arabuluculuk Üzerine/2
- Avukat Mesut Badem ile Arabuluculuk Üzerine/1
- İşçilerin Sordukları/78
- Emeklilik Hakkımız İçin Topyekûn Mücadele Edelim!
- Yargıtay’ın Hamile İşçiler İçin Emsal Kararı
- İşçilerin Sordukları/75
- İşçilerin Sordukları/74
- İşçilerin Sordukları/73
- İşçilerin Sordukları/72
Son Eklenenler
- Mersin’in Gülnar ilçesinde yapımı devam eden Akkuyu Nükleer Santrali şantiyesinde çalışan işçiler Ocak ve Şubat ayı ücretleri ödenmediği için 27 Martta iş bıraktı. Santralin Türkiye tarafının genel yüklenici firması IC İçtaş bünyesinde çalışan...
- Özak Tekstil işçileri sendika değiştirme hakkını kullanarak BİRTEK-SEN’de örgütlendikleri için patronun işten atma saldırısıyla karşılaşmış ve 27 Kasımda direnişe geçmişlerdi. Tüm baskı ve engellemelere rağmen sendikalarıyla birlikte mücadeleyi...
- Bayburt Grup’a bağlı Agrobay Seracılık’ta çalışan işçiler Tarım-Sen’e üye oldukları için tazminatları ve 2 aylık maaşları ödenmeden işten atılmışlardı. 22 Ağustosta direnişe geçen işçiler patronun yalanlarına, jandarma saldırısına, defalarca...
- İşçilerin, patronların saldırılarına karşı mücadelesi sürüyor, bu mücadelelerin bir kısmı anlamlı kazanımlarla sonuçlanıyor. Sendika düşmanlığına karşı direnişe geçen RC Endüstri işçileri patrona geri adım attırdı. Direnişin 20. gününde üretimi...
- Sermayelerini büyütmeyi her şeyin önüne koyan patronlar sınıfı dünyanın dört bir yanında iş güvenliği önlemlerini almayarak, doğayı tahrip edip felaketlerin önünü açarak işçilerin canını almaya devam ediyor. Türkiye’de ve dünyada depremlerde,...
- İtalya İşçi Sendikası UIL ülkede giderek artan iş cinayetlerine karşı 19 Martta Roma’da protesto gösterisi düzenledi. Sendika öncülüğünde yapılan eylemde giderek artan işçi ölümleri protesto edildi. İş güvenliği önlemlerinin alınmamasının işçilerin...
- Sorunlarımız giderek artıyor. Çevremde pek çok insandan “hiçbir şey değişmiyor” cümlesini duyuyorum. Onlara soruyorum: “Peki, değişmesi için sen ne yapıyorsun?” Herkes çözümü birbirinden bekliyor, sonra da “neden böyle” diye şikâyet ediyor. Sonuç...
- Hak gasplarına karşı işçilerin, emekçi kadınların ve emeklilerin hak arayışı sürüyor. Çeşitli işkollarından işçiler İzmir’den Manisa’ya, İstanbul’dan Ankara’ya kadar direnişlerle, yürüyüşlerle, basın açıklamalarıyla seslerini yükseltiyor.
- Başlıktaki sorunun cevabı aslında çok basit: kim karıştırıyorsa onun işine gelir doğal olarak. Çalışmakta olduğum işyeri ağır sanayi… Genç işçilerin yanı sıra çocuk ve yaşlı emeği sömürüsü de katmerli olarak yaşanıyor. Ücretlerin çevredeki...
- Türkiye’de mevcut siyasi iktidar, pek çok alanda politika değiştirdi, iç ve dış politikalarında keskin zikzaklar çizdi, defalarca doğrultu değiştirdi. Fakat doğrultusunu hiç değiştirmediği, istikrarını hep koruduğu bir alan var: Emek politikaları!
- Binlerce yıl önce atalarımızın avlanmak için kullandığı bumerang, atıldığı noktaya geri dönmesiyle bilinir. Bumerangın bu özelliğine atıfla, kişinin gösterdiği tutum ve davranışların sonuçlarının eninde sonunda kendisine geri dönüşü olacağını...
- Bursa’nın Gemlik ilçesinde faaliyet gösteren Borusan Lojistik A.Ş’de Liman-İş Sendikası’na üye olan 4 işçi işten çıkarıldı. Sendikalaştıkları için işten atılan işçilerin geri alınması ve sendikal baskılara son verilmesi talebiyle 21 Martta fabrika...
- Her işçinin belki bir tesadüf neticesinde ve o güne değin ilk kez duyduğu, duyduğunda da “işte aradığım cevap buydu” dediği sözler vardır. Sınıf temelinde örgütlü işçiler buna “kulağına kar suyu kaçırmak” da derler. Benim kulağıma kar suyunu kaçıran...