Buradasınız
Farklı İşyerleri Aynı Patronlar
Gebze’den bir petrokimya işçisi
Büro işçisi olarak farklı işyerlerinde çalışan iki kadın arkadaşım, işyerlerinde yaşadıkları sorunlardan bahsediyorlardı. Patronlarının onları azarladığını, sonra da hiçbir şey olmamış gibi gelip kendileriyle sohbet ettiklerini söylediler. Onların bu vurdumduymazlığını ve hiçbir şey olmamış gibi davranmalarını hastalık olarak gördüklerini, ancak deli birinin böyle yapacağını söylediler. Biz olsak belki aylarca konuşmayız, iş yüzünden tartıştığımız işçi arkadaşlarımızla. Hâlbuki patronlarımızın böyle kaygıları yok.
Patronların işçileri yönetmek için eğitim aldığını ve işin yürümesi için psikolojik baskı veya motivasyonu nasıl kullanacaklarını bildiklerini söyledim. İşçilerin neye kızıp, neden korktuğu, nasıl ikna olduğu konusunda özel eğitim aldıklarını hatırlatınca bunun delilik olmadığını, patronların bir amaç doğrultusunda bunu yaptıklarını fark ettiler. Ben de daha önceki işyerlerimde aynı tavırlarla karşılaştığımı ve birçok işçi arkadaşımın benzer sorunlar yaşadığını söyledim. Peki, bunun nedeni nedir? Birbirlerini belki tanımayan patronlar neden böyle davranıyorlar? Neden aynı şekilde davranıyorlar? Biraz soru dolu gözlerle birbirimize baktıktan sonra, aslında onların bir amacı olduğunu bu amaç uğrunda böyle davrandıklarını hatırlattım.
Aynı amaca yöneldiysen aynı şekilde hareket edersin. Söz konusu olan daha fazla kâr etmek olunca patronlar her zaman birlik olmuyorlar ama gördüğünüz üzere söz konusu işçileri sömürmekse hepsi benzer yöntemleri uyguluyorlar. Onların çıkarları bu yönde ve saltanatlarını sürdürebilmeleri için bizim emeğimizi sömürmeleri gerekiyor. Bunun üzerine eğitimler alır, konferanstan konferansa, toplantıdan toplantıya koşarlar. Bu eğitim ve toplantılar için gerekirse ülke ülke gezerler. İnanılmaz servetler harcarlar. Bu eğitimlerde sadece yeni olanı değil, geçmişte yaşananları da öğrenirler. İşçilerin nasıl mücadele ettiklerini ve kendilerinden önce gelen patronların işçi direnişlerinde neler yaptığını da akıllarına kazırlar, bu deneyimlerden ders çıkarırlar. Sonra bu dersler doğrultusunda biz işçiler daha gözümüzü açmadan tepemize binerler. Konuşmanın bu kısmında arkadaşım, patronun ofisteki işçileri birbirlerine karşı kışkırttığını ve çalışanların samimi olmasından hiç hazzetmediğini söyledi.
Evet, onların çıkarları bu yönde, peki bizim çıkarlarımız nedir? Biz hangi sorunları yaşıyoruz? Çığ gibi büyüyen sorunlarımızdan nasıl kurtuluruz? Sohbet devam ederken eğitim, sağlık, barınma, sosyal ihtiyaçlarımızla ilgili sorunlarımızdan bahsettik. Peki, bu sorunları diğer işçiler görmüyorlar mı? Görüyorlar elbette ve iliklerine kadar yaşıyorlar. Fakat ne yapacaklarını, nasıl davranacaklarını bilmedikleri gibi bireysel kurtuluş düşüncesiyle patronlar tarafından da kandırılmışlar. Sorunun kapitalist sistemden kaynaklandığını bilmiyorlar.
Neden anlatılmıyor onlara bu gerçekler?
Kim anlatacak? Eğitim kurumlarından, medyaya, ne kadar algı ve düşünce yaratma araçları varsa patronların ellerinde. Biz de sürekli onların bombardımanlarına maruz kalıyoruz. Peki, böyle mi devam edecek? Kesinlikle endişelenmeyelim. Bu sorunları ilk biz yaşamıyoruz ve tarih aynı sorunları yaşamış işçi deneyimleriyle dolu. Biz de bu deneyimleri kendi kaynaklarımızdan öğrenip, birlikte hareket etmeyi öğreneceğiz. Çünkü zalim egemenler işçi ve emekçi kitlelere ilk defa zulmetmiyor. Ve işçiler de ilk defa egemenleri yenmeyecekler. Bizim onları yenmemiz için örgütlenmemiz gerekiyor.
Daha sonra bu arkadaşlara elimdeki İşçi Dayanışması bültenini gösterdim, Bu kaynaklara sarılmamız gerekiyor ve bu araçlarla anlatmamız gerekiyor. Ama ilk önce biz anlayacağız bunu, biz öğreneceğiz ve gerçek kurtuluşu, birbirimizden, UİD-DER’den, İşçi Dayanışması’ndan, broşürlerimizden, kitaplarımızdan öğrenerek düşüncelerimizi, kendi sınıf çıkarlarımız doğrultusunda örgütlülüğümüzü geliştireceğiz.
Elleri Var Özgürlüğün
İlk 8 Ayda En Az 1338 Ölüm!
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
- “Geçmiş Olsun” Yerine “Rapor Almayın”
Son Eklenenler
- Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Mersen’de işçiler, sendika ve toplu sözleşme hakları için 19 Nisanda greve çıktı. Sendikadan yapılan açıklamada şu sözlere yer verildi: “Fransa sermayeli Mersen’in merkez yöneticileri...
- İşçi Dayanışması’yla tanışmış işçi kardeşlerimiz, gazetemizin kendilerinde yarattığı değişimi çok iyi bilir. UİD-DER ile yolları kesişen her işçi kardeşimizin zihni açılır, doğru bir ifadeyle dünyaya ve her şeye sanki üç boyutlu bir gözlükle bakar...
- Bu dünyaya sadece çalışmak için gelmiş gibiyiz. İşyerinde arkadaşlarımın ağzından sürekli şu sözler dökülüyor: “Ya biz bu dünyaya çalışmak için mi geldik? Evde iş, fabrikada iş… Sürekli bir döngünün içinde dönüp duruyoruz. Neden bu kadar çok...
- Türkiye’de seçimler öncesinde çok sayıda emekli eylemi gerçekleşti. Emeklilerin yaşadığı sorunların sandığa yansıyarak yerel seçimleri etkilediği herkesin malumu… Sorunlarımız bitmedi ve seçim sonrasında da emekliler olarak taleplerimizi haykırmaya...
- Merhaba dostlar; bizler İstanbul’dan bir grup öğretmeniz. 1 Mayıs’a yaklaşırken duygularımızı siz işçi kardeşlerimizle paylaşmak istedik. Öncelikle her sene olduğu gibi bu sene de 1 Mayıs coşkusunu haftalar, aylar öncesinden hissetmeye başladık. O...
- Öz Gıda-İş Sendikasında örgütlü işçilerin 7 Marttan beri grevde olduğu Abalıoğlu Lezita fabrikasında 16 Nisanda jandarma işçileri ve sendikacıları darp etti ve ters kelepçeyle gözaltına aldı. Yaralanan 8 işçi hastaneye kaldırıldı. İzmir Kemalpaşa’da...
- 17 Nisan Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü kapsamında Türkiye’nin pek çok kentinde sağlık emekçileri basın açıklamaları gerçekleştirdi. 12 yıl önce Gaziantep’te görev sırasında katledilen Dr. Ersin Arslan ve sağlıkta şiddet sonucu yaşamını...
- Bursa’da faaliyet gösteren Durak Tekstil’de 6 işçi Öz İplik-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılmış ve fabrika önünde direnişe geçmişlerdi. 6 Şubattan itibaren direnişlerine kararlı bir şekilde devam eden Durak Tekstil işçileriyle dayanışma...
- Sermaye sınıfı ve iktidar bizi bir birey, bir insan olarak değil sadece ucuz işgücü kaynağı olarak görüyor. Çok çocuk doğurmamızı, gelecek işçi kuşaklarını yetiştirmemizi beklerken, kadın istihdamını teşvik ettiklerini söylerken, doğum ve emzirme...
- Adıyaman’ın Besni ilçesinde bulunan Mega Polietilen fabrikasında 2 aylık ücretleri gasp edilen işçiler 8 Nisanda iş bırakarak direnişe başladı. 15 Nisanda BİRTEK-SEN’in çağrısıyla fabrika önünde bir dayanışma eylemi yapıldı. 5 Nisandan bu yana...
- İşçi sınıfının 8 saatlik işgünü için mücadelesinden doğan 1 Mayıs’ın 138 yıllık bir tarihi var. Kuşaklar boyunca kadın ve erkek işçiler işgününü 8 saate indirmek için mücadele ettiler ama bu mücadele işgününün kısaltılması talebiyle sınırlı kalmadı...
- Hepimiz artan hayat pahalılığından şikâyet ediyoruz. Geçimimizi sağlamakta, ay sonunu getirmekte zorlanıyoruz. Çarşı-pazarda, marketlerde hep aynı sohbeti yapıyor, aynı dertten yakınıyoruz: Hayat çok pahalı! Çoğumuz için tatil yapmak, hafta sonu...
- İsrail’in Gazze’ye saldırıları altıncı ayını geride bırakırken altı aydır meydanları dolduran İngiltereli işçi ve emekçiler “acil ve kalıcı ateşkes” ve “İsrail’e silah satışının sonlandırılması” talepleriyle bir kez daha meydanlara çıktı. 13 Nisanda...