Buradasınız
Fazla Mesaiye mi 1 Mayısa mı?
Gebze’den bir metal işçisi
Uzun yıllardır makine ve otomotiv sektöründe çalışıyorum. Özellikle son birkaç aydır çalıştığım işyerinde deli gibi fazla mesai yapıyoruz. Günde 12 bazen de 14 saat çalışıyoruz. Bu çalışma biçiminin benim ve doğal olarak diğer işçilerin üzerinde kimi olumsuz etkileri oluyor. En başta çalışırken dikkatli olmak gerekir ama yorgun ve bitkinsin, ne dikkati! Ayakta uyukluyorsun, uyuklayabilirsen tabi! Fazla çalışmanın bizim üzerimizdeki diğer bir zararı ise eşimizle, ailemizle, dostlarımızla birlikte olamamak, onlara zaman ayıramamak oluyor. Kimi arkadaşım çocuğunu sevemeden büyütüyor. Kimisi eşini göremiyor.
Çalıştığım işyerindeki iş arkadaşlarımla bu konu hakkında konuşuyoruz. Burada fazla çalışmaya kalan arkadaşlarımı suçlayamıyorum. Mecburen arkadaşlarım fazla mesaiye kalıyor, fazla mesai ücretiyle geçimini sağlamaya çabalıyor. Çalıştığım fabrikada aldığımız para asgari ücret, bu parayla bir aile geçinebilir mi? O yüzden de bizler fazla mesai yapmak zorunda kalıyoruz. Ücretlerin düşük olması nedeniyle bizler mecburen fazla çalışmayı talep ediyoruz. Ama bazen “yeter” diyoruz, “nereye kadar bu böyle gidecek, fazla mesailerden kazandığımız üç kuruş gerçekten problemlerimizi halledebilecek mi?” Bu benzeri konuşmalar, tartışmalar yapıyoruz. İşçilerin çoğunluğu “bizler bu şekilde çalışmaktan elbette memnun değiliz, ama ne yapacağız?” diyorlar.
Tek başımıza bir şey yapamayız, bir olduğumuzda güçlü oluruz, hakkımız olanı alabiliriz. Bu konularda arkadaşlarımla konuşuyorum. Mesailer sorunlarımızı gerçek anlamda çözmüyor. Bizleri örgütlülük güçlü yapar. İşte bu meselelerin üstüne 1 Mayıs’ın yaklaşıyor olması iyi oldu. 1 Mayıs işçi sınıfının uluslararası düzeyde kutladığı nadir mücadele günlerinden biri. Anlamı ve önemi üzerine konuşmalar yapıyoruz. Geçmişte işçiler bizim bugün yaşadığımız sorunların daha fazlasını yaşıyorlardı. O işçiler bu sorunlarını tek bir yöntemle çözdüler, mücadeleyle, örgütlenmeyle! Bizler de bunun dışında bir yöntemle bu sorunların üstesinden gelemeyiz. O nedenle fazla mesailer değil, örgütlenmek ve mücadele etmek bizi kurtarır. 1 Mayıs’ta fazla mesaiye gitmek yerine 1 Mayıs’ta alanlara çıkıp isteklerimizi haykırmalıyız. Bu, sorunlarımızın çözümü için bir adım alacaktır.
Fazla Mesailer Değil Ücretler Arttırılsın!
En Mühim Mesele
Çocuklarımız Egemenlerin Umurunda mı?
- Metal İşçisi Kadınlar Olarak 1 Mayıs’ta UİD-DER’leyiz
- Çocuklarımızın Geleceği İçin Haydi 1 Mayıs’a
- New York’lu İşçiler: Mayıs Ayında Kira Ödemiyoruz!
- Yaşasın 1 Mayıs! Yaşasın Örgütlülüğümüz!
- Dünyada 1 Mayıs: Yasaklara, Baskılara İnat Mücadele!
- Sendikalardan 1 Mayıs Açıklamaları
- 1 Mayıs Ruhuyla Birleşelim!
- UİD-DER’li Kadınlar 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye
- Bugün 1 Mayıs Kardeş
- Birleşen İşçi Her Zaman Kazanır
- 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye
- 1 Mayıs’la Umudumuzu Yeniden Kuşandık
- Yaşasın 1 Mayıs!
- UİD-DER Kadın Komitesi: Korkuya Teslim Olmuyoruz, 1 Mayıs Ruhunu Yaşatıyoruz!
- 1 Mayıs Geliyor ve Bir Kahraman Lazım!
- 1 Mayıs Ruhuyla Mücadelemizi ve Dayanışmamızı Güçlendirelim!
- İşten Atmalara ve Ücretsiz İzinlere Hayır!
- Sendikalardan Çağrı: Güzel Günler İçin 1 Mayıs’a!
Son Eklenenler
- Ramazan bayramı boyunca, insanlar birbirlerine temenni mesajları attı. Sevdiklerine onların mutluluklarını içeren dilekler ilettiler. Sevdikleri kişilerin kötü günler görmemesini, her türlü beladan ve kazadan uzak olmasını, açlık ve yoksulluk...
- Merhaba arkadaşlar, işçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü 1 Mayıs yaklaşıyor. Bu sömürü düzeni kapitalizm dünya işçi sınıfının hayatını alt üst edip zindana çeviriyor. Dolayısıyla her 1 Mayıs’ın biz emekçiler için ayrı bir...
- Siyasi iktidarın ve sermaye sınıfının saldırıları arttıkça işçi ve emekçilerin çalışma ve yaşam koşulları kötüleşiyor, iş cinayetleri sürüyor. Bu koşullarda düşük ücretlere, sendikal baskılara, ağırlaşan çalışma koşullarına karşı pek çok sektörde...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşırken UİD-DER temsilciliklerinde “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” başlıklı etkinlikler gerçekleştirildi. 20-21 Nisanda...
- Son yıllarda mülteci, göçmen, sığınmacı ve yabancı sözlerini çok duyduk, duymaya da devam edeceğiz. Nedeni dünya üzerindeki 8 milyar insanın neredeyse 300 milyonunun, doğup büyüdükleri, yaşadıkları topraklardan kaçmak zorunda kalmalarıdır. Ve...
- Yunanistan’da en büyük işçi sendikası olan Yunanistan İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun (GSEE) çağrısıyla artan hayat pahalılığını protesto etmek amacıyla bir günlük genel grev gerçekleştirildi. 16 Nisan’da yüzbinlerce işçi ve emekçi başta Atina...
- Ben Mersin’den, sendikasız bir fabrikada çalışan metal işçisiyim. Yaşamımı devam ettirebilmek için ben de sizler gibi çalışmak zorundayım. Çalıştığım fabrikada birçok sorunla karşı karşıyayız. Bu sorunlar Türkiye’de işçilerin genelinin yaşadığı...
- Türkiye’nin her yerinde pıtrak gibi çoğalan özel okullar, bir süredir ülke gündemine pek çok sorunla birlikte yerleşmiş durumda. 22 yıldır sanayi şehri Bursa’da çalışan bir özel okul öğretmeniyle sektördeki sorunlar üzerine gerçekleştirdiğimiz...
- 7 Martta greve çıkan Lezita işçileri, 17 Martta yürüyüş ve basın açıklaması gerçekleştirdi. Grevlerini sürdüren Lezita işçileri patronun grev kırıcılığına karşı da mücadele ediyor. 18 Martta Ankara’ya yürüyüş başlatan Agrobay işçileri, 21 Martta...
- İktidarın desteğini arkasına alan patronlar işçilerin haklarına pervasızca saldırıyor, işçiler mücadele ediyor. Adıyaman Besni’de Mega Polietilen fabrikasında ücret gaspına karşı başlayan direniş sonuç verdi, işçilerin 2 aylık ücretleri yatırıldı....
- Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Mersen’de işçiler, sendika ve toplu sözleşme hakları için 19 Nisanda greve çıktı. Sendikadan yapılan açıklamada şu sözlere yer verildi: “Fransa sermayeli Mersen’in merkez yöneticileri...
- İşçi Dayanışması’yla tanışmış işçi kardeşlerimiz, gazetemizin kendilerinde yarattığı değişimi çok iyi bilir. UİD-DER ile yolları kesişen her işçi kardeşimizin zihni açılır, doğru bir ifadeyle dünyaya ve her şeye sanki üç boyutlu bir gözlükle bakar...
- Bu dünyaya sadece çalışmak için gelmiş gibiyiz. İşyerinde arkadaşlarımın ağzından sürekli şu sözler dökülüyor: “Ya biz bu dünyaya çalışmak için mi geldik? Evde iş, fabrikada iş… Sürekli bir döngünün içinde dönüp duruyoruz. Neden bu kadar çok...