Buradasınız
Galatasaray Çeyrek Finalde, İşçi Sınıfı Küme Düşüyor
Aydınlı’dan bir metal işçisi
Akşam işten çıktığımda her yerde bu konunun konuşulduğunu fark ettim. İşçilerin olduğu her yerde, kahvede, marketlerde, otobüs duraklarında işçiler Galatasaray’ın çeyrek finale kalış “zaferini” konuşuyordu. Kasasına yaklaşık 32 milyon euro giren Galatasaray, sabah kalktıktan akşam yatana kadar konuşulan tek şey olmuştu. Benim çalıştığım fabrikada maaşlarımız 20 gün gecikmişti ama yine de işçiler maaşlarının ne zaman yatacağını değil, Drogba ve Sneijder ile takımı güçlendiren Galatasaray’ın “zaferi”ni konuşuyordu. Kendi kendime “biz işçiler bu kadar maç konuşacağımıza yaşadığımız sorunları konuşsaydık ne olurdu?” diye düşündüm. Ekonomik krizin büyümesiyle birlikte dünyanın her karışında patronlar işçilerin kazanılmış haklarına saldırıyor. Krizin faturası işçilerin sırtına yüklenmeye çalışılıyor. Türkiye de bunun dışında değil elbette. Daha öncesinde kazanılmış hakları bir bir elinden alınan Türkiye işçi sınıfının elinde kalan son hakları da elinden alınmaya çalışılıyor. Daha öncesinde kazandığımız sosyal hakların hemen hepsi elimizden alındı, emeklilik yaşı uzatıldı, sendikal örgütlülüğün önündeki engeller çoğaltıldı. Bugün de patronlar yüzlerce işçiyi kapının önüne koyup, fabrikaları bir gece yarısı kapatıp, işçilerin haklarını ödemeden makineleri kaçırıp gidiyorlar. Zaten üç kuruş olan maaşlarımız zamanında ödenmiyor, sigortasız, esnek ve güvencesiz çalışma yaygınlaşıyor. Elimizden o kadar çok hakkımız alındı ki saymakla bitmez. Ama yine de bu sorunlar biz işçilerin sorunları değilmiş gibi ne konuşuyor, ne de buna karşı bir önlem almaya çalışıyoruz. Ulusal İstihdam Stratejisi ile kazanılmış en büyük hakkımız olan kıdem tazminatımız elimizden alınmaya çalışılıyor. Ama yine de fabrikalarda Galatasaray konuşulduğu kadar konuşulmuyor.
İşçilerin kendi sorunlarını konuşmaları bilinçli bir şekilde engellendiği gibi, bir de alttan alta milliyetçilik zehri aşılanmaya çalışılıyor. Bir futbol maçı milli dava haline getiriliyor. Bir televizyon programında örneğin “Avrupa’nın aslanı Galatasaray’ın çeyrek finalde Real Madrid ile yapacağı maçta hangi takımı tutuyorsa tutsun bütün Türklerin Galatasaray’ı desteklemesi gerektiği” söylendi. Beşiktaş’ı destekleyen bir işçi arkadaşım yanıma gelerek “sence Galatasaray maçı ne olur, kim kazanır?” diye sordu. Ben de “iyi olan kazansın” deyince arkadaşımın gözünde bir kızgınlık ile bana baktığını fark ettim. Bana “sen vatan haini misin?” diye sordu. Buna karşı benim ağzım açık kaldı. Televizyonda o kadar milliyetçi propaganda yapılıyor ki, biz işçiler kendi sorunlarımızı konuşmak yerine Galatasaray’ın çeyrek finale çıkmasını konuşuyor ve işçi arkadaşımıza “vatan haini” damgasını vurabiliyoruz.
Bunlar bizim gerçeğimiz. Biz Galatasaray’ın maçını konuşurken patronlar bize saldırmaya devam ediyor. Galatasaray gibi takımlar milyon dolarlarla oynarken bizim kazandığımız haklar bir bir elimizden alındı, alınmaya devam ediliyor. Biz işçiler kendi sorunlarımızı görmeli, örgütlenmeliyiz. Ancak örgütlenirsek gerçek zaferin Galatasaray’ın değil işçi sınıfının ürünü olabileceğini görebiliriz. Aksi takdirde Galatasaray çeyrek finale çıkarken işçi sınıfı küme düşer.
Fabrika Kızı
Kaçan Patronlar Aklımızı Kaçırtıyor
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
- “Geçmiş Olsun” Yerine “Rapor Almayın”
Son Eklenenler
- Türkiye’de seçimler öncesinde çok sayıda emekli eylemi gerçekleşti. Emeklilerin yaşadığı sorunların sandığa yansıyarak yerel seçimleri etkilediği herkesin malumu… Sorunlarımız bitmedi ve seçim sonrasında da emekliler olarak taleplerimizi haykırmaya...
- Merhaba dostlar; bizler İstanbul’dan bir grup öğretmeniz. 1 Mayıs’a yaklaşırken duygularımızı siz işçi kardeşlerimizle paylaşmak istedik. Öncelikle her sene olduğu gibi bu sene de 1 Mayıs coşkusunu haftalar, aylar öncesinden hissetmeye başladık. O...
- Öz Gıda-İş Sendikasında örgütlü işçilerin 7 Marttan beri grevde olduğu Abalıoğlu Lezita fabrikasında 16 Nisanda jandarma işçileri ve sendikacıları darp etti ve ters kelepçeyle gözaltına aldı. Yaralanan 8 işçi hastaneye kaldırıldı. İzmir Kemalpaşa’da...
- 17 Nisan Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü kapsamında Türkiye’nin pek çok kentinde sağlık emekçileri basın açıklamaları gerçekleştirdi. 12 yıl önce Gaziantep’te görev sırasında katledilen Dr. Ersin Arslan ve sağlıkta şiddet sonucu yaşamını...
- Bursa’da faaliyet gösteren Durak Tekstil’de 6 işçi Öz İplik-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılmış ve fabrika önünde direnişe geçmişlerdi. 6 Şubattan itibaren direnişlerine kararlı bir şekilde devam eden Durak Tekstil işçileriyle dayanışma...
- Sermaye sınıfı ve iktidar bizi bir birey, bir insan olarak değil sadece ucuz işgücü kaynağı olarak görüyor. Çok çocuk doğurmamızı, gelecek işçi kuşaklarını yetiştirmemizi beklerken, kadın istihdamını teşvik ettiklerini söylerken, doğum ve emzirme...
- Adıyaman’ın Besni ilçesinde bulunan Mega Polietilen fabrikasında 2 aylık ücretleri gasp edilen işçiler 8 Nisanda iş bırakarak direnişe başladı. 15 Nisanda BİRTEK-SEN’in çağrısıyla fabrika önünde bir dayanışma eylemi yapıldı. 5 Nisandan bu yana...
- İşçi sınıfının 8 saatlik işgünü için mücadelesinden doğan 1 Mayıs’ın 138 yıllık bir tarihi var. Kuşaklar boyunca kadın ve erkek işçiler işgününü 8 saate indirmek için mücadele ettiler ama bu mücadele işgününün kısaltılması talebiyle sınırlı kalmadı...
- Hepimiz artan hayat pahalılığından şikâyet ediyoruz. Geçimimizi sağlamakta, ay sonunu getirmekte zorlanıyoruz. Çarşı-pazarda, marketlerde hep aynı sohbeti yapıyor, aynı dertten yakınıyoruz: Hayat çok pahalı! Çoğumuz için tatil yapmak, hafta sonu...
- İsrail’in Gazze’ye saldırıları altıncı ayını geride bırakırken altı aydır meydanları dolduran İngiltereli işçi ve emekçiler “acil ve kalıcı ateşkes” ve “İsrail’e silah satışının sonlandırılması” talepleriyle bir kez daha meydanlara çıktı. 13 Nisanda...
- Otuz yıl boyunca kesintisiz çalışmış, ücreti daha cebine girmeden SGK primleri ve vergileri kesilmiş, EYT’li emekli bir işçiyim. 2024 yılı Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından emekliler yılı ilan edildi ama emekliler sefalet içinde yaşamaya mahkûm...
- Ezilenlerin safında mücadele eden, şiirlerini ve oyunlarını işçi sınıfına adayan Bertolt Brecht, “Yarının Büyüklerine Şiirler” kitabında, beşiğinin başucunda oğluna seslenen bir ananın ninnisine yer verir. Geçmişten bugüne ninniler, çocukların...
- Sevgili işçi kardeşlerim, hepinize merhaba. Bu mektubumda sizlerle sözü eğip bükmeden konuşmak ve gerçekler üzerine hasbihal etmek istiyorum. Yani gerçekleri olduğu gibi konuşalım. Biliyorum ki kursağınıza giren her lokmayı alın teriniz, elinizin...