Buradasınız
Gebze UİD-DER’den Mücadele Arkadaşlarımıza Selam!
Gebze’den bir işçi kardeşiniz
Sevgili UİD-DER’li mücadele arkadaşlarım. Temsilciliklerimizde sınıf bilinci ile görevlerini yerine getiren örgütlü arkadaşlar, hepinize en içten dostluk selamlarımı iletiyorum. Ayrıca derneğimizle bu 1 Mayıs vesilesi ile tanışan ve sınıfımızın coşkusunu ve disiplinini kortejimizde taşıyan tüm UİD-DER dostları sizlere de canı yürekten sevgilerimi iletiyorum.
Bu yıl birçoğunuzu 1 Mayıs vesilesi ile Gebze’de misafir ettik. Devletin baskılarından kaynaklı mitinge ulaşamayan arkadaşlarımızın da çok olduğunu öğrendim. Bir tür burukluk yaşamış olabilirsiniz. Fakat hepiniz bilmelisiniz ki milyona varan sayıda işçinin çalıştığı Gebze sizleri ağırlamaktan, sloganlarınızı işitmekten, pankart ve dövizlerinizi okumaktan ve işçi sınıfının neler başarabileceğini görmekten son derece memnun oldu.Cumhuriyet meydanındaki mitinge on binden fazla işçi katıldı. Petro-kimya, metal, tekstil, taşımacılık ve hizmet işçileri, sizleri ve taleplerinizi duydu, gördü. Kiminiz UİD-DER kortejinde işçi sınıfının sloganlarını haykırıyorken, kiminiz İşçi Dayanışması bültenini tanıttınız. Kiminiz pankart ve dövizleri taşıyorken, kimileriniz işçilere seslenen konuşmalar yaptınız. Kiminiz yanında çocuklarına dahi slogan
attırırken kiminiz Gebze’nin işçilerine derneğimizi ve işçi sınıfının nasıl örgütleneceğini anlattınız. Kiminiz grev ve direnişlerde tanıştığınız işçileri korteje davet ediyorken kimileriniz de kampanya stantlarında aylardır sizleri gören emekçileri kortejimize getirdiniz. Bilmelisiniz ki bu öylesine tarif edilemez bir coşku yarattı ki, Gebzeli işçiler sizleri tanımakla kendilerine daha fazla güvenmeye, düşünmeye ve sorunlarını örgütlenerek çözebileceklerine inanmaya başladılar. Bu konuda o kadar çok anekdot ve konuşma oluyor ki, bunları sizlere söylemeden edemedim.Biz yıllardır bu bölgede yaşayan, çalışan ve derneğimizi tanıtmaya uğraşan örgütlü işçilere, sizlerin bu toplu gelişi sorumluluklarımızı bir kez daha hatırlattı. Hepimiz kendimize bir kez daha, neler yapmalıyız, neleri eksik bırakıyoruz, daha neler düşünmeliyiz diye sormaya başladık. İçtenlikle söylemeliyim ki yanınızda, içinizde olmak, sevincinizi ve kararlılığınızı bir kez daha çok derinden hissetmeme neden oldu.
İşçi sınıfımız dünyanın pek çok bölgesinde pek çok bayram kutluyor. Fakat dünyanın neredeyse her yerinde, ismini dahi duymadığımız uzak diyarlarda tıpkı Gebze’deki gibi aynı heyecan ve ruhla kutlanan tek bayram 1 Mayıs’tır. Gebze’de 1 Mayıs bu sene sizinle çok daha güzel oldu. Bu bakımdan bence işçi sınıfının en önemli bayramı 1 Mayıs’tır. Diğer bayramların da kendince güzellikleri var. Fakat 1 Mayıs öylesine bir bayram ki, işçilerin kölelikten, yoksulluktan, cahillikten, çaresizlikten kurtulmasına vesile olan bir başlangıç ve çamurun içinden ayağa kalkıp silkinme günüdür. Sizler bizim yaşadığımız bu işçi kentinde bu silkinmeye büyük bir katkıda bulundunuz.Bu sene kortejimizde emekçi kadınlar, işçi sağlığı ve güvenliği komitesi ve bir o kadar önemlisi İranlı göçmen işçi kardeşlerimiz de vardı. Yani nerede bir sorun varsa UİD-DER gücü oranında o soruna el uzatıyor. Benim için İranlı sınıf kardeşlerimizi yanımızda görmek, Iraklı, Suriyeli, Mısırlı yani kısaca tüm Ortadoğu halklarını bağrımıza basmak anlamına geliyor, oraların işçileri ile bizler arasında hiçbir fark olmadığını bilmek anlamına geliyor. Kürt işçiler, Türk işçilerle yan yana patronlar sınıfına her dilde cevap veriyoruz. Biliyoruz ki Ortadoğu’nun ve Türkiye’nin egemenleri ancak işçi sınıfının uluslararası dilinden ve örgütlenmesinden anlarlar, muktedirleri ancak böylesine bir birlikle yenebiliriz.
2013 1 Mayıs’ı sınıfımızın tarihinde çok önemli bir yeri olan 1977 1 Mayısının yeniden hatırlanmasını da sağladı. Neydi 1977 1 Mayıs’ı, nasıl olmuştu da onca işçi bir alanın ismini 1 Mayıs Alanı olarak mühürlemişti. Ben şöyle düşünüyorum: o dönemin bilinçli ve örgütlü işçileri yine işçilerle beraber çok çalışmış ve bunun karşılığını almış olmalılar. Biz bu tarihi, gözyaşı ve eziklikle değil gururla hatırladık. Çünkü yüz binlerce işçinin Taksim’e akması kendiliğinden olmadı. İşçi sınıfının gücüne güvenen ve onları sınıf bilinciyle donatan örgütlenmeler sayesine başarılan bir eylemdi. Öyle yalnızca 1 Mayıs vesilesiyle hatırlanıp telaşla günü kurtaran değil geriye kalan bütün günlerde sınıfımızı örgütlü hale getirmeye ve eğitmeye çalışmakla başarıldı. Bunu şunun için söyledim. Biz UİD-DER’li işçiler de sınıfımız için çok çalışıyoruz, onunla yan yana, iç içeyiz.
İçinde yaşadığımız yıllar boyunca dağınıklıktan ve örgütsüzlükten dolayı katlanmak zorunda olduğumuz çok fazla sorun olduğunu biliyorum. Fazla mesailer, iş kazaları, yoksulluk, geleceğe güvenle bakamamak ve çaresizlik. Biliyorsunuz bazen kimseyle paylaşamadığımız sıkıntılarımızı ancak örgütlü mücadele içinde aşabiliriz. Öyle doktorların tavsiye terapileri falan bu gibi sorunları çözmez. İçinde yaşadığımız sistemin hastalıkları işçileri kanser gibi sarmış olsa da bu tip sorunlar asla çözümsüz değildir. Bu sebeple sıkıntıya düşmüş, 1 Mayıs’a katılamamış, UİD-DER’i tanıyamamış, örgütsüz bütün işçi kardeşlerimizi sarıp sarmalamalıyız ve onları asla yalnız bırakmamalıyız.
Sizlere, yani UİD-DER’le 1 Mayıs 2013’de Gebze’ye gelen genç, yaşlı, çocuk, kadın, erkek, Kürt, Türk, İranlı, Avrupalı mücadele arkadaşlarıma sesleniyorum. Hepimiz sorumluluk sahibi, örgütlü işçiler olarak yağmur kadar bereketli, güneş gibi aydınlık, çelik gibi güçlü olalım. Çiçeklerin hepsini severim ama hepinize binlerce karanfil göndermek ve güzel yüzlerinizi işçilerden güzel haberler vererek güldürmek isterim. Hepinize sevgiler, saygılar.
Yaşamın işçisi olmak..
Son Eklenenler
- Türkiye’de seçimler öncesinde çok sayıda emekli eylemi gerçekleşti. Emeklilerin yaşadığı sorunların sandığa yansıyarak yerel seçimleri etkilediği herkesin malumu… Sorunlarımız bitmedi ve seçim sonrasında da emekliler olarak taleplerimizi haykırmaya...
- Merhaba dostlar; bizler İstanbul’dan bir grup öğretmeniz. 1 Mayıs’a yaklaşırken duygularımızı siz işçi kardeşlerimizle paylaşmak istedik. Öncelikle her sene olduğu gibi bu sene de 1 Mayıs coşkusunu haftalar, aylar öncesinden hissetmeye başladık. O...
- Öz Gıda-İş Sendikasında örgütlü işçilerin 7 Marttan beri grevde olduğu Abalıoğlu Lezita fabrikasında 16 Nisanda jandarma işçileri ve sendikacıları darp etti ve ters kelepçeyle gözaltına aldı. Yaralanan 8 işçi hastaneye kaldırıldı. İzmir Kemalpaşa’da...
- 17 Nisan Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü kapsamında Türkiye’nin pek çok kentinde sağlık emekçileri basın açıklamaları gerçekleştirdi. 12 yıl önce Gaziantep’te görev sırasında katledilen Dr. Ersin Arslan ve sağlıkta şiddet sonucu yaşamını...
- Bursa’da faaliyet gösteren Durak Tekstil’de 6 işçi Öz İplik-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılmış ve fabrika önünde direnişe geçmişlerdi. 6 Şubattan itibaren direnişlerine kararlı bir şekilde devam eden Durak Tekstil işçileriyle dayanışma...
- Sermaye sınıfı ve iktidar bizi bir birey, bir insan olarak değil sadece ucuz işgücü kaynağı olarak görüyor. Çok çocuk doğurmamızı, gelecek işçi kuşaklarını yetiştirmemizi beklerken, kadın istihdamını teşvik ettiklerini söylerken, doğum ve emzirme...
- Adıyaman’ın Besni ilçesinde bulunan Mega Polietilen fabrikasında 2 aylık ücretleri gasp edilen işçiler 8 Nisanda iş bırakarak direnişe başladı. 15 Nisanda BİRTEK-SEN’in çağrısıyla fabrika önünde bir dayanışma eylemi yapıldı. 5 Nisandan bu yana...
- İşçi sınıfının 8 saatlik işgünü için mücadelesinden doğan 1 Mayıs’ın 138 yıllık bir tarihi var. Kuşaklar boyunca kadın ve erkek işçiler işgününü 8 saate indirmek için mücadele ettiler ama bu mücadele işgününün kısaltılması talebiyle sınırlı kalmadı...
- Hepimiz artan hayat pahalılığından şikâyet ediyoruz. Geçimimizi sağlamakta, ay sonunu getirmekte zorlanıyoruz. Çarşı-pazarda, marketlerde hep aynı sohbeti yapıyor, aynı dertten yakınıyoruz: Hayat çok pahalı! Çoğumuz için tatil yapmak, hafta sonu...
- İsrail’in Gazze’ye saldırıları altıncı ayını geride bırakırken altı aydır meydanları dolduran İngiltereli işçi ve emekçiler “acil ve kalıcı ateşkes” ve “İsrail’e silah satışının sonlandırılması” talepleriyle bir kez daha meydanlara çıktı. 13 Nisanda...
- Otuz yıl boyunca kesintisiz çalışmış, ücreti daha cebine girmeden SGK primleri ve vergileri kesilmiş, EYT’li emekli bir işçiyim. 2024 yılı Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından emekliler yılı ilan edildi ama emekliler sefalet içinde yaşamaya mahkûm...
- Ezilenlerin safında mücadele eden, şiirlerini ve oyunlarını işçi sınıfına adayan Bertolt Brecht, “Yarının Büyüklerine Şiirler” kitabında, beşiğinin başucunda oğluna seslenen bir ananın ninnisine yer verir. Geçmişten bugüne ninniler, çocukların...
- Sevgili işçi kardeşlerim, hepinize merhaba. Bu mektubumda sizlerle sözü eğip bükmeden konuşmak ve gerçekler üzerine hasbihal etmek istiyorum. Yani gerçekleri olduğu gibi konuşalım. Biliyorum ki kursağınıza giren her lokmayı alın teriniz, elinizin...