“Almış dizginleri eline
Bir avuç vurguncu müteahhit toprak ağası
Onların kemik yalayan dostları
Onların sazı cazı villası doktoru dişçisi
...Çeşitli fabrikalardan UİD-DER’le tanışmış işçiler grevlerinin 16. gününde Halkalı Kâğıt işçileriyle birlikteydi. Grev çadırına sloganlar ve alkışlarla girdik. Dönüşte de aynı şekilde ayrıldık. Grevi ziyarete gelen başkaları da vardı. Grev sayesinde DESA direnişçisi Emine ablamızla da sohbet ettik.
Bizler hiç grev yaşamadık, birçoğumuz ilk defa grev ziyaretine gittik. Grevin ne olduğunu kâğıt işçilerinin grevini ziyarete gittiğimizde gördük. Ziyaret dönüşü çoğumuz derneğe geldik ve grevde neler hissettik bunları konuştuk. Yaşadıklarımız konuşmakla kalmasın, ziyarete gelemeyen işçi kardeşlerimize de ulaşsın istedik. Bizler bulunduğumuz yerlerden yaşanan bütün direnişlere, grevlere gidemiyoruz. Ama işçi sınıfının direnişlerini, grevlerini, taleplerini yasal haklarını ve dernekte yapılan etkinlikleri anlatan, işçilerin kendi yazdıklarından meydana gelen gerçek işçi gazetesinden (İşçi Dayanışması) ve sitesinden (uidder.org) okuyarak öğreniyoruz. Kâğıt işçilerinin direnişini de mutlaka bunların sayesinde duyanlar olmuştur, olacaktır. Grev ziyaretinde hissettiklerimizi tüm okurlarla paylaşmak istedik. Yağmur yağdığında bir araya geldiğimiz gibi patronlara karşı da bir araya gelmeliyiz.
Benim için çok farklı bir şeydi. Çünkü ilk kez grev görüyorum. Yakından görmek onlarla iç içe olmak güzeldi. Birbirimize yaşadıklarımızı anlatmamız, bir şeyleri paylaşmamız benim için önemliydi. Sonrasını merak ediyorum. Emine ablamızı görmek güzeldi, deneyimlerini anlatması bizim için önemli. Kâğıt işçilerinin kazanmalarını istiyorum, aslında kazanacaklarına inanıyorum. Bu benim kâğıt işçilerini ikinci ziyarete gitmem. Onlarla beraber olup sohbet etmek, mücadeleye destekte bulunmak, grev havasını solumak, grev ne demek onu yaşayanlarla aynı yerde olmak, bu duyguları yaşamak çok güzeldi. Greve her gittiğimde bir şeyler öğreniyorum, çalışırken birbirimizi tanımıyorduk. Grevle birlikte birbirimizi tanıdık, güvendik, can ciğer olduk. Grevimiz olumlu da olumsuz da olsa dostluğumuz bitmesin demeleri güzel bir şey. Grev ziyaretine gideceğimizi duyduğumda heyecanlandım, grev ziyaretine giderken nasıl giyiniliyor ne giysem dedim. Nasıl giyinmem gerektiğini bile düşündüm. Grevden önce arkadaşlarının adlarını bile bilmiyorlarmış, şimdi gece nöbeti tutuyorlar. Bizler genç olmamıza, asgari ücret almamıza rağmen iş yerinde şimdilik dişe dokunur bir şey yapamıyoruz. Kâğıt işçileri yaşlı olmasına, ücretlerinin bizden yüksek olmasına rağmen mücadele ediyorlar. Bizlerin onlardan öğreneceği çok şey var ve unutmayalım ki bizler işçi sınıfı olarak bir bütünüz. Ya hep beraber kazanır ya da hep beraber kaybederiz. Kaybetmemek, kazanmak için örgütlü mücadeleye!
“Örgütlü işçiler yenilmezler!”
“Almış dizginleri eline
Bir avuç vurguncu müteahhit toprak ağası
Onların kemik yalayan dostları
Onların sazı cazı villası doktoru dişçisi
...Bir seçim sürecinde daha burjuva siyasetçiler, yani patronların siyasi temsilcileri sahnedeler. Milyon dolarlık reklam kampanyaları eşliğinde, işçileri yalanlarına inandırmak için kapı kapı geziyorlar. İşçilere, emeklilere...