“Almış dizginleri eline
Bir avuç vurguncu müteahhit toprak ağası
Onların kemik yalayan dostları
Onların sazı cazı villası doktoru dişçisi
...İşçileri patronlar karşısında daha da dağınık hale getiren, işçilerin yaşamını bir kat daha zorlaştıran taşeronluk sistemi giderek yaygınlaşıyor. Bir yanda 804 liralık asgari ücretle nasıl geçinileceğinin “formüllerini” vermeye çalışırken takla atan bakanlar, bir yanda sefalet ücretiyle geçinmeye çalışan işçiler. Tüm bu çelişkiler karşısında işçiler, kaderlerine boyun eğmiyor, mücadele ediyorlar.
Hacettepe Hastanesi taşeron işçileri de, taşeron işçiliğin kahredici sonuçları ile karşı karşıyalar. Görev tanımlarının gerektirdiği işler dışında, kimse tarafından sahiplenilmeyen işler de taşeron işçilerin üzerine yıkılmaya çalışılıyor. Son dönemlerde yaşadıkları maaş kesintilerinden duydukları rahatsızlığın yanı sıra hastane yönetimi ile taşeron şirket arasında imzalanacak olan şartname ile rahatsızlıkları daha da arttı. Bu rahatsızlıkları ve talepleri için bir araya gelen Hacettepe Hastanesi taşeron işçileri 31 Ekim Perşembe günü bir basın açıklaması gerçekleştirdiler. Gece vardiyasından çıkan, gündüz vardiyasında çalışan ve 15.00-23.00 vardiyasına gidecek işçiler sloganlarla 10.30’dan itibaren hastane yemekhanesi önünde toplanmaya başladılar. “Sadaka Değil, Hakkımızı İstiyoruz” pankartı arkasında toplanan işçiler basın açıklamasına katılmak için kalabalık gruplar halinde gelen arkadaşlarını şu sloganlarla karşıladılar; “Köle Değil İşçiyiz, Örgütlüyüz Güçlüyüz”, “Zafer Direnen Emekçinin Olacak”, “Yaşasın İşçi Dayanışması”.
İşçiler adına basın açıklamasını Serpil Türkkan okudu. Türkkan hazırlanan yeni şartname ile iş yüklerinin artacağını, kadrolu işçilerin yapması gereken işlerin taşeron işçilere, daha ucuza yaptırılmak istendiğini söyledi. Gerekli iş güvenliği önlemleri alınmadığı için iş kazalarına davetiye çıkarıldığına değinen Türkkan, gece vardiyasında çalışan işçilere yemek verilmesi gerektiğini söyledi. Bütün kadrolu işçilerin hastane bahçesinde rahatlıkla sigara içebildiklerini fakat sigara içen taşeron işçilere yoğun bir şekilde baskı yapıldığını dile getirdi. Yüzlerce işçi alkışlarla ve sloganlarla bu durumu protesto etti. Türkkan işçilerin taleplerini şöyle sıraladı:
Yönetimde söz hakkı istiyoruz. Bizler bundan sonra bizi ilgilendiren tüm kararların ( yıllık izinler, görev tanımları, işten atmalar, rotasyonlar, tutanaklar v.b ) sendikamızın temsilcilerinin yer alacağı iş yeri kurullarında alınmasını talep ediyoruz.
Temizlik, garson ve yardımcı hizmetli ayrımı yapılmaksızın ücretlerimizin en az açlık sınırı olan 1.310 TL’nin üzerine çıkmasını istiyoruz.
Mevcut ihale şartnamesinde yer alan insan hakları ve yasalara aykırı olan maddelerin gözden geçirilerek düzeltilmesi ve şartnamede bizlerin de taleplerinin yer almasını istiyoruz.
Türkkan’ın sözleri “Kurtuluş Yok Tek Başına Ya Hep Beraber Ya Hiç Birimiz” sloganı ile karşılık buldu.
Hacettepe Hastanesi yönetimi ile 4 Kasım’da bir görüşme olacağının duyurusu yapıldı. Duyurudan sonra basın açıklamasına son verildi.
“Almış dizginleri eline
Bir avuç vurguncu müteahhit toprak ağası
Onların kemik yalayan dostları
Onların sazı cazı villası doktoru dişçisi
...Bir seçim sürecinde daha burjuva siyasetçiler, yani patronların siyasi temsilcileri sahnedeler. Milyon dolarlık reklam kampanyaları eşliğinde, işçileri yalanlarına inandırmak için kapı kapı geziyorlar. İşçilere, emeklilere...