Buradasınız
Hayatımız Bu Kadar mı Ucuz?
Esenler’den bir metal işçisi
Merhaba,
Ben İkitelli Organize Sanayi Sitesinde metal sektöründe çalışan bir işçiyim. Yaklaşık bir yıl önce iş kazası sonucu sağ el baş parmak dışında diğer parmaklarımı ve el ayasının çoğunu kaybettim. Kaza geçirdikten sonra önce özel bir hastaneye götürüldüm. Ameliyat için uzun zaman verilince Cerrahpaşa Hastanesine götürüldüm. Ameliyat olmak için üç saat bekletildim. Sonradan öğrendiğimde ameliyat için dışarıdan alınması gereken sargı bezi vb. malzemeler varmış. Patron nerede ucuz malzeme bulurum diye eczaneleri dolaşıyormuş. Ben acı içinde kıvranırken, sürekli sakinleştirici iğne yapılırken, hayatımız patronların gözünde ne kadar da ucuzmuş onu anladım. Kaza olduğunda şok içindeydim. Diğer makinede çalışanların yanına gidip elimin koptuğunu ve hastaneye gitmem gerektiğini söylediğimi hatırlıyorum. Aileme de haber verdim hastaneye giderken. Ameliyattan sonra hastane polisi tutanak tuttu. Şikâyetçi olacağımı, kazanın sebebinin makineden kaynaklı olduğunu ve süreci anlattım. Fakat hastanede yatarken sürekli anti-depresan ve ağrı kesici verdiler. Psikolojim bozulmuştu, uykudan sıçrayarak uyanıyormuşum.
İş kazası sonrası patron şikâyetçi olmamam için para teklifinde bulundu. Ben de “başımı sokacak bir ev al. Şikâyetçi olmayayım” dedim. Fakat anlaşamadık ve dava açtım. Şu an dava devam ediyor. Bu süreçte iş arkadaşlarımdan bazıları bir geçmiş olsun demek için yanıma bile gelmezken, bir kısmı yalnız bırakmadılar. Ekonomik olarak bayağı zor durumda kaldım. Raporlu olduğum için SGK tarafından ödenen ödenek ile yaşamımızı sürdürüyoruz. Ev kirası, çocukların masrafı, mutfak vs. derken zor bir süreç benimkisi. İş arkadaşlarım destek olmak için mutfak masraflarına katkı sundular, aile çevrem destek oldu. Fakat her şeye rağmen yaşadığım süreç beni de ailemi de etkiledi. Eşimle sorunlar yaşadık bu süreçte. Kolay değil 30 yaşındayım ve iş kazası sonucu sağ elimin büyük birçoğunu kaybettim.
Şu an protez takılı fakat gerçeği gibi olmuyor. Ocak ayında işbaşı verilecek. Bilmiyorum bu elle ne kadar çalışabilirim. Kullandığımız makinelerde gerekli önlemler alınmıyor. Düzenli bakım yapılmıyor, fotosel gibi uyarıcılar da yok. Anlayacağınız gerekli iş güvenliği sağlanmıyor ve iş kazası yaşanması olasılığı yüksek. İşyerinde iş güvenliği uzmanı olsa, gerekli denetimler olsa, iş güvenliği önlemleri alınsa ben elimi kaybetmemiş olacaktım.
UİD-DER’in başlattığı “İş Kazaları Kader Değildir, İşçi Ölümlerini Durduralım!” kampanyasını anlamlı buluyorum. Böyle bir şey yapılıyor olması önemli. Ben de çevremdeki arkadaşlardan imza toplayacağım. En azından bunu yapabilirim.
Babam Bir Göçmen İşçi
Son Eklenenler
- 1 Mayıs’a sayılı günler kaldı ve biz emekçi kadınlar böylesine anlamlı bir güne hep birlikte hazırlanmak üzere yan yana geldik. Sınıfımızın birlik, dayanışma ve mücadele günü için UİD-DER’de birleştik. Hep birlikte coşkulandık, umutla dolduk. 1...
- Bir haykırış duyuldu derinden/ Sanırsın dağlar kalktı yerinden/ Mahalleden, fabrika köşelerinden/ Ayağa kalktı yürüyor işçi/ Yürüyor işçi, yürüyor işçi!
- Her işçinin hayalidir bir gün emekli olmak, hayatının kalan kısmında çalışmadan mutlu mesut yaşamak ve kendini güvende hissetmek… Bunun için sigortalı bir işte çalışmaya, SGK primlerimizin gerçek ücretimiz üzerinden ödenmesine dikkat ederiz. İşe ilk...
- Geçenlerde manava yolum düştü, eve bir iki parça şey alayım diye uğradım. Alışveriş bitti, tam para ödeme esnasında 17 yaşlarında bir genç gelerek kasadaki kişinin kulağına bir şeyler fısıldadı. O ise kafasını sallayarak “tamam tamam al” dedi. Genç...
- Ramazan bayramı boyunca, insanlar birbirlerine temenni mesajları attı. Sevdiklerine onların mutluluklarını içeren dilekler ilettiler. Sevdikleri kişilerin kötü günler görmemesini, her türlü beladan ve kazadan uzak olmasını, açlık ve yoksulluk...
- Merhaba arkadaşlar, işçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü 1 Mayıs yaklaşıyor. Bu sömürü düzeni kapitalizm dünya işçi sınıfının hayatını alt üst edip zindana çeviriyor. Dolayısıyla her 1 Mayıs’ın biz emekçiler için ayrı bir...
- Siyasi iktidarın ve sermaye sınıfının saldırıları arttıkça işçi ve emekçilerin çalışma ve yaşam koşulları kötüleşiyor, iş cinayetleri sürüyor. Bu koşullarda düşük ücretlere, sendikal baskılara, ağırlaşan çalışma koşullarına karşı pek çok sektörde...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşırken UİD-DER temsilciliklerinde “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” başlıklı etkinlikler gerçekleştirildi. 20-21 Nisanda...
- Son yıllarda mülteci, göçmen, sığınmacı ve yabancı sözlerini çok duyduk, duymaya da devam edeceğiz. Nedeni dünya üzerindeki 8 milyar insanın neredeyse 300 milyonunun, doğup büyüdükleri, yaşadıkları topraklardan kaçmak zorunda kalmalarıdır. Ve...
- Yunanistan’da en büyük işçi sendikası olan Yunanistan İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun (GSEE) çağrısıyla artan hayat pahalılığını protesto etmek amacıyla bir günlük genel grev gerçekleştirildi. 16 Nisan’da yüzbinlerce işçi ve emekçi başta Atina...
- Ben Mersin’den, sendikasız bir fabrikada çalışan metal işçisiyim. Yaşamımı devam ettirebilmek için ben de sizler gibi çalışmak zorundayım. Çalıştığım fabrikada birçok sorunla karşı karşıyayız. Bu sorunlar Türkiye’de işçilerin genelinin yaşadığı...
- Türkiye’nin her yerinde pıtrak gibi çoğalan özel okullar, bir süredir ülke gündemine pek çok sorunla birlikte yerleşmiş durumda. 22 yıldır sanayi şehri Bursa’da çalışan bir özel okul öğretmeniyle sektördeki sorunlar üzerine gerçekleştirdiğimiz...
- 7 Martta greve çıkan Lezita işçileri, 17 Martta yürüyüş ve basın açıklaması gerçekleştirdi. Grevlerini sürdüren Lezita işçileri patronun grev kırıcılığına karşı da mücadele ediyor. 18 Martta Ankara’ya yürüyüş başlatan Agrobay işçileri, 21 Martta...