Buradasınız
Hükümet KHK İle İşsizlik Fonunu Yağmaya Açtı
9 Şubatta Resmi Gazete’de yayımlanan Kanun Hükmünde Kararnameyle (KHK) hükümet, İşsizlik Sigortası Fonundan patronlara ödeme yapılmasını sağlayan bir yasa çıkardı. Patronlar 2017 yılı sonuna kadar işe aldıkları her bir işçi için sigorta prim desteği alacak, gelir vergisi ve damga vergisi gibi vergilerden de muaf tutulacak. Böylece İşsizlik Fonundan daha fazla işsizin yararlanmasının önünü açmayan hükümet, işçinin parasını patronların cebine aktaracak.
Kararnameye göre patronlara, 2017 sonuna kadar işe alacakları her yeni işçi için, İşsizlik Fonundan günlük 22,22 lira sigorta prim desteği sağlanacak. 30 gün çalışan bir işçi için sağlanacak teşvik ayda toplam 666,6 lira olacak. Patronlara sağlanacak destek sadece sigorta primleri ile sınırlı değil. Sağlanan destek asgari ücretin netinin dışında kalan tüm kesintileri de kapsıyor. Asgari Geçim İndirimi hariç gelir vergisi tutarı olan 93,31 lira ve damga vergisi 13,49 lira patronlardan tahsil edilmeyecek. Böylece bir işçi için patronlara sağlanan aylık destek 773,4 liraya ulaşacak. Patronların işe aldığı her yeni asgari ücretli işçi için 1404 lira net ücreti ödemesi yeterli olacak. Patronlara yapılan bu ödemenin, İşsizlik Sigortası Fonuna maliyeti 12 milyar lira olacak!
Hükümet, KHK aracılığıyla işçilerin fonunu patronlara peşkeş çekiyor. 2002 yılından bu yana işsizlere sadece 14,3 milyar lira ödeme yapan İşsizlik Sigortası Fonundan patronlara bir çırpıda 12 milyar lira ödeme yapılıyor. İşsizliği önlemek adına yapılan bu teşvikler işsizlik sorununa çare olamaz. Bir taraftan ücretleri düşüren patronlar, öte taraftan iş saatlerini yükseltiyorlar. İki ya da üç işçinin yapacağı işi bir işçiye yaptırıyorlar. İşsizliğin azaltılabilmesi için iş saatlerinin düşürülmesi ve daha fazla işçinin işe alınması lazım. Ancak patronlar kârlarını büyütmek için bunu yapmıyorlar. Sonra da hükümet kalkıp, işçinin parasını patronlara aktararak sözde işsizlik sorununu çözmeye çalışıyor.
Hükümet daha önce de toplum yararına çalışma, evde bakım hizmetleri, işbaşı eğitim programı gibi uygulamalarla işsizliğin önüne geçmek iddiasıyla adımlar atmıştı. Bu uygulamalarla işe alınan işçiler geçici ya da sözleşmeli işçilerdi. Fakat tüm bu uygulamalar aracılığıyla işe alınan işçilerin istihdam rakamlarına dâhil edilmesine rağmen işsizlikteki artışın önüne geçilemedi.
Hükümetin işsizlikle mücadelede başarısız olduğu TÜİK’in verilerine de yansımış durumda. TÜİK’in Ocak ayında yayımladığı 2016 yılı raporuna göre işsizlik oranı %11,8’e yükseldi. Gerçek işsizlik oranı ise bu oranın daha da üstündedir. Türkiye genelinde işsiz sayısı 2016 yılı Ekim döneminde geçen yılın aynı dönemine göre 500 bin kişi artarak resmi işsiz sayısı 3 milyon 647 bin kişiye yükseldi. Kadın işsizliği %16, genç işsizliği %21,2, genç kadın işsizliği ise %27,1. Herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşuna bağlı olmadan çalışanların oranı ise %33,9 olarak belirlendi.
Hükümet iktidara geldiğinden bu yana işçiler için değil patronlara çalışmaya devam ediyor. Asgari ücrete 94 lira zam yaparak işçileri sefalete iten hükümet, sıra patronlara gelince kesenin ağzını açıyor. Hem de işsizlerin gece gündüz çalışarak oluşturdukları fonlarını yağmalayarak bunu yapıyor.
Hükümetin patronlara yönelik teşviki ve istihdam seferberliği olarak adlandırılan işsizliği düşürmek için attığı bu geçici adımlar referandumdan dolayıdır. Geçtiğimiz günlerde TOBB Ekonomi Şurasında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan patronlara seslenerek “İşsizliği Mart ayına kadar gümbür gümbür aşağı indirmeliyiz” dedi. Dolayısıyla hükümetin işsizlik oranını düşürmek gibi bir derdi yoktur. Amaç referandumda “evet” sonucu elde etmek için işsizlerin öfkesini yatıştırmaktır.
Grev Oylaması
Son Eklenenler
- Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Mersen’de işçiler, sendika ve toplu sözleşme hakları için 19 Nisanda greve çıktı. Sendikadan yapılan açıklamada şu sözlere yer verildi: “Fransa sermayeli Mersen’in merkez yöneticileri...
- İşçi Dayanışması’yla tanışmış işçi kardeşlerimiz, gazetemizin kendilerinde yarattığı değişimi çok iyi bilir. UİD-DER ile yolları kesişen her işçi kardeşimizin zihni açılır, doğru bir ifadeyle dünyaya ve her şeye sanki üç boyutlu bir gözlükle bakar...
- Bu dünyaya sadece çalışmak için gelmiş gibiyiz. İşyerinde arkadaşlarımın ağzından sürekli şu sözler dökülüyor: “Ya biz bu dünyaya çalışmak için mi geldik? Evde iş, fabrikada iş… Sürekli bir döngünün içinde dönüp duruyoruz. Neden bu kadar çok...
- Türkiye’de seçimler öncesinde çok sayıda emekli eylemi gerçekleşti. Emeklilerin yaşadığı sorunların sandığa yansıyarak yerel seçimleri etkilediği herkesin malumu… Sorunlarımız bitmedi ve seçim sonrasında da emekliler olarak taleplerimizi haykırmaya...
- Merhaba dostlar; bizler İstanbul’dan bir grup öğretmeniz. 1 Mayıs’a yaklaşırken duygularımızı siz işçi kardeşlerimizle paylaşmak istedik. Öncelikle her sene olduğu gibi bu sene de 1 Mayıs coşkusunu haftalar, aylar öncesinden hissetmeye başladık. O...
- Öz Gıda-İş Sendikasında örgütlü işçilerin 7 Marttan beri grevde olduğu Abalıoğlu Lezita fabrikasında 16 Nisanda jandarma işçileri ve sendikacıları darp etti ve ters kelepçeyle gözaltına aldı. Yaralanan 8 işçi hastaneye kaldırıldı. İzmir Kemalpaşa’da...
- 17 Nisan Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü kapsamında Türkiye’nin pek çok kentinde sağlık emekçileri basın açıklamaları gerçekleştirdi. 12 yıl önce Gaziantep’te görev sırasında katledilen Dr. Ersin Arslan ve sağlıkta şiddet sonucu yaşamını...
- Bursa’da faaliyet gösteren Durak Tekstil’de 6 işçi Öz İplik-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılmış ve fabrika önünde direnişe geçmişlerdi. 6 Şubattan itibaren direnişlerine kararlı bir şekilde devam eden Durak Tekstil işçileriyle dayanışma...
- Sermaye sınıfı ve iktidar bizi bir birey, bir insan olarak değil sadece ucuz işgücü kaynağı olarak görüyor. Çok çocuk doğurmamızı, gelecek işçi kuşaklarını yetiştirmemizi beklerken, kadın istihdamını teşvik ettiklerini söylerken, doğum ve emzirme...
- Adıyaman’ın Besni ilçesinde bulunan Mega Polietilen fabrikasında 2 aylık ücretleri gasp edilen işçiler 8 Nisanda iş bırakarak direnişe başladı. 15 Nisanda BİRTEK-SEN’in çağrısıyla fabrika önünde bir dayanışma eylemi yapıldı. 5 Nisandan bu yana...
- İşçi sınıfının 8 saatlik işgünü için mücadelesinden doğan 1 Mayıs’ın 138 yıllık bir tarihi var. Kuşaklar boyunca kadın ve erkek işçiler işgününü 8 saate indirmek için mücadele ettiler ama bu mücadele işgününün kısaltılması talebiyle sınırlı kalmadı...
- Hepimiz artan hayat pahalılığından şikâyet ediyoruz. Geçimimizi sağlamakta, ay sonunu getirmekte zorlanıyoruz. Çarşı-pazarda, marketlerde hep aynı sohbeti yapıyor, aynı dertten yakınıyoruz: Hayat çok pahalı! Çoğumuz için tatil yapmak, hafta sonu...
- İsrail’in Gazze’ye saldırıları altıncı ayını geride bırakırken altı aydır meydanları dolduran İngiltereli işçi ve emekçiler “acil ve kalıcı ateşkes” ve “İsrail’e silah satışının sonlandırılması” talepleriyle bir kez daha meydanlara çıktı. 13 Nisanda...