“Almış dizginleri eline
Bir avuç vurguncu müteahhit toprak ağası
Onların kemik yalayan dostları
Onların sazı cazı villası doktoru dişçisi
...Van, ilk depremden 17 gün sonra, 9 Kasımda meydana gelen depremle ikinci kez yıkıldı. Saat 21:23’te yaşanan 5,7 büyüklüğündeki depremde ikisi otel olmak üzere 25 bina yıkıldı ve 8 kişi hayatını kaybetti. 30’a yakın insansa enkazdan yaralı olarak kurtarıldı. Yıkıntıların altında kalan insanların kurtarılması için çalışmalar sürdürülüyor.
Van’da meydana gelen ilk depremden bu yana 18 gün geçti. 7,2 büyüklüğündeki depremde binlerce bina yıkıldı, yüzlerce insan yaralandı ve 604 kişi hayatını kaybetti. Can ve mal kaybına neden olan, insanların hayatını cehenneme çeviren deprem, sermaye sınıfının çürüyen düzenini bir kez daha gözler önüne serdi. Devlet ve hükümet yöneticileri deprem sonrasına halkı yatıştırmak için bol bol vaatlerde bulundular. Oysa gerekli önlemler alınmadı. Deprem sonrasında onlarca güçlü artçı sarsıntı yaşandı ve zaten depremden etkilenen binalar daha fazla zarar gördü. Binaların sağlam olup olmadığını tespit etmesi gereken devlet yetkilileri, tam tersini yaparak halkı evlerine girmeye zorladılar. Üstelik Çevre ve Şehircilik Bakanı “bir daha deprem olmaz” diye açıklama yaptı. Böylece Vanlılar bir kez daha çürük binalar içinde bile bile ölüme yollandı.
Şu ana dek yaşanan ölümler Bayram Otel ve Aslan Otel’in yıkılması sonucunda meydana geldi. İki otel ilk depremde hasar görmesine rağmen boşaltılmadı ve işletilmeye devam edildi. Bu sorumsuzluk 8 insanın hayatını kaybetmesine neden oldu. Hemen her deprem sonrasında olduğu gibi yine çürük binalar boyanıyor, göstermelik takviyelerden sonra “sağlam raporu” veriliyor. Bu vurdumduymazlığın faturasıysa halka çıktı, çıkıyor.
Bayram Otel’in önünde toplanan halk incelemelerde bulunan Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay ve Van Valisini protesto etti. “Vali istifa” sloganlarını haykırdı, ancak bakanın ve valinin protesto edilmesine tahammül edemeyen polis gaz bombalarıyla halkın üzerine saldırdı. Başbakanı, bakanı, valisi, polisiyle sermaye devleti depremde perişan olan halkın yardımına koşacağına milliyetçiliği kışkırtıyor, önlem almıyor ve halka saldırıyor. Van’da 17 gün arayla meydana gelen iki deprem sermaye sınıfının vurdumduymaz yüzünü bir kez daha ortaya sermiştir. Buna karşın, ilk depremde olduğu gibi ikinci depremde de emekçilerin yüreği Van halkıyla birlikte atıyor.
“Almış dizginleri eline
Bir avuç vurguncu müteahhit toprak ağası
Onların kemik yalayan dostları
Onların sazı cazı villası doktoru dişçisi
...Bir seçim sürecinde daha burjuva siyasetçiler, yani patronların siyasi temsilcileri sahnedeler. Milyon dolarlık reklam kampanyaları eşliğinde, işçileri yalanlarına inandırmak için kapı kapı geziyorlar. İşçilere, emeklilere...