Hükümetin Yeni Hedefi: Kıdem Tazminatını Yok Etmek
İşçi Dayanışması Bülteni, No: 109
AKP hükümeti referandumdan önce, kıdem tazminatının fona devrinin 16 Nisandan sonra gündeme alınacağını açıklamıştı. İşçilerin iş güvencesini yok edecek bu uygulama için referandum sonrası beklendi. Çünkü iktidar işçilerden oy almak istiyordu. Şaibeli referandumdan hemen sonra AKP hükümeti kolları sıvadı ve ilk iş olarak kıdem tazminatını yok etme planını işletmeye başladı.
AKP hükümeti referandumdan önce, kıdem tazminatının fona devrinin 16 Nisandan sonra gündeme alınacağını açıklamıştı. İşçilerin iş güvencesini yok edecek bu uygulama için referandum sonrası beklendi. Çünkü iktidar işçilerden oy almak istiyordu.
İşçilik maliyetlerini daha da düşürmek ve iş güvencesini yok etmek isteyen sermaye sınıfı, kıdem tazminatını bu hedeflerinin önünde en büyük engel olarak görüyor. Çünkü kıdem tazminatı nedeniyle patronlar, işçileri istedikleri gibi, kolayından işten atamıyorlar.
Şaibeli referandumdan hemen sonra AKP hükümeti kolları sıvadı ve ilk iş olarak kıdem tazminatını yok etme planını işletmeye başladı. Hükümet, kıdem tazminatını fona devrederek patronları memnun etmeyi hedefliyor.
Patronlar, kıdem tazminatına el koymak için uzun yıllardır hükümetlere baskı yapıyorlar. 1970’li yıllardan bugüne patronların değişmez gündemlerinden biridir bu. Ancak kıdem tazminatını ortadan kaldırma planları her seferinde işçilerin, sendikaların tepkisiyle karşılaşmış ve başarısızlıkla sonuçlanmıştır.
İşçilik maliyetlerini daha da düşürmek ve iş güvencesini yok etmek isteyen sermaye sınıfı, kıdem tazminatını bu hedeflerinin önünde en büyük engel olarak görüyor. Çünkü kıdem tazminatı nedeniyle patronlar, işçileri istedikleri gibi, kolayından işten atamıyorlar. Şimdiki haliyle kıdem tazminatı bir yıl için bir aylık brüt ücret şeklinde hesaplanıyor. Patronlar işçilere verecekleri parayı ceplerine indirmek, işçilik maliyetlerini azaltmak ve böylece kârlarını büyütmek istiyorlar.
16 Nisan öncesinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, kıdem tazminatı fonu konusunda çeşitli açıklamalarda bulundu. Bu açıklamalar, hem sermayenin beklentilerini içeriyordu hem de işçilerin tepkisini çekmeyecek laf oyunlarıyla doluydu.
Müezzinoğlu, işçilerin alın terinin güvencede olmasını istediklerini iddia ederek işçileri düşünüyormuş pozları kesti. Bakana göre mevcut uygulamada işçilerin yüzde 80’i mağdur oluyordu ve hükümet bu mağduriyeti gidermek istiyordu. Bakan, kıdem fonuyla birlikte tüm işçilerin kıdem payının fonda birikeceğini, hatta işçi 1 gün çalışmış olsa bile kıdem tazminatı alabileceğini iddia ediyor. Yersen!
İlk yapılan açıklamalarda fonda birikecek tazminatın bir yıl için yarım aylık brüt ücret üzerinden hesaplanacağı ifade edilmişti. Buna yönelik düzeltmelerin yapılacağı söylense de, denetimi işçilerde olmadığı sürece, fonun akıbetinin ne olacağı açık değil mi? Geçmişteki fon uygulamalarının başına ne geldiği, fonlarda toplanan paraların nasıl da kuşa çevrildiği, o dönemi yaşayanların hatırındadır.
İşsizlik fonunun başına gelenler kıdem tazminatı fonu için de geçerli olacaktır. İşsiz kalan işçinin İşsizlik Fonundan faydalanabilmesinin önüne pek çok engel dikiliyor. Biriken milyarlarca lira tutarında paranın çok küçük bir bölümü işsiz kalan işçilere veriliyor. Ekonomik kriz gündeme gelince fon kesesinin ağzı patronlar için sonuna kadar açıldı. Nitekim geçtiğimiz günlerde hükümet, referandumda evet oylarını artırmak ve işsizlikten kaynaklı tepkileri düşürmek için istihdam seferberliği başlattı. Elbette kaynak yine işsizlik fonu oldu. Patronların işe yeni alacakları her bir işçinin asgari ücret tutarındaki ücretinin 3 ay boyunca işsizlik fonundan karşılanacağı açıklandı. 3 ayın sonunda ise bu işçinin sigortası 1 yıl boyunca devlet tarafından yine işsizlik fonundan karşılanacak. Bu sürenin sonunda işçinin akıbetinin ne olacağına, iş güvencesinin olup olmayacağına dair bir açıklama tabii ki yok. Bu sürenin sonunda işçi işten çıkarılacak ve yerine ücreti işsizlik fonundan karşılanacak yeni bir işçi alınacak.
Bu örnek kıdem tazminatı fonunun nasıl kullanılacağını gözler önüne seriyor. Kıdem tazminatı fonu, açıkça sermayenin ihtiyaçları doğrultusunda hayata geçiriliyor. Hükümet işçilerin örgütsüzlüğünü fırsat olarak kullanıyor ve fon uygulamasını iyi bir şeymiş gibi sunuyor. Yıllardır sendikaların ve işçi örgütlerinin tepkisi nedeniyle hayata geçirilemeyen uygulama, işçiler anlamlı ve örgütlü bir tepki vermezlerse yürürlüğe sokulacak. İşçi sınıfının en önemli kazanımlarından biri olan kıdem tazminatı hakkını korumanın tek yolu, tepkimizi dile getirmek ve mücadeleyi büyütmektir. Ancak bu yolla sermaye sınıfının yalanları boşa çıkarılabilir ve hükümetin sermaye yanlısı politikaları engellenebilir.
Geçtiğimiz günlerde kırk dokuzuncusu düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu Davos’ta gerçekleşti. Foruma, akıl almaz düzeye varan toplumsal eşitsizliğin yumuşatılmasını savunan kimi kurumlar da katıldılar...
Merhaba işçi kardeşlerim. UİD-DER’e gelmeden önce işçilik nedir bilmiyordum, şimdi geç de olsa öğrendim. Annem babam işçiliğin ne olduğunu öğrenemeden öldüler. Ben köyde yetiştim. Ailem tütün...
DİSK-AR işsizliğe dair kendi değerlendirmesini açıkladı. DİSK-AR, Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) 15 Şubat 2019 günü açıkladığı Kasım 2018 dönemi Hanehalkı İşgücü Araştırması’nı, İŞKUR...
Geçtiğimiz haftalarda “fırsatçılığı” örnekleyen bir olay yaşanmıştı. Emine Arık, 8 yıl önce Bursa’nın Merkez İlçe Belediyesindeki bir taşeron firmada çalışıyordu. Dikiş kutusu olarak kullanmak için...
“Zam’a zam, zamlara zam. Zamlı çay.” Bu repliği Kemal Sunal, Orta Direk Şaban filminde söylüyor. Bugün sabah uyandığımda başıma gelen şey aynen bu oldu. Geçtiğimiz Ağustos ayının 1’inde mesken tipi...
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) kuruluşunun 52.yıldönümünü Saraçhane Parkında gerçekleştirdiği basın açıklamasıyla kutladı. DİSK’e bağlı sendikaların yöneticileri, DİSK eski genel...
Belçika’da üç sendikanın çağrısıyla genel grev gerçekleştirildi. 13 Şubatta hava ve demiryolu ulaşımı durdu, postaneler, okullar, hastaneler kapandı. Belçika’nın en büyük havalimanları yolcularına...
Meksika’nın ABD sınırındaki Matamoros bölgesinde bulunan sanayi havzasında yaklaşık 1 ay süren grev 7 Şubatta kazanımla sonuçlandı. On binlerce metal işçisi taleplerini kabul ettirmeyi başardı....
Ekonomik kriz kimi Avrupa ülkelerinde derinden hissediliyor. İşsizliğin en yüksek olduğu Avrupa ülkelerinden biri olan İtalya’da işçilerin hayatı her geçen gün zorlaşıyor. İtalya’nın resmi...
Belçika’da çoğunlukla lise ve ortaokul öğrencilerinin oluşturduğu gençler Ocak ayının başından itibaren “İklim İçin Gençlik” sloganıyla Brüksel’de çeşitli eylemler gerçekleştiriyorlar. Öğrenciler her...
2004 yapımı Machuca filmi Şili’de, Allende liderliğindeki Sosyalist Parti iktidarının 1973’te bir askeri faşist darbeyle yıkıldığı günlerden bir kesit sunuyor bizlere. Arka planda bazı gerçeklere...
Merhaba işçi kardeşler, merhaba. Uzunca bir zamandır gördüğüm, karşılaştığım o kadar olay birikti ki zihnimde. Örgütlü işçiler olarak bir işçi kardeşimizi daha mücadelemize katmak için karınca...
Türkiye’nin dört bir yanından gelen EYT’liler 10 Şubat Pazar günü Ankara Nâzım Hikmet Kongre ve Kültür Merkezi’nde görkemli bir buluşma gerçekleştirdi. Salona sığmayan EYT mağduru on binlerce işçi...