Buradasınız
İngiltere’de Madenci Eşlerinin Kararlı Mücadelesi
İşçi sınıfının mücadelesi, kadınıyla erkeğiyle birlik ve dayanışma ile büyür ancak. Bir fabrikada direnişe ya da greve katılan işçilere en büyük destek kendi evlerinden gelir. Evinde eşinin, ailesinin desteğini alan işçi daha kararlı atılır hak arama mücadelesine. İngiltere’de de maden ocaklarının kapatılmaması için mücadele eden maden işçilerinin eşleri, büyük rol oynadılar ve bu mücadelenin kararlı birer savunucusu oldular.
İngiliz hükümeti, 1984’te Ulusal Kömür İşletmesinde yer alan 20 maden ocağının kapatılacağını ve 20 bin işçinin işten çıkarılacağını duyurmuştu. Bunun üzerine Mart ayında yaklaşık 120 bin maden işçisi greve çıktı ve grev tam bir yıl sürdü. İşçilerin amacı çalıştıkları maden ocaklarının kapatılmasını, ekmeklerinin ellerinden alınmasını engellemekti. Bu grev dalga dalga yayılmaya başladı. Madenci eşlerinin desteği ve dayanışması sayesinde büyüyen grev, İngiltere’de ve Avrupa’nın birçok ülkesinde büyük etki yarattı.
Grevin daha ilk ayında, çeşitli maden bölgelerinde yüzlerce kadın grubu kuruldu. Bu grupların ilk faaliyetleri para toplamak ve grev süresince beslenme ihtiyaçlarını gidermek için ortak mutfak kurmaktı. Mayısta ise on bin kadın bir yürüyüş düzenledi. Yürüyüşten sonra kadınlar para toplamakla ve mutfak işlerini yapmakla yetinmediler. İlk başta amaçları sadece kocalarına destek olmak ve aile içindeki düzenin devamını sağlayabilmekti. Ancak mücadele, madenci eşlerini yeni bir hayata hazırlıyordu. Artık kendine güvenen kadınlar evlerinden çıkmaya, ocakların başında grev gözcülüğü yapmaya başlamışlardı. Oluşturdukları gruplarla ülkeyi baştanbaşa dolaşıyor, kocalarına, grevcilere destek yaratmaya çalışıyorlardı. Avrupa’nın birçok ülkesinde katıldıkları toplantılarda, grevi ve kendi eylemlerini işçilere, sendikalara ve sosyalistlere anlatıyorlardı. Ayrıca «Kadınlar Ocakların Kapatılmasına Karşı» ismiyle ulusal çapta bir dayanışma birliği yarattılar. Grev boyunca sendikadan özerk olan bu yapı, çeşitli bölgelerde eşgüdümlü eylemler yaptı.
Bu süreç madenci eşi olan kadınlara yeni ufuklar açmış, onları politik olarak da geliştirmişti. Sadece çocuk bakımı ve ev işlerinden ibaret bir hayatı geride bırakmışlardı. Ancak mücadele ile özgürleşebileceklerini öğrenmişlerdi. Grevden önce küçük maden köylerinde kapalı bir yaşam süren, çalışabilecekleri bir alan olmayan bu kadınlar, grevle birlikte artık evlerinden hatta ülkelerinden uzaklara gidiyor, toplantılara katılıyor, eylemler yapıyorlardı. Grevin haklılığını duyurmak için erkeklerle birlikte grev meydanlarında, gösteri ve yürüyüşlerde en ön safta yerlerini alıyorlardı. Kadınlar değişiyor ve örgütleniyordu, mücadelede öne geçiyordu. Grevin bir yıl boyunca sürdürülebilmesi onlar sayesinde mümkün olmuştu. Madenci eşlerinin bu gözü pekliği, sendika yönetimine, parlamentoya ve polise karşı dik duruşları egemenlere korku salıyordu.
O dönemde adı öne çıkan bir başka kadın, ülkenin ilk kadın başbakanı olan Margaret Thatcher idi. 1979- 1990 arasında dünyada etkili olan bir burjuva politikacısıydı Thatcher. İşçi sınıfının haklarına dönük yoğun bir saldırıya girişmişti. Thatcher, işçi düşmanı politikalarıyla tanınıyordu. 1970 seçimlerinden sonra Eğitim ve Bilim Bakanı olduğunda 7-11 yaş arasındaki çocuklara ücretsiz dağıtılan sütü kesmesi nedeniyle işçiler arasında “süt hırsızı” olarak anılıyordu. İşçi sınıfının kadını ile egemen sınıfın kadını arasında hiçbir ortak nokta olamaz. İngiltere’deki madenci eşleri, eşlerinin ve çocuklarının karnını doyurmak için mücadele ederken, Thatcher sermaye sınıfının daha da zenginleşmesine hizmet ediyordu. Maden ocaklarını kapatarak işçileri açlığa terk ediyordu. Buna karşı çıkan işçilerin grevini kırmak için elinden geleni yapıyordu.
Bizler sömürüye karşı mücadele veriyoruz. Thatcher bir kadındı ama sömürücü egemenlerin safındaydı. Biz güçsüz onlar güçlüyse, bilelim ki bu bizim birlik olmayışımızdan kaynaklıdır. Hiç tanımadığımız bir işçi, dünyanın bir ucunda mücadele ediyorsa onunla dayanışma duygusu içinde olmalıyız. Yanı başımızda bize elini uzatan, birlik ve dayanışma içinde hareket etmeye çağıran işçi dostlarımızın ellerini sımsıkı kavramalıyız. Sermaye sınıfının kadınlarının yalanlarına kanmamalıyız. Bizler işçi sınıfının kadınlarıyız. Haklarımız için mücadeleyi en önde göğüsleyen, dayanışma duygusunu en yoğun hissedenleriz. İngiltere’deki madenci eşleri evlerinden çıktılar. Önce sadece eşlerine destek oldular ama zamanla sınıf bilinci kazandılar, değiştiler ve grev bittikten sonra da kabuklarına çekilmediler. Birlik ve dayanışma yolunda yürümeye devam ettiler.
Dünyaca
- Yaşıyoruz Sanıyoruz
- Her İşyerine, Her Mahalleye Kreş İstiyoruz!
- UİD-DER’de Bir Kez Daha 8 Mart Coşkusu
- Dünden Bugüne Barış ve Adalet Özlemimiz İçin
- Mücadelenin Adıdır Kadın
- Ekmeğe Zam Yapılırsa
- UİD-DER’de 8 Mart Etkinlikleri: Geçmişten Geleceğe Yaşasın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü!
- Mücadelemizin Sembolü 8 Mart
- Emekçi Kadınlarız, 8 Mart Ruhuyla Birleşiyoruz!
- Bir Ana ile Tanışmak…
- Emekçi Kadınlar Savaşı Durdurmak İstiyor Ama Nasıl!
- Boyun Eğmek mi Birlikte Karşı Durmak mı?
- Bir Şey Yapmalı! Ama Ne?
- Emekçi Kadınlar Savaşa Karşı Durabilir
- Genç Rosalar Olup Mücadeleyi Büyütmeliyiz
- Değişim Küçük Adımlarımızla Başlar
- Direnen Haliç ve Bizim Direnişimiz
- Annelik Kursağımızda Kalmasın, Bu Düzeni Değiştirelim!
- MESS Sözleşmesi ve Emekçi Kadınlar: Ne Düşünüyoruz? Nasıl Düşünmeliyiz? /2
- MESS Sözleşmesi ve Emekçi Kadınlar: Ne Düşünüyoruz? Nasıl Düşünmeliyiz? /1
- Her İşyerine, Her Mahalleye Kreş İstiyoruz!
- Hayat Pahalı Ama Hayatımız Çok Ucuz!
- “Neyin Yoksa Ondan Sakın Vazgeçme Oğlum”
- Yarına Gidenler, Yarınlar İçin Mücadele Edenler
- Büyüyen Yoksulluk ve Sosyal Yardımlar
- Rakamların Ardına Gizlenen Gerçekler
- Sermayenin ve İktidarın Saldırılarını Püskürtmek İçin 1 Mayıs Ruhuyla Birleşelim
- İşçi Dayanışması 192. Sayı Çıktı!
- Bumerang Geri Döner!
- Engelli Koşu ve Örgütlülük
- “İş Barışı” mı Hak Arayışı mı?
- Dünden Bugüne Barış ve Adalet Özlemimiz İçin
- Yoksulluk Azaldı mı?
- Sermayenin Saldırılarına Karşı Birliğimizi Örgütleyelim!
- İşçi Dayanışması 191. Sayı Çıktı!
- Bir Ana ile Tanışmak…
- Sağlığımızı Mucizelerle Değil Birliğimizle Koruyabiliriz
- Koca Yusuf’tan Köroğlu’na, Onlardan Bize Kalan
- MESS Sözleşmesinden Çıkardığımız Bir Ders Var
- Patron Haklı mı?
Son Eklenenler
- Geçenlerde manava yolum düştü, eve bir iki parça şey alayım diye uğradım. Alışveriş bitti, tam para ödeme esnasında 17 yaşlarında bir genç gelerek kasadaki kişinin kulağına bir şeyler fısıldadı. O ise kafasını sallayarak “tamam tamam al” dedi. Genç...
- Ramazan bayramı boyunca, insanlar birbirlerine temenni mesajları attı. Sevdiklerine onların mutluluklarını içeren dilekler ilettiler. Sevdikleri kişilerin kötü günler görmemesini, her türlü beladan ve kazadan uzak olmasını, açlık ve yoksulluk...
- Merhaba arkadaşlar, işçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü 1 Mayıs yaklaşıyor. Bu sömürü düzeni kapitalizm dünya işçi sınıfının hayatını alt üst edip zindana çeviriyor. Dolayısıyla her 1 Mayıs’ın biz emekçiler için ayrı bir...
- Siyasi iktidarın ve sermaye sınıfının saldırıları arttıkça işçi ve emekçilerin çalışma ve yaşam koşulları kötüleşiyor, iş cinayetleri sürüyor. Bu koşullarda düşük ücretlere, sendikal baskılara, ağırlaşan çalışma koşullarına karşı pek çok sektörde...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşırken UİD-DER temsilciliklerinde “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” başlıklı etkinlikler gerçekleştirildi. 20-21 Nisanda...
- Son yıllarda mülteci, göçmen, sığınmacı ve yabancı sözlerini çok duyduk, duymaya da devam edeceğiz. Nedeni dünya üzerindeki 8 milyar insanın neredeyse 300 milyonunun, doğup büyüdükleri, yaşadıkları topraklardan kaçmak zorunda kalmalarıdır. Ve...
- Yunanistan’da en büyük işçi sendikası olan Yunanistan İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun (GSEE) çağrısıyla artan hayat pahalılığını protesto etmek amacıyla bir günlük genel grev gerçekleştirildi. 16 Nisan’da yüzbinlerce işçi ve emekçi başta Atina...
- Ben Mersin’den, sendikasız bir fabrikada çalışan metal işçisiyim. Yaşamımı devam ettirebilmek için ben de sizler gibi çalışmak zorundayım. Çalıştığım fabrikada birçok sorunla karşı karşıyayız. Bu sorunlar Türkiye’de işçilerin genelinin yaşadığı...
- Türkiye’nin her yerinde pıtrak gibi çoğalan özel okullar, bir süredir ülke gündemine pek çok sorunla birlikte yerleşmiş durumda. 22 yıldır sanayi şehri Bursa’da çalışan bir özel okul öğretmeniyle sektördeki sorunlar üzerine gerçekleştirdiğimiz...
- 7 Martta greve çıkan Lezita işçileri, 17 Martta yürüyüş ve basın açıklaması gerçekleştirdi. Grevlerini sürdüren Lezita işçileri patronun grev kırıcılığına karşı da mücadele ediyor. 18 Martta Ankara’ya yürüyüş başlatan Agrobay işçileri, 21 Martta...
- İktidarın desteğini arkasına alan patronlar işçilerin haklarına pervasızca saldırıyor, işçiler mücadele ediyor. Adıyaman Besni’de Mega Polietilen fabrikasında ücret gaspına karşı başlayan direniş sonuç verdi, işçilerin 2 aylık ücretleri yatırıldı....
- Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Mersen’de işçiler, sendika ve toplu sözleşme hakları için 19 Nisanda greve çıktı. Sendikadan yapılan açıklamada şu sözlere yer verildi: “Fransa sermayeli Mersen’in merkez yöneticileri...
- İşçi Dayanışması’yla tanışmış işçi kardeşlerimiz, gazetemizin kendilerinde yarattığı değişimi çok iyi bilir. UİD-DER ile yolları kesişen her işçi kardeşimizin zihni açılır, doğru bir ifadeyle dünyaya ve her şeye sanki üç boyutlu bir gözlükle bakar...