Buradasınız
(Irak) Kürdistan İnşaat İşçileri Örgütüne Destek Ver
Kürdistan İnşaat İşçileri Örgütü (İİÖ), kurulduğu 2011 Temmuzundan bu yana, Irak’ın kuzeyindeki Kürdistan Bölgesel Yönetimi tarafından resmi olarak tanınmak için bir kampanya yürütüyor. Hükümet, kendi yetki alanı altında itaatkâr sendikaları tanımasına rağmen, şu ana kadar bu bağımsız sendikayı tanımayı reddetti. Binin üzerindeki üye sayısıyla İİÖ, Iraklı ve İranlı Kürt işçilerin yanı sıra, Hindistan, Pakistan ve diğer ülkelerden gelen inşaat işçilerini de örgütlüyor.
İİÖ’nün resmi olarak tanınma kampanyasını, e-mail göndererek, web sitesini ve facebook sayfasını ziyaret ederek destekleyebilirsiniz. 2012 Martında yayınlanan aşağıdaki açıklama, İİÖ ve yürüttüğü kampanya hakkında daha ayrıntılı bilgi içeriyor.
Kürdistan İnşaat İşçileri Örgütünün örgütlenme özgürlüğü taleplerini destekleme kampanyası
Kürdistan Bölgesel Yönetimi, İnşaat İşçileri Örgütünü Resmen Tanımalıdır!
Kürdistan’da işçi sınıfının bir parçası olan inşaat işçilerinin en temel hakları tanınmadığı gibi, işçilerin yaşamları, sağlıkları ve gelecek beklentileri için sorumluluk alan herhangi bir resmi otorite de bulunmuyor.
Bu bölgedeki egemen partiler sendikalar kurmaktadırlar, fakat bu sendikalar sadece söz konusu partilerin çıkarlarına hizmet ediyorlar ve işçilere bu sendikaların kuruluş, seçim ya da yönetimlerine katılma fırsatı verilmiyor. Bu nedenle, sendikalar, işçilerin kendi taleplerini elde etmelerine yardımcı olacak işlevi görmüyorlar, oysa sendikalara büyük ihtiyaç var. Dolayısıyla işçilere kendi örgütlerini kurmak ve yönetmek dışında başka bir seçenek bırakılmamıştır.
29 Temmuz 2011’de düzenledikleri bir genel toplantıda, bizzat işçiler, Kürdistan’da İnşaat İşçileri Örgütünü kurdular. İşçiler demokratik bir seçimle, örgütün onların hedeflerine doğru yürümesine yardım edecek bir yönetim kuruluna oy verdiler.
Örgüt, otoritelerden ve işçilerin çıkarlarına karşı olan benzer güçlerden bağımsızdır. Örgüt, bizzat işçiler arasından doğru temsilciler kullanarak, işçilerin taleplerini ve hedeflerini başarmayı amaçlamaktadır. Şu anda örgüt Süleymaniye ve civar bölgelerde ve Erbil’de binin üzerinde üyeye sahiptir. Üye sayısı hızla artmaktadır.
Kuruluşundan yaklaşık bir ay sonra, İİÖ, resmen tanınmak için ilgili mercilere başvurdu. Onlardan henüz bir yanıt gelmedi; bu çok muhtemelen Kürdistan’da şu anda yürürlükte olan yasalardan kaynaklanıyor. Her demokratik sistemde kanunen işçilerin kendi örgütlerini kurma ve resmen tanınma hakkı vardır. Fakat Kürdistan otoriteleri, kendilerine bir örgütü resmen tanıma ya da tanımama hakkı vermekle kalmayıp istedikleri zaman bir grubu lağvetme gücü de veren bir yasayı devreye sokmaktalar.
Bu konu sadece işçileri ilgilendirmiyor, 1993’e 18 sayılı yasaya göre, kurulan herhangi bir örgüt özel bir izin için başvurmak ve içişleri bakanlığının onayını almak için uzun ve bıktırıcı bir bürokratik formalite sürecinden geçmek zorundadır. Bu yasaya göre, içişleri bakanı çeşitli gerekçelerle herhangi bir örgütü lağvetme hakkına sahiptir. Sonuç, şimdiye dek egemen partilerden bağımsız hiçbir sendika ya da örgütün kurulamamış olmasıdır. Gerçekte bu, temel bir insan hakkı olan ve Kürdistan’da her vatandaşın anayasal hakkı olan örgüt kurma özgürlüğünün ve hakkının ihlal edilmesidir.
İşçiler ve özgürlük yanlısı insanlar:
İşçilerin örgütlenme hakkının tanınmaması sadece işçi örgütlerini engellemiyor; Kürdistan bölgesindeki egemen partiler aynı zamanda tüm vatandaşların sivil örgütler kurma girişimlerini de bloke etmeye çalışıyorlar. Yukarıda sözü edilen yasaların dayatılması, Kürdistan’da toplumun çeşitli kesimlerinin sivil mücadelesinin gelişmesinin altını oyuyor.
Kürdistan’da bir sendika ya da örgüte ancak egemen partilerden biri onu destekliyorsa izin verilebilir. Bunun için de onun otoritelere hizmet etmesi ve bir sivil örgüt olarak kendi görev ve amaçlarını terk etmesi gerekir.
Bu durumun değişmesi gerekiyor; Kürdistan’da örgütlerin kurulması serbest olmalıdır. İşçilerin örgütlenme özgürlüğü ve sendika ve meslek örgütü kurma özgürlüğü olmaksızın, demokrasi ve özgürlük anlamsızdır.
Bu yüzden, sizi aşağıdaki talepleri desteklemeye çağırıyoruz!
Kürdistan’da bağımsız bir işçi örgütü olan İnşaat İşçileri Örgütü hükümet tarafından resmen tanınmalıdır.
Örgüt kurmaya ilişkin yasa, toplumun tüm kesimleri kendi örgütlerini serbestçe oluşturma özgürlüğüne sahip olacak ve otoritelerden izin almak yerine yalnızca örgütlerini kaydettirmelerini gerektirecek şekilde genelleştirilmelidir.
Hangi ülkede olduğunuzdan bağımsız olarak hepinizi bu talepleri desteklemeye ve bu talepleri hayata geçirmek ve emek örgütlerinin ve diğer ilerici örgütlerin desteğini almak için Kürdistan’da başlattığımız bu kampanyaya katılmaya çağırıyoruz.
Kürdistan İnşaat İşçileri Örgütü
Yurtdışı temsilciliği
15 Mart 2012
Kampanyaya katılmak için lütfen aşağıdaki metni imzalayın:
Irak Kürdistan Bölgesinde örgütlenme özgürlüğünü savunma kampanyası
Örgütlenme ve toplantı hakkı temel bir insan hakkıdır ve toplumu geliştirmeye yönelik her sivil mücadele ve eylem için hayatidir.
Bağımsız sendika ve örgüt kurma hakkı olmaksızın demokrasi ve özgürlük olamaz.
Bu yüzden şu taleplerin altına imzamızı atıyoruz:
Kürdistan’da bağımsız bir işçi örgütü olan İnşaat İşçileri Örgütü hükümet tarafından resmen tanınmalıdır.
Örgüt kurmaya ilişkin yasa, toplumun tüm kesimleri kendi örgütlerini serbestçe oluşturma özgürlüğüne sahip olacak ve otoritelerden izin almak yerine yalnızca örgütlerini kaydettirmelerini gerektirecek şekilde genelleştirilmelidir.
İletişim:
Tel: 0046737038612
Facebook: http://www.facebook.com/BinaSazi
e-mail: krekar.binasazi@gmail.com
twitter: @binasazi
Dur De!
- Dünyanın Dört Bir Yanında Grev ve Kitlesel Eylemlerle İşçiler Mücadeleyi Büyütüyor!
- Filistin Halkıyla Dayanışma Sürüyor, Savaşa Karşı Tepki Büyüyor
- Yunanistan’da Tren Katliamının Yıl Dönümünde Genel Grev
- Ukrayna Savaşının 2. Yıldönümü: “Emperyalist Savaşa Karşı Mücadeleye!”
- Venezuela’da da İşçiler Hâlâ Toprak Altında!
- Filistin Halkıyla Dayanışma Eylemleri Devam Ediyor
- İngiltere’de Meydanlar: “Filistin’e Özgürlük! Ateşkes Hemen Şimdi!”
- İngiltere’de İşçiler Grev Hakkına Sahip Çıkıyor
- Dünya Meydanları: Savaşa, Düşmanlığa, Baskı ve Zorbalığa Hayır!
- Arjantin’den İrlanda’ya İşçiler Grev Diyor
- İnsanlığa Büyük Acılar Çektiren Kapitalizme Karşı Birleşelim
- Sağlık İşçileri: 2024’te Her Şeye Rağmen Mücadele!
- Meksika’dan ABD’ye Büyük Göçmen Yürüyüşü: “Suçlu Değil Uluslararası İşçileriz!”
- Avrupalı İşçiler Belçika’da Haykırdı: “Kemer Sıkmaya Hayır!”
- İngiltere’de İşçiler Filistin İçin Silah Fabrikalarını Abluka Altına Aldılar
- Avrupa ve ABD’de İşçi Grevleri
- Filistin Halkıyla Uluslararası Dayanışma Gününde Emekçiler Meydanlarda
- Dünya İşçileri Filistin Halkıyla Dayanışmayı Büyütüyor!
- İşçiler Yoksulluğa, Sendika Düşmanlığına, Eşitsizliğe, Savaşa Karşı Mücadele Ediyor!
- İngiltere’de Emekçiler: “Ateşkes İstiyoruz! Şimdi!”
Son Eklenenler
- Siyasi iktidar ve sermaye sınıfı yasa kural tanımadan işçilerin haklarını gasp ediyor. Bu saldırılara işçilerin cevabı ise mücadele etmek, boyun eğmemek oluyor. 7 Martta greve çıkan Lezita işçileri, 17 Martta Manisa Turgutlu’da yürüyüş ve basın...
- İşçilerin mücadele örgütü UİD-DER’in, “Geçmişten Geleceğe Yaşasın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü” şiarıyla düzenlediği etkinlikler dizisi İstanbul Avrupa Yakası ve Mersin’deki etkinliklerle son buldu.
- Kocaeli İSİG Meclisi ve Eğitim-Sen 1 No’lu Şube, MESEM aracılığıyla öğrencilerin sermaye için çocuk işçi yapılmasına karşı 16 Martta basın açıklaması düzenledi.
- Patronlar iş barışını “patronla işçi arasında uyum, saygı ve güven ortamı” olarak tanımlıyorlar. Peki, patronun işçiyi sömürmesi üzerine kurulu bir sistemde saygıdan, barıştan söz edebilir miyiz? İş barışı söylemini dillerinden düşürmeyen patronlar...
- Malum, Şubat ayını geride bırakıp baharın gelişini müjdeleyen Mart ayına girdik. Fakat içimiz bahar sevinciyle dolmak bir yana daha da kararıyor. Ama bunun tek nedeni hava değil. Atalarımız “Mart kapıdan baktırır, kazma kürek yaktırır” demişler....
- Ücretlerimizin yükseltilmesini talep ettiğimiz her dönemde, biz işçilere “açgözlü”, “nankör” yaftası yapıştırılır. İktidar sahiplerinden tutun da, daha fazla kâr etmek için hayatlarımızı cehenneme çeviren patronlara kadar sermaye sınıfının zihniyeti...
- İşçilerin pek çok sektörde hak gasplarına karşı verdikleri mücadeleler sürüyor. Antep’te bulunan Sayın Tekstil fabrikasında 200’ü aşkın işçinin ek zam talebiyle 9 Martta başlattığı iş bırakma eylemi devam ediyor. 14 Martta sendikaları BİRTEK-SEN’le...
- Toplumun ezenler ve ezilenler olarak ikiye bölündüğü bir sistemde gerçek adalet ve barış olamaz. Ama gerçek adaleti ve barışı isteyenler olur ve onlar ezilen sınıflardır, kadın erkek işçiler ve emekçilerdir. Dünden bugüne Fransa’dan Türkiye’ye...
- Hepimizin bildiği üzere kısa bir süre önce 2023-2025 MESS Grup Toplu İş Sözleşmesi grev aşamasında son buldu. Birden çok fabrikada MESS’e bağlı olsun veya olmasın hareketli süreçler yaşandı. Çünkü alınacak ücret başka fabrikadaki işçilerin alacağı...
- Pek çok işçi kardeşimiz grev ve direnişlerde “biz ekmeğimizin peşindeyiz” derler. Bununla ekmeklerini korumak dışında bir amaçları olmadığını anlatmaya çalışırlar. Fakat kısa zamanda ekmeklerini koruyabilmek için sendikaya üye olma, grev, gösteri,...
- TÜİK’e göre Türkiye’de göreli yoksullaşma da azalıyormuş! Ülkedeki ortalama gelirin yüzde 50’si yoksulluk sınırı olarak kabul edildiğinde 2013 yılında göreli yoksulluk oranı yüzde 15 iken 2023 yılında yüzde 13,9’a düşmüş. Pek çok uzman Cumhuriyet...
- Erzincan İliç’te bulunan siyanürlü altın madeninde meydana gelen faciada 9 madenci kardeşimiz hâlâ göçük altında. Siyanürlü liç yığınının çökmesinin ardından siyanürün yanı sıra çeşitli ağır metaller de suya ve toprağa karıştı. Madenin sahibi yerli-...
- Çalıştığım işyerinde Tuncay isimli bir arkadaşımız var. Tuncay eşinden ayrılmış, çok şeker bir oğlu var, hayatta belki de tek tutunacağı dal o kalmış. Gözlerinde “şişe dibi” diye tabir edilen bir gözlük, ayağının biri topal, iki kulağında da işitme...