Buradasınız
İş Kazasını İzlemiştim; Peki Nedeni Nerede?
Sefaköy’den bir metal işçisi
Merhabalar, sizlere daha önce çalıştığım bir fabrikada alınan iş güvenliği önlemlerinden söz etmek istiyorum. İş güvenliği ile ilgili hazırlanan yeni yasada artık elliden fazla işçi çalıştıran işyerlerinde işverenin iş güvenliği uzmanı bulundurması zorunluluğu getirilmişti. Çalıştığımız işyerine yeni gelen iş güvenliği uzmanı ilk günlerde risk analizi için makinelerin konumunu, iş kazasına sebebiyet verecek durumları tespit etmeye başladı. Defterine bir sürü notlar alıyordu, ancak ben bilinçli bir işçi olarak bunun formaliteden yapıldığını biliyordum. Zaten bu işyerinde gerekli önlemlerin alınması patron için ciddi bir kâr kaybı demekti. Asgari ücretle çalıştırıldığımız, Pazar mesailerinin zorunlu olduğu, işçilerin örgütsüz olduğu bir işyerinde zaten patrondan iş güvenliği önlemi alınması beklenemezdi. İş güvenliği uzmanı gelmeden önce iki ay içerisinde üç iş kazası yaşanmıştı. Bir kadın işçi elini makinenin merdanesine sıkıştırmış, bir işçinin yüzüne erimiş haldeki plastik sıçramış, diğer işçinin de parmağı dişliler tarafından yutulmuştu. İş güvenliği uzmanı sonraki haftalarda yemekhanede üç vardiyaya ayrı ayrı günlerde iş güvenliği eğitimi verdi. Uzman alttan alta, kazaların işçilerin dikkatsizliğinden kaynaklandığını çeşitli fotoğraflarla anlatmaya çalışıyordu. Bazı konularda itiraz etmek isteyen işçileri de ustabaşı (aynı zamanda sendika temsilcisi) her vardiyanın eğitimine de katılarak kontrol etmeye çalışıyordu. Uzman, fotoğraflarla desteklenen eğitimde bir işçinin kaynak yaparken gözlüklerini takmadığını göstermek istiyordu. Böylece aslında bütün suçun işçilerde olduğunu anlatmak istiyordu. Oysaki verilen gözlüğün o iş için doğru gözlük olmadığı çok belliydi.
Uzman, bunun gibi örnekleri göstermeye devam ederken izlettiği bir kısa filmi görünce birden gözlerim açıldı, heyecanlandım. Çünkü bu kısa filmi daha önce internetten izlemiştim. Kısa film Kanada’da işçilerin başından geçen iş kazalarını canlandırıyordu. Beş işçinin başından geçen iş kazalarının sonunda işçiler oracıkta can veriyordu. Yaşanan iş kazalarını çok gerçekçi ve çarpıcı bir şekilde yansıtan kısa filmde kazaların nedeni gerekli iş güvenliği önleminin alınmamasıydı. Ama gelin görün ki kardeşler, kısa filmde bize sadece yaşanan kazalar gösterildi. Kazanın nedenini gösteren filmin devamı kesilmişti. Gerisini ise uzman kendi sözleriyle tamamladı. Yani bu görüntüde de suç işçinindi! Eğitim bittikten sonra iş güvenliği eğitimi aldığımıza dair imza attık. İşte görüyoruz kardeşler maalesef bizden daha çok örgütlü olan patronlar gerçekleri istedikleri gibi tersyüz edebiliyorlar. Bizler birlik ve bilinçli olsak bunları yapmaya cesaret edemezler. Bu nedenle öncelikle sorunlarımızı konuşmak ve çözmek için bir araya gelmeli, birlik olmalıyız.
Ben İşçi Sınıfıyım
- Gençlerimiz Ölmeye Devam Ediyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Sağlıksız ve Kötü Çalışma Koşullarına Karşı Birleşelim
- Mesleki Eğitim mi Kâr Hırsı mı?
- Hayatımızı Değiştirecek Parolayı Unutmayalım!
- Gizli Açlık Tehlikesi Büyüyor
- Biz Mücadele Edersek Her Şey Düzelir!
- Hasköy Sanayi Sitesinden Sonra Şimdi Sıra Kimde?
- Ya Beni İşten Atarlarsa?
- İSG-SEN Ankara’da Siyah Baret Eylemi Yaptı
- Patronların Prestiji Yangın Riskinden Daha Önemli
- “El Cerrahisi 7/24 Yanınızda”
- Yangından Haberimiz Bile Olmadı!
- TMO Silosundan Fabrikalara Patlamalar ve Yangınlar Ne Anlatıyor?
- Aşırı Sıcaklar İşçi Sağlığı ve Güvenliğini Tehdit Ediyor
- Teknoloji Çağındayız Ama İşçiler Çalışırken Ölüyor!
- Örgütsüzlüğümüzün Bedeli: Artan İş Cinayetleri
- Baret Bile Olmadığı İçin!
- 28 Nisan Dünya İş Sağlığı ve Güvenliği Gününden 1 Mayıs’a
- Çıraklık Okulları ve Örgütlenme İhtiyacı
Son Eklenenler
- Türkiye’de seçimler öncesinde çok sayıda emekli eylemi gerçekleşti. Emeklilerin yaşadığı sorunların sandığa yansıyarak yerel seçimleri etkilediği herkesin malumu… Sorunlarımız bitmedi ve seçim sonrasında da emekliler olarak taleplerimizi haykırmaya...
- Merhaba dostlar; bizler İstanbul’dan bir grup öğretmeniz. 1 Mayıs’a yaklaşırken duygularımızı siz işçi kardeşlerimizle paylaşmak istedik. Öncelikle her sene olduğu gibi bu sene de 1 Mayıs coşkusunu haftalar, aylar öncesinden hissetmeye başladık. O...
- Öz Gıda-İş Sendikasında örgütlü işçilerin 7 Marttan beri grevde olduğu Abalıoğlu Lezita fabrikasında 16 Nisanda jandarma işçileri ve sendikacıları darp etti ve ters kelepçeyle gözaltına aldı. Yaralanan 8 işçi hastaneye kaldırıldı. İzmir Kemalpaşa’da...
- 17 Nisan Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü kapsamında Türkiye’nin pek çok kentinde sağlık emekçileri basın açıklamaları gerçekleştirdi. 12 yıl önce Gaziantep’te görev sırasında katledilen Dr. Ersin Arslan ve sağlıkta şiddet sonucu yaşamını...
- Bursa’da faaliyet gösteren Durak Tekstil’de 6 işçi Öz İplik-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılmış ve fabrika önünde direnişe geçmişlerdi. 6 Şubattan itibaren direnişlerine kararlı bir şekilde devam eden Durak Tekstil işçileriyle dayanışma...
- Sermaye sınıfı ve iktidar bizi bir birey, bir insan olarak değil sadece ucuz işgücü kaynağı olarak görüyor. Çok çocuk doğurmamızı, gelecek işçi kuşaklarını yetiştirmemizi beklerken, kadın istihdamını teşvik ettiklerini söylerken, doğum ve emzirme...
- Adıyaman’ın Besni ilçesinde bulunan Mega Polietilen fabrikasında 2 aylık ücretleri gasp edilen işçiler 8 Nisanda iş bırakarak direnişe başladı. 15 Nisanda BİRTEK-SEN’in çağrısıyla fabrika önünde bir dayanışma eylemi yapıldı. 5 Nisandan bu yana...
- İşçi sınıfının 8 saatlik işgünü için mücadelesinden doğan 1 Mayıs’ın 138 yıllık bir tarihi var. Kuşaklar boyunca kadın ve erkek işçiler işgününü 8 saate indirmek için mücadele ettiler ama bu mücadele işgününün kısaltılması talebiyle sınırlı kalmadı...
- Hepimiz artan hayat pahalılığından şikâyet ediyoruz. Geçimimizi sağlamakta, ay sonunu getirmekte zorlanıyoruz. Çarşı-pazarda, marketlerde hep aynı sohbeti yapıyor, aynı dertten yakınıyoruz: Hayat çok pahalı! Çoğumuz için tatil yapmak, hafta sonu...
- İsrail’in Gazze’ye saldırıları altıncı ayını geride bırakırken altı aydır meydanları dolduran İngiltereli işçi ve emekçiler “acil ve kalıcı ateşkes” ve “İsrail’e silah satışının sonlandırılması” talepleriyle bir kez daha meydanlara çıktı. 13 Nisanda...
- Otuz yıl boyunca kesintisiz çalışmış, ücreti daha cebine girmeden SGK primleri ve vergileri kesilmiş, EYT’li emekli bir işçiyim. 2024 yılı Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından emekliler yılı ilan edildi ama emekliler sefalet içinde yaşamaya mahkûm...
- Ezilenlerin safında mücadele eden, şiirlerini ve oyunlarını işçi sınıfına adayan Bertolt Brecht, “Yarının Büyüklerine Şiirler” kitabında, beşiğinin başucunda oğluna seslenen bir ananın ninnisine yer verir. Geçmişten bugüne ninniler, çocukların...
- Sevgili işçi kardeşlerim, hepinize merhaba. Bu mektubumda sizlerle sözü eğip bükmeden konuşmak ve gerçekler üzerine hasbihal etmek istiyorum. Yani gerçekleri olduğu gibi konuşalım. Biliyorum ki kursağınıza giren her lokmayı alın teriniz, elinizin...