Buradasınız
İşçi Dayanışması’nın Arkasında İşçiler Var
Gebze’den bir işçi
İşçi Dayanışması bülteninin yeni sayısı çıktı ve bizler de her ay olduğu gibi sabahın erken saatlerinde bültenimizi işçi kardeşlerimize ulaştırmak üzere yola koyulduk. Şapkalarımızı ve bültenlerimizi alıp işçilerin toplandığı servis bekleme noktalarına gittik.
Bültenimizi tanıtıp sohbet etmeye başladık. Sohbet ettiğimiz işçiler çalıştıkları fabrikalardaki ağır çalışma şartlarından ve zorunlu mesailerden dert yanıyorlardı. Bir başka işçi arkadaşımızın yanına gittiğimizde iki aydır maaş alamadıklarını söyledi. Kimisi iş kazalarından bahsetti kimisi haksızlıklardan. Bir taraftan işçilerle sohbet ediyor, bir taraftan da bültenimizi dağıtmaya devam ediyorduk. Bültenimizi bir işçi arkadaşa daha uzattığımda, bana ilk anda anlayamadığım garip bir tepki verdi. “Bildiğin gibi değil. Bunun arkasında CIA var” dedi. Sordum, işçi olduğunu öğrendim. Servis bekleyen işçi ile saat 7 gibi karşılaşmıştım. Bir önceki gün kaç saat çalıştığı gözlerinden, yüzünden belli olan işçi, kendi durumunun farkında değildi. Muhtemelen evindeki dinlenme zamanında televizyon karşısında ağır bir zihni bombardımana maruz kaldığı için çevresinde ne olursa dış güçlere bağlama modundaydı. Son günlerde Taksim Gezi Parkı olayları ve medyadan bulaşan şüpheci zehirler işçi kardeşimizi fena halde sarsmıştı. Aslında tam da böylesi zamanlarda örgütlü işçiler ile örgütsüz işçilerin olaylara bakışındaki büyük farklılık ortaya çıkıyor. Bültende biz işçilerin sıkıntılarına değinilirken, gözü, kulağı maalesef medyadan doldurulmuş örgütsüz işçi kardeşimiz her şeyden şüphe duyar bir halde tereddütlüydü. İstemeden de olsa başbakanın öfkeli, zalim ve sert dilinin girdabına kapılmıştı ve sıkıntılarının kaynağını düşünemez haldeydi. Ben de sakince ve sabırla elimde tuttuğum bültenimizi gösterip, “bildiğin gibi değil, bak yazılara, ne yazıyor burada, bunun arkasında işçiler var” dedim. İşçi Dayanışması’nı anlatmaya başladım. “Bu bülteni fabrikalarda 12-14 saat çalışan işçiler yazıyor, işçilerin fabrikalarında yaşadıkları sorunlara dair mektuplar, Türkiye’den ve dünyadan grev ve direniş haberleri var” dedim. “İş Kazaları Kader Değil Cinayettir, İşçi Ölümlerini Durduralım!” kampanyamızı anlattım. O kısa zamanda bana uzun uzun baktı ve dinledi. Fakat olumlu ya da olumsuz bir tepki vermedi. Ama ilk andaki modundan da çıktı.
İşçilerin yaşadığı her türlü sorunu var gücüyle işçilerin gündemine taşıyan ve bu sorunların çözümüne dair işçilere yol gösteren İşçi Dayanışması’nın arkasında Gebze’deki işçiler dışında Sarıgazi’den, Kıraç’tan, Ankara’dan, Mersin’den, Adana’dan ve daha sayamadığım pek çok işçi bölgesinden işçiler var. Sınıf bilinçli işçiden başka işçinin sorununu kim anlayabilir? İşte bu nedenle İşçi Dayanışması’nın arkasında, içinde, altında, üstünde, sağında solunda, her satırında sınıf bilinçli işçiler var!
Nikbinlik
Ev-Atölyelerin Kadın İşçileri
Son Eklenenler
- Ramazan bayramı boyunca, insanlar birbirlerine temenni mesajları attı. Sevdiklerine onların mutluluklarını içeren dilekler ilettiler. Sevdikleri kişilerin kötü günler görmemesini, her türlü beladan ve kazadan uzak olmasını, açlık ve yoksulluk...
- Merhaba arkadaşlar, işçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü 1 Mayıs yaklaşıyor. Bu sömürü düzeni kapitalizm dünya işçi sınıfının hayatını alt üst edip zindana çeviriyor. Dolayısıyla her 1 Mayıs’ın biz emekçiler için ayrı bir...
- Siyasi iktidarın ve sermaye sınıfının saldırıları arttıkça işçi ve emekçilerin çalışma ve yaşam koşulları kötüleşiyor, iş cinayetleri sürüyor. Bu koşullarda düşük ücretlere, sendikal baskılara, ağırlaşan çalışma koşullarına karşı pek çok sektörde...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşırken UİD-DER temsilciliklerinde “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” başlıklı etkinlikler gerçekleştirildi. 20-21 Nisanda...
- Son yıllarda mülteci, göçmen, sığınmacı ve yabancı sözlerini çok duyduk, duymaya da devam edeceğiz. Nedeni dünya üzerindeki 8 milyar insanın neredeyse 300 milyonunun, doğup büyüdükleri, yaşadıkları topraklardan kaçmak zorunda kalmalarıdır. Ve...
- Yunanistan’da en büyük işçi sendikası olan Yunanistan İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun (GSEE) çağrısıyla artan hayat pahalılığını protesto etmek amacıyla bir günlük genel grev gerçekleştirildi. 16 Nisan’da yüzbinlerce işçi ve emekçi başta Atina...
- Ben Mersin’den, sendikasız bir fabrikada çalışan metal işçisiyim. Yaşamımı devam ettirebilmek için ben de sizler gibi çalışmak zorundayım. Çalıştığım fabrikada birçok sorunla karşı karşıyayız. Bu sorunlar Türkiye’de işçilerin genelinin yaşadığı...
- Türkiye’nin her yerinde pıtrak gibi çoğalan özel okullar, bir süredir ülke gündemine pek çok sorunla birlikte yerleşmiş durumda. 22 yıldır sanayi şehri Bursa’da çalışan bir özel okul öğretmeniyle sektördeki sorunlar üzerine gerçekleştirdiğimiz...
- 7 Martta greve çıkan Lezita işçileri, 17 Martta yürüyüş ve basın açıklaması gerçekleştirdi. Grevlerini sürdüren Lezita işçileri patronun grev kırıcılığına karşı da mücadele ediyor. 18 Martta Ankara’ya yürüyüş başlatan Agrobay işçileri, 21 Martta...
- İktidarın desteğini arkasına alan patronlar işçilerin haklarına pervasızca saldırıyor, işçiler mücadele ediyor. Adıyaman Besni’de Mega Polietilen fabrikasında ücret gaspına karşı başlayan direniş sonuç verdi, işçilerin 2 aylık ücretleri yatırıldı....
- Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Mersen’de işçiler, sendika ve toplu sözleşme hakları için 19 Nisanda greve çıktı. Sendikadan yapılan açıklamada şu sözlere yer verildi: “Fransa sermayeli Mersen’in merkez yöneticileri...
- İşçi Dayanışması’yla tanışmış işçi kardeşlerimiz, gazetemizin kendilerinde yarattığı değişimi çok iyi bilir. UİD-DER ile yolları kesişen her işçi kardeşimizin zihni açılır, doğru bir ifadeyle dünyaya ve her şeye sanki üç boyutlu bir gözlükle bakar...
- Bu dünyaya sadece çalışmak için gelmiş gibiyiz. İşyerinde arkadaşlarımın ağzından sürekli şu sözler dökülüyor: “Ya biz bu dünyaya çalışmak için mi geldik? Evde iş, fabrikada iş… Sürekli bir döngünün içinde dönüp duruyoruz. Neden bu kadar çok...